Düşünüyorum Öyleyse Cevabını da alacağıma inanıyorum

Merhabalar..

Hemen hemen her acemi gibi bende önce forumda arama yaptım incelemede bulundum elbet, lakin aradığımı tam olarak sadece durumumu anlatarak bulabileceğimi düşündüm.

Daha evvelki senelerde evden işyerine bisiklet ile gidip-gelmeyi planlamıştım. o sene yeni eve taşındığım için 1 km boyunca uzanan dik yokuştan dolayı bu planım yarım kalmıştı.

Şimdi yine yeniden bu arzu uyanmakta bende. Fakat sorunum hala aynı. Ölçtüm ve tam 1200 metre gelen dik bir yokuşla yüzyüze kaldım.

Ben Ankara Keçiören ilçesinde oturuyorum ve bölgeyi bilen bilir bazı semtleri genelde yokuştur, hele ki bazı yerleri baya baya yokuştur. İşyerim ise hamamönü civarında. yaklaşık 9-10 km lik bir mesafe mevcut. Ama gözümü tek korkutan eve gidebilmem için kalan son 2 km nin 1200 metresinin dik yokuş olması. İnerken sorun yok evet ama ya çıkarken ne yapacağım. Daha 1 km mesafede hafif eğimli bir yolda iflahım sökülürken hemde

Alternatif yol ise hem daha uzun mesafe hemde yokuş.

Ben bu hususta destek ve tavsiyelerinizi rica ediyorum. Hevesle bisiklet alıp başlayıp 2 gün sonra bırakmak istemiyorum. Ayrıca nasıl bir bisiklet almam gerektiğini de siz değerli tecrübeli arkadaşlardan öğrenmek istiyorum. (178-80kg)

Mutlu günlere.

Yokuşlarda özellikle kondisyonsuz, hele hele yanlış viteste (doğrudan diz sorunları başlatır.) yokuş çıkmak bana çok mantıklı gelmiyor. Aklıma gelen ilk ve en basit cevap dönüşte son 1200m'yi bisiklet elde sakin sakin çıkmak. Sabahları yokuş ineceğinizden sorun olmuyor zaten, dönüşü de 1 km eksik binip işe bisikletle gidebilirsiniz. (gitmelisiniz de)

Not: Benim imkanım olsa tereddütsüz bisikletle giderdim işe ancak yaklaşık 15 km si E-5 olmak üzere 35 km uzaklıkta iş yerim.

Doğru viteste yavaş yavaş her yokuş çıkılır, siz vites sistemini doğru seçin, bisikleti de hafif alın yeter.

@Kerem Özbayrak

@Ozan k.


Peki bu hususta tavsiye edeceğiniz bisiklet türü nedir. yol ve şehir bisikletinde sanki konya gibi daha düz iller tercih ediliyor. ama benim gideceğim yerler inişli çıkışlı yüksekliklerde ve malum karmaşık bir trafik ile birlikte olacak.

@peyk Önceki bisikletim 30 vitesli hibrit şehir bisikletiydi. Şimdiki 20 vites. 20 ile öncekine oranla daha zor yokuş çıkılıyor. Konu ile ilgili daha teknik bilgiye sahip arkadaşlar yardımcı olacaktır.

Tüm forum ahalisine tek tavsiyem artık vites sayılarını bir kenara bırakıp minimum ve maksimum dişli oranlarının konuşulmaya başlanmasıdır. 80'lerde ilk "dağ bisikletleri" piyasaya sürüldüğünde dilimize takılan bu "vites sayısı" söylemi (hadi yanlış demeyelim ama) eksiktir ve bizi bir sonuca ulaştırmaz. Herhangi biri size vites sayısı söylüyorsa (buna satıcılar da dahil) lütfen oranlarını da sorun.

Örneğin 11-32 ile oluşturulmuş 20 vitesli bir bisiklet yokuşlarda 11-25 ile oluşturulmuş 30 vitesli bir bisikletten daha rahat olacaktır. Bkz 25 yerine 32'li son dişli.

Bu söylediklerim grupset kalitesi, bisiklet ağırlığı, göbekler vs gibi donanimdan gelen farklar için değildir, bunu da not etmek isterim.

@peyk İhtiyacınız olan mümkün olduğunca hafif olması açısından sabit maşalı ve yokuşta minimum zorlanma için de yüksek dişli oranlarına sahip bir şehir bisikleti.

Şöyle bir şey olabilir: (link)

Ben size üç ayna kol yaprağı olan, arkadaki rublesi de 32-34civarında olan düz gidonlu bir şehir-hibrit-fitness bisiklet öneririm.

Artık marka model vites sistemi kısımlarına siz karar verin ancak süspansiyonlu bir bisiklet pek tavsiye etmem...

