karaduman61
spor&sohbet&seyahat
- Kayıt
- 24 Mayıs 2015
- Mesaj
- 127
- Tepki
- 640
- Yaş
- 44
- Şehir
- Ordu
- İsim
- emin
- Başlangıç
- 2012—13
- Bisiklet
- Scott
- Bisiklet türü
- Dağ bisikleti
Değerli arkadaşlar,
Fotoğrafları sığdıramadığım için, Samsun Amasra turunun kalan kısmını şimdi devam ediyorum.
6.Gün 18 Eylül 2015 Cuma
Sabah kalkıyorum. Ayaklarımı yokluyorum. Tahmin ettiğimden iyi durumdayım. Bu sevinçle balkona çıkıyorum içime denizin kokusunu çekiyorum. Cide güzel ilçesin. Vaktim olsa bir gün daha kalmak isterdim.
Hoşçakal Cide…
Bu gün fazla yorulmayacağım gibi bir his var içimde. Cide’den çıkıp biraz ilerledikten sonra yolun kenarında bulunan bu doğal koyda durmadan yapamıyorum. Gideros’a vardım. Yerin adı tarihi mi? yoksa sonradan muzipçe verilmiş mi ? anlayamadım. Gider+os Mavi tabela orijinal olmuş.
Güneş fazla parlama yapıyor. Eminim bu doğal koy uygun ışıkta muhteşem gözükür. Buradan deniz kıyısına rampa aşağı bisiklette iniyorum. Rampayı o kadar dik ki çıkarken ilk kez bisikletten inmek zorunda kalıyorum.
Eğer vaktiniz varsa uğramanızı ve bir çay molası vermenizi tavsiye ederim. Yanlış hatırlamıyorsam çadır kurma yeri de var. Bitmek bilmeyen virajlı yollar.
%10 eğim tabelasıyla ahbap olacağınız bolca yokuş var.
Bartın tabelasını gördüm çok şükür.
Dağların sırtından ine çıka geçilen yollar.
Artık Amasra’ya 20 km kalmıştı ki arka freni sıkmamla cızırtıyı duymam bir oldu. “Hayırdır inşallah” deyip, inip bakıyorum. Tahmin ettiğim gibi balata bitmiş. Ön balataya bakıyorum oda sınırda. Tam zamanında bitti diyorum. Amasra’da bisikletçi bulurum hallederim. Son 20 km. Rampa aşağı inişlerimi görmelisiniz 10km hızı geçemiyorum.kontrollü yavaş yavaş. Yolculuğumun sonuna yaklaşmaya başladım. Artık kafamda dönüş planları yapmaya başlıyorum. Önümüzdeki hafta bayram. Otobüs bulmakta zorlanırım. “Fazla geç kalmamalıyım. Amasra’da final yapayım” diyorum. Son tabela. Bizimki de damperli bisiklet gibi duruyor.
Amasra’ya kontrollü bir şekilde indikten sonra ilk işim bisikletçi bulmak oluyor. Tabi ki bisikletçide balata yok. “Nerede bulurum?” diyorum. Ancak Bartın ‘da bulursun cevabını alıyorum. Kafamda planı yapıyorum. Son aşama “Buradan otobüse bisikleti atmalıyım, dönüşü yapmalıyım”. Daha fazla zorlamaya gerek yok. Uygulama oteline yerleşiyorum ( zorda kalmadıkça konaklamayı önermem ) akşam Amasra’yı dolaşırken yazıhanelere bakıyorum. Yer yok, otobüs yok. Ne yapacağım? Yarın dura kalka Bartın’a gider oradan otobüs bakarım diyorum. İşler zorlaşmaya başladı. Yarın ola hayrola
Gelelim günün özetine gidilen yol 64km. Ortalama hız8 km. Yükselme 1400m.
Sabah erkenden kalkıyorum. Amasra limana bir tur yapıyorum.
