denizlide pedallayanlardan müthiş macera! bomba gibi bir kadro! zımba gibi bir gezi! otuziki kısım, tekmili birden, birazdan bu ekranda. tamamı renkli. zaman zaman canlı. ama muntazaman heyecanlı.
baş rollerde kimler var kimler… söylemeyelim, sürprizi kaçmasın. ekibin elebaşı kim? kimlerin yolda lastiği patladı? çok özel yerlere giriş için çok özel izinleri alan, vilayette ve yüksek mevkilerde bağlantısı olan bisikletçi kim? en güzel poğaçaları kimin annesi yapıyor? bitmeyen meyve suyunun esrarı ne? havuzda kim kimi batırdı, kimler terliğini unuttu ve ayaklarını yaktı, tavla partisini kim kazandı? bu ve daha niceleri yalnız ve ancak denizlide pedallayanlarda!..
maceramız bir pazar sabahı denizli’de başlıyor. denizlide pedallayanlar, o gün kendine ne zamandır hak ettiği bir ödül vermişti. bu hafta sonu yükselecek hava sıcaklıklarını düşünerek, şöyle havuzlu mavuzlu, serin bir pazar geçirmeye karar verdi. böylece hem bir hafta önce umup da bulamadığı o şırıl şırıl akan sulara kavuşacaktı, hem de haftalardır bünyeye kazıdığı muazzam amele yanıklarından kurtulacaktı.
efendim uzatmayalım, ekip sıcağa kalmamak için daha kargalar kahvaltısını yapmadan, saat yedide, üçgen mevkiinde buluştu. yaman bir macera olacağı, bisikletçilerin gözlerindeki şevk ve istekten belliydi.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/01.jpg
ekip harekete geçti. istikamet laodikya antik kentinde yürütülen kazı çalışmaları. ancak bir sorun vardı. acaba ekip girilmesi yasak olan kazı sahasına girebilecek miydi?
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/02.jpg
denizli şehri, sabahın ilk ışıklarıyla geride kalıyordu. sabah serinliğinde olabildiğince yol alınmalıydı. hussar hüseyin, önden gidenlere avans veriyor ve tek bacağıyla pedal çevirerek adeta onlarla dalga geçiyordu.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/03.jpg
hava güzel. yol güzel. ekibin neşesi yerinde.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/04.jpg
ancak maceraya susamış bu cengaverler de insandı ve yemek yemeden olmazdı. kahvaltı yapmak üzere, yol kenarında uygun bir yerde duruldu.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/05.jpg
zuladan yiyecekler çıkarıldı. mustafa’nın küçük bir torba içerisinde getirdiği ev yapımı poğaçalara o gün ilk kez orada rastlanmıştı.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/06.jpg
o da nesi?.. hussar hüseyin daha domatesleri söğüş yapacak, peynirleri dilimleyecek, ekmeğin arasına dolduracaktı. çantasından çıkan saklama kapları ekipte kısa süreli bir dumur yaşanmasına neden oldu. ama bu, bugün hüseyin’in sebep olduğu son dumur değildi.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/07.jpg
kahvaltı sonrası günün ilk sürprizi. erçin’in arka lastiği sizlere ömür olmuştu. ne de olsa emanet malın peşinde şeytan dolaşırdı. hummalı bir çalışma sonrası halledilen sorun ve ne yazık ki kaybedilen zamanlar.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/08.jpg
işte ekibin bir hafta önce hasret kaldığı şırıl şırıl akan sular.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/09.jpg
ekip laodikya sapağına varıyorken cahide de önden sert bir depar atıyordu. cahide için yeter ki yol düz olsundu. cahide, inişleri sevmezdi. çünkü inişte bisiklet kendi kendine giderdi. cahide, çıkışları da sevmezdi. çünkü çıkışlarda da bisiklet kendi kendine gitmezdi. cahide düz yol severdi.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/10.jpg
ekip laodikya yolunda ilerlerken, bir yandan da neyle karşılaşacağını düşünüyordu. acaba kazı bölgesine girebilecekler miydi? bazı ekip elemanlarının kazı bölgesinde hazine bulma hayali kimler tarafından engellenecekti?
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/11.jpg
kazı bölgesine giriş yasaktı. bölgeye izinsiz girmeye çalışan nihat ve güvenlik görevlisi arkadaş arasındaki amansız pazarlık sürerken bir mucize oldu. ekibimizin süpermeni, her şeyimiz, hussarımız, hüseyinimiz, hafta içi gerçekten inanılmaz bir iş kotarmış ve ekibin kazı bölgesine girebilmesini sağlayacak özel izni, çok özel ilişkileri yardımıyla almayı başarmıştı. görevliler kendisini kapıda görünce, nihatı kelepçelemekten vazgeçmişlerdi.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/12.jpg
ancak sıcak hava muhalefeti nedeniyle kazı ekibi o gün mesaiye gelmemişti. giriş için izin vardı ama, giriş için sebep kalmamıştı. ekipten bazıları yine de hazine konusunda ısrarlıydı. onları bu ısrarından kim vazgeçirecekti?
