İstanbul - Şarköy - Eceabat - Bozcaada - Ayvalık (24 Eylül - 2 Ekim 2013)

Herkese merhaba,

Geçen sene yaptığımız ve bir önceki sene yaptığımız turlarından sonra, bu seneki turumuzu Tekirdağ üzerinden Bozcaada ve gitmezsek olmazımız Ayvalık olarak belirledik. Geçen senelerdeki turlarımıza göre daha tecrübeli ve daha hazırlıklıyız.

Bodrum turunu yaptığımız grupla (3 kişi) 24 Eylül sabahı Avcılar'da buluşup pedallamaya başlayacağız. İlk gün için hedefimizi Marmara Ereğlisi olarak belirledik. 2. gün (25 Eylül) Şarköy, 3. Gün (26 Eylül) Eceabat, 4. gün (27 Eylül) Bozcaada, 5. gün (28 Eylül) Assos, 6. gün (29 Eylül) Ayvalık şeklinde bir gidiş planı yaptık. Yorgunluk durumuna göre Bozcaada ya da Assos'ta 1 gün dinlenme molası verebiliriz. Her ne kadar güzergahımızı bu şekilde belirlemiş olsak bile, tur içindeki hava, yol, yorgunluk vb. etkenlerle güzergahı\varış noktalarını değiştirebiliriz.

Dönüş için ise, 2 Ekim sabahı Ayvalık'tan otobüsle Balıkesir'e gidip, ordan Bandırma'ya kadar sürüp, akşam Bandırma'dan feribotla (İDO) İstanbul'a dönmeyi planlıyoruz. (Bu dönüşü turumuzda yapmıştık)

Tur boyunca çadır kuracağız. (Herbirimizin kendi çadırı ve uyku tulumu var) Tur sonunda 700 km civarı pedallamış olacağız. Bu güzergahta tur yapmış arkadaşların tavsiyelerini bekleriz. Tur sonunda fotoğraflarımızı yine buradan paylaşacağız.

Ali Özgür arkadaşımın çıkardığı rota ve yolun eğim durumu şu şekilde;

(link)

Ekimde görüşmek üzere.

Bozcaada'ya gitmek için Geyikli'den geçmek gerekir. İki farklı yol seçeneğiniz olacak; rampalı olan Geyikli yolu veya alt yol diye anılan bozuk ama daha az rampası olduğu söylenen yol. Rota çok güzel tam zamanını bir hafta falan geçti oraların, keyifli pedallamalar.

Öncelikle teşekkürler.Geçen seneki Bodrum turumuzdada bu güzergahı kullanmıştık ve geyiklide mola vermiştik.Ayrıca bu güzergah üzerinde baya bir acı tecrübemizde olduğu için bu sene daha tecrübeli olarak bu rotayı kullanıcaz.

Herkese merhaba,

Turumuzu son günlerdeki kötü hava şartları ve bazı aksaklıklar nedeniyle planladığımız şekilde olmasa bile tamamladık. Fotoğraflarla turumuz;

24 Eylül günü Ali Özgür'le ben Avcılar'da buluştuktan sonra Beylikdüzü'nde Birol abi ile buluşarak saat 11 gibi yola koyulduk. Hava o gün çok bulutlu ve serindi.

Beylikdüzü'nde yola çıkmadan;



Yollar inişli çıkışlı olsa da, asfalt güzeldi. Hava serin, sürüş için idealdi.



Birol abinin ön tekeri patlasa bile, şişirerek az kalan yolu tamamladık ve 80 km'lik bir sürüş sonrası 17:30 civarı Marmara Ereğlisi'ne gelip, çadır kuracağımız bir yer aradık. (Vardığımıza en çok ben sevinmiştim. Yolda bacağıma 3 kez kramp girdi)

Sahilde yemek yediğimiz bu balıkçının ön tarafındaki çimenlik alana çadırlarımızı kurduk. Yanımız Sahil Güvenlik, önümüz deniz. Bu arada istavritler pek lezizdi. Marmara Ereğlisi'ndeki Ada Balık çalışanlarına da yardımseverliklerinden dolayı burdan teşekkür edelim.



Sosyetik kampçılar şişme yataklarını şişirirken. Bense matımın üzerinde uyudum.



Ve çadırlarımız;



Birol abiyle akşam yaptığımız, geçen senenin rövanşı olan tavla maçını yine Birol abi kazandı.

Sabah dalgaların sesi, güneşin etkisi ve kargaların bitmeyen sesleriyle erken uyandık. Çadırlarımızı toplayıp kahvaltı sonrası yola koyulduk;

Çadırları toplama;

(link)

Marmara Ereğlisi'ne veda;

(link)

35 kmlik bir sürüş sonrası Tekirdağ'a vardık ve köfteciye gittik;

(link)

Tekirdağ'da Birol abinin bagajını sağlamlaştırma çalışmaları;

(link)

Bugünkü hedefimiz Şarköy olsa da, Uçmakdere'de konaklamaya karar verdik ve Kumbağ üzerinden Uçmakdere'ye doğru yola devam ettik. Kumbağ sonrası Uçmakdere 20 km olsa bile, aştığımız dimdik ramparalar bilhassa Birol abi ile bana yüzlerce km gibi geldi. Yokuşlarda bisikletten inip yürümeye başladık. Bi yandan da hava kararıyor, benim isyanımsa artıyordu. Öyle ki bu son turum, dönüşte satacağım bisikleti desem de sonraları sakinledim. Birol abi sinirden gülüyordu.

