Dünyanın en büyük hackerı ve hayatı

böCek

Daimi Üye
Kayıt
14 Nisan 2007
Mesaj
217
Tepki
98
Şehir
İstanbul - Başakşehir
ben onu internet kullanıcılarının robin hood u olarak tanıdım kendimce 2 sene önce hayatının bir bölümünü ele alan sanal korsan adlı filmi izledim ve hayran oldum hapisten çıktıktan sonra Türkiye' ye bir bilgisayar dergisinin daveti üzerine gelen mitnick bir internet cafeye girip çocuklarla counter oynamış :) düşünebiliyormusunuz dünyanın en byük hacker ı ile counter çeviryosunuz neyse fazla dolandırmayalım merak edenler için adamım mitnick in hayatı


Kevin Mitnick'in Hayatı
Kevin Mitnick. 38 yaşında. Gelmiş geçmiş en büyük hacker olarak kabul ediliyor. 5 yıl hapiste kaldıktan sonra geçtiğimiz yıl koşullu olarak serbest bırakıldı. Koşullardan birisi telefona ve bilgisayara dokunmamak. Bu koşulun başlıca nedeni daha önce de hapse giren Kevin'in intikam olarak kendisini mahkum eden yargıca, kendisini suçlayan savcıya vb. oyunlar oynaması. Örneğin, bir seferinde telefon numarası öğrenme hattını (bizdeki 118 hizmeti) bir yargıcın telefonuna yönlendirmiş. Bir başkasında sevmediği birisinin telefonunu aylarca arızalı olarak göstermiş. Bir başkasının telefonuna binlerce dolarlık faturalar gönderilmesini sağlamış. Telefon ve bilgisayar sistemlerini avucunun içi kadar iyi bildiği tartışılmaz.

Kevin Mitnick sorunlu bir aileden geliyor. Kevin üç yaşındayken anne ve babası ayrılmışlar. Amcası bir madde bağımlısı. Bir seferinde cinayetle suçlanmış. Üvey kardeşi Adam aşırı doz uyuşturucu kullanmaktan ölmüş. Annesi Shelly lokantalarda garsonluk yaparak hayatını kazanıyor ve sık sık erkek arkadaş değiştiriyordu. Kevin annesinin arkadaşlarından birisine yakınlık duymaya başladığı zaman annesinin hayatına başka birisi giriyordu.

