Fethiye-Akbük (gidiş-geliş)

S.Koca

Forum Demirbaşı
Kayıt
23 Ekim 2013
Mesaj
461
Tepki
379
Şehir
Muğla
Bisiklet
Fuji
Fethiye-Akbük (gidiş-geliş)
Yol bilgileri
Toplam: 292 km (3 Gün)
Bisiklet Üstünde: 21 saat 40 dakika
Ortalama Hız : 13.8
En Yüksek Hız: 62,6 km/sa Ortaca-Köyceğiz arası iniş. 58 km/sa Katrancı Yokuşu sonrası iniş.
En Düşük Hız: 4 km/sa Bize her yer yokuş J

Fotoğraflar maalesef telefonun şarj sorunu nedeni ile yetersiz bu nedenle yazıyı uzun tuttum kusura bakmayın.

“Akılsız başın cezasını ayaklar çeker”
Şirketin kullanılmayan izinlerimin farkına varıp zorunlu izne çıkarmasıyla boşluk ve bir fırsat doğmuştu. Ramazan ayında olmamız, oruçluyken verdiğim 3 kilo ve birkaç nedenden dolayı gidip gitmemekte kararsız kalınca hazırlıkları ağırdan aldım. Kararsızlık kötü bir şey ama tam ikna olunamayan bir yolculuk ya da zihinsel olarak hazır olunamayan bir yolculuk daha da kötüdür. Tabi bunlar son gece geç yatıp sabah 6’da çıkacağım yola 9:30 da çıkmamın açıklaması olamaz.
Bu uzun girişten sonra gelelim geziye, gerçi bir gezi yazısından çok yol hikâyesi olacak bu. Sebebi sonlara doğru anlaşılır sanırım.

1.Gün “O son bardağı içmeyecektim” (82 km)
Hedefimde Akyaka vardı geceyi orada geçirip Marmaris-Datça yapıp geri otobüsle dönecektim. Bir sonraki izin için de planları yapmıştım. Ah o planlar yok mu?
Neyse 9:30 gibi çıktım yola D-400 e girdiğimde yol çalışmaları nedeni ile benim güzergahım trafiğe kapalıydı. Asfaltı henüz dökülmemiş ama yeni ziftlenmiş bomboş yola daldım hemen. Sıcak inceden vuruyor ve ben güneş kremini unuttuğumu hatırlıyordum. Yanıklar’a kadar hızlı bir şekilde gelmiştim ve yol da normale dönmüştü. Burası gezi boyunca yanımdan hiç ayrılmayan yüksek eğimli yokuşlara “merhaba” dediğim yerdi. 2.3 km lik sert bir yokuş ve inişin hemen ardından 2.1 km ile bir başkası. Yaklaşık 30 dakika sonra ilkini bitirmiş ve kısa bir fotoğraf molası vermiştim.

Geride kalan Yanıklar ve Fethiye manzarası

IMG_3818.JPG IMG_3820.JPG IMG_3821.JPG

Yol boyunca çeşmelerle karşılaşacağımdan yolun bu kısmı su açısından sıkıntılı olmuyor ama ben diğer şeritte ağaç gölgesinde su dolduranları gördükçe güneşin altında kabak gibi halime söyleniyorum.
IMG_3839.JPG


Az kaldı şükretmeyi tekrar hatırlayacağım zamana. Bunları düşünürken 2. yokuş da bitmiş ve bir süreliğine rahatlamıştım. İniş sonrası İnlice’ye varmıştım. Buralarda turlarsanız anayoldan değil de İnlice’nin içinden devam edin hem daha serin oluyor hem de cami yanında bulunan hayrattan buz gibi su temin etme şansınız oluyor.

