Herkese merhaba hikayem

allofsins

Üye
Kayıt
6 Temmuz 2006
Mesaj
43
Tepki
42
Şehir
istanbul
selamlar;

2000 senesinin temmuz ayında gunlerden cuma gunu akşam 18 00 sularında istanbul bakırköyden, kumburgazdaki teyzemlerin yanına gitmek için bisikletle yola cıktım.... hayattan biraz sıkıldıgım birgundu....degişiklik olsun istedim....fakat haramidere yokuşuna geldiğimde bu degişiklik hali yerini yorgunluga bıraktı :) gece 12:30 gibi kumburgaza ulaştım...fakat işten ve hayattan sıkılmışlıgımdan olsa gerek teyzemlere ugramadan yola devam etmeye karar verdim,uzun zamandır gorusemedigim balıkesir ayvalıkta yaşayan anneme dogru yola cıktım ....dolayısıyla işi de bırakmış olacaktım...cebimde de 60 milyon lira vardı fakat umrumda bile degildi....o geceyi silivri kumsalında gecirdim....sabah 6 gibi uyandıgımda bir sürü köpekle birlikte uyudugumu gordum....

bakkaldan guzel bir yarım ekmek peynirli domatesli sandiviç yaptırıp yola koyuldum.... tekirdağa varana kadar bisikletle seyahat etmenin verdiği özgürlük duygusu haricinde zevksiz bir yolculuk oldu benim için....tekirdağa vardıgımda rotamı köy yollarına cevirdim...yolculuk benim için asıl şimdi baslamıştı.....kahvelerden birine oturdum,herkesin gozu bendeydi....bu kirli,terli herif manyakmı diye bakıyorlardı....çayımı içtikten sonra amcalardan birine şarköye nasıl gidebilirim diye sordum....adam gıcıklıgına olsa gerek bana bir yol tarif etti fakat o yol bitmek bilmedi....hiçbir varlık gormeden tam 70 km.yol yaptım,o sevimsiz yolda...stephen king'in romanlarından fırlamış bir köye geldim gecenin 23.00 ünde.... bir dere sesi geliyordu fakat etrafta hiç ışık olmadıgından anlayamıyordum nereden geldigini bu sesin....suyum biteli yıllar olmuştu sanki,karnımda cok acıkmıştı fakat susuzlugum karnımın aclıgını bastırıyordu.... kocaman kapılı bir ev gordum,kapıyı çaldım korkarak...içerden yaşlı bir teyze cıktı....sanki oradan hergun bisikletli biri geçiyormuş ve onun kapısını çalıyormuş edasıyla "buyur oğlum" dedi.... yabani bir şekilde karşılamadıgı için şaşırdım herhalde şehirde yaşamış oldugumuz yozlaşmışlık sonucu bu hale geliyor insan....birinin sana kapısını actıgında "buyur" demesinden sasırabilecek kadar yozlaşmışım....hikayemi anlattım teyzeye,karnımın cok aç oldugunu ve susadıgımı ifade ettim.... beni içeri buyur etti aynı sakinlik ve kibarlıgıyla.... beni evin arka tarafındaki verandaya çıkardı,sedire oturdum...teyze sana yiyecek birşeyler hazırlayayım dedi ve içeri gitti....onumdeki masada bulunan bir şişe dolusu suyu bir dikişte içtim....dere şırıltısını duydum tekrar,biraz dikkatlice aşağı baktıgımda ayın ısıgından yansıyan suyu gordum....veranda dere nin tam ustundeydi....suyun sesini dinleyerek beklemeye basladım....bu arada evde baska kimse olmadıgını farkettim...aradan 45 dakıka gecmişti....merak etmeye basladım teyzeyi,birazda korku kaplamıştı içimi aslında.....teyze elinde kocaman bir siniyle geldi....saç kavurma,pilav ve cacık vardı yemekte....ben peynir ve ekmeğe razıyken bunları karşımda gorunce ne yapacagımı sasırdım tabi...nasıl bir hayvan gibi yediysem,o kocaman siniyi yaklaşık 4 dakikada sildim supurdum teyzede beni seyrediyordu....teyze gene aynı ses tonuyla istersen bu akşam burada kalabilirsin dedi.... yok falan dedim ama teyzede halimden anlamış olacak ki hafif bir gulumsemeyle bu gece burda kal, sabah ola hayrola dedi.... yan odada hazırladıgı yer yatagını gosterdi, iyi geceler dedi,onumdeki boş siniyi aldı ve gitti....sabah 6 30 gibi uyandıgımda, teyze verandasında çay içiyordu...yanına gittim,gunaydın dedim ve oturdum...iyi uyudun mu dedi bana...ölü gibi uyumuşum dedim sonra birden kendimi toparlayıp cok rahat uyudum tesekkür ederim dedim....o cennet manzaralı veranda da kahvaltımı yaptım ve tesekkurlerimi ilettim....teyzeyi uçuz bucaksız ama mutlu gordugumdum yanlızlığına bırakıp yola cıktım... şarköye vardıgımda haritadan çanakkaleye kadar karayolundan gitmek zorunda oldugumu anladım.....