Kevin'in gerçek babası ile ilişkisi çok azdı. Sık sık yer değiştiriyorlardı, düzenli bir hayatları yoktu. Kevin'in sürekli değişen arkadaş çevresine karşı telefon iletişiminden başka bir seçeneği yoktu. Bu yüzden telefon sistemlerini iyi öğrenmesi gerekiyordu. Öğrendi de.
1978'de Kevin Mitnick amatör radyoculukla uğraşıyordu. Bir yandan da telefon sistemleriyle ilgileniyordu. İnsan ilişkileri kötüydü, hemen herkesle takışıyor ve kavga ettiği herkese kin besleyip zarar vermeye çalışıyordu. Örneğin, telefon hatlarının kesilmesini sağlıyordu. Kin tutma ve sevmediği insanlara teknolojik zararlar verme huyu hep devam etti. Kevin 1978 yılında amatör radyo sistemleriyle uğraşırken Roscoe ile tanıştı. Kevin'in Roscoe ile ilişkisi hep sürecekti. 1995 yılında yakalandığında ilk aradığı kişi Roscoe olmuştu. Roscoe daha kolay kız arkadaş bulmak için o zamanlar ABD'de yaygın olan telefon konferans sistemlerinden birisini işletiyordu. Roscoe teknolojinin bu yönünü seviyordu: Kız arkadaş bulmasına yardımcı olmasını. İlerde bu sayede tanıştığı ve yattığı kızların sayısını anımsamadığını söyleyecekti. Roscoe bu bilgilerini yazıya dökecek ve "Ev Bilgisayarınızı Kullanarak Kadınları Baştan Çıkarma Kılavuzu" adlı bir kitapçık da yazacaktı. Roscoe'nun kız arkadaşı Susan ise gündüzleri santral operatörlüğü geceleri fahişelikle para kazanıyordu. Susan da sevgilisi Roscoe sayesinde telefon sistemlerine ve daha sonra da bilgisayar sistemlerine girmeye başladı. Bu garip üçlüye katılan bir başkası Steven da telefon sistemleri konusunda bilgili birisiydi. Dördü çok uyumlu olmasa da iyi bir gurup oluşturdular. İçlerinde teknik olarak en iyileri Kevin'ken, gurubu bir arada tutan kişi ve gurubun beyni Roscoe idi. Kevin ve Susan birbirlerinden nefret ediyorlar ama ortak arkadaşları (ve Susan'ın sevgilisi) Roscoe yüzünden birbirlerine katlanıyorlardı. Bu guruptakiler telefon sistemini telefon firmalarının çalışanlarından daha iyi biliyorlardı. Gizli bilgileri ve kişisel bilgileri elde etmeleri çoğunlukla sosyal mühendisliğe dayanıyordu: Sızmak istedikleri sistemdeki birilerini arayıp, onların bir şeylere kızmış üstleri gibi konuşup, onlardan bilgi alıyorlardı. Roscoe bu işi bilime dönüştürmüştü. Bir deftere çalışanların kişiliğine ait bir çok bilgi giriyordu: Üstü kim, altında kimler çalışıyor, yardımcı olmaya çalışan birisi mi yoksa soğuk birisi mi, çaylak mı, deneyimli mi. Hatta onların hobileri, çocuklarının adları vb. bile defterinde bulunuyordu. Elde ettikleri bilgileri para için kullanmıyorlardı. Sistemlere girebilmek, onları tanımayan birisine ilişkin en ayrıntılı bilgileri elde etmek vb onlara yetiyordu. Bir seferinde bu dörtlü telefon numarası öğrenme servisini kendilerine yönlendirdiler ve telefon numarası soranlara "Beyaz mısınız zenci mi? Telefon kataloglarımızı ayrı ayrı da" gibi sorular yönelttiler. Bu tür şeylerle çok eğleniyorlardı. Daha sonra uzmanlık alanlarını telefon sistemlerinden bilgisayarlara kaydırdılar. Roscoe üniversitelerin bilgisayar sistemlerinde dolaşırken Susan askeri bilgisayarlara giriyordu. Kevin Mitnick'in fotoğrafik bir belleği vardı. Bir çok parolayı içeren bir listeye biraz baktıktan sonra listeyi saatler sonra bile bir bire tekrarlayabiliyordu.
Bir süre sonra Kevin ile Roscoe özellikle Susan'ı dışlayacak şekilde vakit geçirmeye başladılar. Susan bu durumdan memnun değildi. Üstüne bir de Roscoe'nun başka bir kızla nişanlanması eklenince memnuniyetsizliği arttı. Memnuniyetsiz ve bilgili herhangi bir kadının yapabileceği şekilde intikam almaya karar verdi. 1980 yılının Aralık ayında US Leasing adında, elektronik cihazları kiralama konusunda uzman bir firmanın bilgisayarlarına girildi. Kendisini Digital Equipments firmasının teknisyeni olarak tanıtan birisi US Leasing'i arayıp sistemdeki bir arızayı çözmek için geçerli bir kullanıcı adı, parolası ve bağlantı için telefon numarası sordu. Bu bilgileri şüphelenmeden karşı tarafa veren firma çalışanı ertesi gün Digital firmasını aradığında böyle bir kimsenin olmadığını, firmalarının onlar tarafından aranmadığını öğrendi. Aynı gece boyunca firmanın yazıcıları sürekli olarak "Sistem kırıcısı döndü. Sistem A üzerindeki disklerinizi ve yedeklerinizi uçurmaya az kaldı. Sistem B'yi zaten uçurmuştum. Bunları geri yüklerken eğleneceğini umuyorum, seni .