Cyclist çevirilerim

Mert E.

We create Chemistry
Kayıt
19 Ocak 2014
Mesaj
1.502
Tepki
3.598
Yaş
43
Şehir
istanbul
Bisiklet
Giant
Merhaba,

Daha once Almanya'dan aldigim, Cyclist isimli dergiden bahsetmistim.

(link)

Ingiltere menseili bu dergi, hem icerik, hem anlatim olarak piyasada rast geldigim en guzel dergiydi. Derginin tamamini Almanya'dan Turkiye'ye donerken ucakta okudum, yuttum. Keske Turkiye'de de boyle dergiler olsa diye ic gecirdim.

Dergi maalesef ingilizce ve TR'de bulunmuyor. :( Sayilara -ucreti karsiliginda tabii ki- online olarak ulasmak isteyenler su linkten inceleyebilirler: (link)

Dergideki bazi makaleleri o kadar cok begendim ki, herkesin okumasini istedim. Bu yuzden dergiye bir mail attim, yazilarinizdan bazilarini cevirip bu forumda yayinlayabilir miyim diye. Oncesinde bir cevap aldim, dur bi kendi aramizda konusalim haber veririz, seklinde ama bir daha -hatirlatma gondermeme ragmen- cevap alamadim.

Ben de ya herru ya merru diyerek izin mizin gelmeden cevirilerden birine basladim ve biraz once bitirdim. Bunun gibi cevirileri dergiyi alabildigimce cevirip buraya koymayi dusunuyorum. Umarim ilgi toplar ve beni bundan sonraki ceviriler icin sevklendirir :)

Asagida ilk ceviriyi bulacaksiniz. Tum cevirilerle ilgili su hususlari belirtmek isterim:

- Kullandigim bilgisayarda Turkce karakter bulunmadigi icin oncelikle kusuruma bakmayin.
- Bazi bisiklet teknik terimlerini bilemeyebiliyorum, onlari elimden geldigince cevirdim, cok kelalaka bir kelime veya yanlis bir terim kullanmis olabilirim.
- Bazen cevirinin tam anlatmak istedigini Turkce olarak aktarmak cok kolay olmuyor, sonucta profesyonel tercuman degilim, Ingilizcem dahilinde cevirdim. Bu tip veya ekstra bilgi vermem kisimlarda M.E. mahlasiyla ekleme yapiyorum.

Simdiden iyi okumalar..
 
Scudo

Mert E.

We create Chemistry
Kayıt
19 Ocak 2014
Mesaj
1.502
Tepki
3.598
Yaş
43
Şehir
istanbul
Bisiklet
Giant
Sizin dogru lastik basinciniz ne?

Subap kapaginizi taktiginiz an, lastiginizin basinci degismeye baslayabilir, bu yuzden hava pompasinda gordugunuz deger her zaman bisikletinizi kullanirkenki deger olmayabilir. Cyclist, bunlari aciklamak icin “inek ogrenci” moduna gecti:

Ne zaman bir magazada piril piril bir bisiklet gorurseniz, bahse gireriz basinclarina bakmak icin lastikleri soyle bir sikmaktan kendinizi alamazsiniz. Antropologlar size bu hareketinizin baglarinin, gecmiste atalarimizin at alirken nallarina bakip karar vermesine dayandigini soyleyecektir. Demek ki, bisiklet severler icin de lastik basinci kritiktir. Bir miktar psi bile performansinizi az veya cok etkileyecektir. O zaman hangi lastik basinciyla bisikletinizi kullanmalisiniz? Ve evde sayaciniz 100 psi gosterdiginde, yola ciktiginizda bu deger aslinda ne olacaktir?

“Lastik basinci cok onemlidir” diyor Team Sky’in bas mekanikeri Gary Blem. “Surucu agirligini, lastik tipini, hava sartlarini ve yaris uzunlugunu goz onune almalisiniz. FMB lastiklerle yagmurlu bir Klasikler yarisindaki Ian Stanndard ile Veloflex’lerle gunesli bir Tur yarisinda olan Richie Porte farklidir.”