IMG_3822.JPG

Fazla mola vermeden sadece su içmek için durarak Göcek girişine geldim. Güzel olmadığını düşündüğüm için hiç girmemiştim ama hazır gelmişken bir bakayım diyerek daldım içeri. Fazla gitmeden bisiklet yolu başladı ve yolu takip ettim. Yol üzerinde ki bir kahve de mola verip günün ilk çayını içtim. Biraz muhabbet ettikten sonra bir soda ve sonrasında bir çay daha içtim ve bu 10 dakika çok pahalıya patladı bana. Kalkıp hızlıca sahile indim ama yat ve teknelerden denizi zor görüyordum ve bu tam tahminlerime uyuyordu. Daha fazla kalmak istemedim ve tekrar D-400 e yöneldim. Yolda rastladığım genç bir bisikletli ile laflayarak anayola ulaştık, yol üzerinde ki evine vardığımızda kendisinden mataralarımı doldurmasını rica ettim beni kırmadı sağolsun.


Göcek tüneline vardığım zaman son 4 km dir yine tırmanıştaydım tünelde bakım çalışmaları olduğundan gidiş geliş aynı yoldan veriliyordu ve ben cesaret edemedim. Göcek geçidini geçebilirdim kendime güveniyordum. Ama saatler tam 12 yi gösteriyordu son tırmanış beni çok yıpratmıştı nabzımı düşüremiyordum. Üstüne üstlük dinlenecek bir metrekarelik bir gölge yoktu etrafta ve 3 km tırmanmam gerekiyordu . Yarım saat kadar güneş altında oyalandıktan ve 2 metre 2 metre yol aldıktan sonra bir ağaç gölgesinin altına attım kendimi, kaskı yastık yapıp uzandım. Bu şekilde dinlenmeyi seviyordum. Yanımdan geçen arabalardan şaşkınca bakan gözler eşliğinde yarım saat uzandıktan sonra evden çıkarken yanıma aldığım ekmek arası kaşar ve domateslere yumuldum ardından da evde hazırladığım enerji barlarına. Kendime gelmiştim ve bir müddet sonra da karşılığını aldım zaten.

İşte ardımda bıraktığım yol ve Göcek Geçidi.


IMG_3833.JPG
IMG_3835.JPG

IMG_3836.JPG
Güzergah deniz seviyesinde olduğu için her çıkışın bir inişi oluyor haliyle bu seferde uzun bir iniş ile Dalaman ardından da Ortaca’ya ulaştığımda bir markette durup ayran içtim ve dışarıda bulunan banklarda güneşin biraz daha etkisini yitirmesini bekledim. Tabi artık Akyaka ilk gün hedefi olmaktan çıkmıştı. Köyceğiz’e kadar gidip orada çadır kuracaktım. Hem saatler ilerledikçe düz yol bile zorlamaya başlamıştı. Ortaca çıkışında bulunan tırmanış ise bölüm sonu canavarı gibiydi % 9-10’a varan eğimler ile yaklaşık 2 km. Yarısına vardığımda dinlenmek için durup su içerken bir araba durdu ve iyi olup olmadığımı sordu içinde ki arkadaş. Ne yazık ki adını hatırlayamadım şimdi bu da benim ayıbım. Kendisinin yardım tekliflerini (-arabayı sen kullan ben bisikletle çıkayım) kibarca geri çevirince Köyceğiz’de yardımcı olabilecek Tarkan Bisiklete uğramamı tavsiye etti ve vedalaştık. Az sonra bu yokuş da bitmişti, hava kararmadan hedefe ulaşabilecektim. Tarkan Bisiklete varıp kısa bir sohbetin ardından yemek ve çadır için tavsiyeler alıp ayrıldım. Kendisine ve vesile olan arkadaşa buradan tekrar teşekkür ederim.