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/13.jpg
işte pakize… laodikya kazı bölgesi güvenliği ekibinin bel kemiği. acar duruşu ve atılgan tavırlarıyla hazine peşinde koşan ekip elemanlarına göz açtırmadı. ekip su ikmalini de yapıp, kazı bölgesinden duble hüsranla ayrıldı.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/14.jpg
konya ironmen ekibinden mesut girgiç yapardı da denizlide pedallayanlardan ismail yapamaz mıydı? sağ omuzu üzerinden arkasını çekmişti işte. olmamış mıydı? olmuştu. ama belki de acemi şansıydı. denizlide pedallayanlar, mesut girgiç’in akıl almaz maceralarını ilgiyle takip etmekteydi.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/15.jpg
bereket versin ki düz yolu seven cahide, radarı farkedince yavaşlamıştı.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/16.jpg
cahide’nin yavaşlamasını fırsat bilen hüseyin, aradaki mesafeyi kapatmayı başarabilmişti. mutluluk yüzünden okunuyordu. ancak mutlu olan birisi daha vardı. bu fotoğrafı çeken ismail, az önceki başarısının acemi şansı olmadığını artık biliyordu.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/17.jpg
ekip, birkaç hafta önce sac böreği konusunda hüsrana uğradığı mekana yeniden uğramak istedi. ancak alınacak ders alınmış, sadece çay sipariş edilmişti. hüseyin’in çardağın direğine kafa atmasının nedeni, muhtemelen önceden yediği böreğin tadını anımsamasıydı. çardak malesef yıklmadı. hüseyin’in yüzündeki ifadenin nedeni ise hala anlaşılamadı.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/18.jpg
ekip çay için heyecanlı bekleyişini sürdürürken, dört buçuk şişe suyu az sonra buharlaşmak üzere mideye indirmişti. bu su garip bir şeydi. içtikten on dakika sonra miktarını koruyarak mideden tişörte geçmekteydi. ekibin o gün hiç tuvalete çıkmamasının nedeni işte buydu. o gün tuvalete giden tek bir kişi vardı. o da nihat’tı.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/19.jpg
sonunda çaylar geldi. ezgi ve erçin bu duruma çok sevinmişlerdi. iki haftadır ilk kez bandanasını çıkaran erçin’in saçlarının olduğu o an fark edildi. çayın nelere kadir olduğu bir kez daha anlaşıldı.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/20.jpg
baş rollerde kimler var kimler… söylemeyelim, sürprizi kaçmasın. ekibin elebaşı kim? kimlerin yolda lastiği patladı? çok özel yerlere giriş için çok özel izinleri alan, vilayette ve yüksek mevkilerde bağlantısı olan bisikletçi kim? en güzel poğaçaları kimin annesi yapıyor? bitmeyen meyve suyunun esrarı ne? havuzda kim kimi batırdı, kimler terliğini unuttu ve ayaklarını yaktı, tavla partisini kim kazandı? bu ve daha niceleri yalnız ve ancak denizlide pedallayanlarda!..
maceramız bir pazar sabahı denizli’de başlıyor. denizlide pedallayanlar, o gün kendine ne zamandır hak ettiği bir ödül vermişti. bu hafta sonu yükselecek hava sıcaklıklarını düşünerek, şöyle havuzlu mavuzlu, serin bir pazar geçirmeye karar verdi. böylece hem bir hafta önce umup da bulamadığı o şırıl şırıl akan sulara kavuşacaktı, hem de haftalardır bünyeye kazıdığı muazzam amele yanıklarından kurtulacaktı.
efendim uzatmayalım, ekip sıcağa kalmamak için daha kargalar kahvaltısını yapmadan, saat yedide, üçgen mevkiinde buluştu. yaman bir macera olacağı, bisikletçilerin gözlerindeki şevk ve istekten belliydi.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/01.jpg
ekip harekete geçti. istikamet laodikya antik kentinde yürütülen kazı çalışmaları. ancak bir sorun vardı. acaba ekip girilmesi yasak olan kazı sahasına girebilecek miydi?
