emrahozkan
Forum Bağımlısı
- Kayıt
- 24 Ağustos 2011
- Mesaj
- 863
- Tepki
- 1.824
- Yaş
- 47
- Şehir
- Ankara
- Bisiklet
- Cube
Merhaba,
Son birkaç aydır üzerinde düşündüğüm ve araştırdığım "daha az şeyle yaşamak" konusundaki düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Alışveriş yapmadan duramayan, sabah erkenden yollara düşen, akşamın geç saatinde evine gelen, fast food ile beslenen bizler, evet biraz mola zamanı gelmedi mi sizce de?
Yurt dışında yeni yeni akımlar ve görüşler var. 100 things challange bunlardan biri, amaç sadece 100 eşya ile yaşamı sürdürmek. Ben böyle bir sayı vermiyorum, kendim de saymadım, ama hala 100 sayısından çok uzağız. Buna rağmen son 1 ayda gerçekten evimizi daha derli toplu hale getirdik ve daha mutluyuz.
Hayatı sadeleştirmek için derle, topla, rahatla
Hayatı sadeleştirmek üzerine fazla bir yayın yok, Marie Kondo'nun kitabını buldum ve bir günde okudum, gerçekten çok faydalı tavsiye ediyorum.
http://img1.dr.com.tr/pimages/Content/Uploads/ProductImages/763483/57518ab3-7535-45a2-9959-4f4caf95efb0.jpg
Özetle şunu diyor kitap, hayatınızdaki fazlalıklardan kurtulun! Giymediğiniz kıyafetler, okumadığınız kitaplar, hiç yapmayacağınız spor aletleri, hiç kullanmadığınız mutfak eşyaları, bakmadığınız fotoğraflar ve daha neler neler.
Kitabı okuduktan sonra çevdenize daha farklı gözle bakıyorsunuz, ben kitaptan sonra işyerimde bir büyük çöp poşeti, evde ise en az 4 poşet attım, işe yarar olan kıyafetleri verdim, kullanmadığım ürünleri internet üzerinden sattım. Ben derleyip toplayıp attıkça, eşim de kendiliğinden bana uymaya ve yardımcı olmaya başladı. Sonuç mu? evim daha geniş, üstelik bazı ürünleri satarak para kazandım.
Neden daha fazlasını talep ediyoruz?
Sebebi bence içgüdüsel, insanın doğasında var, eski zamanlarda ihtiyaçlarımızı karşılayamıyorduk, her şey çok sınırlı idi, insan bu yüzden elindekini tutmak istiyor? Ya lazım olursa? Ya bir daha bulamazsam?
Bu "kıtlık var" psikolojisi yeme alışkanlıklarımızı da etkiliyor. Aman tabağımda kalmasın, boşa gitmesin, 2 lira daha verip dev boy alayım.
http://www.funnycoolstuff.com/images/biggest-burger.jpg
Gördüğünüz gibi kıtlık falan da yok, 1 sene bir şey yemese vatandaş açlıktan ölmeyecek. Fast food zincirlerinden birinden alışveriş yapıyorsanız size sunacakları tek şey var "daha çok, daha büyük".
Evet işin gıda tarafında size bunu yapıyorlar, 2 lira daha ver daha büyük ye, yemekten sonra tatlı hediyemiz, Dev boy kola, sağlıksız bir burger, arkasında vücuda hiçbir yararı olmayan tatlı.
Oysa vücudun ihtiyacı neydi, biraz et biraz sebze biraz yoğurt? Yediniz mi hayır, 2 saat sonra acıkacaksınız, neden mi vücut hala ihtiyacını almadı.
Alışverişleriniz de böyle, asıl almanız gerekeni alamıyorsunuz, neden? Kafanızı karıştırıyorlar, bir sürü eşya alıp evinize dolduruyorsunuz, ihtiyacınız olanı o kadar eşyanın içinden bulmanız bile bir olay.
