Caddebostan sahilini geri istiyoruz...

merhaba dostlar.
düzenlediğimiz turlarımızın bir çoğu anadolu yakasında veya anadolu yakası üzerinden yapılıyor.bilindiği üzere caddebostan sahilinde yolumuzu işgal eden insanlardan,bankları yolumuza sokarak oturan ve şişeleri kırıp yollarımıza atıp lastiklerimize ve olası kazalara bile bile sebebiyet veren şahıslardan bıktım artık.o alanda mangal yapılması yasakken ve içki içilmesi yasakken yeşil alan,bırakın yeşil alanı yürüyüş yollarında bile mangal yakan satış yapan insanlar hepimize kastediyor . :boese157: :boese157: kaç kez çocuk ezmemek için tehlikeli frenler yapmak zorunda kalmadıkmı bir çoğumuz.bunlara izin verilmemesi için herkesi bu kez bu konuda beyaz masaya davet ediyorum.ben şahsi fikirlerimi yazdım.
Başvuru Numaranız:
826457
Güvenlik numaranız:
46875

hepinizi duyarlı olmaya davet ediyorum.

Defalarca yazdım, en son bugün gelen cevap aşağıdadır.

İlgi : 28/06/2010 17:02:27 Tarih ve 825739 Nolu Başvurunuz

Başvuru iletinizde yer alan konu hakkında değerlendirilmesi ve gereği için İstanbul Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler
Müdürlüğüne iletilmiş olup , alınan bilgi aşağıdaki gibidir;

" Park ve Bahçeler Müdürlüğüne bağlı güvenlik elemanları tarafından park ve sahil bölgelerinde kontroller yapılmakta olup, yeşil
alanlarda ve sahillerde mangal yakan kişiler uyarılarak olumsuzluklara müdahale edilmektedir. Çimlere ve çevreye zarar verildiği
tespit edildiği takdirde cezai işlem uygulanmaktadır."

Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesi Anadolu-Avrupa Yakası Zabıta Müdürlüğü nöbetçi ekiplerince rutin kontroller devam etmekte
olup,görüldüğü takdirde müdahil olunmaktadır.

2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre trafiği düzenleme, yol kenarlarına, kaldırım üzerine park eden araçları kaldırma işlemi
ve trafiği ilgilendiren her türlü faaliyete müdahale etme yetkisi Emniyet Müdürlüğü’nün Trafik Uygulama ve Denetleme Daire
Başkanlığı’na bağlı, Trafik Polislerinin görev ve yetki sınırları içindedir. 155 Emniyet Müdürlüğü veya
(link) şikayetlerinizi ve ihbarlarınızı bildirebilirsiniz.

Size katılıyorum, özellikle havaların iyice ısındığı bu günlerde haftasonları normal saatlerde (sabah erken ya da akşam geç saatlerin dışında) sahilde bisiklet yolunda bisiklete binmek imkansız. Antreman yapmaya çalışan arkadaşlara da grupça laf atan (bu pazar günü gördüm) tipler resmen kavga arıyor. Ancak bu durumun düzelmesine imkan vermiyorum. Orası sonuçta herkesin sahili. Görevli memurlar tüm gün dolaşıp anons edemeyeceklerine göre milletçe bilinçlenmeden düzelmesinin imkanı yok. Haftasonları rotayı ya da saati buna göre belirlemek gerek. Başka çaresi yok şimdilik.

Not: Konu yanlış yerde galiba.

Bir gün sinirden birine patlayacağım diye korkuyorum. Üzerime düşen uçurtmayı mı desem, bisiklet yoluna çektikleri sofrayı mı desem, aniden kapı açan denyoları mı desem. Bir kaç gün evvel sinirden ağladığımı fark ettim. Nasıl düzeltebiliriz ki bu durumu?

yahu acaba zırh kuşanıp bize ait olan yolda terör mü estirsek.savulun diye bağırarak önümüze geleni altımıza alıp ezsek nasıl olur acaba.belkide bir süre sonra ' burdan deli bisikletçiler geçiyor aman uzak duralım ' mantığı oluşurmu

Sabahları 6-7 civarında sporunu yapan insanlardan oldukça memnunum, bisiklet yolundan gitmemek için dikkat ediyolar ama bu sefer de yolun ortasındaki çöpler rahatsızlık veriyor, çöp kutuları geceyi sahilde geçiren insanlar için yetersiz kalıyor.

