Kanal D'ye görülmemiş tepki !

Kanal D'nin büyük tepki çeken dizisi "Fatmagül'ün suçu ne?" sanal alemde hacker saldırısına uğradı. "Türk Hacker Federasyonu" adlı bir grup Kanal D'nin resmi sitesinde DİZİ kategorisini hacledi. Siteye TÜRK MİLLETİNİN SUÇU NE? başlıklı bir protesto yazısı konuldu. Protesto yazısında şu ifadeler yer aldı; "Önce Yaprak Dökümü'yle araladınız kapıyı. Sonra ilk golü Aşk-ı Memnû'yla attınız Türk Milleti'ne. Sonra cezâ sahasına tekrar girdiniz ve "Fatmagül'ün Suçu Ne" diye sorup, topu ağlara yolladınız. Şimdi de Türkan'la milleti gol yağmuruna tutmaya çalışıyorsunuz.

Bu yaptığınız düpedüz "reyting vurdumduymazlığı".. Milletimizi saf yerine koymaya çalışmayın! Herkes neyin ne olduğunu iyi biliyor! Sırf "tutulsun da ne olursa olsun" mantığıyla toplum ahlâkını para uğruna hiçe sayan Kanal D ve diğer yayın kollarını protesto ediyoruz! Hele de bunu çocukların televizyon başında olduğu bir saatte yayına koymak, ne kadar da bilinçsizce bir eylemdir! Dün akşamki Kanal D Ana Haber Bülteni'nde bir haber başlığı vardı, "Bize yakışan bu mu?" diye..

(Aktifhaber)

Yaklaşık 10 senedir Doğru dürüst TV izlemiyorum .Tv yi sadece bilgisayardan film izlemek ya da yemek yaparken ve yerken bakmak için açıyorum . Nedenine gelince hiç kimse kendi evimde beni aptal yerine koyamaz!!!

@ufuk güneş

Türk Hacker Federasyonu' nu kutlar, ellerine sağlık devamı beklerim.
işin ilginç yanı bu diziler seyirci reting'i alıyor!
millet bayılıyor uçana - kaçana vs..... vs.... daha sayardım da;
form kuralları ve terbiyem müsade etmiyor.

saygırlarımla,

Yerinde bir tepki

ADSL sana katılıyom

Tebrik ediyorum bu arkadaşları.Çok güzel bir konu üzerinde durmuşlar. Gerçekten bu türlü toplumun ahlakını, düzenini ve yapısını bozan filmlerin çok fazlalaştığını görmeye başladık. Artık bunlara müdahele edilmesi gerek.

tv aptal kutusu olduğu için onda sadece play station oynarım ..

Türk Hacker Federasyonu nun bu yazısının altına imzamı atarım...

Son zamanlarda toplumu dejenere etmek için ellerinden geleni yapanlar, medya aracılığıyla bu işe hız vermiş durumdalar; açıkgözlü olup neler olduğunun farkında olanlar " ulan ben bunu izledikçe onlar kazanıyor, halbuki bu dizi bana ve aileme ters, izlememeli ve izlettirmemeliyim" diye hareket eder, olmayanlar da hem tasvip etmiyor hem de izlemeye tam gaz devam ediyor; bu durum minibüsler şehirlerden yok olsun, toz olsun diyenlerin her sabah işe giderken minibüse binmeye devam etmelerine benziyor...

Aslında plan aşama aşama alıştıra alıştıra devam ediyor, bu hacker federasyonu da buna dikkat çekiyor.
Acaba bu ve benzeri dizileri yayınlayanların ve çekenlerin, aynı diziyi, kendi çoluk çocuklarının izlemelerine müsaade ediyorlar mı merak ediyorum..

Elinize bi el kamerası bi de uyduruk mikrofon alın, 20 kişiye bu durumu sorun çoğu insan onaylamayacaktır ama birçoğu da izlemeye devam edceektir.

