Daha az eşya, daha fazla mutluluk

emrahozkan

Forum Bağımlısı
Kayıt
24 Ağustos 2011
Mesaj
863
Tepki
1.824
Yaş
47
Şehir
Ankara
Bisiklet
Cube
Merhaba,

Son birkaç aydır üzerinde düşündüğüm ve araştırdığım "daha az şeyle yaşamak" konusundaki düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Alışveriş yapmadan duramayan, sabah erkenden yollara düşen, akşamın geç saatinde evine gelen, fast food ile beslenen bizler, evet biraz mola zamanı gelmedi mi sizce de?

Yurt dışında yeni yeni akımlar ve görüşler var. 100 things challange bunlardan biri, amaç sadece 100 eşya ile yaşamı sürdürmek. Ben böyle bir sayı vermiyorum, kendim de saymadım, ama hala 100 sayısından çok uzağız. Buna rağmen son 1 ayda gerçekten evimizi daha derli toplu hale getirdik ve daha mutluyuz.

Hayatı sadeleştirmek için derle, topla, rahatla

Hayatı sadeleştirmek üzerine fazla bir yayın yok, Marie Kondo'nun kitabını buldum ve bir günde okudum, gerçekten çok faydalı tavsiye ediyorum.

http://img1.dr.com.tr/pimages/Content/Uploads/ProductImages/763483/57518ab3-7535-45a2-9959-4f4caf95efb0.jpg

Özetle şunu diyor kitap, hayatınızdaki fazlalıklardan kurtulun! Giymediğiniz kıyafetler, okumadığınız kitaplar, hiç yapmayacağınız spor aletleri, hiç kullanmadığınız mutfak eşyaları, bakmadığınız fotoğraflar ve daha neler neler.

Kitabı okuduktan sonra çevdenize daha farklı gözle bakıyorsunuz, ben kitaptan sonra işyerimde bir büyük çöp poşeti, evde ise en az 4 poşet attım, işe yarar olan kıyafetleri verdim, kullanmadığım ürünleri internet üzerinden sattım. Ben derleyip toplayıp attıkça, eşim de kendiliğinden bana uymaya ve yardımcı olmaya başladı. Sonuç mu? evim daha geniş, üstelik bazı ürünleri satarak para kazandım.
Neden daha fazlasını talep ediyoruz?
Sebebi bence içgüdüsel, insanın doğasında var, eski zamanlarda ihtiyaçlarımızı karşılayamıyorduk, her şey çok sınırlı idi, insan bu yüzden elindekini tutmak istiyor? Ya lazım olursa? Ya bir daha bulamazsam?

Bu "kıtlık var" psikolojisi yeme alışkanlıklarımızı da etkiliyor. Aman tabağımda kalmasın, boşa gitmesin, 2 lira daha verip dev boy alayım.

http://www.funnycoolstuff.com/images/biggest-burger.jpg

Gördüğünüz gibi kıtlık falan da yok, 1 sene bir şey yemese vatandaş açlıktan ölmeyecek. Fast food zincirlerinden birinden alışveriş yapıyorsanız size sunacakları tek şey var "daha çok, daha büyük".

Evet işin gıda tarafında size bunu yapıyorlar, 2 lira daha ver daha büyük ye, yemekten sonra tatlı hediyemiz, Dev boy kola, sağlıksız bir burger, arkasında vücuda hiçbir yararı olmayan tatlı.

Oysa vücudun ihtiyacı neydi, biraz et biraz sebze biraz yoğurt? Yediniz mi hayır, 2 saat sonra acıkacaksınız, neden mi vücut hala ihtiyacını almadı.

Alışverişleriniz de böyle, asıl almanız gerekeni alamıyorsunuz, neden? Kafanızı karıştırıyorlar, bir sürü eşya alıp evinize dolduruyorsunuz, ihtiyacınız olanı o kadar eşyanın içinden bulmanız bile bir olay.

Firmalar sizi çok seviyor, sürekli indirim yapıyorlar, siz de bunları kaçırmamak için atlıyorsunuz, yine eski çağlardaki içgüdülerinize yeniliyorsunuz, ya bir daha bulamazsanız, ya bu indirim kaçarsa, bir tarafınız açıkta kalır Maazallah.

