Ben de 3 hafta kadar önce izlemeye başladım. Bir ara izlerim diye erteliyordum. Arkadaştan tüm bölümleri alıp izledim. Günde 4 ila 6 bölüm iyi gidiyordu. Hazıra dağ dayanmaz derler, onlar da bitti. Tabii doğal olarak artık yeni bölümü beklemek gibi bir durumdayız. Her bölümde ilgi çekecek ve merakla daha sonrasını bekletecek bir şeyler bulabiliyorlar.
Bazı klişeler ve işlediği nefret, yalan, intikam, aşk, kıskançlık, paylaşma, hesaplaşma, pazarlık, arkadaşlık, ekip ruhu, arınma, aldatma, kader, bağlılık, cesaret, gizem, ölüm ve aile gibi kavramlarla güzelce örülmüş bir dizi.
Son zamanlarda aklımda iz bırakan iki diziden biri. Diğeri de Rome.
Kurguyu başarılı kılan epey bir kısmını telef edecek kadar oyuncuyla çevrilmiş olması. Ve bir çeşit devir-daim de mevcut. Diziyi daha izlemediğim sıralarda "Bir adaya bunca yakışıklı adam ve güzel kadın nasıl düşmüş?" diye sormuştum.
Tabii herkesin ilgi ve belki zevkine göre birileri bulunuyor: Uzakdoğulu, esmer, zenci, kumral, sarışın hatunlar arz-ı endam ediyorlar. Dikkat ettim sarışınlardan biri telef olunca hemen bir başkasını bulup o topluluğa katıyorlar. Minyon tipde kadın ve erkekler yanında, atletik yapılı, şişman, kel, pısırık (Bu Ben idi ama son bölümlerde o da kahraman kesildi.), zeki, becerikli, savaşçı, kahraman, casus, aldanmış onca tipi, karakteri bu dizide görmüş olduk. Sayit bir anlamda Müslüman bir kesimi temsil ediyor ama bir gram İslami bir yönü yok.
Dikkatimi çeken bir klişe ise -bu gerçekçi değil- silahlar çekildiğinde pazarlık başlıyor. Gerçekte ise silahı çekecek kadar bir insana kızmışsan veya onu düşman görüyorsan önce ateş eder, sonra sonuçlarına bakarsın. Herhalde bu kadar telefatı kimse istemiyor.
Bir başka olanak ise "Ada" kavramı ve mekanı üzerinde şekilleniyor.
Gizemli bir adaya seyahat düşüncesi taa coğrafi keşifler kadar insanlık tarihinde eskiye dayanan bir hisse karşılık geliyor. Ayrıca son yıllarda örneklerini gördüğümüz vahşi okyanus adalarındaki yarışmalardan da esinlenmiş. Mekan olarak adanın büyüklüğü, güzelliği ve coğrafi özellikleri de yeni keşfedilecek şeyler için doğal bir malzeme oluşturuyor.
Merkezinde ada olan ama bunun haricinde çok farklı mekan ve ülkelere uzanabilen genişleme ise diziye çeşitlilik kazandırmış.
Diziler gizemini ve heyecanını sürdürebildiği kadar gidiyor. Lost yolun neresinde bilemiyorum.
Fakat herkese izlemesini tavsiye edebileceğim bir dizi. Abimi ve kız kardeşlerimi de bağımlı yaptım bu arada.
İzleyin ve bu diziden sonra televizyondaki senaryo, kurgu, canlandırma, mekan, rol ve oyuncu özürlü yerli dizileri izlerken aklınıza Lost'u getirin. Artık kanmayacaksınız.