Onaylamamak çok kolaydır ama yetmez, bunun bişey ifade edebilmesi için, bir nevi boykot; yani reytinglerini yerlerde süründürmek, bu ve benzeri dizileri tv. lerden temizleyip atacaktır...

Bir de; birçok önemli haberi başsayfalarına vermeyen malum gazeteler, günlerce bu iğrenç dizinin reklamını yapıp, milletin önüne ısıtarak ve alıştırarak verdiler, diziden sonra da, malum görüntüler video sitelerinde cirit atmaya başladı..

Özetle; iş BİZ 'de bitiyor..

İnsanlar bu dizilerde ne buluyor anlamak mümkün değil . Emin olun "Fatmagül'ün suçu ne " nasıl bir dizidir haberim yok . Bütün gün futbol dışında spor müsabakaları olsa seyrederim . TRT3'ü tavsiye ederim . Halter,güreş vs. RaiSport'ta çok güzel . Kurtlar Vadisi'ni hiç seyretmedim .Son takip ettiğim dizi "Avrupa Yakasıydı". Biraz da insanların elinde seyretmeyin kardeşim.

Bu dizileri annem babam da izliyor kendileri televizyona bakınca bir şey olmuyor ama ben dizi başladğığnda odama çekilince iyice asosyelleştin diyorlar

İzledikleri dizileri bir bilseniz ve en son sadece meraktan hanınmın çiftliği aşkı memnu ve arkasıradakilerin son bölümlerini izlemiştim ve sarmadı beni gayet saçma, teşirci , kötü örnek olucu diziler.

Örnek fatmagülün süçü neyi hiç izlemedim ama facebookta etkisini göstermiş hemen ayrıca etkisini okullarda da görmek mümkün örnek x kişisi belirleyip sürekli x in suçu ne demeleri.

Ama birdahaki bölümünü izleyeceğim en azından bu yazının ne üzerine yazılmış olduğunu anlarım daha da izlemem.

Kudret bey ben sizin kadar şanslı değilim bende ps de yok (şaka tabi)

en iyisi internet bence bende pek tv izlemiyorum bilgisayarda seçerek ne istersen onu izliyorsun okuyorsun ama tvde ne verirlerse onu almak zorundasın

@Mustafa Volkan Koca


İşte ana fikir bu TV' deki...
Ne verirlerse onu izleyeceksin.
bir dizi bitmeden 5 saniye önce 10 dakika reklam koyup reklam bittikten sonra da kalan 5 saniyelik kısmı oynatmaları ne kadar saygılı ve mantıklı bir davranış olabilir ki?

Bunun amacı beyin yıkama ve para kazanmadan başka nedir ki?
Annem ve babamın ve daha birçok kişinin defalarca bu hataya düşüp (olacakları bildikleri halde) kalan 5 saniye için 10 dakika beklediklerini ve dizi donup kalınca çılgına döndüklerini gördüm.
Bir hesap yapınca şu çıkıyor ortaya:

Bu insanlar haftada 10 dizi izliyorlar..

10x10 dakika beklemek: haftalık 100 dakika. 100x4 den aylık 400 dakika

400x52den yıllık: 20800 dakika eder.

20800 /60 =346.... saat eder.

346/24 =14 gün eder.

Bu insanların bir dizinin son 5 saniyesi için yılda 14 günlerini vermeleri normal midir ?

Bu bizim aile için geçerli belki daha fazla izleyenler de vardır...