Sonda soylenmesi gerekeni basta soyleyelim; hemen lastik tipi konusuna girelim. Blem gibi profesyonel mekanikerler lastiklerden bahsederken, ekseriyette lateks tuplere sahip olan tubular lastiklerden bahsederler. Lateks, insanin dusundugunden cok daha gozenekli yapiya sahip bir malzemedir ve gun boyunca hatri sayilir miktarda hava sizdiracaktir. (M.E: Tubular lastikler, ic lastigin ayri bir parca olmadigi, lastigin kendisiyle hava basilan tup kismin birlesik oldugu daha cok yarislarda kullanilan lastikler)

“Antreman suruslerinde ne kadar kayip oldugunu gormek icin lastik basinclarini gozlemleriz ve buna gore ayar yapariz” diyor Blem. “Diyelim ki, Klasikler yarisinda FMB lastik kullanacagiz. Bunlar, bir kac saatte 0.7 bar (10 psi)’a kadar kayip gosterebilirler. Simdi de farzedin ki sabah 9’da otelde lastiklere hava bastik ve yaris oglen 12’de baslayacak. Bizim bakmamiz gereken lastiklerin 9’dan 16.30’a kadar nasil performans gosterecekleridir, o yuzden genelde kayiplari telafi etmesi icin fazla hava basariz”

“Bu tip basinc kayiplari butil tuplerde (daha cok ic lastikli, bir cok bisikletteki lastikte kullanilan) butilin az gozenekli yapisi geregi hemen hemen ihmal edilir duzeydedir” diye ekliyor. Yine de bu da, lastiklerinizin sabahki basinciyla gunun sonundaki basincinin ayni olacagi anlamina gelmiyor.

Basari formulu

Bugatti Veyron’un lastiklerinin basinc sensorlerinin sorumlusu sirket bf1systems’ten James Shingleton “Lastikleri hava ile sisirirken, lastik basinci, ideal gaz yasasi olan 'P.V=n.R.T’ degerine cok yaklasiktir” diyor. “Diyelim ki ’n’ ve ‘R’ degerlerini sabit kabul ettik (n, mol cinsinden lastige basilan hava miktari; R, ideal gaz sabiti) ve lastigin hacmi, ‘V’, degismiyor (lastigimiz esnemiyor veya deforme olmuyor). Bu durumda degiskenlerimiz P (basinc) ve T (sicaklik) olacaktir.”

Dogal olarak burdan gittigimizde, basincin direkt sicaliktaki degisiklere gore orantili degistigini goruruz; yani P(son) = P(ilk) x T(son) / T(ilk): ki burda T Kelvin cinsinden (santigrad derece+273) ve P mutlak lastik basinci (psi+14.7 psi: havanin deniz seviyesindeki basinci)

Farz edin ki soguk bir gun sicacik evinizden ciktiniz ve 110 psi lastiklerinizle 22 C dereceden 4 C dereceye dusen bir hava ortamina girdiniz. Yoldan kaynaklanan surtunme ve frenlerden olusacak sicakligi gozonune almaz isek, lastiklerinizin basinci hava kosullari yuzunden 102 psi’ye dusecektir. Ihmal edilemeyecek bir fark. Ama gercekten kaydadeger mi? Specialized’in Lastik Gelistirme ve Test Muhendisi Kevin Drake, o kadar emin degil.

“Kimse bu hesaplamalari yapmak istemez, bu yuzden gercek ortam kosullari gozlemlerimizle 5 C derece sicaklik artisi, basinci 1 psi arttirir genel gecer kuralini uyguluyoruz. Boylece bir cok bisikletci icin sicaklik degisiklikleri o kadar da problem olmamakta"

Agirlik sorunu

Gozonune alinmasi bir diger sey de agirlik, veya daha spesifik olarak lastigin ustune binen yukun etkisi.

“Tekrar PV=nRT’ye bakalim” diyor Drake. Eger n.R.T sabit kalirsa, P (basinc) sadece eger V (hacim) degisirse degisir.” Lastik hacimiyle basinci arasindaki bu iliski Boyle yasasi ile aciklaniyor,
yani P(ilk) x V(ilk) = P(son) x V(son)

Diyelim ki sicaklik sabit ve bir bisikletin lastiginin hacimi 1.2 lt. (lastigin mukemmel bir sisme halka oldugunu ve bu sisme halka seklinin hacminin V=2n^2Rr^2 oldugunu varsayiyoruz ki bu hesapta r=lastigin kesitinin yaricapi ve R=lastigin disindan merkezine kadar olan yaricap)

Eger, diyelim ki, 0.1 lt’lik hacim degisikligi olursa bu bizim 110 psi’lik lastigimiz icin ne anlama gelecektir? Boyle’un yasasini tekrar duzenlersek, sunu elde ederiz; P(son)=P(ilk) x V(ilk) / V (son).

O zaman lastigimiz icin, P2 = 110 x 1.2/1.1 esittir 120 psi. Bu, basincta ciddi bir degisiklik. Yine de buyuk bir “ama”ya dayaniyor - bir bisiklete oturmak burdaki gibi %10 hacim degisikligine kadar sikistirma yaratabilir mi?

