AykutÇ.
Daimi Üye
- Kayıt
- 16 Mayıs 2014
- Mesaj
- 386
- Tepki
- 395
- Yaş
- 35
- Şehir
- Eskişehir
- İsim
- Aykut Ç.
- Başlangıç
- 1997—98
- Bisiklet
- b'Twin
- Bisiklet türü
- Yol bisikleti
Bugün sürüşe biraz geç çıkmak zorunda kaldım. 5:30'da çıkayım derken 6:30'u buldu. Moralim bozulmadı değil. Dönüşüm yine sıcağa kalacaktı ve Mersin sıcağında sağlığımı da olumsuz etkileyecek, performansımı da düşürecekti bu durum. Ama derler ya her işte bir hayır vardır diye. Varmış yine bir hayır. Bir yavru kedi ile karşılaştım. Çok anlamlı dakikalar geçirdim o kedi sayesinde. Bunun üzerine bisiklete olan farkındalığı bu olayı da anlatarak arttırmak adına birşeyler karaladım facebook'ta. Burda da paylaşmak isterim. Forum üyelerinin pek ihtiyacı olmayacak bu mesajlara ama dışardan birisi okur da ufak bir faydam olursa ne mutlu bana.
"Sabah işe, çarşıya, pazara arabayla giderken, her gaz pedalına dokunuşta doğaya zarar vermek adına müthiş bir katkı daha yaparken, trafikteki magandalar yüzünden asabın bozulup güne ayrı bir stresle başlarken, birçoğunu iki ayaklı eşkiya yapılı mahlukatların kullandığı ve trafik kurallarını hiçe sayıp senin canını tehlikeye attığı toplu taşıma araçlarında giderken, o araçlarda istiflenmiş gibi gidip her türlü ter kokusunu üstüne sindirirken, fark eder misin yoldaki bu yavru kediyi ? Çaresizce şehir şebeke mazgalının arasından aşağıya dilini uzatıp, inlemesini duyabilir misin? Onun açlık veya susuzluğunu anlayabilir misin? "Aaa ne kadar da tatlı kediymiş" der ve basar gidersin değil mi uzaktan uzaktan? Hatta belki fark etmez ve istemeyerek de olsa ezer ve canını alırsın o kedinin.
Peki ya bisikletle giderken ? Tek fark eden sen olursun belki de. Matarandaki suyu paylaşırsın. Erzağından paylaşırsın kediyle, kuru üzüm, ceviz ve badem yer umarım diye düşünerek. Mataranda su olduğunu anlayan kedinin matarana - çölde susuz kalmışçasına - saldırışını seyredersin. Bulduğun her türlü küçük kaba boşaltırsın suyu. Nefessiz içmesini seyredersin. Sahiplenip eve götürsem mi diye düşünürsün. Yok dersin. Onun yeri doğa. Her ne kadar içene etmiş olsak da, "doğa" onun yeri yurdu. Birazcık faydan olduğunu hissettiğinde müsade isteyip yoluna devam edersin.
Soruyorum. İşine giderken, bakkala çarşıya pazara giderken, bu şekilde 4 tekerli, onlarca beygirlik, bilmem kaç silindirlik metal yığınlarıyla gitmek mi, yoksa iki tekerli, tek "beygir"le çalışan, çift "silindir"li "çocuk oyuncağı" ile mi ? Hani kimimize göre sadece "çocuklara alınan karne hediyesi" ya bisiklet.