Buna gerçekten ihtiyacım var mı?
Bir şeyi tüketirken kendinize sormanız gereken altın soru bu. Buna gerçekten ihtiyacım var mı?

Bu ayakkabıya ihtiyacım var mı? Bu gıdaya vücudumun ihtiyacı var mı? Bu cep telefonuna ihtiyacım var mı? Bilgisayarımı, televizyonunu gerçekten değiştirmeli miyim?

Bu soruyu kendinize sorun, cevaplarda kıvırmayın, bunu istiyor musunuz? yoksa ihtiyacınız mı var?

Bir spor mağazasında geziniyordum, insan neden mağaza gezer ki? Neyse yanıma bir adam ve kızı durdu, bir bisiklet kaskını inceliyor adam, dedi ki ürün güzelmiş. Ben de öyle dedim, içimden benim de almak geliyordu, sonra küçük kız dedi ki babamın evde 4 tane kaskı var. Adam gülümsedi ve hadi buradan uzaklaşalım, gereksiz alışverişe kaptıracağız kendimizi yine dedi. Ben de aynen uzaklaştım çünkü benim de evde 3 kaskım vardı. O gün bir şeylerin yanlış gittiği üzerinde düşünmeye başladım, evet 3 kaskım vardı ama sadece 1 kafam vardı. Gerçekte sadece 1 adet kaliteli bir kaska ihtiyacım vardı.

Yaşam alanınızı daraltmayın ! Kullanmadığınız eşyaları verin, satın, atın!

Gereksiz aldığınız, kullanmadığınız her nesne, evinizi ve yaşam alanınızı daraltacaktır. Bu sefer o çok sevdiğiniz 2+1 eve sığamayacak, daha büyük bir eve taşınacaksınız. Ivır zıvır eşyanız o kadar fazla ki, arabanızla tatile çıkmak bir işkence olacak, sonra arabanız size küçük gelecek, daha büyük ev, daha büyük araba, daha fazla borç sarmalında yaşayıp gideceksiniz.

Gardırobunuzu tamamen boşaltın, tekrar katlarken şunları kendinize sorun, bunu giymek bana mutluluk veriyor mu? En son ne zaman giydim? Elinize aldığınızda hoşlanmıyorsanız, bir daha o kıyafeti giymezsiniz. Atılacakların arasına koyun derhal. 3-4 torba eşya çıkacağına eminim. Bunları ihtiyacı olan birilerine verirseniz mutlu olursunuz.

Bir eşyayı saklamak, o eşyadan çok daha büyük yatırım gerektiriyor. 10 liralık, ya bir gün lazım olursa dediğiniz eşya için 1000 liralık dolap, 100000 liralık daha büyük eve ihtiyacınız var.

Sayın !

Evet evet, sayın. Kaç çift ayakkabınız, evde kaç tane t-shirt var sayın. Kaç taneye ihtiyacınız var bir düşünün.

Özetle :
İhtiyacımızdan fazla alışveriş yapmak, ihtiyacımızdan fazla yemek, bizleri mutsuz ediyor. Bizler gereksiz eşyalarla evimizi, gereksiz gıdalarla midemizi doldurarak mutlu olacağımızı sanıyoruz. Bunlar sadece daha düzensiz bir ev, daha kilolu bir beden sağlıyor bizlere.

Eşya değil hizmet satın alın, örneğin spor salonu üyeliği, bir sinema bileti alın eşinizle izleyin. Bunlar bizleri daha mutlu yapar.

Çok ama kalitesiz beslenmek yerine, az kaliteli ürünlerle beslenin.

Evinize ucuz diye doldurduğunuz eşyalar yerine, az kaliteli, sahip olduğunuzda size mutluluk veren eşyalara sahip olun.

Hayatınızdan tüm fazlalıkları çıkarın.

Mutlu bir yaşam dilerim.

Emrah Özkan
 
Scudo

Atacan

Daimi Üye
Kayıt
10 Ekim 2014
Mesaj
374
Tepki
385
Yaş
42
Şehir
Karşıyaka-İzmir
Bisiklet
Giant
çok güzel bir konuya değişmişsiniz, kendi adıma teşekkür ediyorum. Bahsettiğiniz kitaba bir an önce başlayacağım.

