coşkun ayaz
Daimi Üye
- Kayıt
- 27 Nisan 2007
- Mesaj
- 252
- Tepki
- 661
- Şehir
- kocaeli
Selamlar Bisikletsever forumcular,
Bisiklet tutkunu ve Türkiye turu yaparak, 2600 km fazla pedal çevirmiş genç arkadaşım Baki Berk Kayalar'ın daveti üzerine 1 gece konaklamalı Kerpe ve Karadeniz kıyıları turu yapmaya karar veriyorum.
Sabah 0730 gibi yeni tur bisikletim Giant x sport 1 ile evden yola çıkıyorum. doğuya İzmit'e doğru sabah serinliğinde ve düz yolda hızla ilerliyorum.
(link)
Kandıra yoluna ilerlerken İzmit'te sabah...
(link)
Bendeniz bisikletiyle mutlu, gülümserken...
(link)
Rampaların başlangıcı...:boese157:
(link)
Rampa öncesi mola verdiğim petrol istasyonundaki çalışanlar, gülümsediklerine bakmayın mutsuz olduklarını söylediler...
(link)
Petrolün tuvalet kapısındaki yansımam...
(link)
Yollar beni bekler, sıcak olmadan yola devam...
(link)
Yol kenarına bırakılmışlar sanırım, alabilsem sırf yolda ezilmesin diye yanıma alırdım diye düşünürken, motosikletli bir genç yavruyu aldı, kurtuldu belkide...
(link)
Dinlenmek için oturduğum gözlemeci, büfe karışımı salaş yerden çektiğim bu ev için - Ne güzel büyük bahçesi var, dediğimde, bıkkın lokantacı -Paraları var, mutlular, dedi. ve günümüz maddeci yaklaşımını sergileyen tavrını koydu. Tüm tur boyunca insanımızın parasız mutlu olamadığını gördüm...
(link)
Halbuki şu ağaçlara bakmak parayla değil ve bu manzaralar beni mutlu ediyor...
(link)
Mutsuz insanların mutlu olmak adına doğaya verdikleri zarar heryerde...
(link)
İzmit'in ve körfezin son göründüğü yer...
(link)
Yolun bitiminde çatısı görünen, meşhur Kandıra F tipi cezaevi...
(link)
Orda bir köy var uzakta...
(link)
Manzara çekmek için durmaktan oldukça geciktim ve telefonu açmamış olduğumu farkettim. Açtım ve Berk'in beni bir saattir Kandıra'da beklediğini öğrendim. Kandıra'ya 20 dk yolum kalmıştı, o da bana doğru pedal basacağını söyledi...
(link)
Berk beni karşılıyor ve Kandıra'ya birlikte giriyoruz. Karnım acıktı, şehir merkezinde bir lokantada yemek yiyoruz. Çıkarken lokanta çalışanları - Motosiklet alsaydınız abi. klişesini tekrarlıyorlar...
(link)
Berk'in önerisiyle dağ yollarını kullanarak Sarısu'da sahile iniyoruz ve rüzgarlı karadeniz'le buluşuyoruz. Ölüm tehlikesine aldırmayan insanlar...:Skull-175
(link)
Sarısu'dan sonra engebeli karadeniz sahilinde kah inerek kah çıkarak sıcaktan kan-ter içinde, koyları gezerek ilerliyoruz. Kerpe görünüyor...
(link)
Kerpe'nin meşhur kayalıkları, bazı gençler tehlikeli biçimde soldaki büyük kaya blogunun üstünden denize atlıyorlar...
Gün sonunda km. saatim 85 km yol yaptığımı gösteriyor...
Devamı olacak...
Not: Başlık, İş bankası yayınlarından çıkan ve Ahmet tevfik'in bir arkadaşıyla Bursa civarında 1900 yılında yaptığı bisiklet turunu anlatan ''velosipet ile bir cevelan'' adlı nefis kitaptan alıntıdır. Okumanızı tavsiye ederim.
Bisiklet tutkunu ve Türkiye turu yaparak, 2600 km fazla pedal çevirmiş genç arkadaşım Baki Berk Kayalar'ın daveti üzerine 1 gece konaklamalı Kerpe ve Karadeniz kıyıları turu yapmaya karar veriyorum.
Sabah 0730 gibi yeni tur bisikletim Giant x sport 1 ile evden yola çıkıyorum. doğuya İzmit'e doğru sabah serinliğinde ve düz yolda hızla ilerliyorum.
(link)
Kandıra yoluna ilerlerken İzmit'te sabah...
(link)
Bendeniz bisikletiyle mutlu, gülümserken...
(link)
Rampaların başlangıcı...:boese157:
(link)
Rampa öncesi mola verdiğim petrol istasyonundaki çalışanlar, gülümsediklerine bakmayın mutsuz olduklarını söylediler...
(link)
Petrolün tuvalet kapısındaki yansımam...
(link)
Yollar beni bekler, sıcak olmadan yola devam...
(link)
Yol kenarına bırakılmışlar sanırım, alabilsem sırf yolda ezilmesin diye yanıma alırdım diye düşünürken, motosikletli bir genç yavruyu aldı, kurtuldu belkide...
(link)
Dinlenmek için oturduğum gözlemeci, büfe karışımı salaş yerden çektiğim bu ev için - Ne güzel büyük bahçesi var, dediğimde, bıkkın lokantacı -Paraları var, mutlular, dedi. ve günümüz maddeci yaklaşımını sergileyen tavrını koydu. Tüm tur boyunca insanımızın parasız mutlu olamadığını gördüm...
(link)
Halbuki şu ağaçlara bakmak parayla değil ve bu manzaralar beni mutlu ediyor...
(link)
Mutsuz insanların mutlu olmak adına doğaya verdikleri zarar heryerde...
(link)
İzmit'in ve körfezin son göründüğü yer...
(link)
Yolun bitiminde çatısı görünen, meşhur Kandıra F tipi cezaevi...
(link)
Orda bir köy var uzakta...
(link)
Manzara çekmek için durmaktan oldukça geciktim ve telefonu açmamış olduğumu farkettim. Açtım ve Berk'in beni bir saattir Kandıra'da beklediğini öğrendim. Kandıra'ya 20 dk yolum kalmıştı, o da bana doğru pedal basacağını söyledi...
(link)
Berk beni karşılıyor ve Kandıra'ya birlikte giriyoruz. Karnım acıktı, şehir merkezinde bir lokantada yemek yiyoruz. Çıkarken lokanta çalışanları - Motosiklet alsaydınız abi. klişesini tekrarlıyorlar...
(link)
Berk'in önerisiyle dağ yollarını kullanarak Sarısu'da sahile iniyoruz ve rüzgarlı karadeniz'le buluşuyoruz. Ölüm tehlikesine aldırmayan insanlar...:Skull-175
(link)
Sarısu'dan sonra engebeli karadeniz sahilinde kah inerek kah çıkarak sıcaktan kan-ter içinde, koyları gezerek ilerliyoruz. Kerpe görünüyor...
(link)
Kerpe'nin meşhur kayalıkları, bazı gençler tehlikeli biçimde soldaki büyük kaya blogunun üstünden denize atlıyorlar...
Gün sonunda km. saatim 85 km yol yaptığımı gösteriyor...
Devamı olacak...
Not: Başlık, İş bankası yayınlarından çıkan ve Ahmet tevfik'in bir arkadaşıyla Bursa civarında 1900 yılında yaptığı bisiklet turunu anlatan ''velosipet ile bir cevelan'' adlı nefis kitaptan alıntıdır. Okumanızı tavsiye ederim.