Pendik"te oturan biri olarak bende anterman sürüslerimi sahil yolunda yapıyorum. Ama bisiklet yolnu kullanmıyorum. Diirekt olarak yola girip şerit kapatıyorum. Genelde haftaiçi antereman yaptığımdan yolu kapatmam sorun olmuyor. Hafta sonlarıda uzun turlara katılırım ve sahil yolundan bu şekilde uzak durmus olurum. Sahil yolunun o kalabalığı, mangal kokuları ve mangallar nedeni ile havayı kaplayan o yanık yağ kokusundan aynı zamanda güzel et kokularından uzak durmuş olurum.

Gerçek şuki bütün İstanbul hafta sonu kendini yeşile atmak için hafta içinden gelen yoğun is ve trafik temposundan bu şekilde arındırıyor. Rahatlıyor veya bunu deniyor. Tabi bu durum yine bisiklete binmek isteyen aynı sekilde yoğun is temposunu ve trafiği çeken bisiklet seven arkadasları zorda bırakıyor. Bır arkadasın dediği spor konusunda halk bilinçlenmediği sürece bisiklet yolu, kaldırımda ve bisiklet yolunda bira şişelerini kıran serseriler yada düşüncesizler, yolun kenarına park ettiği aracınınkapısı bilinsizce aynıya kontrol etmeden açanlar, sahıl yürüyüşlerini kırmızı renkteki bisiklet yollarnda yapanlar (iç yolda ve dıs yolda iki yol var) hiç eksik olmayacak. Haftasonu spor yapan kisilerde bu durumu oğrenmisler ve sporyapacakları alanı kendelerine seçmişler. Belkide onlar içinde bir donem kırmızı yol çekici geliyordu. Zaman gerek diyeceğim ama Ne için? Ne kadar süre? Tamamı ile belirsiz.

Bu sorunun kokü sadece sahile giden insanlardan baslasa keske ama onlardan baslamıyor ama onlarda bitiyor. Bİz bir yolu karsıdan karsıya geçerken sadece kaldırıma varmayı düsünen insanlarız.Kaldırımı kontrol bile etmeyiz. Bisiklet yolunu neden kontrol edelim. Acaba ne olduğunu Biliyormuyuz? Bu konudada yasadıklarım var bu nedenle yazmak istedim.

Son olarak psesimit olmak istemem ama toplumun genelinin futbolu spor olarak baz aldığı için diğer sporlara gösterecek saygısı yokmus gibi geiiyor. Ve diğer sporlar onlar için masraflı olan ve zenginlerin yaptıkları şeyler. Bilmedikleri bir spor dalına saygı duymak yerine izlemeyi ve lafatmayı tercih ediyorlar. Saygı ise tabiki en son sırada. En azından kimlerin ne kazandığı ortada iken bu durumda biraznormal sayılabilir. Ucu çok açık bir konu.

Keske basın yayın kurulusları ana haber programlarında spora sadece futbolu spor göstererk 15 dk yer vermeseler. Her konuda olduğu gibionlara bu konudada ihtiyacımız gerekbisiklet olsun gerek diğer spor dalları konusuda. Yolumuz çok uzun bu bilinçlenme süresinde arkadaşlar. İstanbul büyük bir köy. Her yeni tasınanın kendi kurallarını getirdiği büyük bir dünya köyü. Caddebostan ve bir bütün olarak sahil yolunun bizlere kalmasını onuda bıraktım bisiklet yolunun boş kalmasını beklemek bile hayal gibi birşey.

Yazılacak ok şey var. Umarım birseyler değisir. Nerede çokluk orada ...

