Neden bu firmalar böyle sorumsuz?

Carraro Sportive 330 Şehir Bisikletini beğendim. Satın almak istiyorum ama sitesinde doğru düzgün bilgi yok.

Bir bisiklet firması nasıl olur da bisikletin kadro boylarını ve kadro geometrisini sayfasında yazmaz? Yani çok mu zor?

Kadro seçiminde en önemli faktör üst boru uzunluğudur, oturma borusu değil. Bunu öğrenmek istiyorum ama bulamıyorum. Sitelerde bir sürü çeşit çeşit kadro boyları var: 46, 48, 49, 50, 51, 54...

Neyse boyum 182. Bana uygun boy hangisi acaba? Bilginize dayanarak soruyorum.

Bir noktada hatanız var, kadro boyu oturma borusundan ( seat tube ) ölçülür. Aynakol göbeğinden sele borusu merkezine kadar ama üst boru da ( top tube ) uzunluğuna-kısalığına-yüksekliğine göre bisikletin karakterini belirler.

Markaya mail atın bence sorunuzu. Sorumlu ya da sorumsuz olduğunu öyle daha iyi anlarsınız. Markalar sitelerine her şeyi koymayabiliyor bazen. Örneğin Focus'un da int sitesinde hiçbir modelde ağırlık bilgisi yoktu ancak mail atıp sorduğumda bana tüm modellerin ağırlığının yazdığı koca bir liste attılar ertesi gün.

Ben de bir aylık bisikletim ile ilgili Carraro markasının üreticisi olan Accell Bisiklet ile iletişime geçtim. İstediğim şey bisikletimin aynakolunu değiştirmekti. Ve benim istediğim aynakolu ürettikleri başka bisikletlere taktıklarından illa ki ellerinde mevcuttu. İlk önce telefon ettim, ismini hatırlamadığım bir şahsa bağladılar fakat telefon açılmadı. Ertesi gün tekrar aradım, telefondaki hanımefendi benden mail atmamı istedi. Neyse maili detaylı bir şekilde yazıp kendilerine gönderdim. Dönüş olmayınca tekrar aradım, bu sefer dönüş yapacaklarını söylediler. Bekledim ve malesef "generic" tabir edilen bir cevap adlım. Şansımı son kez denemek için bir daha telefon ettin, bu sefer beni yedek parça biriminden bir çalışana bağlamalarını istedim. Neyse bağlandım arkadaşa derdimi anlattım, bana verdiği cevap "müşterilere yedek parça gönderemiyoruz, teknik servise gitmeniz lazım" oldu. Yani kısaca istesek de parası ile parça satın alamıyoruz. Açıkçası ben bir şekilde hallettim, istediğim aynakolun bir benzerini bulup taktırdım bisiklete ancak gerçekten de firma olarak bedeli karşılığı istediğimiz parçayı neden göndermek istemiyorlar ben onu anlamıyorum. Zaten her gün yedek parça çıkışı oluyordur fabrikadan illa ki. Birisi de müşteriye gitsin ne var yani. Hadi ben büyük bir şehirde oturuyorum, peki ya adam kasabada köyde filansa ne olacak, illa bisikleti yüklenip şehre mi gitmesi lazım? Her şehirde teknik servisi olduğunu da hiç zannetmiyorum.

Sonra ülkedeki esnaf anlayışını eleştirince ırkçı vs. oluyoruz bu sefer. Ben bir ürün aldığım zaman "aman iki sene çalışsın da garanti kapsamı/kapsam dışı kavgası yapmayayım" diye dua eder hale geldim. Sizi bilmem.

@Murat Orego arayın müşteri hizmetlerini, her türlü bilgiyi verirler. bu anlamda iyidirler.
ama carraro en son tercih edeceğiniz markalardan biridir.
oh, accell ile ilgili reklamımı yine yaptım, rahatladım

