İleri Sürüş Teknikleri - Yaya Gözlemleme

Ahmet Can Yakışır

Forum Bağımlısı
Kayıt
8 Kasım 2008
Mesaj
749
Tepki
1.137
Yaş
38
Şehir
Maltepe / İstanbul
Bisiklet
Sedona
Bisiklet üzerinde sadece kendinize bağlı durumlar için yapabileceğiniz egzersizler sanıyorum artık bitti, bundan sonra daha çok çevrenizde gelişebilecek durumlara karşı uyanık olmanızı sağlayacak yöntemlerden bahsedeceğim. Bunların ilki de yaya gözlemleme. Bisikletliler olarak sık sık yaya yollarından da gitmek durumunda kalıyoruz; öyle ki zaman zaman araç trafiğine kapalı yollarda tamamen yayaların arasında kalıyoruz. İşte bu kısımda da, onca yayanın arasında tehlikesiz bir şekilde ilerleyebilmeniz için bilmeniz gerekenleri anlatacağım.

Bu alıştırmanın, önceki anlattıklarımdan farklı olarak bir de teorik kısmı var; ki o da bisiklet üzerinde olmadığınız zamanlarda yapacağınız gözlemleri içeriyor. Bir cafenin cam kenarında çayınızı kahvenizi içerken, ya da yol kenarında otururken siz de kafanızın boş kaldığı her an bu gözlemleri yapabilirsiniz. Pratik kısmı ise, tabii ki bisiklet üzerinde ilerlediğimiz zamanları kapsıyor. Özellikle araç trafiğine kapalı yollarda, muazzam bir yaya trafiğinin ortasında ilerlerken eminim bu anlatacaklarım çok işinize yarayacak.

Bu alıştırmada amacımız; yayaların hareketlerini takip ederek bir birikim edinmek ve bisiklet üzerindeyken bu birikimi kullanmak. Bu noktada insanları kategorilere bölüp ayrı ayrı inceledim. Ayrıca insanlar haricinde çevredeki objeleri de işin içine dahil ettim, çünkü dolaylı yoldan bunlar da yayaların hareketlerini etkiliyor.

Haydi başlayalım artık.

Çocuklar
İşte en tehlikeli yaya türü. Fazlasıyla enerjik ve çılgınlar, her saniye dikkatlerini çekecek bir şey olmasından dolayı bir an bile boş bırakılmaya gelmezler. Yolda bir çocuk gördüğünüzde, öncelikle etrafınıza şöyle bir bakın ve bir çocuğun dikkatini çekebilecek herhangi bir şey arayın. Dondurmacı, pamuk helvacı, baloncu, köpek, herhangi bir parlak nesne, havada uçan bir kağıt/naylon/peçete/kuş/top... Aynı yolda dolaşan başka bir çocuk, yol üzerinde duran herhangi bir ilgi çekici nesne, yola çıkacak bir kedi, sizin bile göremeyeceğiniz bir böcek... Yolun ta karşı tarafındaki dükkanın vitrininde herhangi ilginç bir şey. Ben daha sayarım, ama size kıyamıyorum. Anlayacağınız üzere; etrafta çocukların dikkatini çekecek sayısız şey var. O yüzden bir çocuk her an, ama gerçekten her an; kimsenin aklına gelmeyecek bir yöne doğru çılgınca koşmaya başlayabilir.

Yolda bir çocuk gördüğünüz an; öncelikle çocuğun sağından mı solundan mı geçeceğinize kesin olarak karar verin. Ayrıca bu kararı her an değiştirmeye de hazır olun, ancak sürekli doğrultu değiştirmeyi de aklınızdan bile geçirmeyin. Neticede çocuğun hangi tarafından geçecekseniz, yolun o tarafında çocuğun dikkatini çekebilecek bütün objeleri saptayın ve çocuğun gözlerini izleyin. Sizin saptadığınız birşeye bakmaya başladığı an, panik fren yapmaya başlayın derim. Eğer öyle dikkat çekici birşey yoksa da; pedal çevirmeyi bırakın, elleriniz yine fren kollarının üzerindeyken yolun en dışına doğru geniş bir kavis çizerek ilerlemeye devam edin ve bir yandan yolu takip ederken, çocuğu da asla görüş alanınızdan çıkarmayın. Çocuğun tam hizasına geldiğinizde tekrar pedal çevirmeye başlayabilirsiniz, ancak hızlanmadan önce siz yine de çocuktan birkaç metre uzaklaşmış olmaya bakın.