@enver avcı

Ama karsımızdakilerinde zırhları var. Bu nedenle o yolu kullanıyorlar. Yoksa bu isi emin ol daha onceden bitirmistik. :Skull-175

@Sinan Kefeli

Düzeleceğini sanmıyorum. Sen ortama uyacaksın. Tek asına bu kadar kisi ile mücadele edemezsin. Hiçbirimiz rambo değiliz. misal olarakyani. ..

Gerçekten ağlamayada değmez. :in:

İnsanları engellemenin tek yolu bisiklet yollarına tel örgü çekilmesi olur herhalde. İster TV kanalına çıkalım ister org. yapıp sesisimizi duyurmaya çalışalım. Halkı ne kadar bilinçlendirirsek bilinçlendirelim bunun çözümü olmadığını ve tamamen bizim dikkatimize kaldığını düşünüyorum.

O kadar çim alanı geçtim bisiklet yoluna mangal yapanı gördüm, bisiklet yolunun kaldırım inişlerine park etmiş arabalarla her seferinde görüyorum, bisiklet yolunda yürüyüp karşıdan geldiğimi gören ve çekilmeyip benim etrafından dolaşmamı bekleyenler gördüm, kırık bira şişeleri üzerinden çok geçtim...

Kurallara uyalım, uyaralım elimizden başka birşey gelmez...

Arkadaşlar bende küçükyalı civarında oturuyorum ve bu yolu kullanıyorum inanın yolun birçok yeri cam şise kırıklarıyla dolu bunun için nereye başvurmalıyız ? inanın hafta sonları özellikle pazar günleri bisiklete binmiyorum sahil yolunda.kalabalıkdan dolayı tam bir işkence oluyor çünkü herkese saygılar..

bende ordaki bazi vatandaslarin duyarli olmadigini gordum koskoca yol varken tutup bisiklet yolundan yuruyor bide birsey soyledigin zaman seni tersliyor sanki hakliymis gibi.onlara da hak vermek lazim bilmiyorlar arkadaslar cogu bisiklet yolunun orda oldugunu bilmiyorlar

@HYT SGS

Topiğe sıkı tutunun yakında kendinizi cafe bölümünde bulacaksınız zira. Her topikte alakazıs binlerce geyik dönerken konu çevre, bilinçlendirme gibi konular olduğunda yeri cafe... hade herkese afiyet olsun.

Arkadaslar,

O yolu kullanan bir arkadasınız olarak, bence uyarmak en dogrusu. Bisiklet yolunda yuruyorsunuz dediginizde cogu zaman cekiliyorlar. Kopegini bisiklet yolunda geniş iple gezdirirken uyardıgınızda yine fark ediyorlar.

Eger bunlar olsun istemiyorsanız benim nacizane onerim, antrenman saatlerinizi degistirmek olacak

Mesela hafta için 8:00 den sonra 9:00 sonrası hele daha rahat,

Haftasonu cumartesi oglene dogru, aksam ustu asla.
Pazar asla: Bugun dinlenme veya uzun tur gununuz olsun.

Boyle bir programda minimum taciz ile atlatma sansınız cok yuksek.

Not: Bu işte en buyuk sorun kapalı dusunce içinde yasıyan insanların bir anda ozgurlu gorduklerinde ne yapıp ne yapamayacaklarını bilememeleri. Bu durumdada hepimize birey olarak cok iş dusuyor. Ne yazıkki biraz çobanlık yapmamız gerekecek (Yanlıs anlasılmasın, mecazi anlamda kullandım)

Teşekkürler

Cam şişe olayına gelince, bu konuda en dogru cozum belki plastik sise olarak adamlara icecekleri sunmak olabilir. Hem daha ekonomik olabilir.) Bu konuda nereye muracaat edilse bile her sey egitim ve gorgude biter.

Bu sadece bisiklet kullanan bizlerin degil, yayaların hatta araçların bile problemi.

Cozumu ise sıkkı kolluk kuvvetinin olması. Ne kadar cok olurlarsa o kadar cok insanlar korkar ama bunu ne kadar isteriz o ayrı bir konu.