hikayemin devamını daha sonra yazacagım........o yolculuktan beri bisiklet kullanmadım....film ve dizi setlerinde çalışmaya basladım....cok yorucu ve gunde ortalama 18-19 saat suren çekimler yuzunden bisikletten uzak kaldım.....şimdi en azından her tatil boslugunda bisiklet tutkumu tekrar yasamak için bir dağ bisikleti almaya karar verdim...su anda ayvalıkta oldugumdan en yakın izmirden bisiklet alabilirim.bana bisiklet alabileceğim yerleri ve teknik anlamda da bisikletten cok uzak kaldıgımdan bana yardımcı olabilecek arkadaşlara teşekkürler....
 
Scudo

HaliliOzturk

Forum Bağımlısı
Kayıt
3 Temmuz 2005
Mesaj
7.157
Tepki
7
Hoş bir hikaye gerçekten veya yaşanmış bir öykü demek daha doğru belki de. Sizi aramızda görmek güzel ve özellikle böyle güzel bir mesajla forum ailesine merhaba deyişiniz de gerçekten orjinal :). Bunun için teşekkürler. İzmir'de bisiklet nerelerde satılır konusunda mutlaka ama mutlaka yardımcı olacak arkadaşlar forumumuzda vardır, ben İstanbul'lu bir bisikletçi olarak ne yazık ki bu konuda yardımcı olamayacağım, ancak teknik konuda aklınıza takılan yer şey için gerek forum arşivini karıştırabilirsiniz, gerekse açacağınız konular ile bizlere danışabilirsiniz. Seve seve yardımcı olacak 4000'e yakın bisiklet dostu burada :).
Tekrar aramıza hoş geldiniz diyorum, öykünüzün devamını dinlemek dileğiyle...
 

obsolate

Daimi Üye
Kayıt
30 Haziran 2006
Mesaj
293
Tepki
265
Şehir
istanbul avrupa
allofsins, teşekkür ederim bana sabah sabah muhteşem bir hayal kurdurduğun için :) yani yaşadıklarını öyle bir anlatmışsınki, banada yaşatacak kadar..

hoş geldin..
 

noktalivirgul

Forum Demirbaşı
Kayıt
6 Aralık 2005
Mesaj
439
Tepki
246
Şehir
ISTANBUL
allofsins muhteşem bir özgürlük hikayesi:winkenlux :winkenlux :winkenlux , bir gün bende yapabilirmiyim bilmiyorum.aramıza hoş geldin.
 

bikergrrl

Forum Bağımlısı
Kayıt
18 Ocak 2006
Mesaj
1.096
Tepki
763
yalniz seyahat edenlerin ender karsilastiklari koruyucu meleklerinden birisiyle karsilasmissiniz ;) sanslisiniz.. hikayenizi paylastiginiz icin cok tesekkurler, bizlere bizim koruyucu meleklerimizi hatirlattiginiz icin de :)

hosgeldiniz
 

Serkan Taşdelen

Forum Bağımlısı
Kayıt
27 Şubat 2006
Mesaj
2.660
Tepki
4.806
Şehir
Türkiye
Yaşadıklarınızda özgürlük ve çaresizlik gördüm. Ama bence çok zevkli olacağı kanısındayım. Benimde hayallerim arasında, sizin bu yaşadıklarınız. Umarım sadece hayal olarak kalmaz.
Aramıza hoşgeldiniz.
Sevgiler...
 