Yemek işini hallettikten sonra yolunu tuttuğum kamp alanı tadilatta olduğundan tam karşısına Köyceğiz Gölü’nün dibinde bulunan yeşil alana çadırı kurmaya karar verdim. Ancak burada bulunan Lunapark ve kafe dolayısı ile çok kalabalıktı ve ortalık sakinleşinceye kadar matı serip uzandım. Her ihtimale karşı fazladan yaptırım yanıma aldığım pideyi gelen misafirle paylaştık. 2-3 saat geçmesine rağmen kalabalık azalmıyor birileri giderken bir başka gurup geliyordu. Biraz dolandım ve saat 12’yi geçince çadırı kurdum. Zaten lunaparktan gelen müzik sesi de anca kesilmişti. Böyle yerlerde geriliyorum bir kişi bile çıkıp laf etse bütün keyfiniz kaçıyor ama yorgunluk bütün bunların önüne geçiyor ve sonunda kendinizi uykunun kollarında buluyorsunuz. Her şeye rağmen güzel bir gündü. Ama geride kalan günden aklımda kalan en önemli nokta Göcek Geçidi’ne kadar olan tırmanıştı. Yol çok güzeldi ve dinlendirici. Anayoldan uzaklaşamayınca pek tat alamıyorum gezilerden.
IMG_3841.JPG IMG_3843.JPG

IMG_3844.JPG
IMG_3848.JPG
İlk günün rotası:
(link)

2. Gün "erken kalkan yol alır”
 
Scudo
Kayıt
16 Şubat 2015
Mesaj
89
Tepki
36
Yaş
24
Şehir
Burdur
İsim
Kerem T
Bisiklet
Salcano
Güzel bir yazı olmuş memleketimin ismini görünce hemen atladim ☺ dediğiniz yolu da daha önce kullandim yine iyi gelmişsiniz devamini bekliyorum ;)
 
  • Beğen
Tepkiler: S.Koca

M.Burak KARADAĞ

Forum Bağımlısı
Kayıt
22 Eylül 2010
Mesaj
2.643
Tepki
1.894
Yaş
30
Şehir
İstanbul, tatil dönemlerinde Ankara
Bisiklet
Carraro
Diğer ggünleri daha bol fotoğraflarla bekliyoruz şayet hala gezideyseniz :) Pedalınıza kuvvet Allah kaza bela vermesin :)
 
  • Beğen
Tepkiler: S.Koca

S.Koca

Forum Demirbaşı
Kayıt
23 Ekim 2013
Mesaj
461
Tepki
379
Şehir
Muğla
Bisiklet
Fuji
@keremturk15 Teşekkürler evet yol ve sıcaklar zorladı oldukça günde 10 litreden fazla sıvı tüketmişimdir rahatlıkla.

@M.Burak KARADAĞ Tur bitti kazasız döndüm şükür. Fotoğraf olayı belirttiğim gibi teknik nedenlerden dolayı 3. güne kadar çok fazla olmadı. İftar sonrası devamını yazacağım inşallah.
 
  • Beğen
Tepkiler: keremturk15

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
Muğla'da Göcek'i çok özledim ve şu anda orada olmayı çok isterdim. İstanbul'dan Ege ve Güney gezisine çıktığımda en beğendiğim yer olmuştur. Bu arada fotoğraf kareleri çok güzel. Devamını bekleriz :)

@S.Koca

Ne güzel :D
 

S.Koca

Forum Demirbaşı
Kayıt
23 Ekim 2013
Mesaj
461
Tepki
379
Şehir
Muğla
Bisiklet
Fuji
@BF Okuru Öncelikle teşekkür ederim. Evet Göcek koyları güzeldir oldukça ama merkezin pek bir cazibesi yok benim için.
 

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
@S.Koca rica ederim. Anlıyorum fakat İstanbul ve kuzeyden gelen biri için Göcek tümü ile güzel olur, yani olmalı. :)
 

S.Koca

Forum Demirbaşı
Kayıt
23 Ekim 2013
Mesaj
461
Tepki
379
Şehir
Muğla
Bisiklet
Fuji
2. Gün "Erken kalkan yol alır"



Datça hedefiyle çıktığım yolculuğun 2. gününe merhaba deyip toparlanmayı bitirdiğimde saat henüz 6:30 du. Sahilde tek tük yürüyen insanlar dışında sessizlik hakimdi. Yakınlarda bulunan çeşmede elimi yüzümü yıkayıp mataraları doldurduktan sonra yavaş yavaş yola koyuldum. Güne erken başlayan bir pastaneden 2 poğaça alıp anayola doğru devam ettim. Yolun görüntüsü bugünün kolay geçeceğini düşündürüyordu. (Telefonla o kadar pil sorunu yaşarken şu fotoğrafı çekmeyi hangi akla hizmet düşündüm acaba?)

