Herkese merhabalar. 2 gün önce turumuzu bitirdik ve evdeyiz. Misafirimiz olduğu için anca yazabildim kusura bakmayın. Yolda başımıza aksilikler gelse de bu tur bizim için inanılmaz keyifliydi. 13.10.2013 Pazar günü sabahı saat 05:45 civarında Alaybey İzban istasyonundan trene bindik.
http://imageshack.com/scaled/1024x768/201/7fjg.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/24/y2vs.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/163/uzce.jpg
Yaklaşık 1 saat sonra Cumaovası'na ulaştık. Oradaki şoförlerden birinden ana yola nereden çıkacağımızı öğrendikten sonra son hazırlıklarımızı yaptık ve yola koyulduk.
http://imageshack.com/scaled/1024x768/546/9n0o.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/198/f4h7.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/11/gidy.jpg
Ana yola çıkana kadar gittiğimiz yol berbattı. Kısa bir süre sonra Gümüldür ana yoluna ulaştık. Rampalar yok denecek kadar az. Sabah serinliği yüzünden giydiğimiz ince polar montları çıkarmak için yol kenarında durduk. Bu sırada arkadan gelen motorlu 2 kişi yanımızdan silme geçti. Sanırım akıllarınca bizi korkutmak istediler. Başta kendileri olmak üzere tüm akrabalarının kulaklarını iyice çanlattım.
Tekrar yola koyulduk.
http://imageshack.com/scaled/1024x768/15/4xhy.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/841/wa32.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/138/ygg7.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/198/dzr2.jpg
Rampaları tırmandığımızda, market-lokanta karışımı bir yer gördük ve burada sıcak çay eşliğinde kahvaltımızı yapmaya karar verdik.
http://imageshack.com/scaled/1024x768/96/ghxr.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/607/l13y.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/20/ela7.jpg
Kahvaltının üzerine 1 bardak daha keyif çaylarımızı içtik. Artık yola koyulma vakti.
http://imageshack.com/scaled/1024x768/199/rkt7.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/844/aj0d.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/203/fxm3.jpg
Buralarda yol harika. Ahmetbeyli köyüne kadar hafif çıkışlar-inişler, manzaranın güzelliği ve bol oksijen. Bu sırada kız arkadaşım viteslerden bir ses geldiğini söyledi. İlk sıkıntılar burada başladı. Giderken arka aktarıcıya baktım, sanki vites tam geçmemiş gibi tık-tık atıyordu. Vitesi düşürdüğünde yani büyük dişlilerde ses kesiliyor, yükselttiğinde ses yine başlıyordu. Yol ayrımından sola döndüğümüzde önümüzde uzun bir rampa vardı. Tırmandıkça bisikletten gelen sesler artmaya başladı ve bir süre sonra zincir kitlenip aynakola dolandı. Hemen yol kenarındaki ağacın dibine çektik bisikletleri. O sırada ağacın dibinde oyuncak bir araba buldum.
Ne olduğunu anlamak için zinciri kontrol ettim ve baklalardan birinin yerinden çıktığını gördüm.
http://imageshack.com/scaled/1024x768/201/af8d.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/822/rnd9.jpg
Zincir kesme aletiyle çıkan baklayı yerine oturtup yola devam ettik. Ancak 50 metre sonra aynı sorun yine başladı. Bir sonraki ağacın gölgesinde durduk ve arızalı baklayı çıkarmaya karar verdim.
http://imageshack.com/scaled/1024x768/17/u604.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/593/0emi.jpg
Zincir kısaldığı için vites büyük dişlilere geçtiğinde arka aktarıcı çok gerilmeye başladı. Rampaları çıkarken bu problem yaratıyor. Sorun hallolduktan sonra, yavaş yavaş rampayı tırmanmaya başladık. Kısa bir süre sonra önümüzde uzun bir iniş vardı. İşte yolun bu kısmı gerçekten eğlenceli ve yol virajlı olduğu için biraz da tehlikeliydi.
http://imageshack.com/scaled/1024x768/28/wwgb.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/201/i5si.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/38/xuni.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/811/48fb.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/823/grur.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/194/k4sp.jpg
Manzara muhteşem...
http://imageshack.com/scaled/1024x768/34/v2yb.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/542/szf0.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/854/jd5s.jpg
İniş bittikten sonra gerçekten sıkıcı ve düz bir yol başlıyor. Sanki çölün ortasındaymışsınız gibi. Selçuk-Kuşadası-Pamucak yol ayrımına kadar devam ettik. Google Maps'in bize gösterdiği doğrultuda, Pamucak istikhametine doğru ilerledik. Bu sırada telefonun şarjı bitti ve karnımız acıkmaya başladı. İleride gödüğümüz birisine Didim'e gittiğimizi ve en yakın benzinliğin nerede olduğunu sorduk. Bize bu yolu takip edersek çok fazla rampa tırmanacağımızı, geri dönüp Selçuk yolundan gitmemizin bizim için daha iyi olacağını ve benzinliğin de bu yol üzerinde olduğunu söyledi.
http://imageshack.com/a/img819/943/ftrg.jpg
Yeni rotamız.