@Trekkie
çünkü teknik servislerin para kazanmasını istiyorlar. muhtemelen teknik servisten almaya çalışsanız fahiş bir fiyat çıkartırlar. evdeki çamaşır makinesinin (malum "yerli" manisa markası) kayışı bozuldu. ben de internetten söyleyip beklemek yerine yetkili servisten alayım dedim. telefon görüşmesinde 30 tl arıza tespit + parça ücreti + işçilik alınacağı söylendi (düzeltiyorum tamiri yaptırırsam arıza tespit ücreti alınmayacaktı). sorunun ne olduğunu bildiğimi, işlemi kendim yapabileceğimi, sadece parçaya ihtiyaç duyduğumu ve gelip adreslerinden satın alacağımı söylediğimde kayış için 60 tl fiyat biçtiler. servis istemediğim için mi bu fiyatı istediklerini sordum ama servis gelse de parça için aynı ücreti talep edeceklerini söylediler. sonra gidip aynı orijinal parçayı 15TL'ye tarlabaşından satın aldım. bu arada satın aldığım yer bir hayır kurumu değil ve zaten o alışverişten en az 5 lira kar etti. (çünkü internette 12 liraya satılıyordu). müşteriler kazıklanmak istemeyip hakkaniyet aradığında da bizim esnaflar "kardan zarar ediyoruuz, bu sene bırak yeni daire almayı jipimizi bile yenileyemedik, devlet sosyal güvenlik fonlarını sanayiciye tüccara aktarsıın" diye ağlıyorlar.

@Trekkie Üretici, ithalatçı firmanın yurtiçinde bayi, satış ağı varsa nihai tüketiciye doğrudan satış yapmazlar; sizi bayilere ve satış noktalarına yönlendirirler. İşin doğası gereği böyle ne yazık ki.

Türkiye'deki esnafa para kazandırmaya devam ettiğimiz için. İmkan olsa ekmeği yurtdışından alacağım.

İşlerine ve kendilerine saygısı olmayan insanların size saygı duymasını beklemek aşırı beklenti olur..
Bana saygı duymayana ben hiç duymuyorum..
Batsınlar ki yenileri gelsin..


Aypedden Tapatalk kullanarak atıldı

Accell bayiinden başlangıç modeli Carraro MTB aldım. Bindim gezdim. Bir kaç gün sonra aynakolun hafif 8 çizdiğini farkettim. Hemen Accell'i aradım. Başlangıç modellerinde olur, normaldir, bir şey olmaz, dediler. Zamanla sorun arttı ve zincir atmaya, ön vites değiştirmemeye başladı. Hemen aradım, durumu izah edip getireceğimi, söyledim. Direk, kullanıcı hatasıdır o, aynakolu değiştiririz ama parasını alırız, dedi. Biraz telefonda kavga dövüş, biraz dükkanda kavga dövüşten sonra, sizi şikayet edeceğim, dememle birlikte içeriden sonradan sahibi olduğunu öğrendiğim birisi geldi ve sorunun garantiden halledilmesini, söyledi. O şekilde sorun giderildi. Bir daha o yere gitmedim. Gitmem de.

@Ömer İlker İlginçtir, forumda Accell ile ilgili bi sürü olumlu yazı da var. Şöyle yardımcı olurlar, böyle süperler filan diye. Kime güveneceğimizi şaşırdık.

@furkantrojka Hocam çok haklısınız. Yalnız bir de şöyle bişey var, mesela yurt dışındaki bir firma gelip Türkiye'de iş yapmaya başlayınca buranın koşullarına ve kanunlarına o kadar çabuk ayak uyduruyor ki, bildiğimiz esnaftan en ufak farkı kalmıyor. Bakıyorsun aynı firma İngiltere'deki müşterisine kral muamelesi çekerken, Türkiye'dekine elini öptürüyor. O bakımdan konu tamamen devletin/kanunların vatandaşını ne derece koruduğu ile alakalı bence. Eğer siz şirketlere "alın bak kocaman ova, istediğiniz gibi at koşturun" derseniz onlar da aynen onu yaparlar. Yani ekmeği yurt dışından almak değil de, oraya gidip oranın vatandaşı gibi almak lazım.

@Decsan Batıyorlar zaten ama yenileri de aynı geliyor üstadım. Kanun/nizam değişmedikçe, ülkede iş yapma biçimi değişmedikçe her kurulan şirket nabza göre şerbet vermeye devam edecek.

Ülkemizde bir çok ürünün ticareti ''satana'' kadar yapılır.
Sonra muhatap ara ki bulasın.

@Trekkie Bunun sebebi ise bu firmaların aslında kurumsal olarak merkeze bağlı olsalar da esasında Türk firması olmaları. Örneğin Türkiye'deki Decathlon'lar Türksport Spor Ürünleri LTD ŞTİ. isimli bir şirkete ait ve dediğiniz gibi bu sürecin tüm suçlusu olan Türkiye'deki kanunlara göre hareket edecek politika izliyorlar. Türkiye'deki kanunlara göre çözemesek de bazen merkezle iletişime geçip yaptırım uygulatabiliyoruz bunlara en azından.

