Bu parçanın adı nedir ?

Bir türlü ismini bulamadım, linki veriyorum.

(link)

Ortada, birbirine paralel olarak uzanan parçalar.
Özellikle eğilerek rüzgarı kesmek adına oluşturulan sürüş pozisyonunda işe yarıyor.Kollar karşıya uzatılıyor ve bu parçaların üzerine konuyor.

Sanırımı süpermen pozsiyonu deniyormuş bu sürüş şekline.

o parçanın adını bilmiyorum ama o bisiklet ne öle ya.mükemmel.

Parçanın adı "Aero Bar".
(link)
http://www.chainreactioncycles.com/Images/Models/Original/26977.jpg

Pedlerin olduğu yere dirsekler koyulur, eller uçtan tutar. Böylece rüzgar direnci azalır

Superman pozisyonu biraz daha öne doğru yatık
Bu mesela harika bir aero pozisyon
http://www.active-sports.net/userimages/Torbjorn%20Hawaii%202005%20-%20picture%201.jpg

Bu superman pozisyonu
http://graemeobree.co.uk/images/superman.jpg

O iki parçaya "boynuz" diyebilirsin,ama kollar o parçaların üstünde durmuyor.Kollar ve dirsekler gidonun üstündeki yarımay şeklindeki "dirsek platformlarının" üstünde duruyor. Boynuzlar kollarının arasında uzanıyor ve sen onları en ucundan tutarak ve vites değiştirerek ,ilerliyorsun.
Bu Süpermen pozisyonu değildir. Süpermen pozisyonu dirsek padlerinin kullanılmadığı ve kolların "Süpermen" gibi tamamen öne doğru uzanmasıdır. Süpermen pozisyonu dünya saate karşı hız rekor denemelerinde eskiden kullanıldı ama UCI tarafından daha sonra yasaklandı.

MCANB daha güzel açıklamış.

Can, Selçuk teşekür ederim değerli yorumlarınız için.
Benim dediğim süpermen pozisyonu değilmiş zaten, sadece kullanılan parça ortakmış.
İlk fotoğraftaki pozisyon şehir içi ulaşımda daha mantıklı görünüyor
Peki bu Aero Bar, sadece yol bisikletlerinde mi kullanışlıdır ?
Şehir bisikletlerinde kullananınız oldu mu ?
Özellikle 20-30km ve üzeri kat edilecek mesafeler ve ulaşılacak maksimum hız için faydalı olacağını düşünüyorum.

tri-bar da diyen var ama triatlon yarışlarında kullanılması yasak çünkü triatlonda yakın takip (draft) var, ama bildiğim kadaıryla ironman yarışlarında kullanılabiliyor çünkü onda da yakın takip yok (yasak)
şehiriçi kullanım için ideal olacağını sanmıyorum.(kullandım kişisel fikrim) uzun ve tekdüze sürüşlerde dinlendirici oluyor

Burada var örnekleri
(link)

Burası da sitedeki satış ilanıymış.
(link)


Yol veya şehir bisikletlerinde kullanan arkadaşlar varsa, aero bar' ın kullanışlılığını öğrenmek isterim ve ağırlığını.

Bunlar şehir içi kullanım için uygun değiller. Ayrıca sadece yol bisikletlerinde düzgün sonuç verirler. Hatta özellikle direk yol bisikleti değil zamana karşı bisikleti olması kullanım performansını arttırır.

Nedeni şu, bunlar takıldığı zaman, vücut öne doğru eğiliyor. Bu da pedal çevirirken bacağın arka tarafı ve kalçada fazla gerilmeye sebep oluyor. Zamana karşı bisikletlerinin kadro geometrisi itibariyle sele normal yol bisikletlerine göre daha önde duruyor yani bacaktaki gerilme biraz daha azalıyor. Bir de şehir içinde kontrol zor ve tehlikeli çünkü boynuzların üzerindeyken elleri çekmeden fren yapmak veya ani yön değiştirmek zor. Şehirde kaza riski yüksek o yüzden.

Yukarıda eklediğim resme bakarsanız, (iyi pozisyon dediğim) gövde bayağı ileride, bacak açıları rahat.

Ben tt veya triatlon için normal yol bisikletime takıyorum bu aero bar lardan, hatta ilk koyduğum linktekinden var bende. Biraz uzun mesafede ağrı yapmaya başlıyor çünkü en uygun pozisyonu bulmak imkansız, sele o kadar ileri gidemiyor.

Ha bir de, boynuzların şekli kişisel tercih, yukarıdaki linkte olduğu gibi 2 boynuz birleşik olabilir, ayrı dümdüz olabilir veya ayrı kıvrımlı olabilir. Tamamen kişisel tercih.

Şöyle bisiklet üstünden bir görünüş te ekliyim. Kask kameramla çekmiştim bunu http://img63.imageshack.us/img63/4677/vlcsnap2010042118h05m01.png

@mcanb


Şehir bisikleti için gereksiz o halde, hatta yol bisikleti için bile olmazsa olmaz değil.

İnsanı gaza getiren bir aksesuar olduğu kesin
İnşallah ileride yol bisikleim olursa düşünebilirim.

Değerli yorumların için teşekür ederim

paylaşım için teşekkürler

Boynuzu veya Aerobar ı yol bisikletinde yani drop bar lı bisikletinde 140mm gidon boğazı ile birlikte kullanan dostum Ahmet Akyürek var.
Eğer yanlız başınıza uzun sürüşler yapıyorsanız ,ortalamanızı artırmanız için iyi bir seçenek.
Ağırlık: Bisikletinize alu seçeneği ile yaklaşık 500gram eklemiş olursunuz.
Gidon uyumu: Tüm drop bar gidonlar aerobar uyumlu değildir. Özellikle hafif karbon gidonlarda imalatçı uyarılarını dikkate alınız.Örneğin 3T de iki modele takabiliyorsunuz ama bir modelde 3T uygunluk vermiyor.
Geometri: TT bisikletindeki sele,pedal açısını yakalamak için setback li sele borularını ters çevirerek,yani setback kısmını öne çevirerek ,zamana karşı kadro açısı yakalanabilir.Ama sele borusu kelepçe yapısı sliding yani kayar ayarlanabilir olmalı.
Kontrol: Diğer arkadaşların yazdığı gibi şehiriçi kullanım için uygun değil ama bunları zaten dropbara monte edecekseniz,bisikletinizi istediğiniz yerde uygun gidon tutuşuyla sürebilirsiniz.
Kısacası tüm kontrolleriniz dropbar da olacak ama aynı vitesle geçilen düzlüklerde boynuzlardan tutarak aero sürüş açısını yakalayacaksınız.
Bedenimi Ahmet Akyürek kadar esnetebilseydim mutlaka karbon bir model alıp drop bara monte ederdim.
Cervelonun kadroma uyan TT sele borusu da var . Ama ne yapsam da benim kadro boyumda 120cm gidon boğazı ile bile esneklik limitlerimde dolaşıyorum.

@Selçuk Çilek

Yazıyı çok anlayamadım, biraz uzmanlık gerektiriyor anlamak için
Terimler, sürüş açıları, esnekli limitleri benim çok alışık olmadığım konular.
Konuyu merak eden diğer arkadaşlara faydası olacaktır :in: