"Bir yerden bir yere gitmek için en yaygın aracın yürüyüş olduğu eski zamanlarda hacılar yollarda tüccarlara, öğrencilere, askerlere, aylaklara, serseri lere, gezgin satıcılara, dilencilere, baca temizleyicilerine, cambazlara, çingenelere, tarlalarına giden köylülere de rastlarlardı. O dönemde şafak vaktinden gün batımına kadar yürünürdü. Geceler insanlardan ya da görünmeyen güçlerden gelebilecek binbir tehlikeyle doluydu. Yollarda sadece "ayakları tozlu" insanlara rastlanmazdı. Beli deri bir kemerle sıkılmış uzun gömlek, sandal lar, çizmeler ya da potinler, geniş kenarlı şapka, pelerin, matara ve hacı değneği (baston) ... kendilerini öteki gezginlerden ayıran ve birbirlerini tanımalarına (ama aynı zamanda hacıl arı soymak amacıyla hacı gibi davranmak isteyenleri gizleyen bir kılık) olanak veren bir kıyafet vardır üstlerinde. Bazı tarikat üyeleri daha fazla şey hak edebilmek için ya da mecbur edildiklerinden yalınayak yürürler.
Hacı her şeyden önce yürüyen biridir, bir honıo viator' dur, haftalarca ya da aylarca evinden uzak kalır, kutsal bir yerin kendisine vereceği güce kavuşmak ve böylelikle yeniden doğmak için üstlendiği bir yaşam ve her şeyden vaz geçme yoluyla tövbe eder. Bu nedenle haç Tanrıya sürekli ibadettir, bedenin gerçekleştirdiği uzun bir duadır. Hacı yolda sayısız engellerle karşılaşır: hırsızlar haraç alırlar, yağmalarlar, öldürürler; dolandırıcılar (sahte papazlar, sahte keşişler, sahte hacılar vb) , yürüyerek ya da salla geçtikleri ırmaklarda salcıların büyük miktarlarda ayakbastı ya da geçiş parası talep etmeleri, bazı yerlerde kurtlar, doğal engeller zor durumlarda bırakır hacıları... Özellikle daha eski zamanlarda yolların durumu korkunçtur. Yürüyüşü kolaylaştırabilecek tek bir harita yoktur kimsede, köy köy yol alınır, izlenmesi gereken yolu gösteren bir iş aret olarak konmuş taş yığınlarına güvenmekten başka çare yoktur. Soğuğa ya da sıcağa, yağmura ya da kışa, rüzgara, tahtakurularına ya da bitlere, yaralara, çeşitli pisliklere, düzensiz beslenmeye, kuşkulu sulara, hastalıklara, çeşitli enfeksiyonlara maruz kalınır. Hac aynı zamanda sadece en talihli kimselerin mutluluk içinde ama aynı zamanda kurtuluşlarını tehlikeye atarak çekecekleri bir çiledir."
s.121-122
Yürümeye Övgü-David Le Breton