Koç Üniversitesi'nin büyük ayıbı

Bugün arkadaşımla hazırlıkları yaptık ve yola çıktık. Amacımız Belgrad ormanlarını gezip Koç Üniversitesi'ni ziyaret etmekti. Gezimizin 2. adımına gelene kadar herşey çok güzeldi fakat o kadar bayırlar çıkıp Koç Üniversitesi'ne ulaştığımızda kapıdaki güvenlik engeline takıldık. Evet biz de biliyoruz öyle her önüne gelen üniversiteye alınmaz. Fakat biz gayet masumane amacımızı bildirdik. Sadece bir ziyaret. "Gireceğiz gezip çıkacağız bu sizin 15 dakikanızı almayacaktır." dedik olmadı. Nüfus cüzdanlarını bırakma teklifinde bulunduk fakat gene de güvenlikçileri ikna edemedik. Güvenlikçi habire bize "sizi yönetime göndereceğiz oradan izin alacaksınız. Onlar sizin yanınıza sizi gezdirmek amaçlı birini verecekler ve öyle girebileceksiniz." diyip durdular. Ya abi böyle saçmalıkmı olur biz bisikletle çevreye biz göz atacağız diyoruz, hem gelen rehber eleman sanki bizle bisikletiyle gelecek saçmalık değilde nedir bu ? Olayın sonucu, o çıktığımız bayırlarla kaldık ve geri yollandık. Hiç misafirperver değiller buradan kınıyorum...

Samet tirmandiktan sonra girememeniz kotu olmuş ama ya bizim okul gibi olsaydı, daha mı iyiydi ?!

Bizim okul derken İTÜ'yü kastediyorsan nüfus cüzdanını bırakarak çok rahat girebilirsin. Adamların bize terorist muamelesi yapmadığı kaldı. Ne olacak sanki girip dolaşıp gelsek o kadar yol gelmişiz birde randevu soruyorlar, sanki CIA binasına giriyoruz ??

çok içerlendim yahu =)

çok normal şeyler hocam bunlar bizim bilecik üniversitesinde okul kimliği haricinde kimseyi almıyorlar.ben öğrenciyim kimliğimi unutmuşum normal nufüs cüzdanımı vereyim gireyim desen git kimliğini al gel diyorlar.sizde madem üniversiteyi gezecektiniz inat oalrak bir yetkiliyi peşinize takıp paşa paşa gezdirtseydiniz bence

aslında evrensel manada üniversiteler bütün toplumun kurumlarıdır. herkes girebilir, dersleri bile takip edebilir...ama ülkemizde üniversiteler toplumun ya da kamunun değil, sermayenin ya da devletindir...yani öğrencisyen ya müşterisindir ya da tebaa...eğer, "burası vakıf üniversitesi ise, girişimi engelleyemezsiniz", deyip girseydiniz güvenlik güçlerinin zor kullanma hakkı olmadığı için hiç bir şey yapamazdı, siz de hukuken suçlanamazdınız. Ne yazık ki ülkemizdeki hem güvenlik güçlerine hem de kurum yöneticilerine, yetki ve güçlerinin sınırlarını hatırlatmak gerekiyor. kraldan çok kralcı olmaya çok hevesli bir görev anlayışımız var...insan tadını, keyfini bozmak istemiyor ama tadımızı kaçırmadan onların da hadlerini kendilerine hatırlatmak gerekiyor diye düşünüyorum. denemeye devam

güvenlik birinci esastır özel üniversitelerde alsalardı şaşardım

Koç'un içine giremesek de oradan Sarıyer'e inen virajlı yol çok güzeldi, iyi ki çıkmışız

'Olayın sonucu, o çıktığımız bayırlarla kaldık ve geri yollandık.' öyle diyorsun ama işe bi de iyi yanından bak kardeşim, güvenlikçilerin bugün sizi içeri almaması size tecrübe kazandırmıştır ve bi daha aynı hataya düşmeyeceksinizdir. Başınızdan geçen olay çok üzücü gerçekten.