Drake “Duzgun sisirilen lastiklerin durumlarinda, yuk altindaki hacim degisikligi ihmal edilir seviyelerdedir” diyor. “Yanaklarda sisme gorebilirsiniz ama bu hacim degisikligi degil, sekil degisikligidir. Bu yuzden bisikletinizin ustunde otururken lastiklerinizi sisirmekte sikinti olmaz”

Ama eger durum buysa neden 60 kg’lik bir surucu genellikle 90 kg’lik olana gore daha az basinc basar? Ve ilk sorumuza geri donersek, hepimizin surerken uygulayacagi basinc ne olmalidir?

“Dusuk basinc, lastik yuk altinda deforme olacagindan, daha genis temas yuzeyine olanak tanir boylece yol tutus artar” diyor Blem. “Ancak eger cok yumusaksa yuvarlanma direncini arttirir ve patlak riskini alirsiniz. Ama, eger lastikleri cok sisirirseniz, bu sefer de kontrol ve konfordan odun verirsiniz.”

Bu da, daha agir bir surucu ayni basinc degerinde lastigi zayif bir surucuye gore daha cok deforme edeceginden, pratikte kilolu suruculerin daha cok hava basmasi anlamina gelir. Isin en iyi noktasi, yol tutusun iyi ama deformasyonun hantal bir surus getirmedigi, lastikleriniz konfor icin yeterli yaylanmayi saglarken bozuk yollarda patlak durumu yasamayacaginiz nokta. Ama bu hangi nokta? Eski Vacansoleil-DCM mekanikeri Klas Douglas’in genel bir kurali var:

“Surucunun ve bisikletin toplam kilo agirliginin yaklasik %10’unu aliyorum - Karsilastirinca bu ince ayar’a benzer bir deger. 7 kg’lik bisikletin ustundeki 70 kg’lik bir surucu icin yaklasik 7.7 bar (112 psi) alip surucu agirlik dagilimini dengelemek icin one arkadan hafif daha az basiyorum. Ama bundan da otesi, ancak deneyimlerle bulunabilir."
 

Mert E.

We create Chemistry
Kayıt
19 Ocak 2014
Mesaj
1.502
Tepki
3.598
Yaş
43
Şehir
istanbul
Bisiklet
Giant
Rica ederim. Eğer beğenilirse diğer yazıları da çevirmeye çalışacağım. Ancak vakit buldukça çevirdiğim için biraz zaman alabiliyor. Tüm çevirileri bu başlık altında toplarım.
 

Serdar Unalan

Aktif Üye
Kayıt
16 Aralık 2012
Mesaj
152
Tepki
93
Yaş
51
Şehir
Ankara
Bisiklet
Specialized
Turkce de kaynak bulmanin neredeyse imkansiz oldugu bisiklet yazilarina katkinizdan dolayi tesekkur ederiz.Emege saygili olmak ve telif sucu olmayan tum cevirilerinizi takip edecegimi bilmenizi isterim.

GT-I8150 cihazımdan Tapatalk 2 ile gönderildi
 

pilot

Forum Demirbaşı
Kayıt
28 Ocak 2014
Mesaj
434
Tepki
215
Şehir
bolu
İsim
mehmet coşkun uzak
Bisiklet
Focus
Teşekkürler Mert Bey. Devamını bekliyorum.

GT-N7000 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
 

Mert E.

We create Chemistry
Kayıt
19 Ocak 2014
Mesaj
1.502
Tepki
3.598
Yaş
43
Şehir
istanbul
Bisiklet
Giant
Karbon Jargonu: Karmasik bir agi ormek

Is karbona geldigi zaman ureticilerin kataloglarindaki pazarlama tanitimlarinin anlamini cozmek zor olabilir, bu yuzden Cyclist dokumalarin, demetlerin (tow) ve modullerin (modulus) gizemini cozmek icin iste karsinizda!

Yeni bir bisiklet almak istiyorsunuz. Tabii ki, karbon! Bolca dayaniklilik ve hafiflik saglayan ve bisiklet endustrisinin goruntusunu tamamen degistiren o mucize malzeme. Ama hangisini secmeli? Her uretici kendi karbonunun rakibinkine gore bir sekilde daha ustun oldugunu iddia eder, bunu yaparken de kafanizi “tek-yonlu” (unidirectional), “ultra yuksek modullu” (ultra high modulus) ve “1k dokumali” (1k weave) gibi tabirlerle karistirmaya calisirlar.

Bu terimlerin ne anlama geldigi veya almayi dusundugunuz bisiklet hakkinda size ne anlattigi her zaman cok acik degildir. Pazarlamacilarin kullandiklari bu tabirler hakkinda pek bilginiz olmadan bu jargonun anlamini cozmek mayin tarlasinda yurumeye benzer, bu yuzden Cyclist satis sahasinin arkasindaki gercekleri ogrenmek icin isin erbaplarina gitti.