Mustafa KILIÇ

Daimi Üye
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
237
Tepki
311
Şehir
Samsun
İsim
Mustafa Sedat KILIÇ
Aramıza hoşgeldin allofsins...

Paylaştığın öykün için teşekkürler. Senin yazarken bile aynı yorgunluğu hissedebileceğin o öyküyü keyifle okuduk. Sanırım bisiklet almaktan vazgeçmemek için devamını sonraya bıraktın. Merakla bekliyoruz.

İlgili bölümlerde bisiklet hakkında türlü çeşitli konularda destek alabilirsin.

Tekrar hoşgeldin. Üyeliğin hayırlı olsun.
 

sönmez

Daimi Üye
Kayıt
13 Ekim 2004
Mesaj
320
Tepki
217
Dünyanın en güzel formuna Türk insanının bunca yozlaşmaya karşı dimdik ayakta kalan, dillere destan misafirperverliğiyle geldin.Hoşgeldin.
 
  • Beğen
Tepkiler: Mustafa KILIÇ

Murat CER

Forum Bağımlısı
Kayıt
11 Ekim 2004
Mesaj
2.047
Tepki
1.134
hoşgeldin allofsins...


bırakıp gitmek, geride kalanları dert etmeden, nelerle karşılaşacağını çok da önemsemeden..bırakıp gitmek...sık sık aklıma düşen, her aklıma düştüğünde hayallere sürükleyen, fikren de olsa gitmemi sağlayan o his..hiç yapamadım, belki de hiç yapamayacağım...o eylem..hayata karşı küskünlük belki...bırakıp gitmek..yalnızlığı, dinginliği, huzuru arama hissi...


mesajınız belki başınızdan geçenler, belki sadece kurgu..ama zaman zaman tüm benliğimi kaplayan "o his" uyandı bir an...bu ara hiç de zamanı değil..ama olsun..bana ait, benden olan şeyler vardı mesajınızda...

teşekkürler..

bu arada misafirperverlik, Türk insanının yozlaşması konusu...ben taşra kentinde yaşayan, her pazar köylerden bisikletle geçen bu ülkenin bir ferdi olarak, İstanbul'daki durumu tahmin etsem de gözardı ederek, "benim hâlâ umudum var" diyebiliyorum sadece..

"gençler gelin bi çayımızı için" diye seslenenler,

"hello hello" deyip de eliyle çay işareti yapanlar,

"gençler gelin yemek yiyelim" teklifleri,

"gelin iki soluklanın, oğlum bize çay söyle, karnınız aç mı?" monolog ve diyalogları,

bir köyde herhangi bir kapıyı çalıp da "teyze biz kampa geldik ama ekmek getirmeyi unuttuk" dediğimizde kapısını bize açan, "teyze sadece ekmek yeter, azık çantamızda" deyip de davete icabet etmediğimizde üzülen, "teyze, ekmek için borcumuz ne kadar?" diye sorduğumuzda kızgınlaşan.....

köy düğününe denk geldiğimizde yemek sofrasında misafir etmeden göndermeyen....

"abi bizi tepeye kadar bırakır mısın?" dediğimiz kamyonet şoförünün "bizim aile ve eşyaları var kusura bakmayın" cevabı karşısında boynumuz bükük yokuşu çıkarken önümüze duran aynı kamyonet şoförünün "gençler bizimkileri akrabanın otomobili ile yolladım, hadi atlayın" derken gözlerindeki ışık...

"usta Eskişehir'e kadar kasaya atlasak?" dediğimiz kamyoncunun "siz atlayın,brandayı üzerinize çekin, iple de gerin, ben 15-20 dakika sonra hareket ederim" dedikten sonra, gelip brandayı germemize yardım etmesi.....

"benim hâlâ umudum var".......
 

cambaz24

Aktif Üye
Kayıt
20 Mart 2006
Mesaj
167
Tepki
88
Şehir
Erzincan
Kardeş aramıza hoş geldin. Bu forumda aradığın herşeyi bulacağına ve çok güzel yerler keşfedeceğine dair sana garanti verebilirim. Yani uzun lafın kısası doğru adrestesin...
 