Yokuşlarda yürüyen ben ve Birol abi;

(link)

Yürüye yürüye, söylene söylene geçtiğimiz yokuşlar sonrası Uçmakdere'ye 8 km kala Yeniköy'e vardık ve bizi Uçmakdere'ye götürebilecek bir araç aradık. Aradıksa da bulamadık, üstüne hava da kararmıştı. Derken bir pick-up geldi ve bisikletlerimizle bizi Uçmakdere'ye kadar götürdü. Araçtaki kişilerden biri yıllar önce bisikletle Türkiye turu yapmış birisi çıktı. Kalan 8 km'yi araba ile geçtik ve Uçmakdere'de Çınar Camping'de hep birlikte bir yemek yedik ve o gece orada konakladık.

süper
yorulmuşsunuz ama o ağaçlar arasında oksijen "nos" etkisi yapmadımı ?

Ağaçlar altındaki Çınar Camping'den birkaç fotoğraf;

(link)

(link)

(link)

Güveçte pişen menemen ile kahvaltımız;

(link)

Şarköy'e doğru yola koyuluyoruz, yollar bugün düz;

(link)

(link)

30 kmlik bir sürüş sonrası Şarköy'e vardık. Biraz dinlendikten sonra Gelibolu'na doğru gidecekken Birol abimizin seleden bağlı bagajı ağırlığa dayanamadı ve kırıldı;

(link)

İşin tedirgin eden kısmıysa, aynı bagajdan Ali Özgür'ün bisikletinde de olmasıydı. Neyse ki onun bagajında sorun olmadı. Şarköy'de bir bisikletçi bulup eski model ama sağlam bagajlardan birini taktırdık;

(link)

Bu bagaj aksiliği nedeniyle o akşam Şarköy'de kalmak zorunda kaldık ve çadırlarımızı kuracak bir yer aramaya koyulduk. Şarköy'de güvenliği olan bir site bulduk ve site yöneticisinin de izniyle geceyi orda geçirdik. Bize çok yardımcı oldular. Kendilerine buradan teşekkürlerimizi iletelim.

Gece çadırlarımız;

(link)

Sabah sitenin yöneticisinin simit, bekçisinin çay ikramı ile kahvaltımızı yapıp vedalaşarak yola koyulduk;

(link)

Nereye bakıyor bu adamlar;

(link)

Şarköy sonrası Gelibolu yoluna döner dönmez uzunca bir rampa çıktık. Sonrasındaki inişler ise boş yolda çok keyifliydi.

Tepeden baraj;

(link)

İniş başlıyor;

(link)

İnişler sonrası hayratta serinleme;

(link)

Tekirdağ-Çanakkale yoluna bağlanmadan hemen önce Kavakköy'de bir balıkçıda sardalya yedik. Tur boyunca en çok bu balığın lezzetini unutamadık. Birol abi tarifini aldı gerçi, bize yapacak.

(link)

(link)

(link)

Balıklarımızı yedikten sonra yola devam ettik ve Gelibolu yolunda arkamızdan bisikletli bir çift geldi. 2 ay önce Almanya'dan yola çıkan bir çift. Toplam 4 aylık bir tur yapacaklarmış. Gelibolu'na kadar beraber sürdük.

(link)

Biz Gelibolu'da Birol abinin kardeşinin evinde kaldık. Alman pedaldaşlarımızsa bahçede çadırlarını kurdular. Denize girdik. O akşam birlikte yemek yedik, biralarımızı içtik.

heyecanla takipteyim.
sayfayı yeniliyorum ara ara

Sabah erken uyanıp hazırlandık. Bugün yolumuz uzun.

Alman pedaldaşlardan erkek olanın ilginç bisikleti;

(link)

Ali Özgür bisikleti durduğu yerden test ediyor;

(link)

Biz Bozcaada'ya doğru yola koyulduk. Gelibolu'dan Lapseki'ye geçtik. Alman pedaldaşlarımızsa Eceaabat'a doğru gidip, ordan Gökçeada'ya geçmeye karar verdiler.

Alman çiftle veda fotoğrafı;

(link)

Çanakkale çıkışında Birol abi lastiğini 2. kez patladı.

(link)

Lastiğe giren vidayı pense ile çıkarabildik;

(link)

Lastik onarımı sonrası yola devam. Bozcaada'ya Geyikli'den son feribot akşam 7'deydi ve ona yetişmek için hızlandık. Çanakkale sonrası Geyikli yoluna saptık;

Geyikli yolunda bizde bağımlılık yaratan hayrat;

Geçen seneki biz;

http://img812.imageshack.us/img812/9739/p8250006.jpg

Bu seneki (bu sene iyi yanmışız) biz;

(link)

Nuryenge ve Sadıkağa'ya ve hayratı yaptıran hayırlı evlatlarına yine dua ettik.

