ironman'a uzun yol arkadaşı aranıyor.

Özel teşekkürlerimle;
Ataruh hocama 8 ve 19 nolu post larında tarafıma tevcih buyurdukları ve dünyayı ayaklarımızın altına bir halı gibi seren muhteşem uydu fotoları için,
Serkan arkadaşıma, 9 nolu postunda gönderdiği o kibar gül kurusu renkli ok işaretleriyle donanmış haritası için,
Murat şefime, dantela gibi espri ve nüktelerler süslediği, okudukça tadı damağa yayılan ve direk beyinde lezzet hissi uyandıran rotaları için teşekkür etmezsem gözüm açık gider.
Saygı hürmet ve sevgilerimle..

Konu henüz bitmedi, hala süper fikirlerinizi beklemedeyim. Abanta vardıktan sonraki EKSPEDİSYONLARIM neler olabilir. Daha bu konu bakir olarak bizi bekliyor. Abantın altını üstüne getirmezsem bana iron demesinler.

selamlar Iron.Harita ve yukseltiler konusunda bayagı güzel çalışmalar yapan arkadaslar var burada.Onlarla aşık atmaya hiç kalkmayayım.Ayrcıca bisiklet turları için bu kadar teknolojik veri kullanıldıgını ilk defa görüyorum açıkçası.şaşırdım ve hayran oldum demeliyim.
Ben sana görsel gözlemlerimi anlatayım.Faydası olursa ne ala.
1.Konya Ankara:
Bence berbat bir parkur.Yol genelde düz ama.Çok fazla düz.Yol üzerinde hiç bir şey yok.Tek kelimeyle hiç bir şey.(çiş yapacak bir çalı arkası bile ).Dolayısıyla gölge de yok.Sıkıcı bir parkur.Suyunu doldurmak için bir çeşme bulabilmen bile şüpheli.Canını sıkmak istemem ama durum bu.
2 ankara-abant
Bu parkuru ne zamandır düşünüyordum.Aslında otoyol çevresi(lutfen otoyol diyelim.otoban değil..)Mukemmel guzellikte.Yalnız her otoyoldan geçişimde dikkatle gözlemlediğim şey.Otoyol yakında surekli otoyolu takip eden bir yan yol-patika vs. gibi yer yok.onu çapraz geçen patika veya köyler arası giden yan yollar var aralarda.Dolayısıyla amaç ankara'dan abant'a gitmekse otoyoldan baska çare yok.o konuda da polis otoyol aynasızı adı her neyse ikna etmek falan gerekir herhalde.
Ama dediğim gibi doga bir harika şöyle 3-5 gunluk dikkatli bir rota belirleyip otoyol civarında gezilebilir diye düşünüyorum.Yoksa o civarda 1 günlük bir rota çizmek imkansız.
Zaten sen böyle söyleyince benim gözüm de korktu açıkçası.Ben de böyle bir performans yok.Biz gunde 50km. yapınca sevinen insanlar grubundanız.
Dolayısıyla yaslı baslı insanlarız. Bu baglamda size basarılar dileriz

Uydu fotoğraflarında görünen yol , eski Ankara- İstanbul yolu. Otoyol yapılmadan önce kullanılan yol. Hatta kamyoncular hala kullanırlar bu yolu.
Ne otoyol polisi , orada bisiklet kullanılmasına razı olur, ne de İronman orada bisiklet kullanır. ( bu ikincisinden emin değilim )

yanlış anlamadı isem bahsettiğiniz yol E-5 yolu!? TEM yolu da yeni yapılan yol.
her ikisinde de bisikletin yasak olduğunu gözönüne alırsak n'olcak bu mesut abinin hâli?

E-5 dediğimiz yolda bisiklet yasak olmamalı bildiğim kadarı ile. Çünkü normal devlet kara yolu zaten. Üzerinde yüzlerce dinlenme tesisi- benzinlik, onlarca köy, yüzlerce yan yol var, bisiklet yasak değil.

