Sabah 08.00 gibi güle oynaya hastane yolu tuttum. Kabul işleminin ardından odamda bana giymem gereken ekipmanlar verildi. Yeşil ameliyat elbisesini apandist işine girerken giymeyi bir türlü becerememiştim. Bu sefer zorlansamda yardım almadan giymeyi başardım. Bu elbise ve bone dışında saç tokası dahil üstünüzde hiç bir şey olmaması gerekiyor.
(link)
(link)
Ameliyatta hiç uyumadım ama hafif sersemdim ve neredeyse hiç susmadım. Sürekli sorular sorup durdum, yakındaki bir hemşireye ve zaman zaman beni kesen doktorlara.
Günün bomba sorusu: İnsan dikmek için özel bir dikiş makinesi icad edildi mi??? Cevabı: Henüz öyle bir şey bulunmamış
))
Belden aşağım tamamen geçici felç oldu. Ayaklarımı oynatmak bile imkansıza yakındı. Önümde perde olduğundan neler yapıldığını görmedim ama kesi yerinin aletlerle gerilip durmasını hissettim. Sıfır acı oldu tabi.
Bu fotoğrafta ameliyattan çıktıktan yaklaşık iki saat sonraki halimi görüyorsunuz. Kaç hafta damla yağmur yağmayan İzmit' e tamda ameliyat olacağım gün bardak boşalınca hastanemin ilk iki katı su bastı ve bir kısmında çökme oldu. Ameliyathane çok iyi yalıtıldığı için tarrakayı hiç duymadım. Asansörler çalışmayınca ameliyathaneyle kapı komşusu olan yoğun bakımda bir
süre tuttular. Bana yerleştirilen düğmelerden olsa gerek fazla kaşınınca bir ilaç verdiler ve uyuklamaya başladım. Yoğun bakımdaki cihazların sesinden şikayetçi olduğumu orda görevli hemşirelere ilettim.
(link)
Şu an keyfim yerinde çok şükür. Yarın yürümeye başlayacağım kısmetse. Uyuşturucunun etkisi geçti sayılır. Yara ağrısı yok gibi bir şey. Sadece arada bir kasılan bağırsaklarım ameliyat mahalline çekiç gibi vurunca biraz kötü oluyor.
(link)
Selamlar