Oktay Erkan
Daimi Üye
- Kayıt
- 26 Kasım 2013
- Mesaj
- 332
- Tepki
- 829
- Şehir
- Kadıköy İstanbul
- Bisiklet
- Trek
Kısa sayılacak bisiklet maceramda hiç iki günden uzun bisiklet turu yapmamıştım. Hep günübirlik veya tek gecelik Artık zamanı gelmişti.
Çağlayan'la bu yaz daha uzun bir tur için bütün imkanları seferber edip yüksek makamlardan da gerekli izinleri almıştık. Geriye rota belirlemek kalmıştı. İlk düşüncemiz Doğu Karadeniz yaylalar turu idi. Ancak uçakla ulaşım maliyet ve zorlukları nedeniyle bundan vazgeçtik. Nemrut festivali ve civarını düşündük, ancak mevsim sebebiyle bundan da vazgeçtik.
Kafamda bir süredir Bolu-İznik hattında, genelde köy/yayla yollarından gidilen, yöredeki göllerde konaklamalı bir tur vardı. Bunu olgunlaştırıp Çağlayan'la paylaştım. Olur deyince cycleroute.org ile sayılara döktüm. Orta mesafeli, epey tırmanışlı güzel bir tur çıktı ortaya. Daha sonra tura üç arkadaşımız daha (Bülent, Ertuğrul ve Hasan) dahil oldu. Hasan önemli bir işi sebebiyle son anda katılamadı.
Acemiliğimizle renklenecek sekiz günlük bir tur, bazen asfalt, ama daha çok taşlı topraklı yollar, inişler, çıkışlar, yaylalar, köyler, göller, dereler, köpekler, ayılar bizi bekliyordu. Gerçekten bir ayıya yem olacak mıydık? Sağ salim turu bitirebilecek miydik?
1. Gün: Gölcük Tabiat Parkı - Aladağ Göleti - Seben Göleti
Dördümüz bisikletleri yüklediğimiz minibüsle Bolu'daki Gölcük Tabiat Parkı'na ulaşıyoruz. Tura, Bolu merkez yerine buradan başlamaya karar verdik. Çünkü hiçbirimiz uzun zamandır idman yapmadık. Daha ilk günden bir sakatlıkla karşılaşmak istemiyoruz.
http://i61.tinypic.com/2m27rlt.jpg
Lojistik desteği Ersin'den
http://i58.tinypic.com/35astc1.jpg
http://i61.tinypic.com/1z33sdj.jpg
Bisikletleri araçtan indirip kurmamız saat üçü buluyor. Fotoğraflarından tanıdığımız ve genelde Abant gölü ile karıştırılan küçük, şirin Gölcük gölü turumuzun başlangıç noktası. Gölün etrafında yürüyüş yolu, piknik için masalar ve restoran var. Cumartesi olduğu için oldukça kalabalık.
Gölcük göleti
http://i60.tinypic.com/28s81av.jpg
http://i59.tinypic.com/2qmqdg7.jpg
http://i58.tinypic.com/1zxth89.jpg
http://i61.tinypic.com/20mk9s.jpg
Fazla oyalanmayıp göl çevresinde hızlıca bir tur attıktan sonra tırmanışa başlıyoruz. Bu yol, Bolu'yu Kıbrısçık ve Seben'e bağlayan yol. Oldukça düzgün ve trafiği az, her iki yanı ormanlık. Gölcük gölü 1200m irtifada. Çıkılan en yüksek nokta ise 1600m. Oradan sonra yine orman içinden Kızık yaylasına doğru inişe geçiyoruz. Düze inince yaylaya gelmeden sola sapıp Aladağ göletine yöneliyoruz. Amacımız çevresinde bir tur atıp akşam olmadan Seben gölüne ulaşmak. Ama yol öyle güzel ki kimsenin acele edesi yok, aheste gidiyoruz. "Kaçış", manasını ilk burada buluyor. Göl kenarında çokça balık tutanlara rastlıyoruz. Hem de her yerde yasak olduğu yazmasına rağmen. Şaşırıyor muyuz? Hayır! Gölün kuzey ucundaki Demirciler yaylasına otlamaktan dönen sığırlarla birlikte giriyoruz. Yaylayı geçip devam ettiğimizde gölün doğu kıyısının, giriş-çıkışı kontrollü bir park olduğunu öğreniyoruz. Kapıdaki Sabahattin adındaki görevli bize gerekli bilgileri veriyor. Yaya giriş 3 TL, çadır kurarsak kişi başı 15 TL. İçeride su, elektrik, tuvalet var. Kendisi de gece orada güvenlikten sorumlu. Kamp için güzel bir yer. Ancak biz plana uyup orada kalmamaya karar veriyoruz. Abimiz park içinden geçmemize izin vermeyince geldiğimiz kıyıdan gerip dönüp Seben gölünün yolunu tutuyoruz. Yaylada bir evden kahvaltı için yumurta almayı da ihmal etmiyoruz.