image.jpg
Bir yere kadar öyle de oldu zaten. Arada 1-2 çay molası ve yol kenarında gölge altında verilen su molaları ile Marmaris-Gökova yol ayrımına vardım. Teknolojiden mahrum kalınca insanlara 4 elle sarılıyorsunuz. Hemen oradaki büfeden bir ayran alıp yol soruyorum. Bu arada orada duran çoklu şarj aletini görüp kullanabilir miyim diye izin istiyorum ve mütakip telefonu takıyorum. Eve haber veremedim bugün sabah yola çıkarken bir mesaj atabilmiştim sadece.
Ayranı içip arada da hanımla konuştuktan sonra devam edip Azmak nehrine kadar gidiyorum. Burada ayaklarımı buz gibi suya daldırmış dinlenirken otostop ile gezen 2 genç merhaba diyerek geliyor yanıma. Epey muhabbet ediyoruz yollar ve planlar üzerine. Sohbet esnasında çadır için 35 TL istediklerini öğreniyorum. Bunu evden çıkmadan da duymama rağmen gerçek olamayacağını düşünmüştüm hep. Vedalaşıp ayrıldıktan sonra sahile insem de gerek kalabalık gerekse dar yollar nedeni ile neredeyse hiç keyif alamıyorum buradan. Bir ara çocukların önerisine kulak verip Ören'e gitmeyi düşünüp yola koyulsam da geniş bahçeli, gölgeli mekanı görünce birşeyler yemeye karar veriyorum. Tatil yöresi olunca her türlü gezgine rastlıyorsunuz burada da 6-7 kişilik bir guruba denk geldim. Yemek işini hallederken bir yandan da dinleniyorum serinlikte. Hazır dinlenmişken bir şans daha verme kararı alıyorum buraya sora sora
Azmak'ın güçlü aktığı nispeten sakin bir yer buluyorum sora sora. Buz gibi suda akıntıya bırakıyorum kendimi.
image.jpg image.jpg

Bir kaç kez bu terapiyi tekrarladıktan sonra öğle sıcağını atlattığımı farkedip ağırdan hazırlıklara başlıyorum. Bu esnada muhabbet ettiğimiz Metin Abi'nin sözünü dinleyip Akbük'e gitmeye karar veriyorum. Evet son kararım. Önce Akyaka ardından Akbük'e varmak üzere yola koyuluyorum. Anayola çıkıp 2 km lik sert bir tırmanış sonrası tepeden manzara harika.