Benzer akımlardan minimum çöp, plastik poşet kullanmama gibi doğaya faydalı akımlar da var. bilinçlenmek ve yaptığımız yanlışları görmek adına körü körüne takip edilmese de dikkat edilmesi gereken konular.
 

alper 76

Forum Bağımlısı
Kayıt
5 Mayıs 2014
Mesaj
1.780
Tepki
1.822
Yaş
48
Şehir
mersin
Bisiklet
Scott
Hepimizin başarabilmesini diliyorum bir gün... Çünkü kendi kendimize alabilmek için bahaneler üretiyoruz sürekli "bu rengi yok" "öbürü eskidi, "kaliteisne göre fiyatı çok iyi" "daha sonra mutlaka kullanırım" ...
NATIONAL da beyin ile ilgili bir belgeselde insanların nasıl 2-3TL farklar ödeyerek aslında daha üst menulere yönledirildiğini anlatan bir belgesel vardı. Özellikle pazarlama sektöründe kullanılan ve "algı operasyonları" da denilen bilimsel bir gerçek bu...
iki seçenek olduğunda ve aradaki fark küçük ama 2. seçenek diğerinin ki katı olduğunda insan beyni hemen büyük olanın daha karlı olduğunu düşünüyor ve doğru yaptığından da emin olarak o magazadan çıkıyor...
 

cagdascaneroglu

Daimi Üye
Kayıt
6 Mayıs 2015
Mesaj
241
Tepki
1.037
Şehir
Antalya
İsim
Çağdaş Can
Bisiklet
Salcano
Tebrik ederim. Bazen sürekli düşünüyorum dediklerinizi, satın alma alışkanlıklarımızı değiştirmenin bizi daha mutlu bir birey yapacağına inananlardan biriyim. Bu alışkanlık artarak devam ettikçe yaşam kalitemizi düşürdüğünden ve bizi mutsuz ettiğinden eminim. Satın alıp, alamayacak hale geldikçe; elimizde olmayanlarla ve sahip olamadıklarımızla mutsuz olmaya başlıyoruz. İçimizde ki mutluluk; bardağın dolu tarafını değil sürekli boş tarafını görmeye başladıkça sahip olduklarımızın bir önemi kalmıyor. Bu düzen; iste, hayal kur, satın al, mutlu ol, yeni birşey gör, iste, hayal kur... şeklinde bir çember olarak devam ettiğini düşünüyorum. @emrahozkan
 

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
Bu aralar tam da ihtiyacım olan bir konu. Sürekli bir şeylere mecbur bırakılıyoruz. Almalıyız. Almak için kazanmalıyız. Kazanmak için gece gündüz çalışmalıyız. Kazandığımız yetmezse borçlanmalıyız. Sonra o borcu ödemek için daha çok çalışmalıyız. İğrenç bir sarmalda dolanıyoruz. Sıkıcı!
 

Soner Sarihan

Forum Bağımlısı
Kayıt
17 Temmuz 2005
Mesaj
3.888
Tepki
8.301
Şehir
İznik
Bisiklet
Cannondale
Güzel konu, teşekkür ederiz.
Elbette günlük hayatta uygulamak zor. 100 gibi bir rakam ise gerçekten zor. Bir kere sadece benim
4 tane bisikletim ( yol, dağ, 2 tane tur bisikleti ) var. :) Kask, pompa, :) sadece bisiklet için 100'ü bulmak mümkün.

Bunun dışında gerçekten kötü bir tüketiciyim, bugüne kadar sadece tek bir tane kravat satın aldım.
Hediye edilenlerle birlikte 3-4 tane var sanırım.
Ömrüm boyunca sadece tek bir tane kemer satın aldım kendi paramı kazanmaya başladıktan sonra. ( toplam 2 tane var )
Arabam 12 yıllık ve daha çook binmeyi düşünüyorum.
Evimize sadece tek bir kere koltuk aldık. ( 22 yıldır beraberiz eşimle )

Aşağıdakiler de bizim tur sırasındaki halimiz, gerçekten de bu kadar malzeme ile yaşayabiliyor aslında insan.

