Merhaba
2005 yılında bir belçika radyosunun (Vivacité) düzenlediği bisiklet turu ve yarışması sonucu Türkiye'de bisiklet turu kazanan kişilerle Marmara bölgesinde bisiklet turu yapmıştım..Bu yıl da bu arkadaşlar (artık sıkı arkadaş olduk) beni ülkelerine davet ettiler..16-26 Ağustos tarihlerinde Belçika'daydım.
10 yıl önce Adrien Joveneau'nun (alttaki fotoda, sağda) bir bisiklet turu sırasında yaptığı bir röportaj çok tutmuş ve bu bir gelenek haline gelmiş. Adını da "Le beau Vélo de RAVEL" koymuşlar. (Ravel'in güzel bisikleti)Burada bir ses oyunu var: Fransız besteci Ravel'in Bolero adlı eserine atıfta bulunulmuş. Beau Vélo "bovelo" diye okunuyor. (Bolero'ya benziyor) "Ravel" orada motorlu araçlar dışındakilerin kullandığı yollara deniyor.
İlk tur Belçika'nın Fransa sınırına yakın (Meşhur Dunkerk çıkartmasının yapıldığı yer)La Panne kasabasındaydı..
Burası Manş Denizinde 60 km uzunluğunda plaja sahip bir kıyı..Plajın genişliği yüzlerce metre..Otoyolda ilerlerken tepelerinde, arkalarında bisiklet dolu bir sürü araç neden hep aynı yöne gidiyor diye merak ettim durdum..Ertesi gün cevabı geldi.. Turun başalyacağı yerde 5000 (beşbin!!) bisikletli toplanmıştı..Ben herhalde bizim arkadaşlar artı üç beş kişi (yani 25-30tur yapacağız diye beklerken 5000 kişiyi görünce şok oldum tabii..
http://img114.imageshack.us/img114/8573/hpim1992resizeoq6.jpg
Bu arada tur öncesinde beni sahneye davet ettiler ve küçük bir konuşma yaptım.. (Fransızca tabii ki )
http://img519.imageshack.us/img519/7752/hpim2005resizeyl1.jpg
Tur sırasında da Belçika Vivacité radyosundan, ve TV de hava raporu sunan bir kadın benimle canlı yayınlanan bir röportaj yaptı..
http://img54.imageshack.us/img54/8779/dsc02484resizefr0.jpg
http://img54.imageshack.us/img54/7082/dsc02496resizetp2.jpg
http://img442.imageshack.us/img442/4885/dsc02510resizeru2.jpg
Yaşlı genç, çoluk çocuk, kedi köpek herkes gelmişti.. İlk katılan 1000 kişiye turuncu hatıra tişortları dağıtıldı.. Diğer gelenlere herhangi bir şey verilmiyordu ama yine de herkes gelmişti..Toplanma yerinde bir sürü sponsor firma stand kurmuştu. Yemekhane çadırı en az 500 kişiye hizmet ediyordu..Ayrıca sanatçılar konser verdi turun sonunda.. En fazla 200-300 bisikletliyi bir arada görmüş biri olan ben için manzara muhteşemdi..
http://img182.imageshack.us/img182/4486/dsc02531resizegp3.jpg
Çoğunun bisikleti ince tekerli (28") ve genelde bize göre "dökülen" bisikletlerdi.. Çoğunluk kask takmıyordu. (Hatta bana sordular sen hep kask takar mısın diye )Kask takmamalarını şuna bağlıyorum..Bisiklet hayatlarının bir parçası.İşe gezmeye her yere bisikletle gidiyorlar. Devamlı kask tak çıkarla uğraşmak istemiyorlar. Yollar çok düzgün; görmeyip çukura düşmek diye bir şey yok.. Araçlar bisiklet görür görmez ya yavaşlıyor ya duruyor.. Benim çok tuhafıma gitti: Bir seferinde 3 arkadaş binerken arkamızdaki araç bizi en az 5 dakika takip etti.. Üstelik yolda başka araç yoktu..Ama bir türlü bizi geçmedi.. Taa ki yol iyice genişleyene kadar..Biz Türklere çok tuhaf geliyor değil mi?? Herhalde işte bu sebeplerden bisiklet kullanmayı tehlikeli görmüyorlar diye düşünüyorum.. Tabii ki ful aksesuar giyinmiş, altlarında üst model bisikletliler kask takıyordu..
http://img182.imageshack.us/img182/7916/dsc02522resizexo5.jpg
http://img205.imageshack.us/img205/7205/dsc02447resizebf0.jpg
Bisiklet kültürlerinin bir parçası. Bir sürü yerde bisikletli heykeller vardı..Burada Bruge kentindeyim.