Yukarıda vites oranları ve maşa hakkında gayet yeterli teknik açıklama yapılmış olduğu için ben doğrudan model önerisi vereyim.

Şehir bisikleti/fitness sınıfıyla ilgilendiğim zamanlarda Lapierre Urban Shaper 400 modeli aklımdaydı. O zamandan buraya fiyatı bir hayli artmış durumda, fakat bütçe probleminiz yoksa evladiyelik sayılabilecek hafiflikte bir kadro ve gayet iyi donanıma sahip.

Daha ucuz çözüm için ise Sedona 410'u öneririm.

26inç jant olursa yokuşta işiniz daha kolay olur. Jantların kaliteli olması işinizi hayli kolaylaştırır. Akıcı göbekleri olmalı. 28 jant da düzyolda daha hızlı gidersiniz ama yokuşlarda 26ya göre zorlanırsınız. yani düz yolda 28 jant yokuşta 26 jant avantajlıdır.

maşa olarak düz maşalı modellere bakın. dağa bayıra engebeli yollara girecekseniz amortisörlü ama kilitlenebilen bir maşa ile yine işinizi görürsünüz.

Bisikletin ağırlığı önemli evet fakat esas önemli olan şey sizin motivasyonunuz, kondüsyonunuz ve azminiz. Çelik kadro ile de işinizi görürsünüz. Alüminyum kadro idealdir. karbon kadro yükte hafif pahada ağır olur

dişli oranları olarak arka ruble 11 36 öneririm. aynakol da 2li de işinizi görür 28 40 (ya da 26 38 falan da olabilir) oranları yeterlidir. 3lü olursa bir büyük çark daha gelir o da uzun yollarda işinize yarar daha çok hızlanma adına. çok yüksek hızlara çıkılmayacaksa gerekli değil. daha çok vites daha çok verim demek değildir. vites sayısı aldatmasın. mühim olan dişli oranıdır.

sirrus önerilmiş güzel bir bisiklet. dişli oranı 11 32. zorlanırsanız rubleyi değiştiriverirsiniz 11 36 ile. gerçi aynakolun 48 36 26 oranları güzel.

sedona 410 da sirrusla aynı dişli oranlarına sahip. performansta fark yaratmaz. gerçi iki modelde lastikler birinde 28c birinde 35 c bu fark yaratır. donanım farklı bu vites geçişlerinde fark oluşturabilir.

bir de yağmur çamur demeden her hava koşulunda binicem derseniz hidrolik disk frenli modellere bakın. v frende yağmurda çamurda frenlemede kayıp olur. önemli bi konu.

Tüm değerli arkadaşların değerli tavsiyeleri için teşekkür ediyorum.

Bu kadar kısa zamanda bu kadar bilgiyi bulabileceğimi tahmin etmemiştim. Demek ki bu sitede gerçekten çok değerli cevherler mevcut.

Alakanıza teşekkür ediyorum. Şimdi tüm tavsiyelerinizi teker teker inceleyeceğim ve aklıma takılan veya anlayamadıklarımı siz değerli üyelerimize sorup öğrenmek için çaba sarfedeceğim.

Benimde sizinkine yakın bir sorunu vardı. ev ile iş yerim arası 17.5 km fakat son 1km hafif eğimli bir yokuş ondan sonrası da hatırı sayılır bir yokuş (Pendik Marmara eğitim araştırma hastanesine çıkan yokuş) neyse ilk günler elde çıkıyordum sonra baktım bisikletle daha kolay çıkılıyor.
İş biraz psikolojik aslında ben hep hızlı hızlı çıkmaya çalışıyordum sanki arkamdan kovalayan varmış gibi yada bir yere yetişmem gerekiyormuş gibi... günler sonra birgün çok relax bıraktım kendimi aheste aheste çıkıyım dedim aaaaa bir baktım çıkmışım.
Sonuç olarak yavaş yavaş çıkmayı becerebilirsen sana dik yokuş dayanmaz.
Al bisikleti rahatına bak...

@peyk Aşağıdaki konu başlığı tam sana göre. Okumanı tavsiye ederim.

(link)

@Berk Karaca

Lütfen kusuruma bakmayın bisiklet konusunda çocukluktan kalma bilgilerimin dışında neredeyse hiç bir bilgiye sahip değilim. BU nedenle soracağım sorular size saçma gelmesin. Yine biz çocukken bindik bizim çocukların bisiklet bineceği alanda kalmadı. Ancak özel parkurlara vs gitmek haricinde.


Sabit maşa amortisörsüz düz maşa değil mi?

linkteki bisiklette ruble: shimano 9-speed 11-32 yazmakta bu ne demek?

birde ön dişliler 48/36/26,w/chainguard yazılı @Kaan.Özçelik arkadaşımızın bahsettiği dişli mevzuu mu

@Ozan k.

Kendimi bu yazdıklarınızdan sonra cahiliyet devrine yollamaya karar verdim...

