Metabolizma ve barsak sporları.

DİKKAT:
Bu konudan maksat sporun yerine geçecek bir bahane yada bir diyet rejimi arayışına girmek değildir. Sadece spora(yapılamadığı zamanlarda daha ağırlıklı olmak üzere sürekli) bir destek yada yardımcı beslenme tarzı oluşturmaktır.

Diyelim ki düzenli olarak spor yapabilen biri değilsiniz. İstiyorsunuz ama vakit bulamıyorsunuz vesaire..
Ama yemeyi seviyorsunuz. Kilonuz da git gide artıyor.
Oturduğumuz yerde hangi sporu yapmalıyız ki kilomuzu muhafaza edelim ve daha önemlisi "metabolizma hızımızı" yavaşlatmayalım.

Barsaklarımıza spor yaptırarak (ishali kastetmiyorum ) kilomuzu ve metabolizma hızımızı koruyabilirmiyiz?

Yediklerimizi barsaklarımızda hazmederken harcadığımız enerjiden daha fazlasını o gıdalardan alamıyorsak bu barsaklarımız için karın tokluğuna bir spor sayılabilir mi?
Üstüne üstlük metabolizma rolanti hızımızı artıran bazı bitkisel çayları da diyetimize eklersek...
hem çoğu sevdiğimiz şeyi yiyerek hem de düzenli spor yapmadan(istediğimiz halde yapamadan) kilomuzu ve metabilizmamızı koruyabilir miyiz?

Bence evet.

Bundan sonraki mesajlarımda bu konuda kendi deneyimlerimden gelen bilgileri paylaşmaya çalışacağım.
Görüşmek üzere, fikri olanların mesajlarını da bekliyorum.

Saat 10 da kekik çayı içiyorum ve saat 15 te yeşil çay içiyorum. Bu şekilde sindirim sistemimde ciddi şekilde etkisini hissediyorum. (Bu sistemi kendi kendime uyguluyorum) Konuya nasıl bi'fikir olur kestiremem ama bitki çaylarının bizzat etkisini yaşadım.

Hayatta en çok bıkıp usandığım vücudum tek tembel organı bagırsaklarım.İnanın bıktım nazından tembeliği ve çalışmazlığından dikkatle yorumlarınızı bekliyorum ....

Formüllerimi şimdilik başlıklar halinde geçiyorum, daha sonra ayrıntılara gireceğim.
Bu başlıklar kişisel tecrübelerimin süzgecinden geçmiş(geçmeyi başarmış) önerilerden oluşmaktadır.

1. Yeşil çay (bergamotlu)
2. Greyfurt (suyu değil)
3. Elma sirkesi (sek değil)
4. Kekik yağı (bu da sek değil)
5. diğer..

Bir fıkra ile gireyim konuya.

Çok uzun yaşayan bir adama bunun sırrını sormuşlar.
( adam 120 yıl yaşamış. )
İlk 60 yıl ben mideme ( bağırsağıma da diyebiliriz ) sonraki 60 yıl midem bana baktı demiş.

Ben midem için ne yapıyorum.
Sabah çok akşam az yiyorum.
Gün boyu atıştırıyorum. cips , çikolata değil tabi.( aslında öğün dediğimiz şey bile saçmadır )
Kuru kayısı ve kuru inciribir gün aksatsam olumsuz etkisini gösteriyor.
Çok az kola içiyorum.
Normal hiç çay içmiyorum.
Kahve yi azaltmaya çalışıyorum.
Kuşburnu çayı favorim.
kesinlikle önce meyve sonra yemek yiyorum. böyle yapmayanlar üzerine cellat gibi saldırıp bir saat bunun sebebini anlatıyorum. ama insanlar yine de yemekten sonra meyve yemeye devam ediyorlar. Böylece neredeyse yememiş gibi oluyorlar.
Einstaın ı hatırıyorum o zaman ve onunla da bitiriyorum.

"Önyargıları kaldırmak, atomu parçalamaktan daha zordur ". ( mealen böyle bir şeydi )

Selamlar

@Soner Sarihan

"atomu parçalamayı başardım ama insanların önyargılarını kırmayı başaramadım" diye okumuştum ben de...

