Eski Bisikletler Çöp Değildir hareketi geçen zamanda ne yaptı?

Kayıt
19 Ağustos 2008
Mesaj
10
Tepki
16
Şehir
İstanbul
herkese selam,
Bir haftadan biraz daha fazla zaman önce giriştiğimiz "Eski Bisikletler Çöp Değildir" hareketini duyurmuştuk. O günden bugüne şunları yaptık:

Bu ilk haftada Facebook grubunda 136 üye sayısına ulaştık. Aydan Çelik medarı iftiharımız Robin’i bize kazandırdı. Robin yazımı hala yazmamış olmam benim haneme koca bir eksi olarak eklensin! Buna karşılık, belirlediğim iki yetişkin bisikleti ve belirlemekle kalmayıp bazı arızalarını da giderdiğim bir çocuk bisikleti haneme koca bir artı olarak eklensin.
Gelelim belirlediğim bisikletlere… İlk bisiklet birkaç yıl önce Haşim İşcan Geçidi’nden alınmış Çin malı bir bisiklet. Sahibinden öğrendiğim kadarıyla son derece kötü durumda. Örneğin, iki pedal da aynı anda yere bakıyormuş. Bisiklet sahibinin yaşadığı binanın bodrumunda duruyormuş. Ne yazık ki, fırsat bulup da uğradığımda bina görevlisine ulaşamadık ve bodruma girip bisikleti göremedik. Bir dahaki sefere…
İkinci bisiklet fena durumda değil. Bisiklet şu anda ikinci sahibinde bulunuyor. İlk sahibi, şu andaki sahibinin dayısı, bisikleti armağan etmiş. Ufak tefek bakım ihtiyaçlarını bir bisikletçide gidermişler. Fakat yeni sahibi bisikleti hantal buluyor ve bu nedenle kullanmakta zorlandığını söylüyor. Bu bisikleti de henüz görme fırsatım olmadı. Bu nedenle ne yapılabilir bilmiyorum.
Çocuk bisikletine gelince… Bu bisiklet ilkokul ikinci sınıf öğrencesi Aleyna’ya ait. Bisiklet iki yıldır kendisindeymiş. Son zamanlarda pek binmez olmuş. Bunun en önemli nedenlerinden biri Aleyna’nın hızla boy atmış olması. Artık bisiklet ona küçük geliyor. Ayrıca, okullar açıldığı ve kış geldiği için de bisikleti pek kullanmıyormuş. Biz bisikletin yanına gidince Aleyna’nın bu bisiklete binmek istememesi için başka nedenleri olduğunu da gördük. Bisikletin iki lastiği de inikti. Onları şişirdik. Selesi gevşediği için, oturur oturmaz öne çöküyordu. Selenin somunlarını sıktık. Ayrıca seleyi yükselterek Aleyna’nın boyuna biraz daha uygun bir hale getirmeye çalıştık. Bisikletin en büyük sorununun ön frende olduğunu gördük. Fren pabucunun takıldığı kulak çok fena yamulmuş. Düzeltmeye benim gücüm yetmedi. Sanırım yeni bir fren takmak gerekecek, lakin elimizde yok. Yine de yaptıklarımız Aleyna’nın hoşuna gitti. Birçok apartmanda olduğu gibi otomobil faşizmine kurban gitmiş ve asfalt kaplanmış bahçede birkaç tur attı. Yağmura rağmen üşenmeden bisikletini getirdiği ve tamir sırasında bize yardım ettiği için Aleyna’ya teşekkür ederiz. Bir teşekkür de verdiği söz için: Bir süredir annesiyle yeni bir bisiklet almayı düşünüyorlarmış. Aleyna, yeni bisikletini bulunca eskisini ihtiyacı olan birine armağan edeceğine söz verdi.
Bir bisiklet hikayemiz daha var: Hafta sonları Kadıköy’de iskele önünde kağıt mendil satan Tahir’in bisikleti. İki hafta kadar önce, Tahir bana kağıt mendil satmak istedi. Almadım, ama sohbet ettim. Tahir, benimkine benzeyen bir bisikleti olduğunu söyledi. Ne yazık ki, bozulmuş. Ne olduğunu sorduğumda “zincir kırılmıştı, üç liraya yaptırdım ama yine de çalışmıyor,” demişti. 17 Ekim günü iskelede yeniden karşılaştık. Yine kağıt mendil satmak istedi ardından da “Beni hatırladın mı?” diye sordu. Hatırlamıştım. Sohbet ettik. Bu sefer bisikletiyle ilgili daha çok soru sordum. Bisikletinin markasını, türünü bilmiyor. Tüm söylediği “seninkine benziyor,” oldu. Buradan bir dağ bisikleti olduğunu çıkardım. Bisikletini hala kullanamıyormuş. Sorunu tekrar sordum. Bu sefer arka vites çarklarını gösterdi, “zincir kırılmıştı üç liraya yaptırdım ama bunlar yamuk,” dedi. Onunla bir anlaşma yaptım: Gelecek hafta sonu ben yine Kadıköy’den geçerken onu bulacağım. O bana bisikletiyle ilgili daha fazla bilgi getirecek. Belki bir ara gidip bisikletini göreceğim ve tamir edip edemeyeceğimize bakacağım.
Sizlerden gelecek bilgileri de bekliyoruz…
Her insanın bir bisikleti vardır!
Hamiş: Aleyna ve bisikletinin görsellerini FBook gurubunda bulabilirsiniz: (link)
 
Scudo