Aladağ Göleti
http://i61.tinypic.com/16954ih.jpg
http://i62.tinypic.com/33xvwci.jpg
http://i59.tinypic.com/2jb380o.jpg
http://i59.tinypic.com/2j2yfl3.jpg
Bolu'da bir firma bölgeyi turizme kazandırmak amacıyla Kıbrıslı tur acentalarını gezdiriyordu. Bizi görünce arkadaşın kafada bir ışık yanıyor. Fotoğraflarımızı çekiyorlar. Ne olacaksa artık?..
http://i61.tinypic.com/2a9rvd3.jpg
Kızık yaylasından geçip güneye devam ederken malesef yol yapımı nedeniyle bozuk bir toprak yola giriyoruz, araç geçtikçe zor anlar yaşıyoruz. Hava artık kararmak üzere. Biraz yükselip tekrar indiğimizde bir yol ayrımına geliyoruz. Sol taraf yine yol yapımı ve toprak, sağ taraf ise yeni dökülmüş asfalt. Tabi asfaltı seçiyoruz ancak bu, hesapta olmayan bir rampa çıkarıyor karşımıza. Artık ışıklarımızı yaktık, iyice karardı ortalık. Neredeyse hiç araç geçmiyor. Haritaya göre çok az yolumuz kaldı ancak gölü bulduğumuzda uygun bir yer ve su bulabilecek miyiz?
İlk ulaştığımız yayla yoldan yukarıda ve hiç hayat belirtisi yok. Burayı geçiyoruz. Ufaktan tedirginlik var. Göl etrafındaki ikinci yayla için yoldan çıkmamız gerekiyor. Bir araç durdurup bilgi alıyoruz. Yaylada bir bakkal olduğu bilgisi içimize su serpiyor. Gerçekten de Dedeler yaylasına ulaştığımızda bir evin alt katında bir bakkal buluyoruz. Sahibi bize herhangi bir yerde kamp kurabileceğimizi söylüyor. Eksiklerimizi giderip göl kenarında farlarımız yardımıyla uygun bir yer seçiyoruz ve çadırlarımızı kurup ilk akşam yemeğimizi pişiriyoruz. Kamp ateşimizi yakamadan yatıp ilk günü bitiriyoruz.
Kamp noktamız: 40°30'53.7"N 31°38'27.5"E (link)
48km yol, 900m yükseliş
2. Gün: Seben Göleti - Abant Gölü
Soğuk bir geceden sonra erken vakit kalkıyorum. Karşılaştığım manzara nefis. Termometre 5 derece gösteriyor. Hemen biraz odun toplayıp gece yakamadığımız ateşi yakıp ısınıyorum. Arkadaşlar da kalkınca kahvaltımızı yapıp yola düşüyoruz. Bu kez gölü tam tur yapacak şekilde diğer tarafından dolaşıyoruz. Bu tarafta yükselti fazla değilmiş. Ancak kısa da olsa yol yapımı var.
http://i58.tinypic.com/30nfa6u.jpg
http://i59.tinypic.com/i4onjd.jpg
http://i58.tinypic.com/r1et5c.jpg
http://i61.tinypic.com/2e58h1l.jpg
http://i58.tinypic.com/becy1h.jpg
http://i61.tinypic.com/2ij22af.jpg
http://i62.tinypic.com/34y5x76.jpg
http://i61.tinypic.com/20r8xoy.jpg
Kızık yaylasına doğru geri giderken güneşin yükselmesiyle sıcak bir günün bizi beklediğini anlıyoruz. Sularımızı tazeleyip Gölcük yönüne devam ediyoruz. Amacımız şehre girmeden tepeye ulaşıp orman içinden Abant yönüne dönmek.
