Bira kısırlaştırıyor

Derya AKYILDIZ

Forum Bağımlısı
Kayıt
17 Ocak 2006
Mesaj
1.532
Tepki
1.666
Şehir
Ataşehir
@Juanito.LagunaMerhaba, evet net olarak anlaşılamıyordu bende çelişkide kaldım acaba banamı, değilmi diye. Neyse sorun değil sonuçta anlaştık önemli olan o. :)


@Mesut GirgiçSizi biliyorum Mesut Bey, sizinle aynı duyguları paylaşıyorum. Sevgiler... :)
 
  • Beğen
Tepkiler: Özgür Nevres
Scudo

Mesut Girgiç

Forum Bağımlısı
Kayıt
28 Mart 2006
Mesaj
4.518
Tepki
11.737
Şehir
Konya
Mesajımın off topik olması hasebiyle, bu topiğin imtiyaz sahibi Sn. Derya Akyıldız beyden özür dileklerimle:
Alışkanlık yapıcı maddeler ile ilgili çıkan yasaklar konusuna devam.



'Cool' kahramanın sonu

Gelecek kuşak Casablanca'yı ya özenle saklanmış orijinal kopyasından görebilecek ya da dijital sansür devreye girecek, Bogart her elini ağzına götürdüğünde burnunu karıştırıyor gibi görünecek.

Batılı ülkeler sigara yasağına 10-15 yıllık bir geçiş süreciyle hazırlandı; bizdeki ani oldu. Doğu cephesinde yeni bir şey yok; hızlandırılmış modernizm ne idiyse, hızlandırılmış sigara yasağı da o.
Öte yandan herkes biliyor, sigara sağlığa zararlıdır demek ve içmeyenlerin özgürlüğünü korumak ayrı şey, yasak kapsamının sigara içenlere taarruz paketini andırması ayrı şey. Bu son kısmın, devletin insan bedeni üzerinde sınırsız tasarruf yetkisi olduğunu onaylamayı içeren bir yanı var. Kararlar sigara yasaklarının film ve diziler üzerindeki etkisini de genişletti. "Bedenimi alabilirsin ama muhayyilemi asla" diyebileceğimiz bir ahval ve şerait de kalmadı. Devlet böyledir, ne kadar kolay alırsa, o kadar çok alır.
Sigara yasaklarının filmleri de kapsayacağını duyar duymaz akla düşen ilk isim Humphrey Bogart oluyor. Gelecek kuşak 'Casablanca'yı ya özenle saklanmış orijinal kopyasından görebilecek, ya da Bogart her elini ağzına götürdüğünde burnunu karıştırıyor gibi görünecek. Bilen bilir, hamile kadınların bile belli bir aydan sonra günde beş adet sigara tüketme hakkı vardır; fakat Rick Blaine'e yaktığı birkaç sigarayı ve 'cool' görünme hakkını çok göreceğiz.
Taburesinde oturan bir kadın sigarasını çıkardığında o sigarayı yakmak için çakmağını şaklatan bir adam, ve bu okazyon dolayısıyla gelişebilecek olay örgüsünün de sonu gelmiş görünüyor. 21. yüzyılda böyle bahanelere gerek yok diyebilirsiniz; sizi bilmem, ben klasik bir insanım. Bayanın "baağyan" olmadığı zamanları, sigarasını yakmak için atılan ama atılmakla beraber karizmayı da bozmayan Clark Gable'ı, Frank Sinatra'yı, Glenn Ford'u özleyeceğim. Ve elveda onca Rita Hayworth, onca Ava Gardner, Barbara Stanwiyck, Katharine Hepburn...
The Graduate'in, orta yaşlı cazip kadını Mrs. Robinson'unu, sigara içmeyen bir kadın olarak tahayyül edebiliyor musunuz? Jim Jarmusch'un Kahve ve Sigara'sını, Paul Auster'den uyarlanan Wayne Wang imzalı Smoke / Duman'ı saymıyorum bile.
İşin garibi ne biliyor musunuz? Pulp Fiction / Ucuz Roman'da Uma Thurman'ı kokainden mütevellit bir 'tribe girerken' izleyebileceğiz, ama içinde tütün bulunan sigarasını tutarken göremeyeceğiz. Daha da garibi, Naturel Born Killers / Katil Doğanlar'da Mallory Knox'un tutuklu olduğu sahnede iki nefes alıp ayağıyla söndürdüğü sigara sahnesi -ki, tüm o cinayetlerin kötü erkek arkadaş kaynaklı olmadığını, kızın da başlı başına 'sayko' olduğunu anlamamızı sağlayan en önemli sahnedir- 'kötü davranışı özendirici olduğu' gerekçesiyle engellenebilecek. Ama sevgilisi Mickey ile yaptığı katliamlar 'ama onlar zaten katil' kapsamının içine alınacak!? Caniler yeni bir hiyerarşiye göre dizilecek belki; Hannibal Lecter sağlığına özen gösteren steril bir katil olarak, diğerlerine galebe çalacak. Hatta 'sigara' ve 'sigaranın iğrençliği' üzerine inşa edilen yeni değerler sistemi o kadar ileri gidecek ki, gençler DVD'de izledikleri 'orijinal' filmlerin sigara içmeyen katillerini, sigara içen kanun adamlarından daha ahlaklı bulmaya başlayacak. Eh, bizde zaten çoğunlukla kötü karakter sigara içerdi, Diclehan Baban'ı, Neriman Köksal'ı, Önder Somer'i kurtarabiliriz bu mantıkla (Kurtarabilir miyiz?) Sigarayla iyilik, sigarayla doğruluk arasına bu kadar keskin bir sınır çekerek, nereye varabiliriz imgelerin postmodern dünyasında? Hele hele 'kahraman' olmak için 'iyi' olmanın gerekmediği sinema gibi bir âlem söz konusuysa?
Yazar: Sayın Nihal Bengisu Karaca.
(link)