Firmalar sizi çok seviyor, sürekli indirim yapıyorlar, siz de bunları kaçırmamak için atlıyorsunuz, yine eski çağlardaki içgüdülerinize yeniliyorsunuz, ya bir daha bulamazsanız, ya bu indirim kaçarsa, bir tarafınız açıkta kalır Maazallah.
Buna gerçekten ihtiyacım var mı?
Bir şeyi tüketirken kendinize sormanız gereken altın soru bu. Buna gerçekten ihtiyacım var mı?
Bu ayakkabıya ihtiyacım var mı? Bu gıdaya vücudumun ihtiyacı var mı? Bu cep telefonuna ihtiyacım var mı? Bilgisayarımı, televizyonunu gerçekten değiştirmeli miyim?
Bu soruyu kendinize sorun, cevaplarda kıvırmayın, bunu istiyor musunuz? yoksa ihtiyacınız mı var?
Bir spor mağazasında geziniyordum, insan neden mağaza gezer ki? Neyse yanıma bir adam ve kızı durdu, bir bisiklet kaskını inceliyor adam, dedi ki ürün güzelmiş. Ben de öyle dedim, içimden benim de almak geliyordu, sonra küçük kız dedi ki babamın evde 4 tane kaskı var. Adam gülümsedi ve hadi buradan uzaklaşalım, gereksiz alışverişe kaptıracağız kendimizi yine dedi. Ben de aynen uzaklaştım çünkü benim de evde 3 kaskım vardı. O gün bir şeylerin yanlış gittiği üzerinde düşünmeye başladım, evet 3 kaskım vardı ama sadece 1 kafam vardı. Gerçekte sadece 1 adet kaliteli bir kaska ihtiyacım vardı.
Yaşam alanınızı daraltmayın ! Kullanmadığınız eşyaları verin, satın, atın!
Gereksiz aldığınız, kullanmadığınız her nesne, evinizi ve yaşam alanınızı daraltacaktır. Bu sefer o çok sevdiğiniz 2+1 eve sığamayacak, daha büyük bir eve taşınacaksınız. Ivır zıvır eşyanız o kadar fazla ki, arabanızla tatile çıkmak bir işkence olacak, sonra arabanız size küçük gelecek, daha büyük ev, daha büyük araba, daha fazla borç sarmalında yaşayıp gideceksiniz.
Gardırobunuzu tamamen boşaltın, tekrar katlarken şunları kendinize sorun, bunu giymek bana mutluluk veriyor mu? En son ne zaman giydim? Elinize aldığınızda hoşlanmıyorsanız, bir daha o kıyafeti giymezsiniz. Atılacakların arasına koyun derhal. 3-4 torba eşya çıkacağına eminim. Bunları ihtiyacı olan birilerine verirseniz mutlu olursunuz.
Bir eşyayı saklamak, o eşyadan çok daha büyük yatırım gerektiriyor. 10 liralık, ya bir gün lazım olursa dediğiniz eşya için 1000 liralık dolap, 100000 liralık daha büyük eve ihtiyacınız var.
Sayın !
Evet evet, sayın. Kaç çift ayakkabınız, evde kaç tane t-shirt var sayın. Kaç taneye ihtiyacınız var bir düşünün.
Özetle :
İhtiyacımızdan fazla alışveriş yapmak, ihtiyacımızdan fazla yemek, bizleri mutsuz ediyor. Bizler gereksiz eşyalarla evimizi, gereksiz gıdalarla midemizi doldurarak mutlu olacağımızı sanıyoruz. Bunlar sadece daha düzensiz bir ev, daha kilolu bir beden sağlıyor bizlere.
Eşya değil hizmet satın alın, örneğin spor salonu üyeliği, bir sinema bileti alın eşinizle izleyin. Bunlar bizleri daha mutlu yapar.
Çok ama kalitesiz beslenmek yerine, az kaliteli ürünlerle beslenin.
Evinize ucuz diye doldurduğunuz eşyalar yerine, az kaliteli, sahip olduğunuzda size mutluluk veren eşyalara sahip olun.