Kızık yaylası
http://i58.tinypic.com/2lcpk0l.jpg
http://i60.tinypic.com/160onf4.jpg
Tırmanmaya başlamadan yolun sağında mısır ve çay satan amcaya bir süre konuk olup dinleniyoruz.
http://i60.tinypic.com/vew01y.jpg
Ardından 1600m rakıma ulaştığımızda Gölcük yönü yerine sola, toprak yola girip ismini bilmediğimiz birkaç yayladan geçerek Sultan köyüne yöneliyoruz. Bu orman yolu öylesine güzel ki bitmesin istiyoruz.
http://i62.tinypic.com/x1gebd.jpg
http://i62.tinypic.com/dwcefo.jpg
http://i58.tinypic.com/209ldva.jpg
http://i57.tinypic.com/6rugyp.jpg
Topraktan asfalta çıktığımızda uzun bir iniş bizi bekliyor. Trafik de yok denecek kadar az. Burayı hızlıca iniyoruz. Ben kişisel rekorumu kırıp 70'i bulmuşum. Arada çeşmelerde serinliyoruz. Sıcaklık 35 dereceyi buluyor. Sabahla arasında 30 derece fark var. Sultan köyünde biraz dinlenip kanal boyunca toprak yoldan Bolu-Bilecik yoluna ulaşıyoruz. Yola girmeyip karşısına geçerek Bolu-Abant yoluna çıkabilmek için Avdan ve Yenisefa köylerine doğru tırmanıyoruz. Bu tırmanışlar epey yoruyor. Sonunda Abant yoluna çıkıyoruz. Bu yol güzel ancak Pazar günü olduğu için yoğun bir dönüş trafiği var. Hava kararmak üzere. Ciddi de bir tırmanış var. Zor da olsa Abant'a 2km kala bir alabalık tesisine ulaşıyoruz. Sahibi Şenol bey, sağ olsun, bize kapılarını açıyor ve arkalarda bir yere çadırlarımızı kurmamıza izin veriyor. Akşam yemeğinde tabi ki leziz alabalık var. Yemekten sonra yorgun, argın hemen yatıyoruz.
http://i57.tinypic.com/29vz8g0.jpg
Tesisle birlikte bizi de koruyan minik kurdumuz...
http://i60.tinypic.com/jl1l4l.jpg
Sabah erkenden kalkıp toparlanıyoruz. Bu kez kahvaltımız tesisten. Zengin kahvaltımızı keyifle yaptıktan sonra Şenol beyle vedalaşıp Abant gölüne doğru yola düşüyoruz. Hedefimiz Sülüklü Göl.
http://i57.tinypic.com/11reont.jpg
http://i57.tinypic.com/o6adlv.jpg
http://i57.tinypic.com/3480sqt.jpg
http://i62.tinypic.com/bhcchv.jpg
http://i59.tinypic.com/2rwtk52.jpg
http://i59.tinypic.com/352ghgg.jpg
Ev sahibimiz Şenol Bey
http://i62.tinypic.com/206m0j8.jpg
Kamp yerimiz: Abant Alabalık Restaurant (link)
72km yol, 1355m yükseliş
Çağlayan'la bu yaz daha uzun bir tur için bütün imkanları seferber edip yüksek makamlardan da gerekli izinleri almıştık. Geriye rota belirlemek kalmıştı. İlk düşüncemiz Doğu Karadeniz yaylalar turu idi. Ancak uçakla ulaşım maliyet ve zorlukları nedeniyle bundan vazgeçtik. Nemrut festivali ve civarını düşündük, ancak mevsim sebebiyle bundan da vazgeçtik.
Kafamda bir süredir Bolu-İznik hattında, genelde köy/yayla yollarından gidilen, yöredeki göllerde konaklamalı bir tur vardı. Bunu olgunlaştırıp Çağlayan'la paylaştım. Olur deyince cycleroute.org ile sayılara döktüm. Orta mesafeli, epey tırmanışlı güzel bir tur çıktı ortaya. Daha sonra tura üç arkadaşımız daha (Bülent, Ertuğrul ve Hasan) dahil oldu. Hasan önemli bir işi sebebiyle son anda katılamadı.
Acemiliğimizle renklenecek sekiz günlük bir tur, bazen asfalt, ama daha çok taşlı topraklı yollar, inişler, çıkışlar, yaylalar, köyler, göller, dereler, köpekler, ayılar bizi bekliyordu. Gerçekten bir ayıya yem olacak mıydık? Sağ salim turu bitirebilecek miydik?
1. Gün: Gölcük Tabiat Parkı - Aladağ Göleti - Seben Göleti
Dördümüz bisikletleri yüklediğimiz minibüsle Bolu'daki Gölcük Tabiat Parkı'na ulaşıyoruz. Tura, Bolu merkez yerine buradan başlamaya karar verdik. Çünkü hiçbirimiz uzun zamandır idman yapmadık. Daha ilk günden bir sakatlıkla karşılaşmak istemiyoruz.
http://i61.tinypic.com/2m27rlt.jpg
Lojistik desteği Ersin'den
http://i58.tinypic.com/35astc1.jpg
http://i61.tinypic.com/1z33sdj.jpg
Bisikletleri araçtan indirip kurmamız saat üçü buluyor. Fotoğraflarından tanıdığımız ve genelde Abant gölü ile karıştırılan küçük, şirin Gölcük gölü turumuzun başlangıç noktası. Gölün etrafında yürüyüş yolu, piknik için masalar ve restoran var. Cumartesi olduğu için oldukça kalabalık.