@OrionForEver

"Asla" lar kopardı beni. .

kesinlikle size katılıyorum en önemli şey eğitimden geçiyor herkese kazasız,keyifli sürüşler

@Barış Özkan

İşe yaramı bilimiyorum ama Uğur Dündür'a mesaj attım bu konun haber bültenlerinde gösterilmesi lazım. Bisiklet yolu üstünde mangal yakmak ....

Kimse piknik yapmasınlar demiyor ki hemen birileri fakir edebiyatı yapmasın. İnsan gibi de piknik yapılır. Mangalını uygun bi yerde yakıp çimlere zarar vermeden, giderken çöpünü toplayıp gidene kim bişey söyleyebilir ki! Başkalarına rahatsızlık verdiğin anda özgürlük biter. Herkes biraz medeni olsun tek istediğimiz bu.

isterseniz bana kızabilirsiniz ne oldu sana diyebilirsiniz ama ben yıldım dostlar bayrak düştü sahil yolunu hiç kullanmıyorum erenköyden caddebostana bazen inip fenerbahçeye gidiyorum bostancıdan sonra gidersem sinirimin atacağını biliyorum benim yeğenimin copunu almayı düşündüm bi aralar ama artık bunlarla uğraşılmaz bir kişi değil ordu bunlar
bu milletinde adam olacağını hiç zannetmiyorum çok doğru bir laf vardır her kavim laik olduğu şekilde yönetilecektir bu şehirde bisiklet kullananların sayısı milyonlarla ifade edilmiyor daha önce açılan topikte köprü olayını gündeme getirdik ama 10 kişiyi geçmedi mücadelemiz bu foruma bakıyorum kayıtsız kullanıcı sayısı çok fazla bin kişiyi geçiyor kayıtlı sayısı ise en çok hergün 400 kişide kalıyor her gün bin mail gitmesi demek e o vakit bir şey olur demek
bisiklet foruma giren kayıtsız arkadaşlara burdan sesleniyorum lütfen bir taşın altına el atın organize olamıyoruz bu forumda bir türlü herkes birbirinden kopuk anlamsız bir şekilde takılıyor 80 den sonra bu ülkenin insanlarını kullaştıranlardır esas sorumluları 1789 fransız ihtilali olmuş kraliçe ne demişti ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler dedi önce giyotinde onun kafası kesildi evet tarih ibretlerle
doludur bizim halk isyan edemez yok öyle bir anlayış

not
şu anda 735 kişi burda organize olamıyoruz bir türlü

Caddebostan sahilindeki sıkıntıyı ben de çok iyi biliyorum. Hatta en son kırık bira şişesi camı yüzünden bisikleti eve arabayla nakletmek zorunda kaldığımızı hatırlıyorum. (O zamanlar bisikleti yeni aldığımızdan henüz yama seti tedarik edememiştik)
Bisiklet yolu meselesi bence uyarıyla, lafla sözle çözülebilecek gibi görünmüyor.
İçtiği biranın şişesini, bırakın oturduğu bankın sağına soluna bırakıp sıvışmayı,
yolun ortasında fırlatıp kıran adamlardan neye saygılı olmasını bekleyebilirsiniz ki??:boese157:
Ayrıca bizim ülkemizde birilerini kibar bir dille uyarmak bile "riskli" maalesef.
Bisiklet yolundan yürümekte ısrar edene, mangalını yakana, çöpünü bırakana
ne diyebilirsiniz ki? Ne de olsa onların gözünde "oyuncağa" binmiş bir "uzaylısınız". Başka bir ifadeyle başıboş bir "aykırısınız". Dolayısıyla önce fikirde, algıda saygı duymaları gerekir ki davranışlarında da saygılı olsunlar.
Neyse, kötümser olmak ve sıkıntıları sıralamak da pek cözüm odaklı bir yaklaşım değil. Yukarıdaki tavsiyelerden bana en uygun olanı ilgili bisiklet yolunun sinir harbi yaşamadan kullanılabileceği saatleri yakalamaktır.