Agır oldugundan agırlıklarını yazmak ıstemıyolardır hazır onu yazmamısken kım bunun geometrısıyle ugrasıcak sımdı onuda yazmayalım dıyolardır benım gıbı calısanları varsa boyle oluyodur hehehehehehe kısaca daha kalıtelı bısı al dostum.

@Trekkie
Kendi adıma müşteri memnuniyetini önde tutmayan hiç bir müessese ile iş yapmıyorum..
Banka, Esnaf, şirket vs..

Arkadaşlar bir şeyi unutuyorsunuz Türkiye de herhangi bir malı getiren distribütör firma son kullanıcıya yedek parçayı direk satmaz satmaması da bence doğru bir uygulamadır müşteriyi servise yönlendirmesi doğru bir uygulamadır.Maalesef bizim milletimizin bir huyu vardır ben her şeyden anlarım ama kimse bir ürünün arızasını işini bilen bir teknik servisten daha iyi bilemez dolayısıyla sorunun çözümünü onlar çok çabuk ve ucuza çözerler ben bozulan bir aletini tamir etmeye çalışarak çöpe atan çok insan tanıyorum Ha şunu tartışırım distribütör firmaların teknik servisleri çok iyi mi doğru düzgün denetleniyor mu orası ayrı konu

@Trekkie olması gereken budur. Biraz empati ile durumu daha doğru anlamak mümkün. Hangi sektör olursa olsun fabrika yahut ithalatçı firma (varsa) direkt olarak bayisine yönlendirir. Reklamları bile fabrika(yani markanın kendisi) yapar ama satış sadece bayiden olur. Çünkü bayi bu koşullarda fabrika ile anlaşır. Fabrika da direkt olarak kullaniciile muhattap olup aşırı iş yükü ile yahut personel trafiği ile uğraşmak yerine bayileri ile muhatap olur ve sadece bayisi ile iletişime geçer. Bu herkesin işinr gelen bi durum sadece bu durumu fırsatçılığa çeviren kişi veya kurumlar hem kendi adını hemde marka adını lekeler. Bence bu durumda fabrikanın yeterli bilgi vermemesi belki etik değil denebilir lâkin fabrikanın bizlerle uğraşma zorunluğu yok. Bu kadar insanla bende olsam uğtaşmazdım. Bayilerin işi bu Tek sıkıntı bayilerin kontrol edilip müşteri memnuniyetini kontrol etmemesi

Carraro kullanıcısıyım. Yalnız olay markada değil muhattap olduğunuz satıcı, bayii, yetkili servis vs kimse onda bitiyor. Çünkü marka zaten garanti süresini belgenizi vermiş. Ama muhattap olduğunuz satıcı, bayii, yetkili servis vs garanti kapsamına aykırı hareketlerde bulunursa sıkıntı orada başlıyor.
Yaşadığım tecrübe: Hatalı kullanımdan kaynaklanmayan bir olay sonucu parça değişikliği için satın aldığım bayiiye telefon ettim. Zahmet çıkarmadan garanti belgemin, sorunlu parçanın resmini gönderdim ve gerekli parçanın siparişini verdi. Eline geçince de haber verdi, gittim ücretsiz taktırdım.
İşini gerektiği gibi yapan insanlarla muhattap olmak gerçekten memnun edici.
Güvenli sürüşler.

@hidromek
Asıl konu parça temin etmekten yada etmemekten ziyade işine olan saygı..
İşine saygısı olan bir firma olsa hem ürün hakkında doğru ve ayrıntılı bilgi verir, hem de iletişim için arayan müşteriye anında doyurucu bilgi vererek oyalamazdı...
Bisikleti boş verin hangi sektörde doğru düzgün bilgilendiriliyorsunuz ya da size ne kadar saygı duyuluyor..
Ülkemizde saygı maalesef apartman kapısını komşular için açık tutmaktan öteye gitmiyor.
Aynı komşuyu dışarıda arabası ile görse ne yol verir ne saygı gösterir.. ,
Hele komşu bisikletli ise görmezden gelir..

Buyrun bu balıkçılara da emsal ceza uygulanmalı

(link)