Son fotoğraf Amasra Limandan yorgunluk yüzümden okunuyor.
Otele dönüp hazırlıkları yaptıktan sonra Bartın’a varmak için son defa pedala asılıyorum. Otagarın kenarından geçerken bir boş Kamil Koç otobüsü görüyorum. Bir içeri gireyim sorayım diyorum. Şofere yaklaşıyorum, durumu anlatıyorum. Bana “Ankara’ya gittiğini” söylüyor. “ Ankara’ya gittikten sonra her şekilde bir yol bulurum” diyorum. Sağ olsun durumu mu anlıyor. Yazıhaneyi arıyor. “Tamam gelin yarım saat sonra kalkacağım” diyor. Bir kez daha şans yüzüme gülüyor. Bende bisikleti söküp güzelce bagaja yerleştiriyorum. 44 numarada yerimi aldım, Hoşça kal Amasra.
Ankara’ya saat iki gibi varıyorum. Yazıhaneleri dolaşıyorum. Bayram kalabalığı var. Yer bulmak zor. Ulusoy’a gidiyorum. “Samsun’a yer var mı?” diyorum. “Bir kişilik var” diyorlar. Bende “Bisikletim var katlanmış , alır mısınız?” “Bisiklet alamayız, firmamızın prensiplerimiz var.””Geçen üç bisikletli geldi almadık ” diyorlar.
"Tamam olsun bakalım, prensiplerinizi öğrendiğim iyi oldu. Tek yolculuk ederken de hatırlarım. ” diyorum. Doğru Metro’ya. Metroyla akşam 7 de binip gece Samsun’da oluyorum.
Kazasız, belasız bir yolculuk geçirdiğim için şanslıyım. Bisikletim de tekerleği patlak, balatası bitmiş olmasına rağmen beni üzmedi çok şükür.
Evet değerli dostlar,
550km olan Samsun Amasra turunu sizlerle paylaşmış oldum. Umarım bu bölgeden geçmek isteyen arkadaşlara bir fikir, daha önce bu turu yapanlara da anı tazeleme fırsatı olmuştur. Herkese bol pedallı günler sağlık ve huzur diliyorum.
Sağlıcakla kalın.
Fotoğrafları sığdıramadığım için, Samsun Amasra turunun kalan kısmını şimdi devam ediyorum.
6.Gün 18 Eylül 2015 Cuma
Sabah kalkıyorum. Ayaklarımı yokluyorum. Tahmin ettiğimden iyi durumdayım. Bu sevinçle balkona çıkıyorum içime denizin kokusunu çekiyorum. Cide güzel ilçesin. Vaktim olsa bir gün daha kalmak isterdim.
Hoşçakal Cide…
Bu gün fazla yorulmayacağım gibi bir his var içimde. Cide’den çıkıp biraz ilerledikten sonra yolun kenarında bulunan bu doğal koyda durmadan yapamıyorum. Gideros’a vardım. Yerin adı tarihi mi? yoksa sonradan muzipçe verilmiş mi ? anlayamadım. Gider+os Mavi tabela orijinal olmuş.
Güneş fazla parlama yapıyor. Eminim bu doğal koy uygun ışıkta muhteşem gözükür. Buradan deniz kıyısına rampa aşağı bisiklette iniyorum. Rampayı o kadar dik ki çıkarken ilk kez bisikletten inmek zorunda kalıyorum.
Eğer vaktiniz varsa uğramanızı ve bir çay molası vermenizi tavsiye ederim. Yanlış hatırlamıyorsam çadır kurma yeri de var. Bitmek bilmeyen virajlı yollar.
%10 eğim tabelasıyla ahbap olacağınız bolca yokuş var.
Bartın tabelasını gördüm çok şükür.
Dağların sırtından ine çıka geçilen yollar.
