thomisus lx
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 25 Haziran 2007
- Mesaj
- 2.910
- Tepki
- 2.055
her üniversite mezunu gibi, okul zamanı beğendiğimiz, ilerde lazım olur diye düşündüğümüz bölüm kitaplarını mezun olana kadar sakladık. diğerlerini ile ikinci el okul piyasasında paraya çevirmiştik. mezun olduk ve kendimizi bambaşka bir iş hayatının içinde sakladığımız kitaplarla alakasız işler yaparken bulduk ve o evdeki kütüphanemizde duran kıymetlimisss kitaplarımıssss işe yaramaz oldu. işe yarasın diye okulumuzun kütüphanesine götürüp bağışlamak istedik. kütüphanedeki görevli, herkes sizin gibi eski okul kitaplarını bize getiriyor, o kitapların hepsini alırsak bu kütüphane güncelliğini ve cazibesini yitirir çöplük olur; bu kütüphaneyi çekici kılan yeni kitaplar ile kaynak eserlerin zenginliği ile harmanlanmış bir kolleksiyondur. o nedenle madem iyilik yapacaksınız, güncel kitaplardan alıp hediye edin demişti.
bir iki yıl önce de, eski kitapçı bir abim, okuduğun kitapları ne yapıyorsun diye sordu. ben de evde duruyor demiştim. o da getirsene buraya, kitaba ihtiyacı olup parası yenisine yetmeyen öğrencilere bir faydan olur demişti.
kitap okumak zordur. kabul ediyorum. keyiflidir, iddia ediyorum. kötü kitap sizi tv ve internete bağlar. iyi kitaplar ise sizi gündemden soyutlar. ben bir kitabı bir kişi okursa üzülüyorum artık. alıp okuduğum kitabın son durağı ODTÜ kütüphanesidir. okumak isteyipte birgün okurum diye almak istediğim ve aldığım kitabın ilk durağı da orası artık. böyle bir takıntılı durum oluştu bende.
kitaplarınızı değerlendirin. paylaşın.
bir anektod ile bağlayayım. ODTÜ mezunları sincanda bir ilköğretim okulu yaptırdılar. ben de kütüphanesine yardımcı olayım diye (link) diye insnaların ücretsiz eşya değiştokuşu yaptıkları siteye yazdım. 1800den fazla kitabı kendim gidip adreslerinden aldım. insanların kitaba atfettikleri bir kutsiyet var. bu İslam'ın kitab-ı Kur'an-ı Kerim'e ithafen duyulan bir kutsiyet. okumuyorlar belki ama lazım olur diye de saklamamazlık etmiyorlar. neler geldi neler. 1200 kadarı, test kitabı, gazete ansiklopedisi, artık antika olmuş ders kitapları idi. onları doğrudan ODTÜ deki geri dönüşüm kutularına attım. bu kutulardaki malzemeler satılıp parasıyla öğrencilere burs oluyor. yani anlayacağınız o kitaplar bile yabana gitmedi. geri kalan 500 kitap güzeldi ama ODTÜ mezunları okulunu yaptıran ekipteki bir flörtüm sırf bana gıcıklığına kitapları istemedi. bu kitapları ne yaptık peki?
benim okuduğum okullarda ahanda bu küttüphane diye bir oda içinde de alıp okumadığımız kitapların olduğu yerler vardı. Ayaşta bir okulda öğretmen olan bir arkadaşım da, bizik okulda çok güzel bir kütüphane var dedi. dizi dizi raflar, okuma salonu vs var dedi ama hiç kitap yok diye ekledi. o 500 kitap işte bu okula gitti.
geri kalan 100 kitap, cinsel içerikli, okul kütüphanelerine uygun olmayan aşk romanları vs tarzında kitaplardı. onları da sahaflarda paraya çevirdim. ve ODTÜ okuluna nakdi yardım oldu.