image.jpg
image.jpg
image.jpg
Ama yanına varınca aynı tıkış tıkışlık aynı kalabalık burada var. Akbük için ise 26 km var ve bir kaç yerden aldığım referanslar ülkenin yüzmek ve dinlenmek için en güzel sahilinin burada olduğu yönündeydi. Yol hakkında bilgi aldığımda iyice rahatlamıştım hava kararmadan ve fazla zorlanmadan ulaşabilecektim. Zira başlangıçta sağlam bir yokuş sonrası dümdüzdü. Ama aynı kişilere sorsan ülke de tava gibiydi sadece kenarlarında biraz çıkıntı vardı o kadar. Haliyle %10 derece eğime sahip 2. yokuşu tırmanırken neden ders almayıp hala bu konuda insanlara inanmayı tercih ettiğimi ciddi ciddi düşündüm. Çeşmeler burada da var su sıkıntı olmuyor. 1-2 tane de ayran ve çay içebileceğiniz yer var yol üzerinde. Yokuş falan diyorum ama tam bisiklet sürülecek yollar bu nedenle pek de şikayetçi değilim halimden. Bu güzel yolda bilmem kaçıncı tırmanıştan sonra güzel bir inişle varıyorum Akbük'e ama daha tesisin kapısında 3 yetkili sarıyor etrafımı. Anlatıyorum derdimi;
"- evet çadır kurabilirsiniz 35 lira" diyorlar.
"- yuuhh 35 liraya sabah akşam yemeği dahil otelde kalıyorum ben" diyerek hararetli bir konunun startını verirken uzakta kendi halinde çayını içmekte olanlarında dikkatini çekiyoruz haliyle. Eller kollar havada uçuşuyor bizim benim tek derdim insani bir fiyata çadırı kurup telefonu şarj etmek. Hanım meraktan ölmüştür. Hayır kızıp izin vermeyecek bundan sonraki gezilere. Neyse 25 e anlaşıyorum artık ama bu sırada Fatih isimli bir arkadaş beni bisikletle almadıklarını sanıp olaya müdahil oluyor ve son bombanın pimini "biz ücretsiz kuruyoruz çadırı sen de gel" deyip çekerek gece bekçisini eline bırakıyor. Ama bomba bu patlayınca zarar gören çok oluyor hararetli tartışmaların ardından son durum şöyle:
-ben 20 TL ye çadırdayım.
-Fatih ve arkadaşı akşam kurup sabah kaldırarak ücretsiz kaldıkları sisteme elveda deyince ertesi gün yola çıkma kararı alıyor.
- İşletme sahipleri 35 TL ye öyle oda olmaz demeye devam.
Sonrasında çadır ve iletişim konularını halledip denize girdim. Hani öldükten sonra hesap sorulacak ya biz sanırım en çok böyle cennet bir ülkeyi nasıl bu hale getirdik bunun hesabını verirken zorlanacağız. Böyle bir deniz ve sahil yok gerçekten. Tek tek vardır belki ama 2si bir arada yok. Fotoğraf çekemezsem üzüleceğim nadir yerlerden birisiydi gezimde.
image.jpg
image.jpg
image.jpg
image.jpg
image.jpg
Deniz sonrası yemek kısmını da halledip dolaşmaya çıktım. Fatih'le karşılaşınca akşam yaşanan olayın muhasebesini yaptık. Kendisine teşekkür ettim ve doğru bildiğini sonuçlarını düşünmeden söyleme cesaretini takdir ettim. Sonra etraftan gelenlerle muhabbet iyice ısındı ben 11 e kadar ana dayanabildim sonrasında çadıra dönüp uykuya daldım.

3. Gün "Zaman'a Karşı"
 

ogeday13

Aktif Üye
Kayıt
10 Nisan 2015
Mesaj
175
Tepki
73
Şehir
İstanbul-Beylerbeyi
Bisiklet
Diğer
@S.Koca 2.günün rota bilgilerini harita üzerinden paylaşır mısın
 

S.Koca

Forum Demirbaşı
Kayıt
23 Ekim 2013
Mesaj
461
Tepki
379
Şehir
Muğla
Bisiklet
Fuji
@ogeday13 Turdan döndüm ama vakit bulup yazamıyorum. Rota bundan sonra geri dönüşten oluşuyor. Sadece çıktığım yokuşlardan inip, indiklerimden çıkıyorum. Aklımda en çok kalan bu zaten zamanımın çoğu yolda geçti. Antalya istikameti hem daha kolay hem de daha keyifli özellikle yeni başlayanlar için. Şimdi önümüzde ki ayın ilk haftası bir iznim daha var o dönem için gidecek biryerler arayışındayım.
 

S.Koca

Forum Demirbaşı
Kayıt
23 Ekim 2013
Mesaj
461
Tepki
379
Şehir
Muğla
Bisiklet
Fuji
3. Gün "Zamana Karşı"


Sabah 5:30 da uyansam da yorgunluktan kalkasım gelmedi, zaten çadırdan çıkmam 7:30u buldu erteleye erteleye. Ne yapacağıma dair kararsızlık vardı bir gün daha kalsam mı falan derken nereden geldiyse İnlice'ye kadar gidebilirim düşüncesi yerleşti beynime. Acele toparlanıp hızlı bir duş aldım. Sonrası geldiğim yoldan dönüş ama önceki günün aksine iyice tadını çıkarıyorum yolun.