Artık Amasra’ya 20 km kalmıştı ki arka freni sıkmamla cızırtıyı duymam bir oldu. “Hayırdır inşallah” deyip, inip bakıyorum. Tahmin ettiğim gibi balata bitmiş. Ön balataya bakıyorum oda sınırda. Tam zamanında bitti diyorum. Amasra’da bisikletçi bulurum hallederim. Son 20 km. Rampa aşağı inişlerimi görmelisiniz 10km hızı geçemiyorum.kontrollü yavaş yavaş. Yolculuğumun sonuna yaklaşmaya başladım. Artık kafamda dönüş planları yapmaya başlıyorum. Önümüzdeki hafta bayram. Otobüs bulmakta zorlanırım. “Fazla geç kalmamalıyım. Amasra’da final yapayım” diyorum. Son tabela. Bizimki de damperli bisiklet gibi duruyor.
Amasra’ya kontrollü bir şekilde indikten sonra ilk işim bisikletçi bulmak oluyor. Tabi ki bisikletçide balata yok. “Nerede bulurum?” diyorum. Ancak Bartın ‘da bulursun cevabını alıyorum. Kafamda planı yapıyorum. Son aşama “Buradan otobüse bisikleti atmalıyım, dönüşü yapmalıyım”. Daha fazla zorlamaya gerek yok. Uygulama oteline yerleşiyorum ( zorda kalmadıkça konaklamayı önermem ) akşam Amasra’yı dolaşırken yazıhanelere bakıyorum. Yer yok, otobüs yok. Ne yapacağım? Yarın dura kalka Bartın’a gider oradan otobüs bakarım diyorum. İşler zorlaşmaya başladı. Yarın ola hayrola
Gelelim günün özetine gidilen yol 64km. Ortalama hız8 km. Yükselme 1400m.
Sabah erkenden kalkıyorum. Amasra limana bir tur yapıyorum.
Son fotoğraf Amasra Limandan yorgunluk yüzümden okunuyor.
Otele dönüp hazırlıkları yaptıktan sonra Bartın’a varmak için son defa pedala asılıyorum. Otagarın kenarından geçerken bir boş Kamil Koç otobüsü görüyorum. Bir içeri gireyim sorayım diyorum. Şofere yaklaşıyorum, durumu anlatıyorum. Bana “Ankara’ya gittiğini” söylüyor. “ Ankara’ya gittikten sonra her şekilde bir yol bulurum” diyorum. Sağ olsun durumu mu anlıyor. Yazıhaneyi arıyor. “Tamam gelin yarım saat sonra kalkacağım” diyor. Bir kez daha şans yüzüme gülüyor. Bende bisikleti söküp güzelce bagaja yerleştiriyorum. 44 numarada yerimi aldım, Hoşça kal Amasra.
Ankara’ya saat iki gibi varıyorum. Yazıhaneleri dolaşıyorum. Bayram kalabalığı var. Yer bulmak zor. Ulusoy’a gidiyorum. “Samsun’a yer var mı?” diyorum. “Bir kişilik var” diyorlar. Bende “Bisikletim var katlanmış , alır mısınız?” “Bisiklet alamayız, firmamızın prensiplerimiz var.””Geçen üç bisikletli geldi almadık ” diyorlar.
"Tamam olsun bakalım, prensiplerinizi öğrendiğim iyi oldu. Tek yolculuk ederken de hatırlarım. ” diyorum. Doğru Metro’ya. Metroyla akşam 7 de binip gece Samsun’da oluyorum.
Kazasız, belasız bir yolculuk geçirdiğim için şanslıyım. Bisikletim de tekerleği patlak, balatası bitmiş olmasına rağmen beni üzmedi çok şükür.
Evet değerli dostlar,
550km olan Samsun Amasra turunu sizlerle paylaşmış oldum. Umarım bu bölgeden geçmek isteyen arkadaşlara bir fikir, daha önce bu turu yapanlara da anı tazeleme fırsatı olmuştur. Herkese bol pedallı günler sağlık ve huzur diliyorum.
Sağlıcakla kalın.