Anıl(shopar)

Forum Demirbaşı
Kayıt
23 Mayıs 2006
Mesaj
568
Tepki
228
Şehir
Erenköy, İstanbul
dostum hoşgeldin güzel bir anı bnm başımada gelse keşke harbiden alıp götürüo başka yerlere
 

allofsins

Üye
Kayıt
6 Temmuz 2006
Mesaj
43
Tepki
42
Şehir
istanbul
öncelikle sıcak karsılamanız için teşekkürler..... yolculuk yaptıgım 2000 senesinde herhalde böyle bir ortamım olsaydı, sizin gibi arkadaşlarla hala yollarda olurdum gibi geliyo bana.... cunku kendinize soru sormadan,hade hobareyyy diye cıktıgınızda veya bir işe bu tarz yaklaştıgınızda o işi yapma olasılığı bana gore daha fazla...cunku plan ve programı hiç sevmiyorum...

en son çanakkale yolunda kalmıştım...hikayeme oradan devam ediyorum....

zevksiz ve renksiz geçecegini dusundugum bu karayolu macerama baslamıştım o gun...birşeyler düsünerek vakit gecirmeye çalışıyordum bu arada yanımdan gelip gecen bazı insanlar dusuncesizce arabalarını ustume surerek guya saka yapıyorlardı....gerilmiş bir şekilde yoluma devam ediyordum.... o geceyi gelibolu yarımadası milli parkında cuzzi bir miktar para ödeyerek bir çadırda geçirdim....ertesi gun eceabata ulaştıgımda karşıya gececek olan gemiyi beklerken sırtında kocaman bir asker çantasıyla bmx tipi bisikleti olan 16 - 17 yaşlarında biri yanıma yaklaştı ve "buralımısın abi" diye sordu...bende "hayır" dedim ve istanbuldan yola cıktıgımı,ayvalığa gideceğimi soyledim.... o da bana hikayesini anlattı kısaca,isminin orhan oldugunu,kemalyerinde yaşadıgını ( gelibolu ve eceabat arasında bir ilçe ) hem yazı geçirmek hemde para kazanmak için ayvacığa gittigini soyledi....anlaşılan benım gibi onunda parası yoktu....birlikte tekneye bindik,sırtındaki kocaman asker cantasından, ablasının ayvacıkta satması için hazırladıgı takıları gosterdi.... tanesini 500 bin liraya satıyordu,bende bir kolye ve bir bileklik satın aldım...hem orhana katkıda bulunmak için hemde anneme guzel bir hediye almış olmak için...orhanla muhabbet ederken teknenin kıyıya yanaştıgında yaşanan sarsıntıyla birden kendime geldim... tabi zamanın bu kadar cabuk geçmesine alışkın degildim son birkaç gundur....herneyse toparlandıktan sonra yola cıktık fakat kucuk bir sorunumuz vardı...orhanın bisikleti bmx tipi oldugundan hep arkamda kalıyordu.... arkama baktıgımda bana yetişmek için çok çaba harcadıgını ve yoruldugunu farkettim...kenarda durup onun gelmesini bekledim,nefes nefese yanıma geldi birkaç dakika sonra....istersen sen önden yoluna devam et abi dedi...bende biryere yetişmek zorunda olmadıgımdan birlikte gidelim dedim...ona ayak uydurarak pedal cevirmeye devam ettim o dakikadan sonra,orhan cok dayanıklı biriydi yolda sadece 3 kere mola verdik....o gun o ana kadarkı yolculugumun en uzun gunuydu ve tam 14 saat pedal cevirmiştim...gece 01 00 gibi ezine ye varmıştık....ezine şehirleşme yolunda olan biryerdi ve bazı insanlar da pek sıcak karşılamamaştı bizi...şort,kolsuz tshirt,benım kolumdaki ve bacagımdaki dovmeler de bu sataşmalar için ideal bir bahaneydi onlara.... dayak yemeden bir pansiyon bulduk,gecesi 10 mılyondu,o parayı vermek içime oturdu tabi... ertesi sabah uyandıgımda saat 10 olmuştu,orhanda uyanmış, bakkaldan bize yarım ekmek tost yaptırmış ve o yolculuk için cok luks olan ve bunuda bilen orhan kardeşim birer tanede kola almıştı ayrıca tostun içine sucuk bile koydurmuştu....onun pansiyon parasınıda ben vermiştim ve o da buna karşılık harika bir jest yapmıştı bana...keyfekeder birşekilde tostumuzu yedik,kolamızı içtik...ustune birde muhabbet ettik birsure...saat 11 30 gibi nihayet yola cıktık...ezine edremit yolunu tam ortasında ayvacık sapağı vardı,işte orda orhanla ayrılmak zorundaydık...birbirimize iyi dileklerimizi ilettik,sarıldık ve orda yine basbasa kaldım kendimle....o gun yola geç çıkmama ragmen o geceyi edremitte gecirebilmek için var gucumle asılıyordum pedala....aksam 10 oldugunda yolu ancak yarılamıştım...( ayvacık sapağından sonra cok uzun rampalar var arkadaşlar ve yolda mıcırlı:( ) edremite varamayacagımı anladım, sağ tarafımın ucurum,sol yanımında kayalık bir yamaçtı...kalacak bir yerleşim yeride yoktu....yoluma gece 1 e kadar devam ettim ve küçükkuyuya ulaştım nihayet...sahilde yatacak bir yer ararken üzerinde tente olan bir kayık gördüm...bi anım aklıma geldi o anda (1999 senesinde sevgilimle ayvalığa bağlı cunda adasında bir kayıgın içinde şarap içip,sabahlamıştık... ) o anda, o kayıkta yatmaktan baska birşey dusunmuyordum artık....kayıgın ismide bana cok uygundu " yanlız kaptan" ,etrafı kontrol ederek bisikletimi kayıgın içine attım,ustune cantamı koydum,bi sure gokyuzundeki milyonlarca yıldızı seyrettim,cok mutluydum ve cok huzurlu bir uyku cektim o kayıkta....ertesi sabah 8 30 gibi uyandım,denize girdim...yaklaşık 2 saat yuzdum.... forest gump filminde Teymen Dan'nin hayatla barıştıgı zaman tekneden denize atlaması ve yuzundeki o sonsuz huzur ve mutluluk ifadesi, işte o ifadeyi hissediyordum yuzumde....( HAYAT BİR YERLERDE DEĞİL,İNSANIN KENDİSİNDEDİR...Cevat Şakir KABAAĞAÇLI ) o gunun gecesi ayvalığa ulaştım,annemi aradım....cunda adasına gittim,annem arkadaşımızın bir restoranında oturuyordu.......anneme gore kelle koltukta bir yolculuk oldugundan ve annelik duygularından dolayı yolculugumla ilgili pesimist dusunceler beslediginden olsa gerek bana sarıldı ve aglamaya basladı...
ertesi gun işyerini aradım,mudur haric butun çalışma arkadaslarım benı cok merak etmişlerdi.işe bidaha donmeyecegimi soyledim....annemin arkadasının restoranında çalışmaya basladım...meyhane tarzında bir balık restoranıydı, garsonluk yapıyordum,gece musteriler gidince de bulaşıkları yıkıyordum...para biriktirip yolculuguma devam etmek için....