Kalite sorunu

Karbon elyafi filamentlerden olusur. Basit bir tabirle, karbon elyaf filamenti, cogunlukla karbon atomlarindan olusan inanilmaz ince bir teldir. (karbon elyafin nasil uretildigiyle ilgili daha cok bilgi icin en asagida kirmiziyla yazili kisma bakabilirsiniz) Bu filamentlerin binlercesi demetler halinde birlesip hem guclu hem de hafif olan iplikleri olustururlar. Bu da sonra bir kumas halinde dokunur, tup ve birlesenleri yapmak uzere sekillendirilir, ve son olarak katilasmayi saglayacak bir recine ile birlestirilir. Iste karsinizda bir bisiklet!

Ama karbon elyafin farkli kaliteleri var midir? Dunyanin en buyuk karbon elyaf ureticilerinden Toray’in Ingiltere bolumunde Karbon Elyaf genel muduru olan Alan Riley “Karbon elyaf sadece tek bir yonde kuvvetlidir, bu yuzden elyaflarin hizalanmasi cok onemlidir. Kalite iste bu hizalamanin cok duzgun ve kontrollu yapilmasiyla saglanir. Dusuk kalitede bir karbon elyaf, filamentler asindigi veya kirildigi ya da elyaflarin demet genisliginin uretimden uretime degistigi bir elyaftir.

O zaman bisikletinizde yuksek kaliteli mi yoksa dusuk kaliteli mi karbon kullanildigini nerden bileceksiniz? Neyseki Riley’nin “Nihai urunun kalitesi, tedarikci olarak direkt bizim isimizi yansitiyor” seklinde soyledigi gibi, piyasada bisiklet endustrisine karbon elyaf ureten cok az uretici oldugu icin, kalite hep kontrol altinda oluyor.

Mitsubishi ve Hexcel gibi diger kuresel sirketlerle birlikte Toray de karbon elyafi toptan olarak Uzak Dogu’daki baslica bisiklet ureticilerine ve fabrikalarina tedarik ediyor, yani bu da markadan markaya kalitede cok fazla fark olmayacagi anlamina geliyor. Trek’in kompozit uretim muhendisi, Jim Colegrove, “Gorunen o ki (bisiklet) endustri(si) hangi elyafi kullandiklarini net olarak soylemek istemiyor cunku bir cok durumda rakipleri de ayni elyafi kullaniyor. Markalar, sizin yuzlerce farkli opsiyonunuz olduguna inanmanizi istiyorlar ama is farkli elyaflarin sayisina geldiginde gercekte bu cok cok az.” diyor. Ve Riley de “Hic bir markanin karbon elyaf konusunda bir ayricaligi yok” diye ekliyor.

Bununla birlikte hammadde kalitesi degisken olabildiginden, tum karbon elyaflar ayni anlamina da gelmiyor. Karbon elyafin pek cok farkli seviyesi var ve aralarindaki ana farkliliklar modulun garip bilimselligine dayaniyor.

Modullerin Saldirisi

Pazarlamaci adamin favori bir terimi de “ultra yuksek modullu” (UHM)’dur. Bu terim karbon elyafin cok dayanikli ve cok hafif (ve de cok pahali) bir seviyesini belirtir, boylece bisikletinizin de cok dayanikli ve cok hafif oldugu sonucu ortaya cikar. Ama her zaman oldugu gibi, bu o kadar da basit degildir.

Toray’den Riley “Karbon elyaflarimiz genellikle 3 seviyede siniflanir: Standart, Yuksek ve Ultra Yuksek Modul” diyor. “Ornegin Pinarello’nun (Dogma 65.1’nde kullandigi) M65’i ele alalim. Cok yuksek bir moduldur ve ipliginin kilosunun binlerce euro’ya ulasabildigi cok, cok pahali bir malzemedir.” Gercekten de Pinarello Dogma’nin pazarlama tanitimi “Dogma mevcut olan en iyi karbon elyafi kullanmaktadir: Nano-alasim teknolojili Torayca 65Ton HM 1K “ demekte ama bahsetmeyi unuttugu sey bisikletin tamaminin muhtemelen bu cok guclu, cok hafif, ultra yuksek modullu elyaftan uretilmemis oldugu.

Cervelo’nun kidemli muhendisi Richard Matthews, “Yuksek modullu (HM) malzemeleri nerelere koydugumuza azami dikkat ediyoruz cunku yuksek modul elyaflar, dusuk modul elyaflara gore nerdeyse her zaman daha dusuk saglamlik ozellikleri gosteriyorlar. Agirlik azalimi nerdeyse her zaman dayanikliliktan feragat olarak donuyor. Ancak zekice tasarlanmis lamineler ve malzeme secimleri daha az agirlik dezavantajiyla saglamligi gelistirebilirler.”