öt deliği", "Öc alma zamanı", vb ifadeleri basıyordu. Bütün zemin kağıtla kaplanmıştı. Kağıtlarda arada bir de insan adları görünüyordu: Roscoe, Mitnick, Roscoe, Mitnick. US Leasing'e kimin girdiği anlaşılamadı. Roscoe ve Kevin bunu Susan'ın yaptığını iddia ederken Susan da onları suçluyordu. Susan'ın intikam çabaları devam etti. Roscoe'nun firmasını arayarak onun bilgisayar terminallerini izinsiz kullandığını ihbar etti. Bunun sonucunda Roscoe işten atıldı. Bu arada Roscoe ve Kevin'in telefon kayıtlarını takip ediyor ve nereleri aradıklarını ne yaptıklarını saptamaya çalışıyordu. Roscoe ve Kevin takipten kurtulmak için sık sık telefon numaralarını değiştiriyorlardı. Buna karşılık Susan da onların evlerine kadar gelip telefon hatlarına saplanıyor ve bir telefon aparatıyla bağlı bulundukları santralda özel bir numarayı arayıp (telekom çalışanlarının kullandıkları bir teknik) numarayı öğreniyordu. Sonra bu tekniği kullanamamaya başladı: Kevin daha bilgili olduğu için santralın bilgisayarına girip kendi telefonunun bu şekilde bulunmasını engellemişti. Sonra da Kevin Susan'ın telefon görüşmelerini dinleyerek karşı kanıt toplamaya başladı. Susan yeni edindiği erkek arkadaşına telefonda mesleğinin inceliklerini ve ücretlerini bir bir açıklıyordu: "sen baskınsan yarım saati 45 dolar, sen pasifsen 40 dolar ve "güreşmek" istersen 60 dolar". Bu arada Roscoe kendisini ve ailesini tehdit ettiği iddiasıyla Susan'ı savcılığa şikayet etti. Susan zor durumda kalmıştı ama öc almak için hala bir fırsatı bulunuyordu. Savcılık ve emniyet görevlilerine Kevin ve Mitnick'in yaptıkları işleri anlattı ve bu bilgilere karşı korunma istedi.
1981 yılında Kevin ve Roscoe ABD'nin en büyük telekom şirketlerinden birisi olan Pasific Bell şirketinin Los Angeles'daki COSMOS merkezine girmeye karar verdiler. COSMOS, telefon firmaları tarafından her türlü iş için kullanılan veritabanı programının adıydı ve Digital Equipments firmasının bilgisayarları üzerinde çalışıyordu. Ülke çapında yüzlerce CSOMOS sistemi kuruluydu. Bu sistemde 10-15 civarında komutun nasıl kullanıldığını iyi bilmek gerekiyordu. Bunu da merkezin çöp kutularını karıştırarak elde ettiler. Çöpler arasında yazıcı çıktıları, çalışanların birbirlerine gönderdikleri notlar (parolalar dahil olmak üzere) ve buna benzer bilgiler vardı. Daha fazla bilgiye gereksinimleri olduğunu anlayınca kendilerini merkezin çalışanları olarak tanıtıp içeri girdiler. Şirket çalışanlarının bilgilerinin yer aldığı bölüme bazı adları eklediler. Digital Equipments bilgisayarları kullanan yerleri bir Digital çalışanıymış gibi aradıklarında bu adları kullanıyorlardı. Eğer karşı taraf kontrol etmek için COSMOS merkezini ararsa bu adlara rastlanacak ve arayan kişinin gerçekten Digital'da çalıştığı sanılacaktı. Bir yöneticinin odasından da COSMOS'a ilişkin birçok kılavuz alıp çıktılar. Ama fazla ileri gitmişlerdi. Yaptıkları iş hacker'lık falan değil düpedüz hırsızlıktı. Ertesi sabah odasına daldıkları yönetici işyerine gelince kılavuzların eksik olduğunu farketti. Çalışan kayıtları arasında da tanımadıkları adları kolayca farkedebildiler ve şirketin güvenlik departmanına haber verdiler. Onlar da emniyet görevlilerine haber verdiler: Susan'ın bilgi verdiği emniyet görevlilerine. Polisin Kevin'in evini basması uzun sürmedi. Kevin evde yoktu. Polislerin buldukları şeyler arasında COSMOS merkezi ile ilgili hiçbir şey yoktu ama genel olarak telefon ve bilgisayar sistemlerine ilişkin çok şey vardı. COSMOS güvenlik görevlilerinin ifadelerine dayanarak tutuklama kararı çıkartıldı. Kevin sinagoga gitmişti. Ailece pek dindar olmasalar da Kevin sık sık part-time çalışmakta olduğu sinagoga gidiyordu. Polisleri karşısında gören Kevin kaçmak istedi ama kısa bir araba takibi sonunda yakalandı. Kevin yakalandığında dağılmıştı: Çok korktuğunu söylüyor ve ağlıyordu. Savcı Kevin'i ve Roscoe'yu hırsızlık ve bilgisayara izinsiz girme ile suçladı. Duruşmadan hemen önce Kevin iki konuda suçlu olduğunu kabul etti. Bu yolla Roscoe'ya ihanet ediyordu ama Islahhaneye gitmekten kurtulmayı umuyordu. Kurtuldu da. Aldığı ceza (ceza bile denilemez) 90 günlük bir inceleme ve 1 yıllık gözetim idi. Diğer arkadaşları da 3-5 ay arası cezalar aldılar. Kevin'in arkadaş gurubuyla da görüşmemesi gerekiyordu. Guruptaki kişiler cezalarını çekerken Susan da büyük bir aşama kat etti ve güvenlik konusunda danışman olarak çalışmaya başladı. Hatta bu sırada Washington'a gidip senatörlere ve yüksek düzey askeri personele bilgi bile verdi.