@Sedonaci_Baba

bence anne babana öner play station u ....
ayrıca bu toplum afyonu yemiştir nedir afyon diziler ...
tv türkiyeye geldiği yıllarda daha cocuktum ....1973 seneleri ...
60 larda bizim evde radyo dinlerdik ...ailece...
radyo tiyatrosunu hiç kaçırmazdık ...cocukken cok severdim radyo dinlemeyi ...
sonra evimize siyah beyaz blaupunk geldi ..alman malı...
kaçak ...uzay yolu....zengin ve yoksul.....komiser kolombo ama ilk yıllar tv çok güzeldi ...
ben en çok uzay yolunu beklerdim büyük sabırla..kaptan kirk ve m.r spayk ....
uzun kulaklı volkanlı......
evet günümüze gelelim ....
insanları nasıl uyutacaklar ...bu dizilerle ..çünki insanların ceplerinde para olsa akşam bir yere gider lokantada yemek yer veya tiyatroya gider yada eğlence merkezlerine gider ...esas tehlike toplumu ekrana kilitlemektir...
ve kalitesiz dizilerle uyutmaktır ...bu ülke yaralı ne açıdan ...
işsizlik vardır ....üniversitede okuyanları gelecek kaygısı almıştır ..
domatesin kiloso 4 ytl oldu...
insanları açmı bırakmak istiyorlar....ülkedeki sistemin adını koyalım isterseniz
alaturka gelişmemiş yarı feoadal kapitalizm ...gelir dağılımı dengesiz ..
bu kapitalizmden ne bekliyorsunuz ... gerçek bir sosyal adalete dayanan bir sistemde yaşasaydık sorunlarımız daha az olurdu diye düşünüyorum ..
sosyal adalet diyorum sosyalizm değil ....
bu sistemi en güzel oturtmuş bir ülkede bir yıl kaldım norveç...
evet gerçek sosyal adaleti sağlamış bir ülke .....avrupa birliğine üye bile değil kişi başına düşen milli gelir 100.000 dolara yaklaşmış...
nüfus 18.milyon....
adamlar evde tv seyretmiyor..ya seyahatdeler yada eğlence merkezlerinde evde oturan yok ....

@Kudret Kurtcebe

İnsanlar öyle bağımlı olmuşlar ki dediğiniz nedenden dolayı evde oturmaya, dizi,film izlemek için neler yapıyorlar neler...

Mesela ben annemle babamın misafirliğe gelmek için haber veren komşularımızı dizi var diye (tabi bunu onlara söylemediler) müsait değiliz başka zaman dediklerini gördüm bayramda

Şimdi diyeceksiniz ki hep annen babanmı böyle diye en yakın örnek onlar sonuçta iç içeyiz en iyi onları biliyorum. Daha beterin beteri vardır.

Mesela babam bana abartısız tam 5 yıldır tavla öğretecek. Ama ne zaman tavlayı alıp da baba gel tavla öğret de oynayalım desem "program var görmüyonmu " cevabıyla karşılaşırım.

Mesela babam çok iyi satranç oynar bu güne kadar benimle sadece 2 kez oynamıştır. Daha da hiç oynamadı.

Elektrikler gider stranç takımını alırım baba oynayalım diye (malum fırsat kaçmaz) 1 dakika önce kuzu gibi siyaset programı seyreden adamın şimdi birden nefes darlığı baş gösterir.

Tamam anlıyorum hastalığın var allah kimseye de vermesin , elektrik kesilince de tesadüftür, 1-2 kere olur ama her elektrik kesildiğinde de olmazki ya ....

Bu içi boş saçmasapan diziler kadar içi boş, hiçbir anlamı olmayan saçma sapan sabah programları ve bunalrdan bi farkı olmayan sözde yarışma programlarınıda aynı kefeye koymak gerekir. Hele yarışma diye sundukları müsfettelere illet oluyorum... Yarışma dedikleri şey bildiğiniz "kumar".... Bizim çocukluğumuzda bilgi yarışmaları olurdu, şimdiki çocuklar ise o kutunumu açim bu kutunumu açim kumarını izliyolar... İşin ironik yanı, kumar yasalar ile engellenmiş bi eylemdir ama ne hikmetse kahveci oynatınca suç hükümet şakşakçısı medya kanalları oynatınca serbest oluyor...

nerede o eski diziler
super baba .mahallenin muhtarları.....

Ben de hemen hemen hiç açmıyorum, haber bakmak istersen zaten internette var her türlü isteğine göre.

