Şüpheci olmak hepimizin görevi. Ülkemizin kültürel sorunu da bu. Şüphe etmek ve sorgulamak, düşünmek, mantık yürütmek, ilişkiler yumağını sorgulamak ve çözümlemeye çalışmak gibi insana özgü yetenekler ne yazıkki ilköğretim çağından başlanarak köreltiliniyor. Dünyaya kapalı olmayı doğal sayan ve sorgusuzca itaat eden yurttaş yetiştirme amacı ile tasarlanmış ilköğretim sistemimiz sayesinde kafamıza kodlanan herkes Türkü'n düşmanı, cahil halkımızı aydınlatmalıyız düğmeleri halen var ve gayet güzel çalışıyor. Bu düğmelere basıp linç başlatmak çok kolay. Hemen kaynağı belirsiz bir söylenti çıkarılır ve galeyan başlar. Avrupalılar alanya da antalya da arazi alıyorlarmış bundan sonra Türkiyeden toprak talep edeceklermiş. Hıristiyan misyonerler propaganda yapıyorlarmış. Mc Donald's köftesine domuz eti katıyormuş. Mc Donald's köftesine ne beyan ettiyse onu katıyordur. Bir yanlışı olursa Mc Donald's ın ilk ipini çekeçek olan kanlısı Burger King'dir. Google aramada ilk sırayı para verene satıyormuş. Yahoo da bunu bilip susuyor. Ya da hem burger king hem mc donald's anlaşıp ari ırkımızı bulandırıp dinimizle alay etme amaçlı yeraltı domuz çiftliklerinden temin ettikleri etleri gizli gizli köfteye katıyorlar. Alanyada da 80 yaşındaki almanlarda ev alıp 145 yaşlarına geldiklerinde alanya nın adını alanbundesliga olarak değiştirmek istiyorlar. Zaten bu kış da şeriat gelir hepimiz malezyalı oluruz.
Markaların kıymetine gelince Marlboro ve Coca Cola bağımlılık satıyorlar. Kulis etkinlikleri sayesinde bizimki gibi demokrasisi gelişmemiş ülkelerde devlet aygıtına kendi halkının aleyhine kararlar verdirip yayılabiliyorlar. Apple ve Google'a gelince Amerika'nın cazibesi sayesinde yetenekli tasarımcıları ve üstün zekaları kendilerine çekebiliyorlar. Fast Food a gelince bu sadece bizim değil bütün endüstri toplumlarının sorunu. Batı gücünü ordusu ve şirketleri sayesinde bizi sömürmekten almıyor. Batı gücünü özgürlüklere dayanan demokrasisinden alıyor.