devamı gelecek.....


sizlerle cok sevdigim iki şiiri paylaşmak istiyorum.....

ANLAR
Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
İkincisinde, daha çok hata yapardım.
Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım.
Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,
Çok az şeyi
Ciddiyetle yapardım.
Temizlik sorun bile olmazdı asla.
Daha çok riske girerdim,
Seyahat ederdim daha fazla.
Daha çok güneş doğuşu izler,
Daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim.
Görmediğim bir çok yere giderdim.
Dondurma yerdim doyasıya ve daha az bezelye.
Gerçek sorunlarım olurdu hayali olanların yerine.
Yaşamın her anını gerçek ve verimli kılan insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, yalnız mutlu anlarım olurdu.
Farkında mısınız bilmem, yaşam budur zaten.
Anlar, sadece anlar. Siz de anı yaşayın.
Hiçbir yere yanında termometre, su, şemsiye ve paraşüt almadan,
Gitmeyen insanlardandım ben.
Yeniden başlayabilseydim eğer, hiçbir şey taşımazdım.
Eğer yeniden başlayabilseydim,
İlkbaharda pabuçlarımı fırlatır atardım
Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çıplak ayaklarla.
Bilinmeyen yollar keşfeder, güneşin tadına varır,
Çocuklarla oynardım, bir şansım olsaydı eğer.
Ama işte 85'indeyim ve biliyorum, ÖLÜYORUM...