İnönü yaylasına , bisikletle yapacağımız yolculuk için 3 gün boyunca kapalıyız. Borçlulara ve alacaklılara duyurulur.
Selam edilir.

Size İstanbuldan Sn.İron Güsel Akay katılabilir hemde hızlı gidersiniz...
Gürsel beye bir teklif yapın bence.( Bu aralar Scott takılıyo ama olsun kafayı değiştirmiş olur bunaldı Eurodan dolayı...)

Keşke katılsa, bizde onun rüzgarından istifade ederiz ama.. nerde o günler.. Gerçi o zamanda radara yakalanma sorunları olur.. o önden basar gider, trafik cezasını çekmek de bize kalır

Kendisi ironman'ların isim babasıdır aynı zamanda..
Saygılar

Sevgili Mesut Abicim. Sonunda kötüde olsa ayarlayabildim haritayı. Yine buradada iki güzergah belirledim. Benim tercihim kırmızıdan yana. Ama sen bilirsin. İstersen burada görülmeyen Kızılcahamam yolundanda gidebilirsin. Kızılcahamam yolu Abant'a 225 Km. Benim seçtiğim kırmızı güzergah ise; 221 Km. Mavi güzergah ise biraz daha uzun ama gezmek için güzel; 245 Km. Karşında 3 seçenek var seç beğen al. Ben dediğim gibi Kırmızıdan yanayım.
(link)
Yolun açık olsun.
SEVGİLER....

Doğacı, sen gerçek bir doğa ve harita dostusun. Zahmet verdim.. Çok teşekkür..

Ne zahmeti abicim. Elimden geldiği kadar yapabildim. Haritam büyük ölçekli Ankara ve Bolu'yu bir kareye sığdıramadım. Birde küçük kaldı. Köylerin ismini okuyamıyosundur. Neyse sağlık olsun. İstiyorsanız Abant ve yakın köylerin haritasınıda çıkarabilirim.
Sevgiler...

Önümüzdeki hafta (3-7 temmuz2006) bisikletforum.com’da muazzam bir huzur ve sükun atmosferi hakim olacak. İşte bu ruh dinlendirici atmosfer benim eserim olacak.

Nasıl mı? 1 haftalık Bolu/Abant bisiklet kampım boyunca elimde olmayan sebeplerle internete giremeyebilirim de ondan..

Ben üye olduktan sonra, siz forum sakinlerinin hasret kaldığı böylesi bir ortamı size tekrar bağışladığım için sizin adınıza mutlu kendi adıma üzgünüm… Bu iyiliğimi dönünce telafi ederim..


* * * *

Hoşçakalın dostlarım,
Hoşça kal klavyem..
19 inç LCD ekranım ve geri zekalı farem..
Yavaş işlemcim, sen de hoşça kal..

Bir konuşup pir konuşan dostlarım,
Gizli hayranlarım..
ve hayran kaldıklarım.
ve beni gözünde büyüten diğer insanlar..
Hoşçakalın..

Ben yokum aslında..
Emanettim bu dünyada..
Ve bu sanal rüyada..
Bisikletim, yanımda..
Ama nedense her tur’da.
Gözüm kalır arkamda..
Düğümlenir boğazım..
Bisikletforum hoşça kal..
Alnından öpüyorum seni..
Ve sana emek verenleri..

İmza: aşık-iron (Abant yolcusu)

İnan senin eğer Abant, İstanbul gezisinde olduğunu bilmesem telefonunu bulup sana sorardım , ne oldu hasta mısın diye ?
Bu yazını da az önce tesadüfen gördüm ve hemen cevap veriyorum. Forumumuz güzel ama senle daha da bi güzel. Senin olmadığın hakikaten hemen belli oluyor.
Ve de forumdaki herkeste benim gibi düşünüyordur. Sensiz olmaz !!. Hadi artık dönde sana kavuşalım. Herkesin ve benim dediğim gibi alışkanlık yapıyorsun.
Şimdi gelince neler neler öğreneceğiz ve göreceğiz.
Yanaklarından öptüm . Ender abin.