Kadınlar
Çocuklardan sonra en tehlikeli yayalardır. Şimdi hiç bir kadın arkadaşımız alınmasın; bu tamamen doğal bir durum. Sebeplerine şöyle bir girecek olursak; kadınlar erkeklere göre kafalarının içinde her zaman daha fazla düşünce barındırır, bu nedenle dikkatleri dağınık olur. Ayrıca her yaştaki ve sosyo-ekonomik durumdaki kadın için cazip olan bir vitrin ya da tezgah mutlaka vardır. Bir kadın, yolda dümdüz yürürken aniden yön değiştirebilir ve sizin varlığından bile haberdar olmadığınız bir vitrine doğru emin adımlarla yürümeye başlayabilir. Bilinçli bir kadın, yolda yön değiştireceği zaman sağına soluna bakabilir. Ama en bilinçli kadın bile; aniden gözünü alan bir vitrinin hipnoz etkisi altındayken dünyayı unutabilir.

Ayrıca kadınlar daha büyük tehlikelerin habercisi olabilirler; özellikle "teyze" dediğimiz orta yaş ve üzeri kadınların arkasından her an küçük bir çocuk çıkabilir. Bir de kadınların, ortada görünür hiç bir sebep yokken yolun ortasında durma huyları vardır. Bunu da genellikle çantalarını hararetle karıştırma hareketi takip eder. Sebebi çok da önemli değil; telefon çalmaya başlamıştır ya da evden çıkarken birşey unuttuklarını farketmişlerdir. Ayrıca yine bu ani duraklamalara istinaden; iki farklı teyze, karşılıklı yönlerden gelip tam birbirlerinin yanından geçecekken aniden durup yol ortasında dedikoduya başlayabilir. Anlayacağınız, kadınların da yoldaki hareketleri önceden tahmin edilemez. Gel gelelim; arkasında çocuk saklayan teyzeler dışında hiç bir kadın, bir anda farklı bir yöne dönse bile, eski çizgisinden yarım metreden fazla sapmaz. Bu nedenle; bir kadının yanından geçerken arada yarım metrelik bir mesafe bırakmanız yeterli.

Biraz da etrafınızdaki objeleri takip ederek; çok basit potansiyel tehlikelerden de kendinizi kolaylıkla kurtarabilirsiniz. Mesela; özellikle genç ve alımlı bir kadın ile mağaza vitrinleri arasına asla girmemeniz gerektiğini artık anlamış olmalısınız. Bunun dışında; mesela bir teyze gördüğünüzde de muhakkak arkasında bir çocuk olup olmadığını kontrol etmelisiniz ve en önemlisi; bir kadını asla tam arkasından takip etmeyin, çünkü hiç beklemediğiniz bir anda durabilir. Dahası; rahatsızlık verebilirsiniz. Malumunuz, kapkaççıların bir kısmı daha seri hareket edebilmek için bisiklet kullanıyor. Ayrıca kadınlar paranoya konusunda çok yaratıcıdır; arkasından sinsi sinsi(?) gelmekte olan bir bisikletlinin tipi kapkaççıyı hiç andırmasa da, yolu boş bulunca bir tarafını elleyip kaçabileceğini falan da düşünebilirler. Ve kadınlar, çocukların aksine yanlarında biber gazı taşıyabilir. O yoksa da, emin olun o çantayı kafanıza yemek istemezsiniz. Kaskınız bile sizi bir kadına karşı koruyamaz; o güdümlü çanta ne yapar eder sizin açıkta olan en hassas noktanızı bulur. Bu yüzden kesinlikle bir kadını yakından takip etmeyin, arada belli bir mesafe bırakın ve sizi farkettiği an yolun başka bir kısmına geçin. Benden söylemesi...

Erkekler
Erkek yayaların ne yöne baktığına dikkat edin. Baktığı doğrultuyla arasına hiç girmeden, birkaç santim mesafe bırakarak sağından veya solundan geçin.