Demek istedigi, yuksek ve ultra yuksek modul elyaflar daha guclu olsalar da standart elyaflara nazaran daha narin ve kirilmaya meyilliler, bu yuzden kullanimi bisikletin uzerinde kadroyu zayiflatmayacak kuvvetlerin uygulandigi bolgelerle sinirlandirilmali.

Her seviye karbon elyaftan ne kadar kullanilacagina ve bitmis kadroda en iyi hafiflik, saglamlik ve dayaniklilik dengesini elde etmek icin nereye konacagina muhendisler karar veriyor.

ABD merkezli bisiklet ureticisi Calfee Design’dan Craig Calfee de bir gorusu tekrarliyor: "Yuksek modul karbon elyaf kullanimi genel olarak daha hafif bir bisiklet saglayacak, diger hersey ayni kalacak ama genelde de saglamliktan feragat edilecektir. Eger daha ekzotik malzemelerden mamul pahali bir bisiklete sahip olmayi maddi olarak karsilayabiliyorsaniz, ufak kazalardaki tamir veya parca degisimleri icin de karsilayabileceginize kendinizi hazirlayin.”

O zaman muhtemel yeni bisikletiniz UHM karbon elyaf kullandigini belirtse de, gercekte kadroda ne kadar UHM bulundugunu ve surus kalitesine ne kadar etkisi olacagini bilmek imkansiz. Riley, “Bence eger kullaniliyorsa UHM oldugu soyleyenebilir ama asil onemlisi UHM’nin gercekten de bisikletin hareket performansina katki yapip yapmadigidir. Yoksa sadece bir etiket yapistirir ve bu bir UHM kadrodur da diyebilirsiniz”

Colegrove, “Harika hissettiren bir bisiklet yapmak basit bir saglamlik agirlik kiyaslamasindan cok daha fazlasidir, bu yuzden sadece elyaf tipine bakmak kesin cevap degildir” diye ekliyor.

Ultra yuksek modul ile ilgili bir baska konu da karbon elyafin spesifik bir seviyesinden ziyade tedarikciden tedarikciye degisen genis bir saglamlik spektrumunu belirtiyor olmasi. Bu yuzden birinin ultra yuksek modulu bir baskasinin standart seviyesine tekabul edebilir. Pazarlama terminolojisinin kullanilmasinda daha cok seffaflik saglanana kadar tek yapabileceginiz paranizi vermeyi dusundugunuz markaya ne kadar guvendiginiz olacak.

Tek Yon

“Tekyonlu (unidirectional) kelimesi sinirlerimi bozuyor” diyor Toray’den Riley. “Cunku gercekten de herhangi bir performans gostergesi degil, sadece liflerin yonlerini belirtiyor. Tek anlami elyaflar “prepreg makine”sine dokuma kumasta oldugunun aksine sadece tek bir yonde konuluyor.”

Pazarlamacilarin bir baska laf kalabaligi olan Tekyonlu (unidirectional; UD) karbon elyaf, yukarda bahsedilen prepreg makinesinin icine konulup recineyle yapistirilmadan once ayni dogrultu uzerinde yatirilmasi. Karbon elyaflar sadece tek yonde guclu olduklari icin, bu, karbon elyaf levhalarinin agirliklari minimumdayken, (tek yonde) guclu kalmalarini sagliyor. Dokuma kumaslar farkli (genelde birbirini kesen) yonlerde giden liflere sahip olduklari icin saglamligi artirir ama agirlik katar.

Calfee’ye gore “Gercekten dokumanin UD’den daha iyi oldugu bir zaman yok. Dokuma malzemeler genelde guzel gorunum ve kesimlerde kenar puruzleri onlemek icin kullanilirlar”

Dokuma kumaslarin gorunum tarafini “Bazen insanlar eger dokuma deseni gormezlerse onun karbon elyaf oldugunu dusunmuyorlar” diyen Riley de atlamiyor.

Bununla beraber, Cervelo’dan Matthews, dokuma kumaslarin kattigi agirligin kabul edilebilecegi anlar olduguna inaniyor: “Bazi daha yuksek guc ozelliklerine sahipler ve UD’ye gore hasari daha cok tolare edebiliyorlar. Bunlarin kullanilacagi yerler sekilde ani degisikliklerin olabilecegi veya kablo delikleri gibi lokal yuksek gerilime maruz kalan alanlardir.”