özetle, kitaplar benim için kutsaldır ama okunmayan kitabın anlamı yoktur. anne babalar çocukları görsün o kültür oluşsun, ilerde okurlar diye kitap stoklamayı seviyorlar. saygı duyuyorum onlara ama bende 2 kitap var evimde. birincisi Muhammed Esed in Kuran-ı Kerim in tefsir meali ve Yaşar Nuri Öztürk'ün Kuran'ın temel kavramları. bu kitaplara günümüzün atmosferi gereği sık sık bakmam gerekiyor. diğer anlık bilgi ihtiyacı için internet var. keyif için alıp okuduğum ya da okuyamadığım tüm kitaplar ise ODTÜ kütüphanesinde.
keşke ülkemizde cami sayısının binde biri kadar güncel kütüphaneler olabilse.
bir iki yıl önce de, eski kitapçı bir abim, okuduğun kitapları ne yapıyorsun diye sordu. ben de evde duruyor demiştim. o da getirsene buraya, kitaba ihtiyacı olup parası yenisine yetmeyen öğrencilere bir faydan olur demişti.
kitap okumak zordur. kabul ediyorum. keyiflidir, iddia ediyorum. kötü kitap sizi tv ve internete bağlar. iyi kitaplar ise sizi gündemden soyutlar. ben bir kitabı bir kişi okursa üzülüyorum artık. alıp okuduğum kitabın son durağı ODTÜ kütüphanesidir. okumak isteyipte birgün okurum diye almak istediğim ve aldığım kitabın ilk durağı da orası artık. böyle bir takıntılı durum oluştu bende.
kitaplarınızı değerlendirin. paylaşın.
bir anektod ile bağlayayım. ODTÜ mezunları sincanda bir ilköğretim okulu yaptırdılar. ben de kütüphanesine yardımcı olayım diye (link) diye insnaların ücretsiz eşya değiştokuşu yaptıkları siteye yazdım. 1800den fazla kitabı kendim gidip adreslerinden aldım. insanların kitaba atfettikleri bir kutsiyet var. bu İslam'ın kitab-ı Kur'an-ı Kerim'e ithafen duyulan bir kutsiyet. okumuyorlar belki ama lazım olur diye de saklamamazlık etmiyorlar. neler geldi neler. 1200 kadarı, test kitabı, gazete ansiklopedisi, artık antika olmuş ders kitapları idi. onları doğrudan ODTÜ deki geri dönüşüm kutularına attım. bu kutulardaki malzemeler satılıp parasıyla öğrencilere burs oluyor. yani anlayacağınız o kitaplar bile yabana gitmedi. geri kalan 500 kitap güzeldi ama ODTÜ mezunları okulunu yaptıran ekipteki bir flörtüm sırf bana gıcıklığına kitapları istemedi. bu kitapları ne yaptık peki?
benim okuduğum okullarda ahanda bu küttüphane diye bir oda içinde de alıp okumadığımız kitapların olduğu yerler vardı. Ayaşta bir okulda öğretmen olan bir arkadaşım da, bizik okulda çok güzel bir kütüphane var dedi. dizi dizi raflar, okuma salonu vs var dedi ama hiç kitap yok diye ekledi. o 500 kitap işte bu okula gitti.
geri kalan 100 kitap, cinsel içerikli, okul kütüphanelerine uygun olmayan aşk romanları vs tarzında kitaplardı. onları da sahaflarda paraya çevirdim. ve ODTÜ okuluna nakdi yardım oldu.
özetle, kitaplar benim için kutsaldır ama okunmayan kitabın anlamı yoktur. anne babalar çocukları görsün o kültür oluşsun, ilerde okurlar diye kitap stoklamayı seviyorlar. saygı duyuyorum onlara ama bende 2 kitap var evimde. birincisi Muhammed Esed in Kuran-ı Kerim in tefsir meali ve Yaşar Nuri Öztürk'ün Kuran'ın temel kavramları. bu kitaplara günümüzün atmosferi gereği sık sık bakmam gerekiyor. diğer anlık bilgi ihtiyacı için internet var. keyif için alıp okuduğum ya da okuyamadığım tüm kitaplar ise ODTÜ kütüphanesinde.
keşke ülkemizde cami sayısının binde biri kadar güncel kütüphaneler olabilse.