Yaşlılar
Değerli büyüklerimizi kadın-erkek olarak ayırmaya gerek duymuyorum, netice itibariyle duyuları normalin altına inmiş ve yavaş düşünüp, yavaş hareket eden insanlardır. Bir yaşlı tam önünüze doğru ağır adımlarla ilerliyorsa, yapabileceğiniz tek şey yavaşlamak ve kendinize farklı bir yön bulmaktır. Korna çalmayı, seslenmeyi falan düşünmeyin bile. Yaşlı yayalar, siz kendinizi yırtsanız da aynı yönde, aynı hızda ilerlemeye devam eder. Bunu baştan kabullenin.

Sizi görüp yön değiştirmeye kalkan yayalar
Bu yayalar, yeri gelir çocuklardan bile büyük tehlike yaratırlar. Öncelikle göz göze geldiğiniz her yayada, elleriniz refleks olarak frenlere gitsin. Hatta ne olur ne olmaz, bir miktar fren yaparak yavaşlayın. Siz yönünüzü en baştan belli edin; ısrarla ve kararlı bir yüz ifadesiyle o tarafta kalmaya devam edin. Bir sağa bir sola hiç bir zaman gitmeyin, çünkü yayanın yapacağı şey de tam olarak bu olacaktır ve bu ikili sokak saltosuna devam ettiğiniz zaman çarpışmanız kaçınılmaz olur. Ama siz aynı yönde kaldığınız sürece; yaya eninde sonunda sizinle inatlaşmayı bırakıp kendini diğer tarafa atar. Sonuçta onların bilinçaltında, daha büyük olan sizsiniz. Karşınızdaki insan da, vahşi doğa kanunları gereği kaçıp kendini kurtarmaya programlanmıştır.

Olası bir tartışma durumunda; bir yayaya söyleyebileceğiniz şey bellidir: "Dayı/Abla sen kendi yoluna devam etsen birşey olmayacak. Bak sana çarpmayacam diye neredeyse arkandaki çocuğu eziyordum. Sen aynen yürü, ben bu trafiğin arasında yolumu bir şekilde bulurum zaten." Karşınızdaki insan illa kavga çıkarmaya niyetliyse de, benim favori hareketim sele borusunu söküp havada sallamak. Bakışlar da saykoya bağlanınca, en izbandut gibi herif bile karşımda kediye dönüyor.

Yola ve trafiğe bağlı faktörler
Yayaların kategorisine bakılmaksızın, yoldaki belli kısımlarda ekstra dikkatli davranmakta fayda var. Mesela kavşaklarda yavaşlayıp etrafınıza iyice dikkatli bakmanız gerektiğini söylemeye gerek bile yok sanırım. Ayrıca dikkat etmemiz gereken yerler; yaya geçidi, üst geçit, ya da yol kenarında birçok insanın girip çıktığı mekanlar gibi, yayalar için kavşak olan yerler. Bu kavşak noktalarına doğru ilerleyen yayalar, son ana kadar dümdüz yürümeye devam edecekmiş gibi görünürken bir anda yan tarafa dönüp durabilirler. Bu yüzden, hiç bir yayayla o tarz bir kavşağın arasına girmemeye dikkat edin.

Başka bir tehlike bölgesi de, kalabalığın toplandığı yerlerdir. Mesela kimi zaman çok güzel sokak şovları olur; bunların etrafına meraklı bir kalabalık toplanır. İşte böyle bir yerden geçerken mutlaka yavaşlayıp, yayaların yürüyüş hızında ilerlemelisiniz. Çünkü her an kadın-erkek, çocuk-yaşlı demeden herhangi bir yaya; aklı hala o şovdayken geri geri yürümeye ya da bilinçsizce bir hareket yapmaya kalkışabilir. Keza aynı yolda yürümekte olan ve şovla tamamen ilgisizmiş gibi görünen bir yaya da son anda durup şovu izlemeye başlayabilir. Siz yürüyüş hızında, elleriniz fren kollarında hazır halde giderseniz, herhangi bir tehlikeden rahatlıkla sıyrılabilirsiniz. Ancak böyle bir kalabalığın ortasına bütün hızınızla bodoslama dalmak; olası bir çarpışma anında bütün suçun sizde olmasına sebep olur. Hele ki siz seyir halinde olduğunuzu bir an unutup, kafanızı çevirip şovu izlemeye başlarsanız, kesin birine çarparsınız. Çok ilginizi çektiyse durup izleyin, tekrar hareket ettiğinizde de gözünüz sadece yolda olsun.