Bağımlılık yapan lokanta;

Geçen seneki biz;

http://img825.imageshack.us/img825/7442/p8250012h.jpg

Bu seneki biz;

(link)

Yemeğimizi yedikten sonra akşam 7 feribotu ile Bozcaada'ya geçtik;

Güneş Bozcaada'nın ardında batarken;

(link)

Bozcaada'ya yaklaşırken;

(link)

Adaya vardıktan sonra yaklaşık 5 km sürerek konaklayacağımız Ada Camping'e geldik ve çadırlarımızı kurduk.

Bugün bisiklet sürmek yok. Ada'da dinlenip yüzeceğiz.

Kamp alanımız;

(link)

(link)

Plaja giden yol;

(link)

(link)

Deniz pırıl pırıl, hava sıcak. Turun en keyifli anlarıydı;

(link)

Tepenin arkası Ayazma plajı;

(link)

390 km sürüş sonrası bu keyfi haketmiştik;

(link)

(link)

Birol abiyle ben kıyıya vurduk;

(link)

Akşam adanın merkezine giderek alışveriş yaptık. Kampın barbeküsünde mangal yaktık. Daha doğrusu Ali Özgür ve Birol abi mangalı yaktı;

Birol Usta;

(link)

Ali Özgür Usta;

(link)

Yarasın;

(link)

Ve güneşi batırdık;

(link)

Kampla ilgili bilgi de verelim. Kampta kendi çadırınızda kişi başı 15 tl'ye kalabiliyorsunuz. Kamp içinde, tuvalet, duş, kablosuz internet, buzdolabı, ortak mutfak var. Plaja yürüme mesafesinde.

Kampta Avustralya'dan 1200 cc'lik BMW motorsikletleriyle tura çıkmış bir baba oğul da vardı.

Bu arada Birol abi ile oynadığımız 3. Tavla maçını da Birol abi 4-0'dan 5-4 ile kazandı. Tabi ki şansının yardımıyla

Can'lar süper bir tur olmuş gene ,ben malum durumlardan katılamadım ama ağzımın suyu da akmadı deil hani ,pedalınıza sağlık)

Sabah erken uyanıp toparlandık. Saat 10'daki vapura yetişmemiz gerekiyordu.

Kamp yerimize ve Bozcaada'ya veda;

(link)

(link)

(link)

(link)

(link)

Bugün Ayvalık'ta olmamız gerekiyordu. Hem iznimiz azalmış, hem de ben Ayvalık'taki yeğenimi görmek istiyordum. Sağolsun arkadaşlarım beni kırmadı ve direkt olarak Ayvalık'a yol aldık.

Sabah 10 vapuruyla Geyikli'ye geçtik.

Vapurdan iner inmez Birol abinin lastiği 3. kez patladı;

(link)

Hava inanılmaz sıcaktı, yolumuz da uzun olduğundan yetişememe riskimiz vardı. Üstüne Ezine yol ayrımında Birol abinin lastiği 4. kez patladı. Tamir edip Ezine'ye devam ettik. Ezine'ye kadar sürüp, ordan otobüs ile Ayvalık'a gittik.

Gittiğimiz günün gecesi hava patladı. Gökgürültüsü, yağmur, şimşek, rüzgar. Tam zamanında döndüğümüz için şanslıydık.

1 Ekim günü Ayvalık'ta mola verdik. Ben yeğenime kavuştum.

Ayvalık'ta tost yemeden olmaz;

(link)

O gün hava soğuktu, uzunları giydik;

(link)

2 Ekimde otobüs ile İstanbul'a döndük. Balıkesir'e otobüsle gidip, ordan Bandırma'ya sürme hayallerimize soğuk hava ve yağmur engel oldu.

Bu da otobüs yolculuğundan bir kare;

(link)

Zaman zaman isyan etsek bile tur geneli çok keyifliydi. Birçok insanla tanıştık, arabayla giderken daha önce görmediğimiz güzel yerler gördük. Lezzetli yemekler yedik.

390 kmsi Bozcaada'ya varmak üzere, toplamda 400 km yol yaptık.

Yeni turlarda buluşmak üzere.

Aferin bize

tanıştığınız karşılaştığınız kişilerin yardım sever olması gerçekten süper.
yerler manzaralarda güzel ancak sanırım siz başka yerden Birol bey başka yerden sürdü bisikleti, bu kadar lastik patlattığına göre

@Hamit E.

@Hamit E.

Ağaçların etkisinden ziyade yokuşların etkisini hissettik biz o yolda

Aynı yoldan gittik ama, vida ve cam parçaları hep Birol abiye denk geldi nedense. Gerçi bagaj kırılması sonrası biz lastik patlamalarına şükrediyorduk

Merhaba
Bozcaada ve Ayvalık kısmı haricinde benimde geçtiğim ve çok keyif aldığım yerler. Çok güzel bir tur olmuş sıkıntılara rağmen.

Nice kazasız ve keyifli turlara

five