Bisbid
Üye
- Kayıt
- 4 Temmuz 2015
- Mesaj
- 15
- Tepki
- 111
- Yaş
- 40
- Şehir
- İstanbul
- İsim
- Sinem aydın
- Bisiklet
- Kron
istanbuldan ardeşene uzun bir otobüs yolculuğundan sonra ardeşenden başladı turumuz. çamlıhemşine çıkıp bisikletlerimizi orda bırakıp 2 gün yukarı kavrun ve elevit yaylalarında kamp yaptık. yayladan çamlıhemşine inip tekrar bisikletlerimizle yola çıktık. hopaya vardık. hopada bir pansiyonda kaldık.ertesi sabah tekrar yola çıkıp batuma ulaştık. batuma giderken tüneller biraz gerdi tünelin birinde tırla önümüze geçip dörtlüleri yakıp tünel bi,timne kadar bizi kollayan amcaya minnettarız.bisikletlerimizi aramadılar araç kuyruğuna da girmedik aldılar bizi içeri.batumdan makhinjauride kalacağımız pansiyona ulaştık. hotel nino sahipleri çok iyi insanlar mutfağı kullanıp yemeklerimizi kendimiz yaptık.
oğlum özgür pansiyonda kalan ailelerden birinin çocuğuyla saatlerce oynadı. dil, din, ırk ayrımı olmayan çocuklar gibi olabilsek keşke. aynı dili konuşmadan da anlaşabilsek. sabah tekrar yola çıkıp batumun içinde biraz gezdikten sonra hopaya gitmek üzere sınırdan ayrıldık. sağnak yağmura yakalanınca hopaya 7-8 km kala yeni açılmış bir kafeye sığındık. sahibi çok misavirperver biri. hopanın insanı gerçekten başka. geceyi kafenin bahçesinde kamp kurarak geçirdik. sabah erken saatte yola çıktık. hopaya kadar birlikte hareket ettiğimiz 2 arkadaşımız ardeşene gitmek üzere bizden ayrıldı. biz borçkaya doğru devam ettik.
emniyet şeridi olmayan yolda harika manzara eşliğinde cankurtaran dağlarına tırmandık. her virajdan sonra aşağıya bakıp burdan mı geldik gerçekten diye diye ilerledik. kamyonlar ve otobüsler biraz korkutsa da her anına değdi diyebilirim. borçkaya varmadan bir kamyoncu lokantasında durduk açlıktan mı bilmem ama kurufasülye pilav çok güzeldi. borçkada öğretmenevinde kaldık kamp atsaydık çok daha iyi olurdu bence hiç tavsiye etmiyorum. girişte bilbilan köftecisi var eşim orda köfte yedi çok beğendi.üst katındaki kafede de kahvaltı ettik gayet iyiydi. yola devam ettik artvine kadar olan yol şahaneydi borçkaya kadar yakamızı bırakmayan yağmur yerini sadece serinliğe bıraktı ve artvine vardık.
oğlum özgür pansiyonda kalan ailelerden birinin çocuğuyla saatlerce oynadı. dil, din, ırk ayrımı olmayan çocuklar gibi olabilsek keşke. aynı dili konuşmadan da anlaşabilsek. sabah tekrar yola çıkıp batumun içinde biraz gezdikten sonra hopaya gitmek üzere sınırdan ayrıldık. sağnak yağmura yakalanınca hopaya 7-8 km kala yeni açılmış bir kafeye sığındık. sahibi çok misavirperver biri. hopanın insanı gerçekten başka. geceyi kafenin bahçesinde kamp kurarak geçirdik. sabah erken saatte yola çıktık. hopaya kadar birlikte hareket ettiğimiz 2 arkadaşımız ardeşene gitmek üzere bizden ayrıldı. biz borçkaya doğru devam ettik.
emniyet şeridi olmayan yolda harika manzara eşliğinde cankurtaran dağlarına tırmandık. her virajdan sonra aşağıya bakıp burdan mı geldik gerçekten diye diye ilerledik. kamyonlar ve otobüsler biraz korkutsa da her anına değdi diyebilirim. borçkaya varmadan bir kamyoncu lokantasında durduk açlıktan mı bilmem ama kurufasülye pilav çok güzeldi. borçkada öğretmenevinde kaldık kamp atsaydık çok daha iyi olurdu bence hiç tavsiye etmiyorum. girişte bilbilan köftecisi var eşim orda köfte yedi çok beğendi.üst katındaki kafede de kahvaltı ettik gayet iyiydi. yola devam ettik artvine kadar olan yol şahaneydi borçkaya kadar yakamızı bırakmayan yağmur yerini sadece serinliğe bıraktı ve artvine vardık.