Özellikle Türkiye insanının ön yargılarını ve saplantılarını yıkmak çok zor...
Çernobilden beri siyah çay içmiyorum... O zamandan beri insanlara içmek istemediğimi bir türlü anlatamadım... Uzaylıymışım gibi bakıyorlar...

Meyveyi yemeklerden en az 25 dakika önce yemek gerektiğini söylüyor diyetisyenler, ki böylece içindeki vitamin vs. mide ve diğer organlar tarafından en iyi şekilde kullanılabilsin...

Yemek sırasında Mideyi 3 eşit parçaya bölmek tavsiyedir... Su, Hava ve gıda...
Çok çiğnemek şarttır
Yemekten sonra hemen oturmamak, bir miktar yürümek gerekir...
Çok çeşit yemek tavsiye olmaz... Çünkü mide her gıda için farklı bir enzim salgılar... Bu enzimlerin bazılarının midede karışması, mideye olmasa bile mideden sonraki diğer sindirim organlarına zarar verebilir.
İllaki çok çeşit yenmek istenirse, en az 30-45 dakikalık aralıklarla yiyerek, bir evvelkinin mideyi terketmesi beklenmelidir.

ACIKMADAN YEMEMEK, DOYMADAN DA SOFRADAN KALMAK GEREKİR...

YUKARIDAKİ bilgiler, değişik zamanlarda, değişik doktor ve diyetisyenlerden, medyada (radyo-tv-dergi-gazete) dinlediğim veya okuduğum bilgilerin özetidir.

vala şu yeşil çay olayını yapamıyorum ama en azından şiddetle kola içmiyor ve içilmemesini tavsiye ediyorum siyah çayı sadce kahvaltıda içiyorum, gün içinde ayda yılda bi bardak olabilir. özellikle kış aylarında kuşburnu ığlamur karışımı içiyorum meyveyi öğün arasında atıştırma olarak tüketiyorum (ne aç ne tokken)
sabahları bir çaykaşığı zencefilinde sindirim sistemine çok faydasını gördüm hiç aksatmadan alırım zencefilimide

@aykansin

Zencefil içebilenleri her zaman takdir ederim.
Ben her içeceği şekersiz içerim. Zencefilde ise bu anlamda hala zorlanıyorum.

@nuhcan

Merhaba,
"Acıkmadan yemek , doymadan kalkmak" gibi hatırlıyorum ben o sözü.
Anlam çok değişiyor çünkü ne dersiniz.
Hani susama hissi gelmeden su için denir ya onun gibi.

Yaa deli diyor beni o bakışlar...
İnsanlara bisikletle İran a pakistan a vs gittim deyince şaşırmıyorlar.
Çay içmiyorum deyince sanalyeden düşecek gibi oluyorlar.
Bir de takım tutmuyorum deyince aynı şey oluyor. Farklı birşey görmek ödlerini patlatıyor insanların. Hemen sizi de kendilerine benzetmeye çalışıyorlar ki , ruhları huzur bulsun. Çünkü herkes saçma bir hayat yaşadığının farkında.

Selamlar.

@Soner Sarihan

Açlık hissi geldiği zaman mide, gıdaya hazırdır, o anda gıdaları gönderebiliriz...
Doymadan kalkma hususunda aynı şeyi ifade etmişiz zaten...
Bu konularda değişik görüş ve tecrübeler olabilir... Ben birazcık da peygamberin ve sahabenin uygulamalarını tatbik etmeye çalışıyorum... Günümüz uygulamaları ve uzman tavsiyeleri farklı olabilir, uygulayana karışmam, kendi uygulamamı da dikte etmem...

Şunda %100 katılıyorum ki, insanlar yaşantılarındaki uygulamaların çoğunun ne kadar saçma olduğunun farkında ve bu yüzden farklı birşey yapanları anlayamıyorlar ve hemen reddederek kendilerine benzetmeye çalışıyorlar...

Eti otla birlikte(aynı öğünde) yiyin.
Fasülyeyi yoğurtla, yada bulgur pilavını cacıkla.. ve benzeri.