Geri döndük ve benzinliğe ulaştık. Oradaki çalışanlardan rica edip telefonu şarja taktık ve ilk uzun molamızı yapmaya karar verdik. Hemen karnımızı doyurduk ve üzerine kaybettiğiniz enerjiyi kazanmak için birer tane snickers yedik. Saat 13:30 civarıydı ve sıcak çekilmez bir hal amıştı. Burada yaklaşık 1 saat mola verdik. Çalışanlarla yaptığımız sohbetten sonra Selçuk istikhametine doğru yola koyulduk. Yaklaşık 20 dakika sonra karşımıza 4,5 km'lik Çamlık rampası çıktı. Zincir sorunu yüzünden rampalarda tedirgin oluyorduk. Bir süre rampayı tırmandıktan sonra arkamızdan bir traktör geldiğini farkettik ve otostop çekmeye karar verdik. Ödemişli bir dayı, Selçuk'ta karpuz satmaya gelmiş. Sağolsun hiç tereddüt etmeden durdu. Ben römorke atladım, dayı da bisikletleri bana uzattı. Rampanın neredeyse en tepesine kadar bizi çıkardı.
http://imageshack.com/scaled/1024x768/17/wzad.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/607/91vb.jpg
Rampanın geri kalanını tırmandık. En tepe noktadan aşağıya iniş çok keyifliydi. Havutçulu Köyü'nü çok hızlı bir şekilde geçtik. Buradan Ortaklar yol ayrımına kadar neredeyse pedala basmaya gerek kalmadı.
http://imageshack.com/scaled/1024x768/22/ofwh.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/854/fdk0.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/13/o2vq.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/607/0xry.jpg
Ortaklar yol ayrımı ve ilk Didim tabelası.
http://imageshack.com/scaled/1024x768/23/x6ys.jpg
GPS ve internet yüzünden telefonun şarjı yine azaldı şarj etmek için ve yol ayrımındaki benzinliğe uğradık. Toplam km 74.69.
http://imageshack.com/scaled/1024x768/268/nmr4.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/11/vnxi.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/600/ujyi.jpg
Benzinlikte telefonu şarj ederken, enerji depolamak için birer tane tadımca yedik. Buradan sonra yol dümdüz devam ediyor. Yolumuzun üzerinde Magnesia antik kenti vardı. Buradan birkaç fotoğraf.
http://imageshack.com/scaled/1024x768/844/r9ya.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/802/tpp8.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/42/6xpn.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/703/aai4.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/716/g7ph.jpg
http://imageshack.com/scaled/1024x768/153/11tk.jpg
Yola devam ettik ve İzmir-Söke otoyoluna bağlandık. Yol üzerinde 8-10 tane çöpşiş restoranı var. Aralarından bir tanesi gözüme çarptı, diğerlerinden farklıydı. Daha salaş bir yere benziyordu ve içerideki çay ocağını da görünce durup bir çay içelim dedim. Yerin adı mavi yeşil. Çaylarımızı yudumlarken sahipleri ile uzun bir muhabbete daldık. Gerçekten iyi insanlar. Tur öncesi ve süresince, bir kaç arkadaş dışında ilk defa "Deli misiniz? Manyak mısınız? Bisikletle Didim'e mi gidilir?" gibi sorular yerine "Harikasınız" dediler.
Burada 1 saate yakın kalmışız. Zamanın nasıl geçtiğini anlamadık. Saatin farkına varınca hemen yola koyulduk. Hava kararmaya başlamıştı ve önümüzde yaklaşık 60 km yol vardı.
Söke'ye vardığımızda hava iyice kararmıştı. Bir yerde durup, kalacağımız yere(kız arkadaşımın teyzesi) telefon ettik. Bizi merak ettiğini, gece yolun çok karanlık olduğunu ve Söke otogarından Didim'e otobüsle gelmemizi söyledi. Ne kadar yola devam etmek istesekte teyzemizi merakta bırakmak istemedik ve otogara yöneldik. Fakat hiçbir otobüs firması bisikletlerimizi bagaj olarak almak istemedi. Ya "yerimiz yok" ya da "bisikletleri otobüse sokamazsınız" gibi cevaplar aldık. Tam yola devam etmek için geri döndüğümüz sırada 10-12 yaşlarında 2 çocuk, dolmuşun bagajında yer olduğunu ve ön tekerleri ve gidonu düz çevirmek şartıyla bisikletlerimizi alabileceğini söyledi. Ön tekerleri söküp, gidonları çevirdikten sonra bisikletleri bagaja yerleştirdim. Son 52 km'yi bu şekilde tamamladıktan sonra saat 21:00 civarı Didim'e ulaştık.