Tüm bunları okuduktan sonra, yolda size bir sakatlık çıkaran hiç bir yayaya kızmamanız gerekiyor. Size göre çok aptalca bir hareket yapmış olan bir yaya; aslında aklı fikri gayet yerinde olup, yolda yürümenin doğası gereği dikkat seviyesi düşük olan herhangi bir insandır. O yolda bir bisikletli olarak bulunan siz, bu durumu göz önünde bulundurarak onların yerine de düşünmek durumundasınız ve son olarak; genellikle yaya yollarında bisikletle ilerlemek de zaten kanunen yasaktır. Bir kaza sonucunda polisle muhatap olduğunuzda, önünüze ilk sunulacak şey de bu olacaktır. O yüzden herşeyin bilincinde olun, gereksiz çılgınlıklara kalkışmayın, ve ne kadar aceleniz olursa olsun güvenliğinizden hiçbir zaman taviz vermeyin.

Okuduğunuz için teşekkürler...
 
Scudo

yavuz erkut

Daimi Üye
Kayıt
26 Mart 2011
Mesaj
286
Tepki
96
Şehir
izmir
güzel yazı ilgiyle okudum :) aklıma dün atlattığım bi kaza geldi. yokuş aşşağıya hızlı bi şekilde iniyordum. viraja girdim. çıkışını göremiyordum biraz fren yaptım fakat yine de yokuş işte durmak çok zor :) viraj çıkışında yolun ortasında kimse olmaz düşüncesiyle hareket ederken 3 arkadaşı karşımda görüverdim. kaldırım varken yolun tamamını kaplamışlardı. frene asıldım ama nafile duramayacağım belliydi. arka tekeri kitledim çıkan sesten ödleri kopan gençler(2si kız 1i erkek) panik oldular. kızlar oldukları yerde kitlendiler ve çığlık atmaya başladılar. erkek olan beni görür görmez zıplaya zıplaya geldiğim yönden kaçmaya başladı (o hali aklıma geldikçe gülme krizi tutuyor :D ). eğer ordan çekilmeseydi büyük bi kaza kaçınılmaz olurdu herlade. hatanın büyüğünün onlarda olduğunu bildiğim halde durup özür diledim. bişeylerinin olup olmadığını sordum öyle geçiştirdik. tekrar hareket ederken erkek kıza şunu söyledi "araba gelse bu kadar korkmazdım" :) haklı bi yerde :D
 

Ahmet Can Yakışır

Forum Bağımlısı
Kayıt
8 Kasım 2008
Mesaj
749
Tepki
1.137
Yaş
38
Şehir
Maltepe / İstanbul
Bisiklet
Sedona
Öncelikle yazıyı beğendiğiniz için teşekkür ederim :) o çocuğun tavşan gibi zıplayışı bir an gözümde canlanınca ben de çok güldüm, o değil de; ben böyle birşey yazarken unuttuğum birşey var mıdır diye 3-4 gün boyunca dönüp dolaşıp eklemeler ve düzenlemeler yaparak yazıyorum, ama arada kaçırdığım şeyler yine oluyor işte. arka freni kilitlediğiniz zaman çıkacak sesin, en yüksek desibelli korna sesinden bile daha etkili olacağını unutmuşum mesela :) itiraf edeyim; parke taş döşeli yürüyüş yollarında asfalt tipi arka lastiğimin çıkardığı sesi çok seviyorum ve çoğu zaman da korna gibi kullanıyorum. sağına soluna hiç bakmadan, yolun ortasına bodoslama dalan yayalara doğru giderken bu sesi 1-2 saniye çıkartıp korkutuyorum ve sonra da yanından geçip gidiyorum. başka türlü o insan hiç bir zaman ne kadar büyük bir tehlikeye atıldığını farketmeyecek; ama o birkaç saniyelik adrenalin sayesinde o da daha dikkatli davranmaya başlıyor. bu şekilde eskişehir nüfusunun önemli bir kısmının gözünü açmışımdır, o caddede her geçen gün öyle dikkatsiz yayaların sayısı azalıyor sanki :) yalnız şimdi kimseyi özendirmiş de olmayayım; yaşlılara ya da panik atağı olduğu her halinden belli olan kadınlara karşı hiç bir zaman bunu yapmam. o ani heyecanın etkisiyle fenalık geçirirlerse kendimi hiç bir zaman affedemem...
 

