Bianchi Singlespeed Restorasyonu

gsaltan

Üye
Kayıt
31 Ocak 2016
Mesaj
17
Tepki
20
Şehir
İstanbul
İsim
Görkem Saltan
Bisiklet
Sedona
Herkese merhabalar:

Bisiklete merakım ciddi olarak yaklaşık bundan 2 sene önce başladı. Ve gözüm hemen yol bisikletlerine kaydı. Öncelikle eski model restore edilmiş bir klasik bisiklet satın aldım, bir süre onu kullandıktan sonra satıp para biriktirip 2014 model Sedona 650 aldım. Düştüm, kalktım, kazalar yaptım derken 2.500 km'yi devirdim Sedona'mla. Fakat bir süre sonra tek bisiklet yetmemeye başladı...

Gerek bisiklete hevesli arkadaşlarımı itelemek gerekse arkadaşlarımın ve kız arkadaşımın da kullanabileceği bir bisiklet arayışına girdim. Tabi sanırım herkes gibi benim de her bisiklet türüne ilgim sonsuz. Bir garajım ve imkanım olsa her bisiklet türünden birer tane toplardım sanırım. Forumda ve bisiklet markalarının sitelerinde ikinci bisiklet için araştırma yaparken aklıma birde bir fixie/singlespeed bisiklet alma fikri geldi. Aktif olarak kullandığım bisikletimi sadece uzun yollar ve performans sürüşleri için kullanıp fixie bisikleti ise günlüğe vururum, düşüncesiyle bu sefer bu tür bisikletlere yöneldim. Tabi bir yandan da restorasyon yapma fikri en başından beri aklımda olduğundan sağa sola, arkadaşlarıma bisiklet arayışında olduğumu söyledim. Ve kısa bir süre sonra bir bisiklet haberi geldi.

Bisiklet tıpkı ilk bisikletim gibi klasik bir kadrodan vitesli yok bisikletiyle. Hemen atladım ve bisikleti eve getirdim. Dikkatlice incelediğimde aslına uygun restore edersem işin çok uzun süreceğini anladım ve bana acil ikinci bir bisiklet lazım olduğundan (malum havalar ısınıyordu) kolay yoldan, zevk alarak, kısa zamanda yapabileceğim bir fixie projesine soyundum.

(Fotoğraflar Instagram yüzünden filtreli malesef)

1.JPG

Her ne kadar fotoğrafta çok güzel gözükse de bisiklette hatrı sayılır derecede pas vardı. Üstüne bilinçsizce 3 kat boya atılmıştı. Vitesleri düzgün çalışmıyor ve ağırlığı da çok fazlaydı. (13 kg civarı)

(Bu arada ilk restorasyon heyecanıyla her anı aşama aşama fotoğraflayamadım mazur görün.)

İlk iş bütün parçaları söktük...

image1.JPG

-Kullanılamayacak durumda olan bütün parçalar sökülüp atıldı.
-Zincir kötü durumdaydı elimde zincir anahtarı olmadığı için eğe ile kesilip atıldı. (Şimdiki aklım olsa saklardım, eski zincirlerden kolye ve dekoratif eşyaların yapılabiliğini gördüm.)
-Fren kolları iyi durumdaydı, temizlenip ikinci el olarak satıldı.
-Fren bacakları saklandı çünkü üstündeki jantlar eski tip büyük jantlardı, yeni yol jantlarının daha ufak olduğunu biliyordum, fren bacakları 28' jant için yeterli uzunluğa sahipti.
-Vites sistemi çok iyi durumda olmasa da ilerde kullanılabilir düşüncesiyle saklandı.
-Pedallar bir süre idare edebilir düşüncesiyle saklandı.
-Sele ikinci el olarak siteye kondu.
-Aynakol ve jantlar başka projeler için sarılıp kaldırıldı.