(Devamı var)
2005 yılında bir belçika radyosunun (Vivacité) düzenlediği bisiklet turu ve yarışması sonucu Türkiye'de bisiklet turu kazanan kişilerle Marmara bölgesinde bisiklet turu yapmıştım..Bu yıl da bu arkadaşlar (artık sıkı arkadaş olduk) beni ülkelerine davet ettiler..16-26 Ağustos tarihlerinde Belçika'daydım.
10 yıl önce Adrien Joveneau'nun (alttaki fotoda, sağda) bir bisiklet turu sırasında yaptığı bir röportaj çok tutmuş ve bu bir gelenek haline gelmiş. Adını da "Le beau Vélo de RAVEL" koymuşlar. (Ravel'in güzel bisikleti)Burada bir ses oyunu var: Fransız besteci Ravel'in Bolero adlı eserine atıfta bulunulmuş. Beau Vélo "bovelo" diye okunuyor. (Bolero'ya benziyor) "Ravel" orada motorlu araçlar dışındakilerin kullandığı yollara deniyor.
İlk tur Belçika'nın Fransa sınırına yakın (Meşhur Dunkerk çıkartmasının yapıldığı yer)La Panne kasabasındaydı..
Burası Manş Denizinde 60 km uzunluğunda plaja sahip bir kıyı..Plajın genişliği yüzlerce metre..Otoyolda ilerlerken tepelerinde, arkalarında bisiklet dolu bir sürü araç neden hep aynı yöne gidiyor diye merak ettim durdum..Ertesi gün cevabı geldi.. Turun başalyacağı yerde 5000 (beşbin!!) bisikletli toplanmıştı..Ben herhalde bizim arkadaşlar artı üç beş kişi (yani 25-30tur yapacağız diye beklerken 5000 kişiyi görünce şok oldum tabii..
http://img114.imageshack.us/img114/8573/hpim1992resizeoq6.jpg
Bu arada tur öncesinde beni sahneye davet ettiler ve küçük bir konuşma yaptım.. (Fransızca tabii ki )
http://img519.imageshack.us/img519/7752/hpim2005resizeyl1.jpg
Tur sırasında da Belçika Vivacité radyosundan, ve TV de hava raporu sunan bir kadın benimle canlı yayınlanan bir röportaj yaptı..
http://img54.imageshack.us/img54/8779/dsc02484resizefr0.jpg
http://img54.imageshack.us/img54/7082/dsc02496resizetp2.jpg
http://img442.imageshack.us/img442/4885/dsc02510resizeru2.jpg
Yaşlı genç, çoluk çocuk, kedi köpek herkes gelmişti.. İlk katılan 1000 kişiye turuncu hatıra tişortları dağıtıldı.. Diğer gelenlere herhangi bir şey verilmiyordu ama yine de herkes gelmişti..Toplanma yerinde bir sürü sponsor firma stand kurmuştu. Yemekhane çadırı en az 500 kişiye hizmet ediyordu..Ayrıca sanatçılar konser verdi turun sonunda.. En fazla 200-300 bisikletliyi bir arada görmüş biri olan ben için manzara muhteşemdi..
http://img182.imageshack.us/img182/4486/dsc02531resizegp3.jpg
Çoğunun bisikleti ince tekerli (28") ve genelde bize göre "dökülen" bisikletlerdi.. Çoğunluk kask takmıyordu. (Hatta bana sordular sen hep kask takar mısın diye )Kask takmamalarını şuna bağlıyorum..Bisiklet hayatlarının bir parçası.İşe gezmeye her yere bisikletle gidiyorlar. Devamlı kask tak çıkarla uğraşmak istemiyorlar. Yollar çok düzgün; görmeyip çukura düşmek diye bir şey yok.. Araçlar bisiklet görür görmez ya yavaşlıyor ya duruyor.. Benim çok tuhafıma gitti: Bir seferinde 3 arkadaş binerken arkamızdaki araç bizi en az 5 dakika takip etti.. Üstelik yolda başka araç yoktu..Ama bir türlü bizi geçmedi.. Taa ki yol iyice genişleyene kadar..Biz Türklere çok tuhaf geliyor değil mi?? Herhalde işte bu sebeplerden bisiklet kullanmayı tehlikeli görmüyorlar diye düşünüyorum.. Tabii ki ful aksesuar giyinmiş, altlarında üst model bisikletliler kask takıyordu..
http://img182.imageshack.us/img182/7916/dsc02522resizexo5.jpg
http://img205.imageshack.us/img205/7205/dsc02447resizebf0.jpg
Bisiklet kültürlerinin bir parçası. Bir sürü yerde bisikletli heykeller vardı..Burada Bruge kentindeyim.
(Devamı var)