Manzara harika yine sert bir tırmanışın ardından geride bıraktığım bu muhteşem yere bir kez de buradan bakıp veda etme isteği duyuyorum.
image.jpg

image.jpg

Sadece deniz değil bütün olarak güzel bir manzara mevcut. Ilerledikçe güzellikler karşıma çıkmaya devam ediyor. Iletişim güzel hoş ama turlarda benim önceliğim bu değil birkez daha anlıyorum. Tüm gezim boyunca en çok keyif aldığım anlar insanın en az olduğu dağlık-ormanlık kısımlar oldu.
image.jpg

image.jpg

image.jpg

Sularım bitmek üzereyken önceki gün farketmediğim bir çeşme denk geliyor. Biraz daha gittikten sonra da çay için mola veriyorum.

Amcam güzel yere kondurmuş evi...

image.jpg

Akyaka'ya varmak üzere önceki gün gördüğüm bir iki güzel koyda daha mola verip fotoğraf çekiyorum.
image.jpg
image.jpg

image.jpg

image.jpg
image.jpg
image.jpg

image.jpg

image.jpg
image.jpg
image.jpg
Varınca da markete uğrayıp kahvaltılık birşeyler alıp yola devam ettim. Geldiğim yoldan dönüyor olmam sebebi ile iyi bir planlama yapabiliyordum. Kahvaltılıkları yemem icin en azından bir yokuşu daha aradan çıkarmaya karar verdim. Saat 11:30 gibi kahvaltı işi bitmişti. Yol 2 km lik bir inişle devam edecekti ve sağlık açısından herhangi bir sıkıntı yaşamamak için saat 12:30 a kadar yola devam edip sonrasında dinlenme kararı aldım.
Gezide en çok parayı Çay-Ayran-Soda üçlüsüne harcamışımdır kesinlikle. Çadır için sadece 1 gece ücret öderken yemeği de 2 kere lokantada yedim. Ama içtiğim ayran ve sodanın hesabını bilmiyorum. Bu molalarda da ilk işim telefonu şarj etmek oluyor. Bir sonraki gezide buna bir çözüm bulmam lazım.


Neyse yine bir çay-soda molası verdikten sonra Köyceğiz'e kadar çok zorlanmadan gittim. Hala hava kararmadan İnlice'ye varabileceğime inanıyordum. Ancak bir gün önce 62 km hıza ulaştığım Ortaca çıkışında ki yokuşa bu sefer tırmanmak için ulaştığımda keyfim kaçmıştı. Hem sürekli ertelediğim için açlıktan güçsüz düşmüştüm hem de hava kararmadan İnlice'ye varma planlarım suya düşmek üzereydi.
Sağlık önemliydi ben de çantamda bulunan konservelerin birisini çıkarıp yol kenarında bulunan ufak bir sulama kanalının kenarına oturup hızlıca yedim. Bunu yaparken gelip geçen arabalardan şaşkın bakışlar bir an olsun yalnız bırakmadı beni.
Kısa molalarla bu yokuşu da atlatıp iniş kısmının ortalarına geldiğimde yola çıktığımdan beri ilk defa rüzgârla karşılaştım. Çaprazdan gelen sert rüzgar bisikleti hafifçe sallamaya başlayınca hızı azalttım. İniş sonrası da rüzgar devam etmekteydi, açıklıkta yakalanmamın da etkisiyle hızım iyice düşmüştü ama manzarayı sevmiştim durup 1-2 fotoğraf çektim ve alternatif planlar yapmaya başladım yorgunlukta iyice artmaya başlamıştı.
image.jpg
image.jpg
Bir benzinliğe kadar gidip dinlenirken bir yandan da kalan km yi ve eğimi kontrol edip çevrede kalabileceğim nereler var onu araştırıp yola çıktım. Sarıgerme'de de çadır kurabilirdim ve burası da güzeldi oldukça. Hatta bir ara bu yola doğru sapsam da vazgeçip ana yola geri döndüm. Hedefte hala İnlice vardı.
Dalaman küçük yer zaten ne Ortaca ne Köyceğiz ne de Dalaman hiç birisinde merkeze girmiyorsunuz transit geçip gidiyorsunuz. Ama Dalaman Çayı'nın üstünden geçiyorsunuz.