Gölcük göleti
http://i60.tinypic.com/28s81av.jpg
http://i59.tinypic.com/2qmqdg7.jpg
http://i58.tinypic.com/1zxth89.jpg
http://i61.tinypic.com/20mk9s.jpg
Fazla oyalanmayıp göl çevresinde hızlıca bir tur attıktan sonra tırmanışa başlıyoruz. Bu yol, Bolu'yu Kıbrısçık ve Seben'e bağlayan yol. Oldukça düzgün ve trafiği az, her iki yanı ormanlık. Gölcük gölü 1200m irtifada. Çıkılan en yüksek nokta ise 1600m. Oradan sonra yine orman içinden Kızık yaylasına doğru inişe geçiyoruz. Düze inince yaylaya gelmeden sola sapıp Aladağ göletine yöneliyoruz. Amacımız çevresinde bir tur atıp akşam olmadan Seben gölüne ulaşmak. Ama yol öyle güzel ki kimsenin acele edesi yok, aheste gidiyoruz. "Kaçış", manasını ilk burada buluyor. Göl kenarında çokça balık tutanlara rastlıyoruz. Hem de her yerde yasak olduğu yazmasına rağmen. Şaşırıyor muyuz? Hayır! Gölün kuzey ucundaki Demirciler yaylasına otlamaktan dönen sığırlarla birlikte giriyoruz. Yaylayı geçip devam ettiğimizde gölün doğu kıyısının, giriş-çıkışı kontrollü bir park olduğunu öğreniyoruz. Kapıdaki Sabahattin adındaki görevli bize gerekli bilgileri veriyor. Yaya giriş 3 TL, çadır kurarsak kişi başı 15 TL. İçeride su, elektrik, tuvalet var. Kendisi de gece orada güvenlikten sorumlu. Kamp için güzel bir yer. Ancak biz plana uyup orada kalmamaya karar veriyoruz. Abimiz park içinden geçmemize izin vermeyince geldiğimiz kıyıdan gerip dönüp Seben gölünün yolunu tutuyoruz. Yaylada bir evden kahvaltı için yumurta almayı da ihmal etmiyoruz.
Aladağ Göleti
http://i61.tinypic.com/16954ih.jpg
http://i62.tinypic.com/33xvwci.jpg
http://i59.tinypic.com/2jb380o.jpg
http://i59.tinypic.com/2j2yfl3.jpg
Bolu'da bir firma bölgeyi turizme kazandırmak amacıyla Kıbrıslı tur acentalarını gezdiriyordu. Bizi görünce arkadaşın kafada bir ışık yanıyor. Fotoğraflarımızı çekiyorlar. Ne olacaksa artık?..
http://i61.tinypic.com/2a9rvd3.jpg
Kızık yaylasından geçip güneye devam ederken malesef yol yapımı nedeniyle bozuk bir toprak yola giriyoruz, araç geçtikçe zor anlar yaşıyoruz. Hava artık kararmak üzere. Biraz yükselip tekrar indiğimizde bir yol ayrımına geliyoruz. Sol taraf yine yol yapımı ve toprak, sağ taraf ise yeni dökülmüş asfalt. Tabi asfaltı seçiyoruz ancak bu, hesapta olmayan bir rampa çıkarıyor karşımıza. Artık ışıklarımızı yaktık, iyice karardı ortalık. Neredeyse hiç araç geçmiyor. Haritaya göre çok az yolumuz kaldı ancak gölü bulduğumuzda uygun bir yer ve su bulabilecek miyiz?
İlk ulaştığımız yayla yoldan yukarıda ve hiç hayat belirtisi yok. Burayı geçiyoruz. Ufaktan tedirginlik var. Göl etrafındaki ikinci yayla için yoldan çıkmamız gerekiyor. Bir araç durdurup bilgi alıyoruz. Yaylada bir bakkal olduğu bilgisi içimize su serpiyor. Gerçekten de Dedeler yaylasına ulaştığımızda bir evin alt katında bir bakkal buluyoruz. Sahibi bize herhangi bir yerde kamp kurabileceğimizi söylüyor. Eksiklerimizi giderip göl kenarında farlarımız yardımıyla uygun bir yer seçiyoruz ve çadırlarımızı kurup ilk akşam yemeğimizi pişiriyoruz. Kamp ateşimizi yakamadan yatıp ilk günü bitiriyoruz.