DSC_1850.JPG

DSC_2013.JPG

SAM_3082.JPG
 

DogukanSahil

Aktif Üye
Kayıt
2 Ocak 2016
Mesaj
189
Tepki
97
Bisiklet
Kron
Çok güzel gerçekten katıldım..
Maalesef sanırım ben böyle değilim..
Özellikle daha az önce kask için para biriktirirken 1 tane ihtiyacım olan balatadan 2 tane alırken buldum..Ki almasam temizlesem zımparalasam olurdu.. :ckskc:
 

H.T

Forum Bağımlısı
Kayıt
11 Ağustos 2011
Mesaj
987
Tepki
1.284
Şehir
Gaziantep-Samsun
İsim
Hasan
Başlangıç
1994—95
Bisiklet
Giant
@Soner Sarihan Soner abi seninle en son konyada görüsmüstük.Sohbetini ozlemisim.Bazen bu tuketim cilginligindan uzaklasip kendimle yuzlesmek istedigim zaman into the wild filmini acip izlerim.Bu filmi ne zaman islesem aklima sen geliyosun(o kadar cilgin olmasan da:))
Takipteyim..
 

C.Biberci

Tulpar
Kayıt
1 Kasım 2015
Mesaj
1.864
Tepki
5.477
Yaş
43
Şehir
Bursa
İsim
Alp Tigin
Başlangıç
1991—92
Bisiklet
Trek
Bisiklet türü
Triathlon
İnsanlığa ve dünyamızdaki tüm canlılara faydası olan herkeze saygı duyuyorum ve duyuyoruz.Aslında bu yazılanlar Kur'an da ve Efendimiz Muhammed Mustafa'ın (s.a.v)hayatında mevcut.O'nu örnek alırsak dünyada israf ortadan zaten kalkar ve az ilede mutlu olmayı öğreniriz.Efendimiz son Peygamber Muhammed Mustafa (s.a.v)ahitete gittiğinde geride sadece iki gömleği vardı.Hayatında üçüncü gömleği olmadı.O sadace Müslümanlara değil Ademoğullarrına örnek olmak için böyle bir hayat yaşadı zaten Yüce Allah İslam'da bunu emretti.Dünya kurtuluşa erecekse İslam'ın gerçek anlamda çarptırılamadan uygulanması ile erecektir


Batı, Batı der çırpınırlar,
Batı tükürük hokkasında.

Makine dimdik demirden put,
İnsanoğlu ruh laçkasında.

Hürriyet nerde söyleyeyim:
Hakka esaret halkasında.

Zamanda her şey kopuk, kesik;
Biçkisi kader makasında.

Ey insan, sana son sığınak,
Son peygamberin hırkasında!
N.F.K
 

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
Boyle magazalar olsa keske. Gidip biseyleri satabilsek ,birileride ucuzdan alsa .

Dusundumde derdim keske herkes ucuza satsa ac gozlu olmasa . ben zaten sahibinden uzerinden hep ucuza sattım urunleri . ama ihtiyacim olan urunleri niyeyse ucuzdan alamıyorum/bulamiyorum. :( hal boyle olunca herkes o satmiyosa bnde satmiyorum ucuzdan diyor ve evler depolar dolup tasiyor.
 

Bahadır Gürel

Forum Bağımlısı
Kayıt
7 Haziran 2011
Mesaj
2.067
Tepki
7.945
Yaş
55
Şehir
Maltepe/İstanbul
İsim
Bahadır Gürel
Bisiklet
Geotech
Bu konu aslında temel bir sorunun sadece küçük bir yansıması. Bu forumda yazdığım yazılar kadar, psikoloji forumunda da bu konularda çok ayrıntılı yazılarım var. Onları buraya taşımak istemem. Olabildiğince kısa kesmeye bakacağım.