Tamer KAMIŞLI

Forum Bağımlısı
Kayıt
5 Temmuz 2011
Mesaj
1.175
Tepki
789
Şehir
Eskişehir
Başlangıç
2008—09
Bisiklet
Sedona
Bisiklet türü
Şehir - Tur
Ellerine sağlık, yine güzel olmuş :) Benimde küçüklükten yaşlılarla çok güzel anılarım var. Şahsen kendi gözlemim olarak bisikletle yaya kaldırımından gidiyorsanız karşıdan bastonlu yaşlı bir dede geliyorsa onu çıldırtmanız çokta zor değil. Gördüğünüz an tüm algılarınızı açın ve çok dikkatli olun :) Sırtınıza hafif bir baston darbesi yiyip uzun bir çemkirme duyabilirsiniz :)

Ayrıca sele borusunu söküp sallamak iyi fikirmiş, kafada kask varsa onunlada dalınabilir :)
 

Ahmet Can Yakışır

Forum Bağımlısı
Kayıt
8 Kasım 2008
Mesaj
749
Tepki
1.137
Yaş
38
Şehir
Maltepe / İstanbul
Bisiklet
Sedona
tamamen tarz meselesi :) laf arasına o borunun 100 kiloluk insanı tek başına taşıdığını sıkıştırabilirsen nasıl tuttuğunun pek bir önemi kalmıyor :D
 
Kayıt
28 Nisan 2011
Mesaj
24
Tepki
7
Şehir
Ankara
100 kilo taşıyor cümlesi aslında pek hafif olan sele borumuzu korkutucu bir copa dönüştürme potansiyeline sahip gerçekten.. yazı için çok teşekkürler. bu arada küçük bir ekleme yapmak isterim. özellikle kalabalık bir kaldırımda yavaş sürmek zorunda kalırsanız ve SPD kullanıyorsanız. en azından birini çıkartıp öyle sürmeye özen gösterin. Bir kere bir yayanın üstüne doğru düşmüştüm pedal ayağımda kalınca. Kendisi de pedalın ayağıma yapıştığını farketmiş olacak ki özrümü kabul edip durumu olgunlukla karşıladı.. :)
 

Ahmet Can Yakışır

Forum Bağımlısı
Kayıt
8 Kasım 2008
Mesaj
749
Tepki
1.137
Yaş
38
Şehir
Maltepe / İstanbul
Bisiklet
Sedona
@Tamer KAMIŞLI

teşekkür ederim beğendiğin için :)

çemkiren insanlarla ben genellikle hiç muhatap olmam. çünkü ayrı dünyaların insanlarıyız, anlaşamayız. benim aksiyon dolu dünyamda o sadece yoldaki bir figüran, onun sakin dünyasında ise ben ağzından salyalar akıtarak tehlike saçan gözü dönmüş bir manyağım. o beni öyle görmeye devam ettiği sürece, ben son derece efendi bir şekilde yanına gidip özür de dilesem çemkirmeye devam edecek. hatta ufak ufak ikileyecek :) o yüzden ben hiç durup da zamanımı harcamam, o da iki bağırıp rahatlar, hayatlarımıza mutlu mesut devam ederiz :rolleyes:

@bhdrkrc

bir de kadınlardan duymak lazım bu meseleyi :)
 
  • Beğen
Tepkiler: mehmet ankaralı

Tamer KAMIŞLI

Forum Bağımlısı
Kayıt
5 Temmuz 2011
Mesaj
1.175
Tepki
789
Şehir
Eskişehir
Başlangıç
2008—09
Bisiklet
Sedona
Bisiklet türü
Şehir - Tur
Bu arada videoyu ne zaman çekiyoruz veya çekiyor muyuz? :)
 