Hayatınızdan tüm fazlalıkları çıkarın.
Mutlu bir yaşam dilerim.
Emrah Özkan
Son birkaç aydır üzerinde düşündüğüm ve araştırdığım "daha az şeyle yaşamak" konusundaki düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Alışveriş yapmadan duramayan, sabah erkenden yollara düşen, akşamın geç saatinde evine gelen, fast food ile beslenen bizler, evet biraz mola zamanı gelmedi mi sizce de?
Yurt dışında yeni yeni akımlar ve görüşler var. 100 things challange bunlardan biri, amaç sadece 100 eşya ile yaşamı sürdürmek. Ben böyle bir sayı vermiyorum, kendim de saymadım, ama hala 100 sayısından çok uzağız. Buna rağmen son 1 ayda gerçekten evimizi daha derli toplu hale getirdik ve daha mutluyuz.
Hayatı sadeleştirmek için derle, topla, rahatla
Hayatı sadeleştirmek üzerine fazla bir yayın yok, Marie Kondo'nun kitabını buldum ve bir günde okudum, gerçekten çok faydalı tavsiye ediyorum.
http://img1.dr.com.tr/pimages/Content/Uploads/ProductImages/763483/57518ab3-7535-45a2-9959-4f4caf95efb0.jpg
Özetle şunu diyor kitap, hayatınızdaki fazlalıklardan kurtulun! Giymediğiniz kıyafetler, okumadığınız kitaplar, hiç yapmayacağınız spor aletleri, hiç kullanmadığınız mutfak eşyaları, bakmadığınız fotoğraflar ve daha neler neler.
Kitabı okuduktan sonra çevdenize daha farklı gözle bakıyorsunuz, ben kitaptan sonra işyerimde bir büyük çöp poşeti, evde ise en az 4 poşet attım, işe yarar olan kıyafetleri verdim, kullanmadığım ürünleri internet üzerinden sattım. Ben derleyip toplayıp attıkça, eşim de kendiliğinden bana uymaya ve yardımcı olmaya başladı. Sonuç mu? evim daha geniş, üstelik bazı ürünleri satarak para kazandım.
Neden daha fazlasını talep ediyoruz?
Sebebi bence içgüdüsel, insanın doğasında var, eski zamanlarda ihtiyaçlarımızı karşılayamıyorduk, her şey çok sınırlı idi, insan bu yüzden elindekini tutmak istiyor? Ya lazım olursa? Ya bir daha bulamazsam?
Bu "kıtlık var" psikolojisi yeme alışkanlıklarımızı da etkiliyor. Aman tabağımda kalmasın, boşa gitmesin, 2 lira daha verip dev boy alayım.
http://www.funnycoolstuff.com/images/biggest-burger.jpg
Gördüğünüz gibi kıtlık falan da yok, 1 sene bir şey yemese vatandaş açlıktan ölmeyecek. Fast food zincirlerinden birinden alışveriş yapıyorsanız size sunacakları tek şey var "daha çok, daha büyük".
Evet işin gıda tarafında size bunu yapıyorlar, 2 lira daha ver daha büyük ye, yemekten sonra tatlı hediyemiz, Dev boy kola, sağlıksız bir burger, arkasında vücuda hiçbir yararı olmayan tatlı.
Oysa vücudun ihtiyacı neydi, biraz et biraz sebze biraz yoğurt? Yediniz mi hayır, 2 saat sonra acıkacaksınız, neden mi vücut hala ihtiyacını almadı.
Alışverişleriniz de böyle, asıl almanız gerekeni alamıyorsunuz, neden? Kafanızı karıştırıyorlar, bir sürü eşya alıp evinize dolduruyorsunuz, ihtiyacınız olanı o kadar eşyanın içinden bulmanız bile bir olay.
Firmalar sizi çok seviyor, sürekli indirim yapıyorlar, siz de bunları kaçırmamak için atlıyorsunuz, yine eski çağlardaki içgüdülerinize yeniliyorsunuz, ya bir daha bulamazsanız, ya bu indirim kaçarsa, bir tarafınız açıkta kalır Maazallah.