Kiminin aklına çeşitli sorular geliyordur. Peşinen cevaplayım. Sizleri tatmin edecekse eğer, evet deliyim. Evet kafayı yedim. Evet çocuğum. "
https://fbcdn-sphotos-g-a.akamaihd.net/hphotos-ak-xaf1/v/t1.0-9/p180x540/10426706_10152544242786122_3713970871042143211_n.jpg?oh=5db165253b254258321715b0f896077e&oe=542D2553&__gda__=1411902630_5ab747ec759ba512f4c8b1fdca14be7c
https://fbcdn-sphotos-c-a.akamaihd.net/hphotos-ak-xpf1/t1.0-9/p180x540/10489791_10152544242671122_6939675933343379429_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-h-a.akamaihd.net/hphotos-ak-xpa1/t1.0-9/q81/s720x720/10392454_10152544242826122_703732714937625962_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-h-a.akamaihd.net/hphotos-ak-xpa1/t1.0-9/q81/s720x720/10392454_10152544242826122_703732714937625962_n.jpg
https://scontent-a-fra.xx.fbcdn.net/hphotos-xfa1/v/t1.0-9/q87/s720x720/10441248_10152544242336122_8330779529163170090_n.jpg?oh=a8b3b4ecdab47cf0713b1353a3e8fed5&oe=543016AB
"Sabah işe, çarşıya, pazara arabayla giderken, her gaz pedalına dokunuşta doğaya zarar vermek adına müthiş bir katkı daha yaparken, trafikteki magandalar yüzünden asabın bozulup güne ayrı bir stresle başlarken, birçoğunu iki ayaklı eşkiya yapılı mahlukatların kullandığı ve trafik kurallarını hiçe sayıp senin canını tehlikeye attığı toplu taşıma araçlarında giderken, o araçlarda istiflenmiş gibi gidip her türlü ter kokusunu üstüne sindirirken, fark eder misin yoldaki bu yavru kediyi ? Çaresizce şehir şebeke mazgalının arasından aşağıya dilini uzatıp, inlemesini duyabilir misin? Onun açlık veya susuzluğunu anlayabilir misin? "Aaa ne kadar da tatlı kediymiş" der ve basar gidersin değil mi uzaktan uzaktan? Hatta belki fark etmez ve istemeyerek de olsa ezer ve canını alırsın o kedinin.
Peki ya bisikletle giderken ? Tek fark eden sen olursun belki de. Matarandaki suyu paylaşırsın. Erzağından paylaşırsın kediyle, kuru üzüm, ceviz ve badem yer umarım diye düşünerek. Mataranda su olduğunu anlayan kedinin matarana - çölde susuz kalmışçasına - saldırışını seyredersin. Bulduğun her türlü küçük kaba boşaltırsın suyu. Nefessiz içmesini seyredersin. Sahiplenip eve götürsem mi diye düşünürsün. Yok dersin. Onun yeri doğa. Her ne kadar içene etmiş olsak da, "doğa" onun yeri yurdu. Birazcık faydan olduğunu hissettiğinde müsade isteyip yoluna devam edersin.
Soruyorum. İşine giderken, bakkala çarşıya pazara giderken, bu şekilde 4 tekerli, onlarca beygirlik, bilmem kaç silindirlik metal yığınlarıyla gitmek mi, yoksa iki tekerli, tek "beygir"le çalışan, çift "silindir"li "çocuk oyuncağı" ile mi ? Hani kimimize göre sadece "çocuklara alınan karne hediyesi" ya bisiklet.
Kiminin aklına çeşitli sorular geliyordur. Peşinen cevaplayım. Sizleri tatmin edecekse eğer, evet deliyim. Evet kafayı yedim. Evet çocuğum. "
https://fbcdn-sphotos-g-a.akamaihd.net/hphotos-ak-xaf1/v/t1.0-9/p180x540/10426706_10152544242786122_3713970871042143211_n.jpg?oh=5db165253b254258321715b0f896077e&oe=542D2553&__gda__=1411902630_5ab747ec759ba512f4c8b1fdca14be7c
https://fbcdn-sphotos-c-a.akamaihd.net/hphotos-ak-xpf1/t1.0-9/p180x540/10489791_10152544242671122_6939675933343379429_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-h-a.akamaihd.net/hphotos-ak-xpa1/t1.0-9/q81/s720x720/10392454_10152544242826122_703732714937625962_n.jpg
https://fbcdn-sphotos-h-a.akamaihd.net/hphotos-ak-xpa1/t1.0-9/q81/s720x720/10392454_10152544242826122_703732714937625962_n.jpg
https://scontent-a-fra.xx.fbcdn.net/hphotos-xfa1/v/t1.0-9/q87/s720x720/10441248_10152544242336122_8330779529163170090_n.jpg?oh=a8b3b4ecdab47cf0713b1353a3e8fed5&oe=543016AB