Ender Abi selam,
selam diğer dostlarım.
döndüm lcd ekranımın başına,
ve aşina dört duvar arasına.

paylaşacak çok güzellik var içimde
kulaklarımda sesi ormanların
gözlerimde rengi yaprakların ve göllerin
ve gönlümde sevgisi dağlardaki çobanların, yaylacıların..
istanbulda gördüğüm Tuğrul beyin, Gürsel beyin ve diğer bisiklet dostlarının..
paylaşmak için getirdim bunları yanımda.


2000 civarı resim..
1 hafta boyunca dinlenmiş bir beyin
aşınmış fren pabuçları..
ve yıpranmış spd ayakkabılarımı da
aldım getirdim gerisin geri.
kaldığım yerden devam etmek için

Hoş geldiniz sefalar getirdiniz. Dönmenizi dört gözle bekliyorduk. Fotoğraf ve gezileriniz için çok sabırsızlanıyorum. Merakla bekliycem..

Sevgiler...

Hoş geldiniz.Dün akşam Gürsel Abiyi saat 22.00 da ardığımda , biraz önce çıktı dedi.Bende ;bu kadar geç kaldığınız için bayağı meraklandım ve telefon numaranızı almadığım için pişman oldum .
neyse sağ sağlim döndünüz ya ......

İlginize Teşekkürler..

Trene binme önerinizi çok düşündüm ama sonradan vazgeçtim ve Vapurdan indiğim Karaköyden, Beylikdüzüne kadar mümkün mertebe sahil yolunu tercih ederek bisikletle eve dönmeyi tercih ettim. Neden mi?

İstanbul gece daha güzel oluyor. Artık gündüz görülecek fazla güzelliği kalmamış. Biraz yaşlanmış ve cildi bozulmuş
Gece sanki bu çirkinlikleri örterek onu daha da güzelleştiriyor. Gündüz olduğu gibi gece de o yolda bisikletçilerle karşılaştım. Yolda denk geldiğim bir arkadaş beni Sirkeci den neredeyse Bakırköye kadar eskortluk yaparak getirdi ve yolda çok güzel şeyler konuştuk paylaştık. İstanbul çekiştirdik ve şuna karar verdik ki İstanbul yaşlanmış yada aşırı çalışmaktan dolayı "kronik yorgunluk" sendromuna düçar olmuş.

Ben istanbuldaki bisikletçileri, istanbuldaki yoğun ama çok yoğun trafiğinden dolayı "altın kafese konulmuş bülbüller" gibi görüyorum.

Rabbim İstanbulda bisiklet sürmeye çalışanlara sabır ve güç versin.

Mesut kardeşim
Şükür kavuşturana. Evinde olduğuna sevindim. Sağ salim gene karşımızdasın.
Gene bize bir sürü şeyler anlatacaksın . Bilgilerini, gördüklerini bizimle paylaşacaksın. İyi ki varsın, iyi ki bizler de buradayız.
Hepimiz seni çok özledik.
Aramıza tekrar hoşgeldin.
Görüşmek üzere hoşçakal.

Eeee,
Sevgili Mesut,
Neden Bursa ya kaçtığımızı yakından gördün sanırım.

Size bu gecelik birer parmak bal ikram edeyim.
Diğer resimleri ve yol notlarımı pc ye aktardıkça sizinle paylaşacağım.

Aşağıdaki resim Abant gölünün güney kıyısından Mudurnu yolu rampası.. Bu yolun devamında doğuya dönerseniz hem bulutlara ulaşıyorsunuz hem de TRT Bolu verici istasyonuna.
http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/abant2813.jpg

Bu resim de, yukardaki rampanın tam aşağısında göl kıyısında çekilmiştir. Göl kıyısındaki yeşil noktacıklar çöp değil nilüfer yaprakları..
http://i76.photobucket.com/albums/j10/ironmanabant/abant1119.jpg

çektiğim resimlerin çoğunu, kaldığımız otelinden "kart postal" olarak kullanmak maksadıyla istediler. Ama sizinle paylaştığımda her şey beni daha çok mutlu ettiği için bu teklifi reddettim.