Buna gerçekten ihtiyacım var mı?
Bir şeyi tüketirken kendinize sormanız gereken altın soru bu. Buna gerçekten ihtiyacım var mı?
Bu ayakkabıya ihtiyacım var mı? Bu gıdaya vücudumun ihtiyacı var mı? Bu cep telefonuna ihtiyacım var mı? Bilgisayarımı, televizyonunu gerçekten değiştirmeli miyim?
Bu soruyu kendinize sorun, cevaplarda kıvırmayın, bunu istiyor musunuz? yoksa ihtiyacınız mı var?
Bir spor mağazasında geziniyordum, insan neden mağaza gezer ki? Neyse yanıma bir adam ve kızı durdu, bir bisiklet kaskını inceliyor adam, dedi ki ürün güzelmiş. Ben de öyle dedim, içimden benim de almak geliyordu, sonra küçük kız dedi ki babamın evde 4 tane kaskı var. Adam gülümsedi ve hadi buradan uzaklaşalım, gereksiz alışverişe kaptıracağız kendimizi yine dedi. Ben de aynen uzaklaştım çünkü benim de evde 3 kaskım vardı. O gün bir şeylerin yanlış gittiği üzerinde düşünmeye başladım, evet 3 kaskım vardı ama sadece 1 kafam vardı. Gerçekte sadece 1 adet kaliteli bir kaska ihtiyacım vardı.
Yaşam alanınızı daraltmayın ! Kullanmadığınız eşyaları verin, satın, atın!
Gereksiz aldığınız, kullanmadığınız her nesne, evinizi ve yaşam alanınızı daraltacaktır. Bu sefer o çok sevdiğiniz 2+1 eve sığamayacak, daha büyük bir eve taşınacaksınız. Ivır zıvır eşyanız o kadar fazla ki, arabanızla tatile çıkmak bir işkence olacak, sonra arabanız size küçük gelecek, daha büyük ev, daha büyük araba, daha fazla borç sarmalında yaşayıp gideceksiniz.
Gardırobunuzu tamamen boşaltın, tekrar katlarken şunları kendinize sorun, bunu giymek bana mutluluk veriyor mu? En son ne zaman giydim? Elinize aldığınızda hoşlanmıyorsanız, bir daha o kıyafeti giymezsiniz. Atılacakların arasına koyun derhal. 3-4 torba eşya çıkacağına eminim. Bunları ihtiyacı olan birilerine verirseniz mutlu olursunuz.
Bir eşyayı saklamak, o eşyadan çok daha büyük yatırım gerektiriyor. 10 liralık, ya bir gün lazım olursa dediğiniz eşya için 1000 liralık dolap, 100000 liralık daha büyük eve ihtiyacınız var.
Sayın !
Evet evet, sayın. Kaç çift ayakkabınız, evde kaç tane t-shirt var sayın. Kaç taneye ihtiyacınız var bir düşünün.
Özetle :
İhtiyacımızdan fazla alışveriş yapmak, ihtiyacımızdan fazla yemek, bizleri mutsuz ediyor. Bizler gereksiz eşyalarla evimizi, gereksiz gıdalarla midemizi doldurarak mutlu olacağımızı sanıyoruz. Bunlar sadece daha düzensiz bir ev, daha kilolu bir beden sağlıyor bizlere.
Eşya değil hizmet satın alın, örneğin spor salonu üyeliği, bir sinema bileti alın eşinizle izleyin. Bunlar bizleri daha mutlu yapar.
Çok ama kalitesiz beslenmek yerine, az kaliteli ürünlerle beslenin.
Evinize ucuz diye doldurduğunuz eşyalar yerine, az kaliteli, sahip olduğunuzda size mutluluk veren eşyalara sahip olun.
Hayatınızdan tüm fazlalıkları çıkarın.
Mutlu bir yaşam dilerim.
Emrah Özkan