Elimde tuttuğum parçalardan ikisi gidon boynu ve gidondu. Fırçalanmış alüminyum görüntüsünü çok sevdiğimden ötürü ikisi de kalın zımpara ile zımparalanıp, montaj zamanına kadar rafa kaldırıldı.

7.JPG

Dediğim gibi ilk restorasyon heyecanından her aşamayı fotoğraflayamamışım, yukarıdaki fotoğraf zımparalandıktan sonraki gidon boynu...

Kadrodan sökebileceğim her şeyi söktükten sonra boyası çok kalın olduğu ve daha önce boya sökücü ile hiç çalışmamış olmam sebebiyle sanayinin yolu tutuldu.

3.JPG

Burada:
-Evde çıkaramadığım aynakol ve orta göbek çıkarıldı.
-Kadronun boyası kabaca söküldü. (Çelik kadronun avantajı. :) )
-Kadrodaki vites tutucu yerler ve fren kılavuzları trajlandı.
-Kaynak gerektiren bir iki küçük yer kaynaklandı.
(Bu adımlarda babamın desteği çok büyük tabi ki...)

Kadro sanayiden eve geldikten sonra hemen elde zımparalama işine girişildi ve maşa ile kadro pürüzsüz bir yüzey elde edene kadar zımparalandı.
(Burada size tavsiyem en ufak bir eski boya parçası bırakmamanız, projemde en az boya kadar zımparanın da önemli olduğunu tecrübe etmiş oldum.)


Kadronun zımpara işi bittiğinde böyle gözüküyordu...

6.JPG 4.JPG
5.JPG

Kadroya evde yapabileceğim işler tamamlanmıştı. Fakat tam o sırada araya işim ve okulum girdi. Üzülerek de olsa bir süre ara vermek zorunda kaldım. Kadroyu paslanmasın diye güzelce satıp sarmalayıp kaldırdım. Fakat yine de açtığımda yüzeysel paslar vardı onları da ince zımpara ve tinerle kolayca giderdim.

8.JPG

Kadroya dokunamadığım günlerde boş durmamaya çalışıp yurtiçi ve yurtdışından gerekli parçaların siparişlerini verdim. Aynı zamanda da boya için araştırmaya koyuldum.

Sipariş listem şöyleydi.
-Tek yaprak aynakol
-Furç takımı
-Gidon bandı (Kesinlikle pembe olmalıydı.)
-Single/fixie jantlar
-Fren pabuçları (Ki bayat pabuç yollamışlar ilk sürüşte eridi.)
-Fren kolu
-Selle Italia sele
-Shimano Nexus zincir
-İç lastikler
-Jant bandı
-Zincir anahtarı (Bende yoktu edinmiş oldum
-Dış lastikler (Dış lastik konusunda arayıştayken bütçem sıfıra yaklaşmıştı. Ama imdadıma benim gibi bisikletçi Mehmet abim @Memcose yetişti ve Michelin Pro 3'leri projeye dahil etti.)

Siparişlerini verdiğim parçalar yoldayken ben de işimin arasına bir yere sıkıştırıp kadroyu üç tekerlekli bisiklet imal edip satan bir yere götürdüm. Aklımdaki ilk renk sedefli açık griydi fakat kadromu götürdüğüm yerde sadece Beyaz, siyah, mavi ve kırmızı renkte üretim yapıyorlardı. Yapılmış bisikletlere baktığımda boyanın özensizliği dikkatimi çekmişti fakat daha önce oto sanayideki boya ricalarımın hepsi geri döndüğü için mecburen buraya beyaza boyanması için kadromu bıraktım. (Bana boyanın statik toz fırın boya olduğunu söylediler.)

Ertesi gün kadroyu almaya gittiğimde ilk başta renk çok hoşuma gitmişti. Faka t dikkatlice baktığımda içinde kırmızı detaylar gördüm. Meğerse boya yapılırken aynı yerde önce kırımızı bisikletler boyanmış sonra benimki. Bu yüzden de kırmızı boyadan kadroma yapışanlar olmuş. Dükkan işçilerinden biri benim memnuniyetsizliğimi görünce bir kez daha boya atmayı teklif etti ben de kadromu ikinci kez boya için bıraktım.