İnsanın en büyük özelliği yaşamının irade ve sorumluluğunu tamamen üstlenebilme gücüne sahip olmasıdır; bu, aynı zamanda özgürlük ve mutluluk anlamına gelir (Doğan Cüceloğlu Savaşçı'da bundan çok güzel bahseder). Ancak nedense, insanların kendi irade ve sorumluluklarını %100 üstlenmediklerini görürüz. Farkında olmadan veya daha kötüsü farkında olarak, irade ve sorumluluğunu başkalarına bırakır (bu başkaları varlık dışı güçler olabilir, yakınları olabilir, coğrafya olabilir, aklınıza gelebilecek her koşul olabilir). Böyle insanlara koşulların adamı deriz. Yaşam sorumluluğunu üstlenmeyen birey kaderini başka şeylere teslim ettiği için, başarı ve mutluluğu da başka şeylerden bulacağını zanneder. Ne demek istediğime örnek vereyim: Beğendiğin bir firmada çalışmak istiyorsun veya hoşlandığın bir kızla ilişki kurmak istiyorsun. Bu şirkete başvurup görüşmeye gitmek veya hoşlandığın kızın yanına gidip düşüncelerini söylemek irade ve sorumluluğunu almak demektir; tam tersine, şirketteki bir kişiyi aracı yapmak veya bir yakınının firmadan birisiyle konuşmasını sağlamak; benzer şekilde, hoşlandığın kızla seni tanıştırması için bir aracı kullanmak irade ve sorumluluğunun bir kısmını almamak demektir. Başka bir örnek: İşyerinde çalışırken ciddi bir hata yaptığını farkettin; amirin de bunu gördü. Amirinden anlayış bekleyen diyaloglara giriyorsan ve o da göz yumuyorsa, hem sen hem de amirin kendi irade ve sorumluluklarınızı birbirlerinize paslıyorsunuz demektir. Görüştüğün kız arkadaşınla bir tartışma esnasında küfürlü konuştuğunda ondan anlayış bekliyorsan farkında olarak veya olmayarak, sorumluluğunun bir kısmını kıza devretme derdindesin demektir. Eğer kız arkadaşın bu durumu hoş karşılamıyorsa ve tepkini daha da büyütüyorsan büyük ihtimalle çocukluğunda edindiğin bu iradesizlik ve sorumsuzluk hastalığı sana baskı kuruyor demektir. Dedikodular en büyük sorumluluk paylaşım platformudur: ahlak ilkelerine riayet etmeyen bireyler arasında bu olumsuzluğun paslaşılması, karşılıklı hoşgörülmesidir.

Neden bunları anlatıyorum. Yaşamı boyunca irade ve sorumluluğunu almayan insanlar doğal olarak bunları devrettiği güçlerden, insanlardan, kurumlardan... beklentiye girerler. Siz koşulların adamı olduğunuz sürece başkalarının ne yaptığı sizin de ne yapacağınızın bir aynasıdır.
 

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
Sanırım hepimizin gözardı ettiği bir şey var, o MAHALLE BASKISI dediğimiz şey. Hepimizi tüketim çılgınlığına yönelten, gereksiz bir sürü şey almamıza neden olan şey. Marka peşinde koşmamıza neden olan şey. Bisikletiniz ve giydikleriniz marka ve pahalı değilse, karşınızdaki bisiklet sever birisi de olsa, çoğu Türk insanına göre sıradışı, daha dünya vatandaşı da olsa fark etmez, adam yerine koymaz. Geçenlerde üzerimde kalitesiz bir eşofman, üzerimde Decathlon'nun koşucu rüzgarlığı ile bisikletle dolaşırken tepeden tırnağa marka ve pahalı bisikletçi kıyafetleri ile dolaşan iki arkadaşa selam verdim, ayaküstü konuştuk bana öyle bir bakışları vardı ki anlatamam. İşte Türkiye böyle insanlarla dolu. Bu şartlarda yalnızca gerekli ve olabildiğince hesaplı, aza kanaat ederek yaşanabilir mi? Bu yaz ABD'de gezerken en çok şu dikkatimi çekti, kimse kimseye bakmıyor arkadaş. Kimse kimsenin kıyafetiyle, yaşantısıyla, eşyasıyla ilgilenmiyor. Adamlar aşmışlar. Biz yine de önyargı ile adamları suçlayıp duruyoruz. Bence asıl suçlu cahilleri çoğaltan eğitim sistemi. Kısaca bir şeyleri aşamadıkça minimize yaşamak diye bir şey olamaz.
 