Moduldeki gibi, tekyonlu karbon elyaflar, performans faydalarini ancak akilli sekilde kulanilirsa gosterebiliyorlar. Yanlis yerde cok fazla kullanimi, daha yuksek kaliteli bir bisiklete sahip oldugunuz anlamina gelmez cunku daha hafif ama muhtemelen kirilgan bir kadroya neden olacaktir. Colegrove’un dedigi gibi “Esas onemli olan, farkli malzemelerin ozelliklerinin dikkate alinmasiyla durumun degismesi geregidir.”

Keyiflendiren Recineler

Pazarlama jargonunda daha az bahsi gecen bir alan recinedir. Recine, gevsek lifleri birlikte tutan ve bir kez firinlanip sertlestikten sonra butun yapiyi rijit hale getiren bir yapistiricidir.

Colegrove’un recinelerin neden ustune dusulmedigiyle ilgili kendi dusunceleri var: “Bu, endustrinin hakkinda konusmak istemedigi birsey. Karbon elyaflar tek basina zaten yeteri kadar karmasik. Eger bir anda duzunelerce farkli recine sistemleri oldugunu ortaya atmaya baslarsak, aman tanrim, iste o zaman endustrimizin hazir olamayacagi veya kabul edemeyecegi bir karmasiklik seviyesine girmis olursunuz.”

Epoksi recineler tabii ki parlak siyah karbon elyaflar kadar seksi degiller, belki de bu yuzden pazarlamacilar onlara cok fazla dikkat etmiyorlar. Ve su da bir gercek ki, iyi bir recine, dusuk kalite bir karbon elyafi makyajlamayacaktir - kadronun saglamligi yine de daha cok karbon elyafin modulune dayaniyor olacaktir. Cervello’dan Matthews de ayni seyi soyluyor: “Saglamligi esas saglayan elyaf ozellikleridir; recinenin toplamda saglamliga etkisi cok azdir”

Ancak recine potansiyel bisiklet alicilarinin ilgilenmesinde fayda olan bir konu, zira bir karbon bisikletin yolda ne kadar iyi olduguna karar verdiren faktorlerden bir tanesi olabilir.

Colegrove, “Yuksek performansli recineler, size daha yuksek ozellikler saglayacaktir - daha iyi dayaniklilik elde edersiniz, ayrica lifleriniz de daha iyi pozisyonlanir boylece daha guclu olduklari icin, bu elyaflara daha iyi yuk transferi elde edersiniz. Butun bu seylerin sizin icin calismasini istersiniz.”

Pinarello’nun Dogma icin olan pazarlama aciklamasini hatirladiniz mi? “Nano-alasim teknolojisi” diye bahsettigi sey Toray tarafindan gelistirilmis olan recinedir. Riley, “Pinarello icin olan tescilli nano-alasim recinemiz, icine serpilmis cok ince nano-taneciklere sahiptir, bu da darbelerin absorbe edilmesine yardimci olmaktadir. Bu da recinenin performansa etki ettigi bir alandir.”

Insanlarin bilime duskunlugunun normallestigi bir dunyada, recineler pazarlamacilar icin yeni bir mecra olacak, bu yuzden gelecekte ‘nano-tanecikler’ ve tipleri hakkinda daha cok sey duymaya kendinizi hazirlasaniz iyi olur.

Basari Recetesi

Karbon elyafin hayranlik veren bir malzeme oldugunu ve ileri duzey recinelerle birlikte tutulan, daha saglam ve daha hafif karbon elyaf icin de daha fazla para gerektigini kimse inkar edemez. Ama surasi da kesin ki en iyi malzemelere sahip olmak en iyi bisiklet olmanin garantisini saglamiyor. Riley’nin dedigi gibi: “Yanlis ellerde bisikletin performansi icin zararli etkileri olabilir. Her zaman kalite kontrol altinda olmali”

Karbon bisiklet yapimindaki sanat ve bilim, hangi karbon elyaf tipinin kullanilacagina, kadroda nereye konacagina ve hangi yonde olduguna dayaniyor. Cervelo’dan Matthews, “Her kadronun maliyet, saglamlik, agirlik ve diger performans hedefleri icin farkli gereksinimleri vardir. Her zaman bu gereksinimleri karsilayacak sekilde malzemeleri uyarlar ve beraber tasarlariz.”

Trek’ten Colegrove, malzeme listesini okuyarak ve hatta bisikletin kendisine bakarak bile kalitesini soyleyebilmenin o kadar da kolay olmadigi konusunda hemfikir: “Bu zor cunku insanlar laminenin kalitesinin ne oldugunu disardan goremiyorlar. Tek gorebildiginiz yakisikli bir boyama isi. Firma hakkindaki fikrinize guvenmek zorundasiniz - firmanin iyi kaliteye, iyi hassasliga, malzeme secimi konusunda tutarli olduguna, muhendislige ve islemlere sahip oldugunu dusunuyor musunuz, ve kendinize 'X firmasindan satin aldigim urunle ilgili gonul rahatligiyla iyi hissediyor muyum?’ diye soruyor musunuz?”