Ahmet Can Yakışır

Forum Bağımlısı
Kayıt
8 Kasım 2008
Mesaj
749
Tepki
1.137
Yaş
38
Şehir
Maltepe / İstanbul
Bisiklet
Sedona
aslında bu hafta çekiyorduk ama benim bir türlü vaktim olmadı, önümüzdeki haftaya kısmet bakalım :)
 

OMER AYYILDIZ

Daimi Üye
Kayıt
17 Haziran 2011
Mesaj
220
Tepki
211
Şehir
ESKİSEHİR
Yazı gözümden kaçmış yeni gördüm...

Yine güzel ve faydalı bir yazı olmuş, ellerine sağlık...

Özellikle sele borusu çok kullanışlı bir bilgi, aklıma gelmemişti :D

Sağlıcakla...
 

Onur Özgün

Aktif Üye
Kayıt
13 Temmuz 2011
Mesaj
125
Tepki
59
Şehir
Çanakkale
Yazı gerçekten çok güzel; ellerinize, aklınıza sağlık. Sele borusu ise benimde kafama oldukça yattı. Cansız nesneler üzerinde 1-2 hareket denemek elzem :) ama en çok zorlandığım konu hakkında da bilgi verseydiniz güzel olurdu. Kaldırımda, karşıya geçmek için bekleyen yayalara karşı ne yapılmalı? yolun sağından gidiyorum, kaldırımda da bekleyen bir yaya. Ödüm kopuyor araba gelmiyor diye, kendisini yola atmasından. Her kaldırımda, karşıya geçmek için trafiğin durulmasını bekleyen yaya gördüğümde panik yapıyorum, hızımı büyük ölçüde kesiyorum :(
 

Ahmet Can Yakışır

Forum Bağımlısı
Kayıt
8 Kasım 2008
Mesaj
749
Tepki
1.137
Yaş
38
Şehir
Maltepe / İstanbul
Bisiklet
Sedona
hızınızı kesmek en güzel çözüm tabi; ama her zaman buna gerek kalmayabilir. altınızdaki bisiklet mtb ise, arkanızdan araç gelip gelmediğini kontrol ettikten sonra kaldırımdan yola tatlı-sert bir iniş yapıp bir süre yoldan gidebilirsiniz. zaten bence bütün bisiklet sürücülerinin kaldırıma diklemesine çıkıp inmeyi bilmesi gerekiyor ;)
 

serkan yıldız

Daimi Üye
Kayıt
1 Ağustos 2009
Mesaj
248
Tepki
162
Şehir
İSTANBUL
İnatla bisiklet yolundan giden bir de karşılıklı olarak birbirimize doğru hareket etmemüze rağmen kenara çekilmeyen yayalara karşı bir çözüm geliştirdim. Ön maşanın iki tarafına balıkçı zıpkınlarından takıp öyle dalmalı :)
 

Ahmet Can Yakışır

Forum Bağımlısı
Kayıt
8 Kasım 2008
Mesaj
749
Tepki
1.137
Yaş
38
Şehir
Maltepe / İstanbul
Bisiklet
Sedona
aynakolla yayalara girişenler, sele borusunu söküp havada sallayanlar, maşaya zıpkın bağlayanlar... biz ne zaman bu kadar vahşileştik böyle :D
 
  • Beğen
Tepkiler: Salih Dinçer

mehmet ankaralı

Daimi Üye
Kayıt
27 Mart 2011
Mesaj
261
Tepki
96
Şehir
sultanbeyli
Bisiklet
Sedona
bende bu güzel yazıları okudum ve çok keyif ve yararlı bilgi edindim örneğin sele borusu gibi :) ben 2 gün önce işten gelirken bir çöp konteyinin başında 7 veya 8 sayamadim .. Bana saldıracakları duruşlarından belliydi birden havlayıp bana doğru koşmaya başladılar bi an neden kaçıyorum dedim ve frenlere asildim asılmamla arka tekerin tam önüne taş denk geldi ışte o an köpeklerin görülmeye değer kaçışını görmeliydiniz :) ben bile korktum sesten :)