:eek: :eek: :eek: :eek: :eek: :eek: :eek: :eek:

oyle bır hayat yasıyorum kı,
cennetıde gordum cehennemı de
oyle bır ask yasadım kı
tutkuyu da gordum,pes etmeyıde.
bazıları seyrederken hayatı en onden,
kendıme bır sahne buldum oynadım.
oyle bır rol vermıslerkı, okudum okudum anlamadım.
kendı kendıme konustum bazen evımde.
hem kızdım, hem guldum kendı halıme.
sonra dedım kı "soz ver kendıne"
denızlerı sevıyorsan, dalgarı da seveceksın,
sevılmek ıstıyorsan, sevmeyı bıleceksın.
ucmayı sevıyorsan, dusmeyıde bıleceksın.
korkarak yasıyorsan,yalnızca hayatı seyredersın.
oyle bır hayat yasadım kı, son yolculukları erken tanıdım.
oyle cok degerlıymıskı zaman,
hep acele etmem bundan,
ANLADIM
 

mazhar

Daimi Üye
Kayıt
30 Temmuz 2005
Mesaj
315
Tepki
323
Şehir
İstanbul/Eskişehir
Enerjinize hayran kalmamak elde değil...:rolleyes:

Bu gün içimi açtınız diyebilirim...dostum bu aralar yine böyle çılgın bir gezi planınız varsa haberim olsun... severek katılırım size...

bende tam bu aralar biraz böyle kör cesareti bir tur yapma niyetindeyim...
sadece rotamı belirlemedim...

:rolleyes:
 

HaliliOzturk

Forum Bağımlısı
Kayıt
3 Temmuz 2005
Mesaj
7.157
Tepki
7
Eğer bu güzel hikayelerinizin devam kısımları her seferinde gece 1'den sonra gelecekse, ben her gece 2'den önce yatmıyorum demektir :). Elinize sağlık. Bizlere verdiğiniz bu keyif, başka yerde bulunur cinsten değil.
 

bikergrrl

Forum Bağımlısı
Kayıt
18 Ocak 2006
Mesaj
1.096
Tepki
763
yukaridakilerin hepsine katiliyorum, sabah sabah gune Borges'le baslamak da cabasi :D

benim anlamadigim bu kadar guzel bir gezi yaptiktan sonra bisikletten neden bu kadar ayri kalmis olmaniz.. bunun cevabi da sanirim bir sonraki postunuzda olacak :)
 

allofsins

Üye
Kayıt
6 Temmuz 2006
Mesaj
43
Tepki
42
Şehir
istanbul
bisikletten sogumadım aslında,yas tuttum belkıde o zamandan bu zamana...hikayenin sonunda bu yasın nedenide......
 

bikergrrl

Forum Bağımlısı
Kayıt
18 Ocak 2006
Mesaj
1.096
Tepki
763
eheheheh anlasildi :D siz arkasi yarinlarla herkesi sabahin korune kadar ekran basina dikmeye kararlisiniz :D biz sizi ne kadar sıkıstırsak kar etmeyecek :D iyisi mi sabredelim :D
 

Murat CER

Forum Bağımlısı
Kayıt
11 Ekim 2004
Mesaj
2.047
Tepki
1.134
hikayenizin devamını merakla bekliyorum...

şiirler için teşekkürler..
 

Ender Alıcıoğlu

Forum Bağımlısı
Kayıt
5 Haziran 2006
Mesaj
2.405
Tepki
3.923
Şehir
Antalya
Öykün süper. İnsan hayatta nelerle karşılaşıyor. İyi kişiler genelde iyileri buluyor. Yaşadığın öykündeki yaşlı teyze gibi. Demek ki sen iyisin ki yaşlı teyzem güvenip seni evine almış. Allah hep iyi kişilerle karşılaştırsın hepimizi.
Yaşadığın öykünü bi çırpıda okudum . Diğer arkadaşlarım gibi devamını bekliyorum.
İşlerinde başarılar dilerim Hoşçakal.:)
 

obsolate

Daimi Üye
Kayıt
30 Haziran 2006
Mesaj
293
Tepki
265
Şehir
istanbul avrupa
sanırım bu hikaye sonlanınca kendimizi bir boşlukta hissedecez sabah foruma baktığımızda..