Kevin bu sırada Lenny adında başka bir arkadaşıyla en iyi bildiği işe devam ediyordu: Bilgisayarlara ve telefon sistemlerine girmek. En çok rastladıkları bilgisayarlar Digital Equipments firmasının mini bilgisayarlarıydı. Önceleri PDP serisi bilgisayarlar daha sonra ise VAX serisi bilgisayarlar. Bu bilgisayarlar üniversitelerde ve telekom firmalarında çok yaygın olarak kullanılıyorlardı. Kevin ve arkadaşı Lenny en çok da Güney Kaliforniya Üniversitesinin bilgisayarlarına giriyorlardı. Bu da tekrar başlarının belaya girmesine neden oldu. Bir akşam üniversitenin terminallerinde "çalışırken" yakalandılar. Bu sefer Kevin kolay kurtulamadı: Bir ıslahhanede 6 ay geçirmesi gerekti. Bu arada Los Angeles polisi için de bilgisayar güvenliği konusunda bir video bant hazırladı. 1983'ün sonlarında serbest kaldı. Kevin bir aile dostunun yanında çalışmaya başladı. Ama çalıştığı yerdeki tek bilgisayarı bütün gün boyunca kullanması patronunun dikkatini çekti. Patronu Mitnick'in neler yaptığını pek anlamıyordu ama Kevin'in bilgisayar başında kredi kartları sorgulaması yaptığını farkediyordu ve kaygılanıyordu. Kaygılarını anlatmak için polis teşkilatına ziyaret yaptı; Kevin Mitnick'in belalısı polis detektifi ile görüştü. Detektif de o sıralar Kevin ve arkadaşı Rhoades için bir soruşturma yürütüyordu. Soruşturma konusu bir telekom firmasının kodlarını kullanarak uzak mesafe görüşmeleri yapmalarıydı. Aynı zamanda MIT'nin çalışanlarını elektronik ortamda tehdit ediyorlardı. Bu sıralarda amatör radyo yayınlarıyla yaptığı kabalıklar Kevin'in amatör radyo lisansını kaybetmesine neden olmuştu. Detektif için bütün bunlar yeterliydi ve Kevin için bir arama ve tutuklama kararı çıkarttı. Evini, işyerlerini aradılar ama Kevin'i bulamadılar. Hapishaneye girmektense kaçmamayı tercih etmişti.
 