Kadroyu son kez almaya gittiğimde boya çok sağlam olmuştu ona diyecek yok fakat bu sefer de kadroda el işine benzer izler kalmıştı. Ben de daha fazla zorlamadan ücretini ödeyerek aldım kadroyu oradan ve kusurlu bölgeleri stickerlarla kapatmaya karar verdim.

Kadronun boyadan sonraki hali.

9.JPG

Kadro eve geldiğinde jantlarım, aynakol ve furç takımım da eve gelmişti... Evde tamirat, zımpara ve temizleme ile düzeltilen gidon, gidon boynu ve orta göbeğin de montajı acele acele yapıldı.
(Yeni alınan furç takımı eskisiyle birebir aynı olmasına rağmen ilk montajda baya bir sıkıntı çıkarttı, maşayı boyaya verirken furç takımının bir kısmını da üstünde unutunca onu da yerinden çıkartması biraz zorladı.)

IMG_1183.JPG

E kadro, maşa tamam. Gidon, gidon boynu, lastikler tamam o zaman gidon bandının vakti gelmiştir dedik ve bisiklete biraz renk kattık.

IMG_1253.JPG

(Gidon bandının sarımında da deneyimiyle yardım eden @Memcose Mehmet abime tekrardan teşekkürler... Eğer daha önce gidon bandı sarmadıysanız deneyimli birinden yardım almakta fayda var diye düşünüyorum.)

Aynı gece lastiklerin de montajı yapıldı fakat nedense lastik sekme yaptı. (Aynı sorun hala daha var bu konuda sorularımı en alta yazacağım)

Daha sonra bisiklete geç gelen siparişlerle birlikte; sele,zincir ve fren kolu da eklendi. Gelen fren kolu daha küçük gidon çapları içinmiş, sipariş verirken bu detayı atlamışım, ne var ki fren kolu alüminyum olduğundan matkapa gerekli ucu takarak biraz oydum ve sorunsuz şekilde yerine oturdu.

İşte fren kolu, sele ve zincir...
Seledeki ve zincirdeki gri detaylar kasıtlı olarak seçildi, daha ekleyememiş olsam da sticker ve Bianchi yazısını gri yapmayı düşünüyorum. Elbette ki sele borusu altına bir İtalyan bayrağı mutlaka olacak.
(Bisikletin orjinal Bianchi olduğunu hiç düşünmüyorum ama aldığımda Bianchi'ydi ve bitirdiğimde de benim için öyle olacak.)

IMG_0419.JPG IMG_0422.JPG IMG_0425.JPG

Fren bacakları ve sele borusu da elden geçti. Sele borusu neyle boyarsam boyayayım istediğim gibi olmadığı için kısa zamanda değiştirilecekler listemde. (İşlemler sırasında sele borusunu da fotoğraflamayı unutmuşum.)

IMG_0414.JPG

Fırçalanmış alüminyum görüntüsünü sevdiğimi belirtmiştim Saccon marka fren bacakları da bundan nasibini aldı. (Fotoğrafta görünen beyaz tozlar bayat pabuçların eseri, neyse ki değiştirildiler.)

Ve sonunda yaklaşık 17 saatlik emek ve aradan geçen 2 ayın sonunda bisikletimi kullanılabilecek düzeye getirdim. Şu an elbette ki sorunlar var bunları, forum içi konularında araştırıyorum, bu konunun altına da soracağım, şimdilik fotoğraflar az ama kısa zamanda yenilerini ekleyeceğim.