Adını hatırlamadığım birisi güzel bir laf söylemiş : "Televizyonu çok eğitici buluyorum, ne zaman birisi televizyon açsa diğer odaya geçip kitap okuyorum"

@Hakan Yazman

evet tv yerine kitap okumak ahhhhhhhhhhhh ahhhhhhhhh
sevgili halkım kitap okumuyor ....

Türk Hacker Federasyonu'nu kutlarım. Elleri dert görmesin. Darısı diğer dizilerin başına da tez zamanda gelir inşaallah.

Konu ile alakalı internetten alıntıladığım aşağıdaki haberde de önemli mesajlar veriliyor.

Tecavüz, ensest ilişki, eşcinsel hayat ve şiddet olaylarını konu edinen dizilerle ilgili tartışmaya ünlü sinema yönetmeni Atilla Dorsay da katıldı. Dorsay, gençlere yalvararak seslenendi. Sevdiği dizileri de sıraladı.

Dorsay, 17. Altın Koza Film Festivali etkinlikleri kapsamında Kurttepe Anadolu Lisesi salonunda öğrencilere sinema tarihini anlattı.

Geçmiş yıllardaki Aşkı Memnu'dan sonra tiryakisi olduğu dizi sayısının çok az olduğunu hatırlatan Dorsay, 'Perihan Abla', 'Küçük Ağa', 'İkinci Bahar'ı çok sevdiğini dile getirdi. Önceki yıllarda bu tür dizilerin bir anlamı olduğunu vurgulayan Dorsay, dizilerin daha az olduğunu ve titizlikle hazırlandığını kaydetti.

Özel televizyonculukla dizilerin azgınlaştığını savunan Dorsay, televizyonların da yayınlarının tümünü diziler üzerine inşa etmeye başladığını ifade etti.

Dorsay şunları kaydetti: "Özel televizyon kanallarının programlarına rica ediyorum şöyle bir bakın. Diziler ve haberler başka hiçbir şey yok. Ne doğru dürüst bir film, ne bir kültür programı,ne belgesel var. Hiç bir şey yok. Diziler zaten saat 20.00'de başlayıp reklamlarla 2 saat 20 dakika sürüyor.Her gece iki tane olmak üzere yayınlandığı gibi ertesi gün sabahtan itibaren tekrar yayınlayan kanallar var."

"HERKES ELEŞTİRMELİ; ANCAK..."

"Kitle kanalları topluma yalnızca bunu mu verir?" diye soran Dorsay, klasik bir Türk filmi, klasik yabancı bir film konulabileceğini, bir kültür saati oluşturulabileceğini anlattı.

Ciddi tartışma programlarının da gece yarısı başladığına dikkat çeken Dorsay, şöyle devam etti:
"Bu korkunç bir şey. Hepimizin her gün yazması eleştirmesi gereken bir şey. Ama tabii ki kimse yazamıyor. Bir kere her gazete kendi ait olduğu grubun programlarına saygı göstermek zorunda. Diyelim ki Sabah gazetesi, bu Kanal D'nin yaptığı nedir, böyle kepazelik olur mu diyemez çünkü aynı anlayış ATV'de de var. Medya olarak bu durumu yalayıp yutuyoruz. Gençler umarım yalayıp yutmazsınız. Siz gençler lütfen bu türlü yayıncılığa karşı çıkın."

Atilla Dorsay, öğrencileri bol reklamla beslenmiş, diziden çok reklam izlenen 2 saat 20 dakikayı kendilerini geliştirmeleri için ayırmaya çağırdı.

Dorsay "Bu saati başka şeyler için ayırın, kendinizi, geliştirmeye, yetiştirmeye, bir kitap okumaya, klasik film izlemeye ayırın. Yerli dizileri lütfen izlemeyiniz, size yalvarıyorum. Bu çok büyük bir tuzak. Ben izlemiyorum ama bazı yaşlılar bu tuzağa düştük. Gençler katiyen bu tuzağa düşmemeli. Hiç izlemeyin, şart mı yani." ifadesini kullandı.

Kaynak:(link)

Türk Hacker Federasyonu nu kutlar başarılarının devamını dilerim, destekliyoruz.