Et ile karbonhidratı örneğin pilavı bir araya getirmeyin. Örneğin; düğün plavlarında olduğu gibi. Bırakın herkes yesin, siz pilavla zerde(yöresel bir pirinç tatlısı) yiyin.
Nedir bu düğünlerdeki yeme çılgınlığı.. düğüne mi ölüme mi.. ??
Yemek ev sahibinin ise, mide sizin.

Meyvayı da ya yemekten 1 saat önce yada 2 saat sonra.

@Mesut Girgiç

selamlar mesut hocam
taze zencefili ince doğrayıp üzerine limon sıkarak tüketebiliyoruz
tadını hafifletiyor
bir düz mantıkla çayına limon damlatılsa da olabilir.
bunu bende bir deneyeyim
saygılarımla

Yaa deli diyor beni o bakışlar...
İnsanlara bisikletle İran a pakistan a vs gittim deyince şaşırmıyorlar.
Çay içmiyorum deyince sanalyeden düşecek gibi oluyorlar.
Bir de takım tutmuyorum deyince aynı şey oluyor. Farklı birşey görmek ödlerini patlatıyor insanların. Hemen sizi de kendilerine benzetmeye çalışıyorlar ki , ruhları huzur bulsun. Çünkü herkes saçma bir hayat yaşadığının farkında.

bence deli etmesin o bakışlar sizi...
gülümseyerek izleyin ...
bahsini ettiğiniz şey ezber bozmak
saygılarımla

@Mesut Girgiç

Siyah çay da aynı şekilde 1 saat önce ve 2 saat sonra içilmesi tavsiye olunur, sebebi ise sıcak çayın demir emilimini ( sporcular için çok çok önemli bir mineral) azalttığı için !

@Mesut Girgiç


1-Elma sirkesi
2-Kekik yağı

Soru:
Yemekten önce mi sonra mı yemek esnasında mı içilmeli? Ne kadar içilmeli? Mideye zararı olur mu?

Ben hali hazırda mesut hocanın formülünü ifşa etmesini merakla bekliyorum

Ben ne bulsam yerim, ama doğal şeyler olmasına dikkat ederim, yağı neredeyse hiç yemem, az miktarda yağ tüketiyorum o da zeytin yağı, katı yağları çocukluğumdan beri yemiyorum, tuzu çok az hatta hiç denecek kadar az kullanıyorum, tatlı konusunda da sütlü tatlıları tercih ediyorum, bazen aşırıya kaçırabiliyorum bunu haftada en az üç akşam balık yerim, günde otuz bardaktan fazla (şekersiz) çay & yeşil çay içerim, Akdenizli olduğum için klasik Akdeniz mutfağı her zaman tercihimdir. Barsaklarımda da hiç bir zaman sorun olmadı. Sadece küçükken köyde çok çamurla oynadığım için kurt olmuştu

Bir de yoga hareketleri var barsakların çalışması için, epey işe yarıyor.

@ateze

Hocam, yukarıya neredeyse sağlıklı beslenmenin kitabını yazmışsın. Her cümlesi her kelimesi doğru.

Yalnız 30 bardak çayı tam anlayamadım. Bardaklarınız bildiğimiz bardaklardan mı yoksa akdenizde sayılar mı biraz fazla sayılıyor..
teşekkürler.

@Mesut Girgiç

Mesut Abi, ben tam manasıyla bir çay tiryakisiyim, günlük üç dört demlik çay tüketiyorum, bildiğimiz klasik çay bardağıyla otuza yakın. Hatta resim falan çiziyorsam ya da bir çalışma yapıyorsam masabaşı, bu sayı artabiliyor
Yemeklerle birlikte de çay içiyorum, bu aslında sağlıksız bir şey deniliyor ama kan ölçümümde demir oranı olması gerekenden fazla
Yani ben bunun bir dezavantajını görmedim şimdiye kadar, uykusuzluk falan da yapmıyor, çocukluktan gelen bir alışkanlık olduğu için olabilir tabi bu.

paylaşımlar için teşekürler