Yemeklerimizi yiyip, birkaç saat muhabetten sonra yattık. Ertesi gün kahvaltı sonrası hemen hazırlanıp denize gittik.
Altınkum plajı harika. Her yer İngiliz turist kaynıyor. Hava 29 derece.
http://imageshack.com/scaled/1024x768/822/6vur.jpg
Tatil fotoğrafı çekmeyi ihmal etmedik tabi.
http://imageshack.com/scaled/1024x768/824/9d57.jpg
Aynı günün akşamında merkeze inip biraz turlayamaya karar verdik. Merkezde 10-15 dakika turladıktan sonra kız arkadaşımın bisikletinin arka tekeri patladı. Yürüyerek eve döndük. Ertesi sabah lastiğe yama yapmak için bisikleti ters çevirdim. Durum baya kötüydü. Dış lastiğin yanak kısmında neredeyse serçe parmağımın geçeceği kadar bir yırtık vardı. Artık lastiği nereye sürttüyse bilemiyorum.
İç lastiği yamadıktan sonra yanımıza aldığımız yara bantlarından bir tanesini dış lastiğin iç kısmına yapıştırdım. Yama işlemi bittikten sonra yine denize gittik.
http://imageshack.com/scaled/1024x768/842/rthv.jpg
Bu olay dönüşümüzü olumsuz yönde etkilemişti ve İzmir'e otobüsle dönmeyi düşünmeye başladık. Deniz dönüşü otobüs firmalarına uğradık. Öncelikle Kamil Koç firmasına gittik fakat hiç bir şekilde bisikletleri kabul edemeyeceklerini söylediler. Bunun üzerine yandaki Pamukkale firmasıyla konuştuk. Buradaki arkadaş otogara telefon açtı ve yine ön tekerleri sökersek bisikletleri alabileceklerini söylediler. Ertesi sabah hem sabah sporu, hem de kız arkadaşımın bisikletini test etmek amacıyla turlamaya çıktık.
http://imageshack.com/a/img19/8470/j296.jpg
http://imageshack.com/a/img850/5196/b3x5.jpg
Yumuşak araziyi görünce dayanamadım daldım ağaçların arasına.
http://imageshack.com/a/img834/2696/d0c5.jpg
http://imageshack.com/a/img18/5431/02i1.jpg
Tekerde herhangi bir sorun yoktu fakat durumu riske atmak istemedik ve maalesef İzmir'e otobüsle dönmeye karar verdik. Eve dönerken otobüs firmasına uğradık ve 17.10.2013 Perşembe saat 09:30 otobüsüne biletlerimizi aldık. Ertesi sabah saat 08:45'te Didim otogarına doğru yola çıktık. 15 dakika sonra otogarda binceğimiz otobüsü bulduk. Otobüsün şoförü yanımıza geldi ve fazla yolcu olmadığını, bu yüzden bagajda fazlasıyla yer olduğunu ve tekerleri sökmemize gerek olmadığını söyledi. Sadece gidonları yan çevirdim ve 2 bisikleti de çok düzgün bir şekilde otobüse yerleştirdim. Sağolsun şoför bey de yardımcı oldu. İzmir'e doğru yola çıktık. Saat 12:00 gibi İzmir otogarındaydık. Yağmur yağmaya başlamıştı. Alsancak iskeleye doğru yola koyulduk. İkimizde de çamurluk olmadığı için üst baş her yerimiz çamur oldu.
Saat 13:00 gibi eve vardık ve böylece turumuzu istedeğimiz gibi olmasa da tamamlamış olduk.
Bir çok kişi için bu kısa bir tur olabilir(Didim içindeki turlamalar hariç toplam km 116,64) fakat bizim için bir ilkti.(kesinlikle son olmayacak
) Belki tam anlamıyla istediğimizi yapamadık ama şunu anladım ki, yanınızda gerekli ekipmanlar, biraz tamir-bakım bilgisi ve güzel bir çadırınız varsa bisikletle gidilemeyecek yer yok. Ayrıca telefonun şarj sıkıntısı yüzünden bir çok yerde fotoğraf çekmedim. Yanımızda da telefon dışında sadece slr kamera olduğu için bisiklet tepesinde bununla fotoğraf çekmek çok zor. Yol boyunca hem fotoğraf çekmek, hem de durmadan yola devam etmek için GoPro gibi bir kamera şart.
Yaşadıklarımızı sizlerle paylaşmak istedim. Sürç-ü lisan ettiysem affola. Okuyan okumayan herkese teşekkür ederim.
Saygılar.