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/02.jpg
denizli şehri, sabahın ilk ışıklarıyla geride kalıyordu. sabah serinliğinde olabildiğince yol alınmalıydı. hussar hüseyin, önden gidenlere avans veriyor ve tek bacağıyla pedal çevirerek adeta onlarla dalga geçiyordu.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/03.jpg
hava güzel. yol güzel. ekibin neşesi yerinde.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/04.jpg
ancak maceraya susamış bu cengaverler de insandı ve yemek yemeden olmazdı. kahvaltı yapmak üzere, yol kenarında uygun bir yerde duruldu.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/05.jpg
zuladan yiyecekler çıkarıldı. mustafa’nın küçük bir torba içerisinde getirdiği ev yapımı poğaçalara o gün ilk kez orada rastlanmıştı.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/06.jpg
o da nesi?.. hussar hüseyin daha domatesleri söğüş yapacak, peynirleri dilimleyecek, ekmeğin arasına dolduracaktı. çantasından çıkan saklama kapları ekipte kısa süreli bir dumur yaşanmasına neden oldu. ama bu, bugün hüseyin’in sebep olduğu son dumur değildi.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/07.jpg
kahvaltı sonrası günün ilk sürprizi. erçin’in arka lastiği sizlere ömür olmuştu. ne de olsa emanet malın peşinde şeytan dolaşırdı. hummalı bir çalışma sonrası halledilen sorun ve ne yazık ki kaybedilen zamanlar.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/08.jpg
işte ekibin bir hafta önce hasret kaldığı şırıl şırıl akan sular.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/09.jpg
ekip laodikya sapağına varıyorken cahide de önden sert bir depar atıyordu. cahide için yeter ki yol düz olsundu. cahide, inişleri sevmezdi. çünkü inişte bisiklet kendi kendine giderdi. cahide, çıkışları da sevmezdi. çünkü çıkışlarda da bisiklet kendi kendine gitmezdi. cahide düz yol severdi.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/10.jpg
ekip laodikya yolunda ilerlerken, bir yandan da neyle karşılaşacağını düşünüyordu. acaba kazı bölgesine girebilecekler miydi? bazı ekip elemanlarının kazı bölgesinde hazine bulma hayali kimler tarafından engellenecekti?
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/11.jpg
kazı bölgesine giriş yasaktı. bölgeye izinsiz girmeye çalışan nihat ve güvenlik görevlisi arkadaş arasındaki amansız pazarlık sürerken bir mucize oldu. ekibimizin süpermeni, her şeyimiz, hussarımız, hüseyinimiz, hafta içi gerçekten inanılmaz bir iş kotarmış ve ekibin kazı bölgesine girebilmesini sağlayacak özel izni, çok özel ilişkileri yardımıyla almayı başarmıştı. görevliler kendisini kapıda görünce, nihatı kelepçelemekten vazgeçmişlerdi.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/12.jpg
ancak sıcak hava muhalefeti nedeniyle kazı ekibi o gün mesaiye gelmemişti. giriş için izin vardı ama, giriş için sebep kalmamıştı. ekipten bazıları yine de hazine konusunda ısrarlıydı. onları bu ısrarından kim vazgeçirecekti?
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/13.jpg
işte pakize… laodikya kazı bölgesi güvenliği ekibinin bel kemiği. acar duruşu ve atılgan tavırlarıyla hazine peşinde koşan ekip elemanlarına göz açtırmadı. ekip su ikmalini de yapıp, kazı bölgesinden duble hüsranla ayrıldı.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/14.jpg
konya ironmen ekibinden mesut girgiç yapardı da denizlide pedallayanlardan ismail yapamaz mıydı? sağ omuzu üzerinden arkasını çekmişti işte. olmamış mıydı? olmuştu. ama belki de acemi şansıydı. denizlide pedallayanlar, mesut girgiç’in akıl almaz maceralarını ilgiyle takip etmekteydi.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/15.jpg
bereket versin ki düz yolu seven cahide, radarı farkedince yavaşlamıştı.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/16.jpg
cahide’nin yavaşlamasını fırsat bilen hüseyin, aradaki mesafeyi kapatmayı başarabilmişti. mutluluk yüzünden okunuyordu. ancak mutlu olan birisi daha vardı. bu fotoğrafı çeken ismail, az önceki başarısının acemi şansı olmadığını artık biliyordu.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/17.jpg
ekip, birkaç hafta önce sac böreği konusunda hüsrana uğradığı mekana yeniden uğramak istedi. ancak alınacak ders alınmış, sadece çay sipariş edilmişti. hüseyin’in çardağın direğine kafa atmasının nedeni, muhtemelen önceden yediği böreğin tadını anımsamasıydı. çardak malesef yıklmadı. hüseyin’in yüzündeki ifadenin nedeni ise hala anlaşılamadı.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/18.jpg
ekip çay için heyecanlı bekleyişini sürdürürken, dört buçuk şişe suyu az sonra buharlaşmak üzere mideye indirmişti. bu su garip bir şeydi. içtikten on dakika sonra miktarını koruyarak mideden tişörte geçmekteydi. ekibin o gün hiç tuvalete çıkmamasının nedeni işte buydu. o gün tuvalete giden tek bir kişi vardı. o da nihat’tı.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/19.jpg
sonunda çaylar geldi. ezgi ve erçin bu duruma çok sevinmişlerdi. iki haftadır ilk kez bandanasını çıkaran erçin’in saçlarının olduğu o an fark edildi. çayın nelere kadir olduğu bir kez daha anlaşıldı.
http://i193.photobucket.com/albums/z184/nikanam/2406a/20.jpg