@Sadettin Z.



Urban Shaper 400 modeli çok ne kadar zarif ve kuvvetli bir yapı sergiliyor. fakat oturduğumda dik durmayı tercih ederim. bu modelde biraz hatta baya yatık sürüş yapmam gerekecek gibi geldi.

(link) bu model peki hem dik kullanıma hem de diğer şartlara uygun bir bisiklet midir??

@peyk Yardımım dokunursa ne mutlu bana. Sabit maşa, evet, eşittir amortisörsüz maşa.

Ruble konusunda sayılar ise; 11 en küçük, 32 ise en büyük dişli anlamında. Toplamda 9 adet dişli var. Muhtemelen dişli sayıları küçükten büyüğe şu ebatlardadır: 11, 12, 14, 16, 18, 21, 24, 28, 32.

Aynakol için yazılan sayılar da aynı mantıkla; 26 en küçük, 36 orta ve 48 en büyük dişli olduğunu belirtiyor. Yukarıda bahsedilen konu bu değil ama, rubleden bahsedilmiş.

Sayıları şöyle anlamlandırın: Rubledeki en büyük rakam ne kadar büyükse (burada 32), aynakoldaki en küçük rakam da ne kadar küçük ise (burada 26), en düşük vitesi çevirmesi o kadar az güç ister. Yani yokuşları aynı oranda kolay çıkarsınız. Umarım açıklayıcı olmuştur.

@Can Oksuz

sizin yazdıklarınızı okurken bir adım daha bilgili olduğumu fark ettim. arkadaşların tavsiyelerini incelerken sizin yorumunuza bir level bilgili girmiş oldum

şimdilik yağmura çamura cesaret edemedim açıkcası ama küçükken en çok sevdiğim zaman ıslak ve çamurlu zamanlardı.

Belki de yazın sıcağından sa kışın serinliği kondisyonda oluşan vücut ısısı ile birleşince daha zevkli hal alacaktır.

peki iki bisiklet arasında yarı fiyat fark var. madem performansı çok etkilemiyecek neden biri diğerinin iki katı. sadece marka değeri midir bu fark?

@Berk Karaca şimdi olur gibi oldu. fizik kuvveti çark döngüsü oranı ve üzerine yüklenen yük gibi teknik veriler ışığında en büyük rubleli en düşük aynalı sistem dönmede daha az performans harcattırıyor insana sanırım

@caner1405 peki hala aynı yokuşları çıkıyor musunuz?? ben bir heves olmasından korkuyorum bir yaşam şekli olmasını istiyorum açıkcası

@Kerem Özbayrak

Bisikleti yana doğru sallayın.
Pedala basmak üzere olan bacağınızın gücünü daha dik olarak uygulayabilmek için ayakta iken bisikletinizi bir yandan bir yana sallayın. Bu teknik ile tırmanışı daha doğal ve daha kolay bir duruma getirebilirsiniz. Eğer vitesiniz de uygunsa bu harekete neden "bisiklet üzerinde koşmak" dendiğini anlarsınız.

bu hareketi ben çocukken kolay geldiği için çok sık yapardım demek ki tesadüfen doğru tekniği uygulamışım...

@peyk Aynen, küçükken hemen hemen hepimizin yaptığı doğal ya da abilerden görüp yaptığımız hareketti bu. Eklemek gerekirse geçenlerde çıktığım oldukça dik ama kısa bir yokuşta gücüm tükendiğinde bisikletten inmemek için yokuşu sağlı sollu zigzaglar çizerek çıktım. Yolu hafif uzatarak sağa sola yapılan dönüşler bisiklete hız kazandırıyor.

@Kerem Özbayrak

bunu ben küçükken bisikletle yapıyordum, şimdi ise yol boş ve müsait ise o yokuşu aracımla çıkarken yapıyorum aynı manevrayı hala işe yarıyor

@peyk hocam bisiklet sadece dişlilerden oluşmuyor. diğer donanım, jantlar, lastikler, kadro ve maşa, vs vs. tabi buna bir de marka prestijini de eklemek lazım. artı türkiyeye getiren firmanın karını da ekleyince böyle bi fiyat farkı olması normal. bir mercedes ile renault aynı motoru da kullansa fiyatta fark oluyor yani

şunu da söyleyelim. rublede (arka dişli) dişli oranı ne kadar büyürse yokuşlarda o kadar rahat edersiniz. ne kadar küçük olursa uzun yolda o kadar hızlanırsınız. aynakolda ise durum tam tersidir. küçük dişli yokuşta büyük dişli uzun yolda kullanılır.

ama herşeyden evvel önemli olan bacaklarınızın dişli oranı

@Can Oksuz ama herşeyden evvel önemli olan bacaklarınızın dişli oranı

Şimdilik oransızlar