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
@emrahozkan her kelimesine katıldığım yazı. gerçek hayatta bu yapılabilir. ama öyle kolay değil. bir şeylerin soyut veya somut sizi motive etmesi lazım. sosyal medya, çevre vs gibi bir sürü şeyle yoğun bir etkileşimin olduğu bu çağda yok ya ben almıyorum artık demek zor.

misal benim hayatımda bebeğim olduktan sonra tüketim alışkanlıklarım çok daha değişti. önceden de minimalist yaşayan bir adamdım ama artık almadan önce eskiye göre daha fazla düşünüyorum. bisiklet mevzusunda da öyle. saçma sapan harcamalar yapmamaya çalışıyorum. istediğim marka/model bisikleti alabilirim ama 400 liralık giant bisikletim bana yetiyor.

yalnız şu var, bence alışveriş/tüketim yaparken de minimalist olacağım diye de en ucuz ürünü almamak lazım. en azından kaliteli bir markanın giriş seviyesi ürünü satın alınmalı mümkün ise. yoksa ucuz bir ürün alıp bir süre sonra kullanılamaz hale geldiğinde yenisini almak da mantıklı değil. hayat zaten denge üzerine kurulu, tüketim konusunda da dengeli olmak gerek.

misal şöyle, dünya turuna çıksaydım eğer gider surly alırdım, market bisikleti ile çıkmazdım. kalitesiz bir sürü ürün yerine kaliteli tek bir ürün almalı. daha az, ama parasının hakkını veren kaliteli eşya, daha çok mutluluk :koptum:
 

yakubi

Daimi Üye
Kayıt
9 Ocak 2015
Mesaj
261
Tepki
958
İsim
Mehmet
Bisiklet
Fuji
(yazdıklarımı sildikten sonra):
eşyasız bir dünya yalnızlıktır.
eşyasız bir dünya oyuncaksız çocukluktur.
eşyasız bir dünya katı ve esprisiz bir dünyadır.
eşyasız bir dünya daha sağlam bir bilinç ve devrimci ruhtur.
eşyasız bir dünya genellikle eğlenceden uzak durmaktır.
eşyasız bir dünya bekar kalmaktır.
eşyasız bir dünya çile çekmektir.
eşyasız bir dünya bilgelik ve erdemdir.
eşyasız bir dünya çok seslilikten uzak bir yalınlıktır.
eşyasız bir dünya korunma ve savunma güdüsünden uzak yaşamaktır.
eşyasız bir dünya bağımlı olmamaktır.
eşyasız bir dünya sahici gözlerle görmektir.
eşyasız bir dünya kendini aldatmamaktır.
eşyasız bir dünya güç aldanışına kapılmamaktır.
eşyasız bir dünya tevazudur.
eşyasız bir dünya kimseyi hor görmemektir.
eşyasız bir dünya "inananın daha çok inanması" "inanmayanın daha çok inanmamasıdır."
 

Yusuf G.

Forum Demirbaşı
Kayıt
28 Ocak 2013
Mesaj
558
Tepki
716
Şehir
Ankara
Bisiklet
Cube
Gerçekten çok faydalı bir konuya değinmişsiniz, biz de ailecek çok eşya kalabalığı yapmamaya çalışıyoruz ama bazen farkında olmadan birşeyleri abartabiliyoruz. Fark ettiğimde de fazlalıkları ya satıyorum ya da ihtiyacı olanlara veriyorum. Bazen de elimizde olmuyor, evlenirken salon takımı kesinlikle almayacağım oturma grubu yeterli demiştim, fakat nerdee eşim de benim ile aynı düşünmesine rağmen aileler "ayıp olur, almışken şu da olsun bu da olsun" diye doldurdular eşyayı, bari vitrin, gümüşlük felan almayalım dedim kurnaz satıcı fiyat çok fark etmez diyince o da olmadı, ben yıllar geçtikçe ihtiyacım olmayan parçalarını birilerine hediye edip alanımı genişlettim ama yine de gözüme batıyor eşyalar. Örneğin oturma odasındaki eşyalar çok gereksiz, televizyonu duvara sabitleyip iki tane somya/divan olsa bir kaç tane de yer minderi ortaya da bir halı yeter. O ne der bu ne der diye düşünüp gereksiz dolduruyoruz eşyaları küçücük evlere.
 

Yusuf8384

Üye
Kayıt
2 Haziran 2015
Mesaj
73
Tepki
433
Şehir
Tarsus
İsim
yusuf8384
Bisiklet
Merida
Çok güzel ama uygulaması zor bir yazı. Yarın evde kendi eşyalarımdan başlayarak bir deneyelim bakalım ne olacak.