Pazarlama brosurlerindeki jargonun ne kadar etkileyici oldugu o kadar onemli degil. Bir bisikletin kalitesinden oyle veya boyle emin olabilmenizin tek yolu simdi hemen disari cikip onu kullanmaniz.






========================================================
SIHIRLI SIYAH MADDE
Karbon Elyaf Nasil Yapilir?

Karbon elyaf ureticisi Alan Riley, “Kullandigimiz hammadde, petrolden uretilen Akrilonitril’dir (AN), burdan da bir cesit beyaz elyaf olan Poliakrilonitril (PAN) yapilan bir prosese gecilir.

Hexcel Kompozit’ten Teknik Destek Muhendisi LaRhea McBee ekliyor: “Ikinci adimda, karbon elyaf uretilmesi icin PAN, isil islem ve gerdirmeyle oksidasyon ve karbonizasyona tabi tutulur. Karbon Elyaf’in modulu direkt olarak isil islemin son sicakligiyla ilgilidir.”

Sicaklik 400 ila 1200 C derece arasinda yukselirken, karbonun sirali mikroskopik ‘kristalleri’ ortaya cikarak, McBee’nin dedigine gore “Kristallerin lif yonleri dogrultusunda siralanmasi ve yerlesimi gelistirilir”. Isil islem daha sicak oldukca, modul daha yuksek olur ve en yuksek modul karbon elyaflarin fiyatina yansayan maliyet iste bu yogun sicakliklardaki calismanin bedelidir.

Riley “Bisiklet endustrisinde bizim isimiz esas olarak karbon elyaf hammadde ipligidir. Bu, onu bir tekstil kumasi haline getirecek bir dokuyucuya gonderilir, ordan da prepregger makinesine (sertlestirilmemis recine eklemek uzere) gonderilir, ordan da kadrolarin yapildigi kaliplara gider."
========================================================


JARGONU BITIRIN!
Karbon deyimleri icin hizli bir rehber

Kompozitler: Orjinallerinden farkli ozelliklere sahip bir malzeme yapmak uzere iki (veya daha fazla) malzemenin bilesimidir. Burada kompozitler genelde karbon elyafla recinelerin bilesimini ifade eder.

PrePreg: Kadro ve komponent uretmek icin ureticiler tarafindan kaliplanabilecek ve tabakalar haline getirilebilecek, sertlestirilmemis haldeki, epoksi recineler ile emprenye edilmis karbon elyaf levhalari.

Gerilim: Belirli bir yapidaki gucun siddetinin, muhendislik anlaminda olcusu. Ornegin bir ton gucun 1 mm kalinligindaki life yaptigi gerilim, 100 mm kalinligindaki urgana yaptigindan daha fazladir. Hesap kolay: Gerilimi elde etmek icin gucu, onu destekleyen alana bolun.

Modul: Bir malzemenin orjinal uzunluguna oranla yuzde cinsinden gerdirilmesi icin gereken gerilimin belirttigi saglamlik olcusu. Ultra yuksek modul karbon elyaf terimi, bisiklet ureticileri icin mevcut en saglam karbon elyafi ifade etmek icin kullanilir.

Tow: Bir Karbon elyaf ipligini olusturan filament demeti. 1K tow, elyafin tow’unda 1000 filament oldugu anlamina gelir. (cok cok ince bir elyaftir) Diger tow’lar 3K, 6K, 12K vb. muhteva eder. Tow’un gerilim ozellikleri 1K, 3K veya 6K olsa da ayni kalir.
 

Derya Keçeci

Forum Bağımlısı
Kayıt
2 Haziran 2011
Mesaj
1.735
Tepki
4.127
Şehir
Ankara
İsim
Derya
Başlangıç
1970—71
Bisiklet
Fuji
Bisiklet türü
Yol bisikleti
Çok güzel ve yerinde bir paylaşım.Teşekkürler.Bir kaç yıldır yapılmakta olan pek çok tartışmaya da bir anlamda açıklık getirmesi anlamında da hayli ilgi çekici.Ayrıca dergiye abone olmak mümkün.Türkiye ye gönderim yapılıyor.Ancak sanırım Altı ay ve yıllık abonelikleri hayli pahalı

(link)

Yani bu çeviri işinden hiç hoşlanmamışlardır.Ancak eminim ki derginin Türkiye satış rakamlarını incelemişlerdir.
 

Mert E.