Scudo

Selim Çam

Forum Bağımlısı
Kayıt
1 Kasım 2006
Mesaj
1.849
Tepki
457
Şehir
İstanbul
Kevin Mitnick... O bir deha... Teşekkürler paylaşım için...
 

böCek

Daimi Üye
Kayıt
14 Nisan 2007
Mesaj
217
Tepki
98
Şehir
İstanbul - Başakşehir
;) önemlideğil selim
bu arada izlemeyenler varsa sanal korsan filmini mutlaka izlesinler bence
 

Hakan Yazman

Forum Bağımlısı
Kayıt
31 Ekim 2004
Mesaj
3.960
Tepki
5.442
Şehir
Alanya/İstanbul
Hayran olmamak elde değil, ben de filmini seyretmiştim, Mitnick aslında toplumun sigortası gibi bana göre, yanlışlara, baskıya, otorite kullanımını kötüye yönlendirenlere bir başkaldırı adeta, umarım bütün hackerlar onun gibi doğru yoldan sapmazlar ve güçlerini kötüye kullanmazlar... Sevgili Kevin bir efsane olmayı ve alçakgönüllüğü ile bir örnek olmayı her zaman sürdürecek... Tekrar Teşekkürler böcek...
 
  • Beğen
Tepkiler: happy_feet

Erhan Doğaner

Forum Bağımlısı
Kayıt
28 Aralık 2006
Mesaj
1.023
Tepki
63
Şehir
Ankara
paylaşım süper:D bilgisayarı anlıyorum da telefon hattına girmek nasıl olabiliyor gerçekten merak ediyorum... öğrenmem gereken konulardan biri:D:D:D
 

Mustafa_Temizel

Daimi Üye
Kayıt
18 Eylül 2006
Mesaj
309
Tepki
70
Şehir
BURSA/Osmangazi
Bisiklet
Salcano
Çok güzel bir paylaşım olmuş.Gerçekten yazıları okurken sanki filmi izlemiş gibi oldum.Adam gerçek bir dahiymiş.
 

rochas

Daimi Üye
Kayıt
14 Mayıs 2007
Mesaj
299
Tepki
181
Şehir
İzmir
@edoganer

Telefon hatları ile ilgili hack girişimlerine pheaking diyorlar, örneğin bluebox, yellowbox ve buna benzer elektronik aksesuarlar ile (anahtarlık büyüklüğünde) ankesörlü telefonlara sinyal veriliyordu, bu sinyal 1 jeton ile dünyanın istediğiniz yeriyle sınırsız konuşma imkanı tanıyordu. ancak sistemler türkiyede çok kısa bir süre çalıştıkdan sonra hemen yamalandı.. Şuan bu tip şeyleri yapmak eskisi kadar kolay değil...

17-18 yaşındayken uluslararası yüzlerce görüşme yapmıştım.. sonra yakalandım. Bizimkiler konuyu öğrendi, fırça yedim, para ödendi ve konu kapandı.. :D
 

mcyc

Daimi Üye
Kayıt
15 Mart 2007
Mesaj
320
Tepki
147
Şehir
Edirne
güzel konu teşekkürler.
yazıda varsa özür dilerim gözümden kaçmış ama yanlış hatırlamıyorsam Kevin Mitnick hapisten çıktıktan sonra ABD için çalışmaya başladı. yani şu anda ABD şirketlerinden birisi için çalışıyor olması lazım. ( yanlış biliyor olabilirim )
edit: büyük ihtimalle yanıldım

ayrıca fiber optik ;)
 

H.Çelik

Üye
Kayıt
3 Mayıs 2007
Mesaj
53
Tepki
24
Şehir
istanbul
izlemeyenler için ben dahil bu akşam saat 24:00 tv 8'de sanal korsan filmini izleyebiliriz
 

Şeref ARSLAN

Aktif Üye
Kayıt
11 Mayıs 2007
Mesaj
153
Tepki
55
Şehir
Edirne
Bisiklet
Specialized
yazıyı okuduktan sonra , mutlaka izlenmeli... Ben de dahil :)
 

obsolate

Daimi Üye
Kayıt
30 Haziran 2006
Mesaj
293
Tepki
265
Şehir
istanbul avrupa
birde türkçe dublajlı izleyelim bakalım :)

edit: kevin mitnick hapisten çıktıntan sonra kendi güvenlik danışmanlık şirketini kurdu Mitnick Security Conculting diye. sanırım iki tane kitap yazdı türkçeye çevrilende var : link verirsem reklama girdirebileceklerinden google abiye "Aldatma Sanatı" yazın çıkar. :)
teşekkürler böCek paylaşım için
 

bisiklet_manyagı

Aktif Üye
Kayıt
2 Temmuz 2007
Mesaj
174
Tepki
19
Şehir
eskişehir
bir tane daha wardı geçenlerde gazetede okumuştumm adama bi telefonu hacklediği için mükemmel araba we ew wermişler adam zengin olmuşş... BİZ DE Bİ BAŞLASAK NE YAPSAK :D :D
 

shaq

Daimi Üye
Kayıt
21 Temmuz 2007
Mesaj
335
Tepki
137
Şehir
İzmit
paylaşım için tşkrlr şaşarıdım açıkcası
 

Selim Çam

Forum Bağımlısı
Kayıt
1 Kasım 2006
Mesaj
1.849
Tepki
457
Şehir
İstanbul
Hacker olma hayalleri içinde olan çocuklar varsa "network" üzerine yoğunlaşmalılar. Şimdi sistemler çok korunmalı doğru ama Kevin Mitnick zamanında internet diye bir nimet yoktu. Googling yapın bakalım çocuklar :)
 

çağatay_çankaya

Forum Bağımlısı
Kayıt
18 Eylül 2004
Mesaj
2.790
Tepki
789
Yaş
36
Şehir
İstanbul / Eyüp
Bisiklet
Sedona
paylaşım için tşkler. birşey soracağım bildiğim kadarıyla bu adamın telefon ve bilsayar kullanması yasaklanmış ve bunu bir elektronik kelepçe ile sürekli kontrol ediyorlarmış. doğru mudur acaba ?