Hey Seyahat!

Umut SÜRÜCÜ

Aktif Üye
Kayıt
19 Mart 2013
Mesaj
167
Tepki
177
Şehir
Bandırma
Bisiklet
Focus
HEY SEYAHAT

Yıl 1986
Yol 1525 km
Yaş 1

Hatırlayamıyorum. Çok uzun zaman geçti. Daha yeni gelmiştim dünyaya ve ilk kez yaşıyordum “gitmeyi”. Bir yerden başka bir yere.

Bir apartman dairesinde evdeki onca gürültü patırtıya rağmen sessiz sedasız yatıyorumdur yatağımda. Muhtemelen evde büyük bir karmaşa vardır. Koltuklar battaniyelerle sarılmış ve her bir köşesinden sımsıkı bağlanmış olmalılar. Cam eşyalar sağlam kutulara konulmadan önce gazetelere tek tek sarılmış. Her bir kutunun üzerinde içindeki malzemelerin hangi odaya ait oldukları yazılmıştır. Babam çaktırdığı sandıklara kitaplarını yerleştiriyordur ve eminim ne olur ne olmaz diye sandığı birkaç kere daha açıp içerisinden birkaç kitabı daha yanına alacaktır. Büyük eşyalar sökülmüş daha küçük parçalar haline getirilmiştir. İndirilen tabloların izleri hala duvarlardadır. Vazgeçilebilen, lazım olmayan eşyalar birilerine verilmek üzere bir kenara ayrılmıştır. Evdeki her şey toparlanmıştır. Zamanında kaybedildiği sanılan veya belki de hiç farkına bile varılmayan ufak tefek bir sürü eşya çıkacaktır oradan buradan. Yolda giyilecekler hariç kalanların hepsi bavullardadır eminim.

Annem giydirmiştir beni. Babam her zaman en son toplanan televizyonu paketlemeye çalışıyordur. Üç beş genç çabucak yüklemişlerdir eşyaları kamyona. Zaten çok da eşyamız olmasa gerek o yıllarda. İki adet bilet götürecektir üçümüzü. Ne de olsa bir kucak adamım o zamanlar. Sessiz sedasız bir otogara varmışızdır. Muhtemelen rötarlı gelmiştir otobüsümüz. Koltuklarına sigara kokusu sinmiştir. Gürültülü bir motoru vardır, egzozundan kara dumanlar atıyordur etrafa. Muhtemelen memleketin en bozuk şehirlerarası yollarıdır üzerinde olduklarımız. Öyle böyle derken bitirmişizdir dramı. Memlekete varmışızdır. Babamın deyimiyle baba ocağına, bana sorarsan dede kucağına. Kendimi bildiğim zamanlarda farklı duygular beslemeye başlayacağım duygusal bir mekandır vardığımız yer. Eskiden daha çok eğlenceli, sonraları biraz sıkıcı gelen, bir zamanlar mecburiyet, son zamanlarda ise memnuniyet ve haz veren bir köy burası. Memleketin hangi köşesinde olursak olalım her yaz on günlüğüne de olsa hep gelmişizdir buraya.

Bu ilk yolculuğu hatırlamıyorum ama daha bunun gibi birçoğunu yaşadım hayatım boyunca. Her seferinde neredeyse aynı şekilde başlayıp aynı şekilde bittiler. Anaokulunu yeni bitirip ilkokula başladığımda, babam önüme bir koliyi koyup, “doldur bakalım bütün eşyalarını bunun içine.” demişti. Yurdun başka bir köşesinde yeni evime tam alıştım derken apar topar başka bir yere gittim. İlk dostuma bir arabanın arka camından el salladığımda onbir yaşındaydım. İlk defa böyle bir acıya ağlıyordum.

Ayrıldığım yerlerin bazılarında çocuksu bir aşk, bazılarında bir dost, bazılarında maceralarla dolu sokaklar bıraktım arkamda. İki hatırasının arasında bile koca koca dağlar, derin vadiler, koskoca denizler olan bir çocukluk yaşadım.

Böyle tanıştım seyahatlerle. Böyle alıştım gitmelere ve gelmelere.

Nefret ettim.

**devam edecek.***
 
Scudo
Kayıt
28 Kasım 2013
Mesaj
64
Tepki
33
Şehir
İSTANBUL
Bisiklet
Salcano
Memur çocuklarının çektiği çiledir bu. Her 1-2 senede bir başka okul başka arkadaşlıklar. Tam alışırsın tayin çıkıverir. Haydi bir daha tekrar.
 
Kayıt
11 Temmuz 2013
Mesaj
374
Tepki
254
Şehir
adana
Bisiklet
Salcano
Çok tanıdık geldi.
Şu sıralar bir çok emniyet mensubu çocukları da böyle hikayeler biriktiriyor.