We create Chemistry
Kayıt
19 Ocak 2014
Mesaj
1.502
Tepki
3.598
Yaş
43
Şehir
istanbul
Bisiklet
Giant
@Derya Keçeci

Merhaba,

Ilginiz icin tesekkurler. Bundan sonraki cevirileri de yapmaya calisacagim ama daha once dedigim gibi aslinda mesakatli bir is ve zaman problemi sebebiyle elimden geleni yapmaya calisacagim.

Dergi Turkiye'ye gonderim yapiyor da acaba hic satislari var mi emin degilim. Sanmiyorum da. Bu yuzden bir sikinti yasanmaz diye dusunuyorum. Tum dergiyi degil, secmece bazi yazilari ceviriyorum aslinda. Sonucta Turkce edisyonlari da yok zaten :)

Ustelik, kendileriyle temasa da gectim konu hakkinda. Bir bakalim haber veririz dendi, sonra geri donen olmadi. Eger olumsuz geri donus yaparlarsa admin'lere soyler kaldirtirim, ancak cok salladiklarini zannetmiyorum.

Turkce kaynagin bu kadar az (hemen hemen hic) oldugu bir ortamda, tek bir derginin tek bir sayisindan bunca guzel bilgi cikiyor olmasi da baska bir ayip :(
 

Tesup Taru

Forum Demirbaşı
Kayıt
21 Mayıs 2010
Mesaj
416
Tepki
425
Şehir
Kayseri
Bisiklet
Salcano
teşekkürler çeviri için. Ben buna benzer bilgileri, üreticilerin yazdıklarından ancak alabiliyorum, o da parça parça. Tabi üreticilerin yazdıkları, büyük oranda pazarlama etkisi altında, çevirinizde de belirtildiği üzere. Karbon teknolojisi bisiklette 10-15 yıllık bir endüstriyel geçmişe sahip olduğundan -bisiklet endüstrisi tarihi açısından emekleme çağı bile denebilir belki- daha çok değişecek, gelişecektir. ama yazıda belirtildiği gibi karbon kalitesi konusunda söylendiği kadar belirsiz bir durum olduğunu sanmıyorum ben, yani büyük üreticilerin üretim prosedürlerini okuduğum kadarıyla, Giant'ın bir raporunu okumuştum mesela. Çünkü kalite kontrol ve kalite testleri var, stiffness testleri, kadro ve tork esnemezliğini ölçüyorlar, yanal esnemezliği vs. bu testlerde, yazıda bahsedilen malzeme ve üretim tekniklerinin sonuçlarını görmek mümkün oluyor. tabi testlerde de pazarlama taktiklerinin kamufule ettiği bir çok şey olabilir. testlerle ilgili bir yazı varsa, paylaşırsanız memnun olurum. teşekkürler emeğinize tekrardan.
 

Mert E.

We create Chemistry
Kayıt
19 Ocak 2014
Mesaj
1.502
Tepki
3.598
Yaş
43
Şehir
istanbul
Bisiklet
Giant
@Engin Sarı

Rica ederim. Karbon elyaf bile aslinda kendi basina gundelik hayatimiza yeni yeni giren bir malzeme. Bunun bisiklette kullanilmasi da henuz cok yeni.

Karbon elyafin bence hakettigi bir yuksek teknoloji unvani var, bununla beraber bisiklet sektorunde yeni yeni kullanilmaya baslandigi icin henuz -cok pahali olmasi disinda- tam olarak ne sagladigini insanlar pek bilmiyor. Bu ceviri de karbon elyaf teknolojisi ve pazarlandigi kosullarin arka planini gostermesi acisindan bence faydali oldu.

Dergiyi elimden geldigince yurtdisindan alip ceviri yapacagim ama acikcasi pek ilgi gormuyor. Herhalde uzun diye insanlar okumaya sikiliyor :D Elimdeki sayida testlerle ilgili bir makale yok ama elime boyle bir yazi gecerse cevirecegimden emin olabilirsiniz.

Ilginize tekrar tesekkurler.
 

mehmetsunu

Kaldato ile sohbeti kestim.
Kayıt
28 Eylül 2011
Mesaj
5.665
Tepki
13.463
Şehir
kayseri
Başlangıç
2010—11
Bisiklet
Cube
Bisiklet türü
Yol bisikleti
Son günlerde bisiklet hakkında okuduğum en kaydadeğer başlıklardan biri. Yoo yanlış anlaşılmasın bu işin eksperi değilim, cahili bile sayılabilirim. Ama konu hakkında bir şeyler öğrenmek için nitelikli bir yazı aradığımda işte o yazı budur diyebiliyorum. Kişinin kendi bilgi ve görüşlerini ifade etmesede oturup çeviriye vakit ayırdığı için mert beye teşekkür ederim.