Kamp noktamız: 40°30'53.7"N 31°38'27.5"E (link)
48km yol, 900m yükseliş
2. Gün: Seben Göleti - Abant Gölü
Soğuk bir geceden sonra erken vakit kalkıyorum. Karşılaştığım manzara nefis. Termometre 5 derece gösteriyor. Hemen biraz odun toplayıp gece yakamadığımız ateşi yakıp ısınıyorum. Arkadaşlar da kalkınca kahvaltımızı yapıp yola düşüyoruz. Bu kez gölü tam tur yapacak şekilde diğer tarafından dolaşıyoruz. Bu tarafta yükselti fazla değilmiş. Ancak kısa da olsa yol yapımı var.
http://i58.tinypic.com/30nfa6u.jpg
http://i59.tinypic.com/i4onjd.jpg
http://i58.tinypic.com/r1et5c.jpg
http://i61.tinypic.com/2e58h1l.jpg
http://i58.tinypic.com/becy1h.jpg
http://i61.tinypic.com/2ij22af.jpg
http://i62.tinypic.com/34y5x76.jpg
http://i61.tinypic.com/20r8xoy.jpg
Kızık yaylasına doğru geri giderken güneşin yükselmesiyle sıcak bir günün bizi beklediğini anlıyoruz. Sularımızı tazeleyip Gölcük yönüne devam ediyoruz. Amacımız şehre girmeden tepeye ulaşıp orman içinden Abant yönüne dönmek.
Kızık yaylası
http://i58.tinypic.com/2lcpk0l.jpg
http://i60.tinypic.com/160onf4.jpg
Tırmanmaya başlamadan yolun sağında mısır ve çay satan amcaya bir süre konuk olup dinleniyoruz.
http://i60.tinypic.com/vew01y.jpg
Ardından 1600m rakıma ulaştığımızda Gölcük yönü yerine sola, toprak yola girip ismini bilmediğimiz birkaç yayladan geçerek Sultan köyüne yöneliyoruz. Bu orman yolu öylesine güzel ki bitmesin istiyoruz.
http://i62.tinypic.com/x1gebd.jpg
http://i62.tinypic.com/dwcefo.jpg
http://i58.tinypic.com/209ldva.jpg
http://i57.tinypic.com/6rugyp.jpg
Topraktan asfalta çıktığımızda uzun bir iniş bizi bekliyor. Trafik de yok denecek kadar az. Burayı hızlıca iniyoruz. Ben kişisel rekorumu kırıp 70'i bulmuşum. Arada çeşmelerde serinliyoruz. Sıcaklık 35 dereceyi buluyor. Sabahla arasında 30 derece fark var. Sultan köyünde biraz dinlenip kanal boyunca toprak yoldan Bolu-Bilecik yoluna ulaşıyoruz. Yola girmeyip karşısına geçerek Bolu-Abant yoluna çıkabilmek için Avdan ve Yenisefa köylerine doğru tırmanıyoruz. Bu tırmanışlar epey yoruyor. Sonunda Abant yoluna çıkıyoruz. Bu yol güzel ancak Pazar günü olduğu için yoğun bir dönüş trafiği var. Hava kararmak üzere. Ciddi de bir tırmanış var. Zor da olsa Abant'a 2km kala bir alabalık tesisine ulaşıyoruz. Sahibi Şenol bey, sağ olsun, bize kapılarını açıyor ve arkalarda bir yere çadırlarımızı kurmamıza izin veriyor. Akşam yemeğinde tabi ki leziz alabalık var. Yemekten sonra yorgun, argın hemen yatıyoruz.
http://i57.tinypic.com/29vz8g0.jpg
Tesisle birlikte bizi de koruyan minik kurdumuz...
http://i60.tinypic.com/jl1l4l.jpg
Sabah erkenden kalkıp toparlanıyoruz. Bu kez kahvaltımız tesisten. Zengin kahvaltımızı keyifle yaptıktan sonra Şenol beyle vedalaşıp Abant gölüne doğru yola düşüyoruz. Hedefimiz Sülüklü Göl.
http://i57.tinypic.com/11reont.jpg
http://i57.tinypic.com/o6adlv.jpg
http://i57.tinypic.com/3480sqt.jpg
http://i62.tinypic.com/bhcchv.jpg
http://i59.tinypic.com/2rwtk52.jpg
http://i59.tinypic.com/352ghgg.jpg
Ev sahibimiz Şenol Bey
http://i62.tinypic.com/206m0j8.jpg
Kamp yerimiz: Abant Alabalık Restaurant (link)
72km yol, 1355m yükseliş