FullSizeRender.jpg IMG_0429.JPG IMG_0417.JPG IMG_0415.JPG IMG_0420.JPG IMG_0428.JPG

Sıra geldi soru ve sorunlarıma. İlk restorasyonum olduğu için çok bilgisizdim, çok şey öğrendim ve öğrenilecek daha çok şeyin olduğunu anladım.

Öncelikle sebebini anlayamadığım bir sekme sorunum var. Jantın sekme akordunda sorun yok lastikler zaten sıfıra yakın ve aktif olarak kullanılan bisikletten söküldü. Jant bandını çıkarıp kontrol ettim lastiğe engel bir durumu yok. Evdeki el pompamla yeteri kadar hava basamadım. Benzinlikteki pompa da bozuk çıktı. Bu sekmenin sebebi düşük hava basıncı olabilir mi? Ve ya 110 psi'larda hava bassam bu sekme düzelir mi? Şu an için bisikletteki tek sorunum bu yardımcı olabilirseniz çok sevinirim.

Bu projede çok büyük yardımları olan Mehmet abime @Memcose ve babama tekrardan teşekkür ediyorum...

(Kadro marka model tahminlerine açığım, kadroyu boyadan arındırdığımda 02... ile başlayan 6 haneli bir rakam dizisi vardı fakat kaydetmeti unuttum. :D)
(İsteyen olursa ve yasak değilse parçaları nereden ne kadara aldığımı paylaşabilirim)
(Konuyu yeni parça ekleyip, sorunları düzelttikçe güncelleyeceğim)
(Konu ilgili yere taşınırsa çok memnun olurum, bu başlıktan başka yere konu açamıyorum)
 
Scudo

D.Mustafa

Forum Bağımlısı
Kayıt
16 Nisan 2014
Mesaj
1.168
Tepki
754
Şehir
izmir
Eline sağlık güzel bir konu olmuş. Sekme olayı dikey akort bozukluğundan kaynaklanıyor büyük ihtimalle. Jant yan tarafa yalpa yapmıyor olabilir ama düzgün yapılmamış akort ta tam tur döndüğünde dairesel hareket yerine elips şeklinde bir hareket ile sekme denilen olayı gerçekleştirir.Bunu biraz araştırmanı tavsiye ederim. Kadro olarak marka tahmininde bulunamam ama menşei nin alman kadrosu olduğunu düşünüyorum.Ama çokta takılma gayet güzel bir çalışma olmuş.
 

gsaltan

Üye
Kayıt
31 Ocak 2016
Mesaj
17
Tepki
20
Şehir
İstanbul
İsim
Görkem Saltan
Bisiklet
Sedona
@D.Mustafa Teşekkür ederim, dikey akordumu üstünkörü kontrol ettim ama yeniden bir göz atacağım. Aklıma şimdi lastiğimin janta geçerken çok zorlandığı da geliyor, jant çapımın büyük olma ihtimali de vardır belki. Yeni jant almam gerekmesinden korkuyorum açıkcası...
 

D.Mustafa

Forum Bağımlısı
Kayıt
16 Nisan 2014
Mesaj
1.168
Tepki
754
Şehir
izmir
@gsaltan Lastiğin üzerinde yazar ölçüleri. E tabi jant ta da. İkisi uyumluysa bi sıkıntı olmaz. Kullandığın lastik 700*23 jantarında 700 ölçüsünde yani uyumlu birbiri ile.Zor geçmesinin sebebi ince lastik yani 23 mm yüzey alanına sahip olmasından kaynaklanıyor yani o da problem değil. O jantın kaçıklığını göz ile anlamak biraz yanıltıcı olabilir sehpada ölçülmesi gerekiyor.
 

Hakkı Derik

Aktif Üye
Kayıt
16 Ağustos 2014
Mesaj
148
Tepki
149
Şehir
eskişehir
İsim
Hakkı DERİK
Bisiklet
Bianchi
Son durum nedir? Jantları da mı boyadınız? Nasıl boyadınız? Boyamadan önce bir işlem yapıldı mı?