image.jpg

image.jpg
Göcek Tüneline 2. kez ulaştığımda öncekinin tam tersi bu sefer de hava kararmak üzereydi. Artık bütün gücümü kullanarak tırmanmaya başlamıştım ne de olsa sondu. Arada durup ev yapımı enerji barımı çıkardım. Bir yandan yiyor bir yandan tırmanıyordum az kalmıştı inişe ki yine tanıdık bir tabela bu tırmanışın da bittiğini müjdeliyordu.

image.jpg


Sevenlere gelsin burada ki iniş şu zamana kadar en çok keyif aldığım inişti.

image.jpg

THY nin asfalttaki bisiklet temalı yazılarını tebessümle okuyarak geçip
image.jpg

tekrar D-400 e vardığımda saat 8 i geçmişti ama iniş devam ediyordu Göcek'e ulaştığımda son 6 km kalmıştı artık ama hesapta olmayan son bir tırmanış canımı sıkmıştı. Yapacak birşey olmadığı için 2 dk soluklanıp devam ettim. Tırmanış bitmek üzereyken 8:30 olmuştu saat ve ben akşam ezanı okumasın diye imama söyleniyordum içimden. 4 dk sonra Allah'u Ekber nidalarıyla anayoldan İnlice sapağına girmiş var gücümle pedallara asılıyordum ve tam hava kararmak üzere iken plaja vardım. Ilk bulduğum ağaç dibine kurdum çadırı. Keşke acele etmeseydim daha iyi bir yer bulabilirdim. Ama çok dert etmedim bunu ya da ettim de iş işten geçmişti artık. Çadırı kurup denize girmem 10 dk mı almıştı hava artık tamamen kararmak üzereydi. Q

Bugün çok yorulmuştum ama değmişti. Yolu düşüpte uğramayı düşünenlere ek bilgi olara manzara ve denizin güzel olması yanında tesis de hem güzel hem de oldukça sakindi. Ayrıca temiz olması, duş, içme suyu ve telefonu şarj etme imkanı ile 4 4lük tü. Çadır için komşular 5 lira demişti ama ben gündüz mesaisi bittikten sonra gittiğimden olacak ücret talep eden olmadı. Duş, deniz, yemek falan derken yatmam 23:30 u buldu. Eve 30 km kalmıştı yarın rahattım o yüzden sorun değildi.

(link)

Yarın: "Eve dönüş"
 

Dosyalar

Osman Kıtay

Forum Bağımlısı
Kayıt
31 Temmuz 2012
Mesaj
856
Tepki
1.091
Yaş
48
Şehir
İstanbul
Bisiklet
Fuji
@S.Koca 23 Haziranda akyakanın sakinlerinin "akbük te denize girmeyen, kendini denize girmemiş saysın" demesiyle akbüke gitmiştik. Arabayla gitmemize rağmen çok zorlandığımız bir yoldu. Özellikle virajları çok tehlikeli. çünkü çalılardan virajı dönmeye başlayana kadar karşıdan gelen araçları göremiyorsun. Ama Akbük e vardığında gerçekten değiyor.
Yol boyunca da bisikletle geçişi planladım (Önümüzdeki yılın rotası İzmir-Antalya ve oradan geçecektik) ve ne kadar zor olduğunu düşündüm.
Sizi tebrik ederim. Bu fotoğrafta benden olsun :)20150623_102928.jpg
 
  • Beğen
Tepkiler: S.Koca

S.Koca

Forum Demirbaşı
Kayıt
23 Ekim 2013
Mesaj
461
Tepki
379
Şehir
Muğla
Bisiklet
Fuji
@Osman Kıtay Keyifli bir yolu var şansıma araçlar da çok dikkatliydiler, o yüzden zorluk olmadı. Ben de tekrar gitmeyi düşünüyorum ama öncesi de birkaç yer daha var planlarımda.
 
  • Beğen
Tepkiler: Osman Kıtay

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
Yeni paylaşımlar harika açıkçası her bir fotoğraf karesi müthiş özellikle şu 3. gün fotoğrafları :)