Sözlükte "eksiklik, leke, kusur, utanç veren söz ve davranış" anlamına gelen ayıp, bir ahlâk terimi olarak ortak ve objektif ahlâk kurallarına aykırı olan, başkaları tarafından kınanan tutum ve davranışlar demektir. Ayıp olarak görülen bir davranış, genellikle, benimsenen ve yararına inanılan sosyal kuralların ihlâline yol açtığı için, hukukî bir yaptırımı bulunmasa bile ayıplama ve yerme diye adlandırılan sosyal yaptırımlarla karşılaşır ve bunlar o kimsede pişmanlık ve utanma duygularını doğurur ve kişinin bu kusurlarını düzeltmesine neden olur.

Çok da anormal bir şey değil aslında bu, bir çok üniversite böyle. Odtü'de de içeriden birisi sizi almak zorunda. Suçlamıyorum da, hatta daha titiz olunmalı. Kampüsten bisiklet çalıp duruyorlar. Ama kimlik bırakarak girilebilir di belki, evet.

Arkadaşlar, benim düşüncem sizden farklı..

Sizi içeri almamaları gayet doğal.. Bunda şaşıracak ne var anlamadım..

Ben KOÇ yönetim kurulunda olsaydım şirketlerimi ve sahip olduğum herşeye ''gezip içeri bakacağız 15 dakika, şöyle bir göz atıp çıkacağız' diyen herkesi içeri almazdım sanırım..

Hele mevzu bahis özerk bir sisteme sahip bilimsel öğretiler yapılan bir üniversite ise kimliksiz asla..

Birazcık mantıklı düşünüp öyle değerlendirmenizi umarım.

Bizde geçtiğimiz günlerde özerk bir yapıya sahip olan bir yapıyı yetkililerden 15 gün öncesinden izin alarak gezmiştik. Zamanında girip zamanında çıkmış ikram bile yapmışlardı..

Lütfen biraz sağ duyu..

Bence üniversitelere giriş ve çıkışların tamamiyle serbest olması gerekir çünkü yasakların ne anlamda olursa olsun varolduğu bir kurumda özgür düşünce olamaz ve ilerleme kaydedilemez... En fazla kimlik alsınlar yerine misafir kartı versinler ama almama LÜKS' üne bu ülkede, bu topraklarda kimse sahip olamaz bence, bu zihniyet kral dan çok kralcılıktır ve devamında da 'GERİCİLİĞİ' besler-büyütür...

Üniversitelere el kol sallana sallana girilemez.
Yanlış anlaşılmasın ama üniversite okuyup Üniversite ortamını görmek gerekiyor bunu anlamak için...

Üniversitenin yerleşik olduğu bölgede sırf Üniversiteli kızlara yazmak için, yaşayan insanlar var...

Ve bu kızların yanında gördüğü öğrencileri yerliler toplanıp dövmeye bile kalkıyorlar.. bu iş çığrından çıkar yani...

Hele ki özel bir üniversite, kesinlikle girilememesi lazım...

Adamlar yapacağını yapmış, yönetime yönlendirelim oradan yanınıza birini versinler gezin demişler..
Daha ne olacaktı?

Her Üniversitenin öğrencileri bir ailedir(bazı küçük üniversiteler öyle olmayabilir), ve bu üniversitelerde onların evleridir...

Sokaktan her gelene evinde kontrolsüzce takılıp gezme izni verir misin?

Ayrıca,

Bu sadece bir örnekti...
İşin içinde siyasi sebepler,uyuşturucu,Özgürlüklerin mahalle baskısı ile indirgenmesi,hırsızlıklar vs. vs. bir çok sebep var...

