Mert E.
We create Chemistry
- Kayıt
- 19 Ocak 2014
- Mesaj
- 1.502
- Tepki
- 3.598
- Yaş
- 43
- Şehir
- istanbul
- Bisiklet
- Giant
Merhaba,
Ekteki mesajı bir kaç gün önce Specialized forumuna yapıştırmıştım ama sanırım markadan ziyade başka bir odak noktası var kaldığım ikilemin: İstanbul'da oturan biri için hangi tür bisiklet uygun olacaktır.
Tekrar aşağıya yapıştırıyorum, yorumlar için teşekkürler
Merhaba,
Bundan yaklasik 2 ay once izTV'deki "Bisiklet Sehri" belgeselini izlerken bir anda bir suredir zaten aklimda olan "bir bisiklet alsam da sehirde turlasam, haftasonlari kacamaklar yapsam, hatta yakin yurtdisi turlar gerceklestirsem" dusuncemi uygulamaya koymaya karar verdim.
Foruma uye olmadan once aslinda sayfalarca okudum. Farkli markalarin farkli modellerini inceledim. Gecen sure zarfinda gerek vites, gerekse diger donanimlar konusunda az biraz bilgi sahibi oldum.
Gunun sonunda kafamdaki markayi belirledim: Specialized. Niye diye sormayin, niyesi yok aslinda. Tek somut sebebi Specialized'in Body Geometry denen ve digerlerine gore daha cok ustunde durdugu ergonomik yapi calismalari olabilir belki. Muhtemelen bir pazarlik iluzyonundan baska bir sey olmayan bu konu bende ise yaramis da olabilir bilemiyorum. Ama dedim ya, tamamen kan uyusmasi meselesi sanirim.
Uzatmayalim, Specialized'a karar verdim, ama hangi model olmasi gerektigi konusunda arafta kaldim.
- Specialized Sirrus Sport? (SSS)
- Specialized Crosstrail Sport? (SCS)
SSS, kugu gibi yapisi, duz masasi, ince lastikleriyle hiz ve performansa dayali, yag gibi gidecek bir bisiklet izlenimi veriyor. Crosstrail ise gorece daha cok mtb benzeri ozellikleri, suspansiyonu, kalin lastikleriyle konforu on planda tutar sanirim.
Ama iste kararsiz kaldigim nokta burasi?
- SSS secersem surus keyfime diyecek olmayacak ama ya o ince lastikler yuzunden basim belaya girerse? 28lik lastikler -atiyorum- Belgrad Ormani parkuru, Polonezkoy'un arka bisiklet yollari vb. parkurlar icin cok mu kucuk kacar? Duz masa, cok basimi agritir mi eskaza buralara girersek veya hic girmemem mi gerekir? (Bisikletin buyuk kullanimi sahil yolunda, sehir icinde falan olur en azindan ilk basta ama yakin yerlere gittigimiz de olur) Hatta birakin bunlari, Istanbul sehir icinin delik desik, bombeli, mazgalli yollari endise duymami gerektirir mi?
- SCS secersem 38lik lastikler ya bana hayalini kurdugum surus zevkini yasatmazsa? Ya konfor getirsin (ki getirecektir) diye takili olan suspansiyonlarin agirligina Barbaros'u cikarken lanet okursam? (kitleniyor da olsa...) Arada sirada yaptigim kisa turlarda asfalt yolda bana rahmet okutursa? Aslen Istanbul'un berbat yol kosullari icin asil almam gereken bisiklet bu mudur? Sonra forumdaki "suspansiyonlu masasi olup sabit masaya gecmek icin satilik masa arayanlar kulubu"nun yilmaz bir uyesi olmayayim? Niye insanlar suspansiyonlu masalarindan kurtulmak ister?
Konuyu acmamak icin cok direndim ama isin icinden cikamadim. Fikirleriniz benim icin cok degerli, o yuzden simdiden cok tesekkurler.
Ekteki mesajı bir kaç gün önce Specialized forumuna yapıştırmıştım ama sanırım markadan ziyade başka bir odak noktası var kaldığım ikilemin: İstanbul'da oturan biri için hangi tür bisiklet uygun olacaktır.
Tekrar aşağıya yapıştırıyorum, yorumlar için teşekkürler
Merhaba,
Bundan yaklasik 2 ay once izTV'deki "Bisiklet Sehri" belgeselini izlerken bir anda bir suredir zaten aklimda olan "bir bisiklet alsam da sehirde turlasam, haftasonlari kacamaklar yapsam, hatta yakin yurtdisi turlar gerceklestirsem" dusuncemi uygulamaya koymaya karar verdim.
Foruma uye olmadan once aslinda sayfalarca okudum. Farkli markalarin farkli modellerini inceledim. Gecen sure zarfinda gerek vites, gerekse diger donanimlar konusunda az biraz bilgi sahibi oldum.
Gunun sonunda kafamdaki markayi belirledim: Specialized. Niye diye sormayin, niyesi yok aslinda. Tek somut sebebi Specialized'in Body Geometry denen ve digerlerine gore daha cok ustunde durdugu ergonomik yapi calismalari olabilir belki. Muhtemelen bir pazarlik iluzyonundan baska bir sey olmayan bu konu bende ise yaramis da olabilir bilemiyorum. Ama dedim ya, tamamen kan uyusmasi meselesi sanirim.
Uzatmayalim, Specialized'a karar verdim, ama hangi model olmasi gerektigi konusunda arafta kaldim.
- Specialized Sirrus Sport? (SSS)
- Specialized Crosstrail Sport? (SCS)
SSS, kugu gibi yapisi, duz masasi, ince lastikleriyle hiz ve performansa dayali, yag gibi gidecek bir bisiklet izlenimi veriyor. Crosstrail ise gorece daha cok mtb benzeri ozellikleri, suspansiyonu, kalin lastikleriyle konforu on planda tutar sanirim.
Ama iste kararsiz kaldigim nokta burasi?
- SSS secersem surus keyfime diyecek olmayacak ama ya o ince lastikler yuzunden basim belaya girerse? 28lik lastikler -atiyorum- Belgrad Ormani parkuru, Polonezkoy'un arka bisiklet yollari vb. parkurlar icin cok mu kucuk kacar? Duz masa, cok basimi agritir mi eskaza buralara girersek veya hic girmemem mi gerekir? (Bisikletin buyuk kullanimi sahil yolunda, sehir icinde falan olur en azindan ilk basta ama yakin yerlere gittigimiz de olur) Hatta birakin bunlari, Istanbul sehir icinin delik desik, bombeli, mazgalli yollari endise duymami gerektirir mi?
- SCS secersem 38lik lastikler ya bana hayalini kurdugum surus zevkini yasatmazsa? Ya konfor getirsin (ki getirecektir) diye takili olan suspansiyonlarin agirligina Barbaros'u cikarken lanet okursam? (kitleniyor da olsa...) Arada sirada yaptigim kisa turlarda asfalt yolda bana rahmet okutursa? Aslen Istanbul'un berbat yol kosullari icin asil almam gereken bisiklet bu mudur? Sonra forumdaki "suspansiyonlu masasi olup sabit masaya gecmek icin satilik masa arayanlar kulubu"nun yilmaz bir uyesi olmayayim? Niye insanlar suspansiyonlu masalarindan kurtulmak ister?
Konuyu acmamak icin cok direndim ama isin icinden cikamadim. Fikirleriniz benim icin cok degerli, o yuzden simdiden cok tesekkurler.