Peki Uludağ Üniversitesi'ne belediye otobüsleri, minibüslerle, bisikletle herhangi bir şekilde gayet rahat girilebiliyor; kapıda bir güvenlik vs. yok, derslikler ardına kadar açık, kafası esen girebiliyor yani; burası eğitim kurumu ve birşey olmuyor da koç üniversitesinde neden oluyor? belli bir standardı yok bu işin onu görüyorum. ikisi de yanlış bence birinde saldım çayıra mantığı hakim. ne de olsa devlet okulu, zenginin evladı da trilyonluk arabasıyla gelmiyor, bir şey olmaz kısacası giren girsin çıkan çıksın.. diğer taraftaysa tabi her türlü riske açık bir kurum eğitim yeri olmasından ziyade herhalde.
Bu okulun sıkı olduğunu biliyorum ama böyle bir durumla karşılaşsam benim de sinirim bozulurdu sonuçta. Bir okulda seni sallayan olmazken diğer birinde potansiyel suçlu olarak görülmek. İkisi de eğitim kurumuyken üstelik kağıt üzerinde. Tezatlar ülkesindeyiz kısacası. Giremeyen arkadaşı da okulumuza davet ederim en büyük kampüslerden birinde ve karışan olmadan bol bol gezebilirsiniz

İşte durumumuz bu Mersin ÜNV. içerisine belediye otobüsü dahil herkez girebiliyor, aynı şekilde ADANA Çukurova Ünv. sine de aynı şekilde halk otobüsleri girebiliyor,herkez rahatça kimlik bile göstermeden girebiliyor üstelik... Ben daha ne diyeyim KOMİK buldum o kadar.... Konu kendi tarafımdan kapandı. Fikirlerini paylaşan tüm arkadaşlara teşekkürler...

@Metin Güler


Tabi ki tutarsız durumlar var, Uludağ üniversitesi biliyorsun ki güney marmara'da her yerleşim bölgesinden insanların önceden randevularla muayene vs. için gittiği büyük bir tıp fakültesine sahip...
Hal böyle olunca kontrol zor olsa gerek...
Uludağ üniversitesini bırakan çok arkadaşım var...
Sebebin bu olduğunu söylemeye falan çalışmıyorum..Ama işleyiş yönünden sorunlu bir üniversite olduğunu duydum her orada okuyandan..
Yani Ülke'de hiç bir şeyin bir standardı yok ki...X üniversitesine akşamları çekirdek çıtlattığın park muamelesi gösteriliyor diye diğer üniversitelerinde öyle olması gerek gibi bir düşünce çok yanlış...

Araştırırsak hemen hemen bütün belli bir düzen içinde olan ve başarılı eğitim veren üniversitelerin,bu konuda taviz vermeyen üniversiteler olduğunu görebiliriz.

Şu an DEÜ de okuyorum.
Daha öncede Kütahya DPÜ de okudum.. bir çok üniversiteden çeşitli arkadaşlarım var ve Müzik,Convention vs. aktiviteleri ile alakalı bir çok önde gelen üniversiteye girdim...
Benim gözlemlerimden çıkardığım düşünceler bunlardır...

Saygılarımla.

Birde son olarak,Kütahya da DPÜ merkez kampüsünde benim zamanımda çok nadir kontrol olurdu... bunun dışında önüne gelen otobüslerle içeri girebilirdi...(Bıçaklama olaylarından sonra değiştiğini varsayıyorum birilerinin aklı başına gelmiştir herhalde)
Her neyse orada kontrol belki direkt yoktu ama daha beteri vardı.
Fakültelerde öğrenci gibi dolaşan derslere giren istihbarat görevlileri vardı...(Babamın orada ki karakol komutanıyla devre olması sayesinde öğrendiğim bir olay)
Bunun nasıl bir ortam oluşturduğunu o zamanlar pek idrak edememiştim..

Ama şimdi ki üniversitemde farkları görüyorum..

Ama derseniz ki DEÜ kusursuz mu? tabi ki değil... Burada da bazı siyasi ve yerleşim yönünden sorunlar var...Yani gene aynı yere geliyoruz... bu ülkede zaten hiç bir şey 4 4 lük değil...

Disiplinle yasakları karıştırmayalım plz Birbirinden çok farklı kavramlar...