2. Bölüm.
Geldik gezimizin 2. bölümüne. En son resmimiz Ercan’ın yıkıldı, yıkılacak tahta köprüdeki resmi idi. İnanın o köprü nasıl dayandı bizim Ercan’ a bilemem. Ama , ondan başka kimse çıkmaya cesaret edemedi.
Biz Ercan, Ertan ve ben önden zirveye doğru çıkışımıza devam ediyoruz. Tabi bu sefer resim çekmek için durmadık. Tabi biz durmayınca da arkadaki bizle dalga geçen ekip bize yetişemedi. Tepeye çok az kala, yaklaşık 800 metre rakımda son molamızı yaptık. Hava sıcaktı, biraz terlemişiz, üstümüzü soyduk ve güneşlenmeye başladık. Bayağı uzun bir zaman sonra bizimkiler eksilmiş olarak gözüktüler. Sadece Gökay ve Ceyhun gözüktü. Emre ve Tuncay bey işleri dolayısıyla geri dönmüşler.
Yalnız çok yükseklerdeyiz ya, güneşsiz alana girdiğimizde üşümeye başladık ve hemen yanımızdaki kuru giysilerimizi giyip , sarınıp sarmalandık. Az sonra yaklaşık 20 Km süper iniş başlayacak. Soğuğa tam önlemimizi aldık. Çantamızdaki yiyecek ve içecekleri de bitirdikten sonra, müthiş , iniş başladı.
Son tepeye varırken resimleri atayım. 20 Km iniş çok hızlı olduğu için sadece aşağıya yanaştığımızda bir iki resim çekebildik.
Ercan’ın meşhur köprü pozunu bir daha vereyim.(link)
Tepede son dinlendiğimiz yer(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Yukarda hava o kadar soğuk oldu ki, kulaklıklarımı ve kazağımı bile üstüme geçirdim.
Yaklaşık 10 Km inişte 79 Km leri bile gördükten sonra hava aniden acayip ısındı ve mecburen durup soyunmaya başladık. O ara yeniden manzara resmi çektik.
(link)
(link)
İniş bitti. Hurma köyünü geçip, Konyaaltı plajlarının batı tarafına eriştik. Yukarda ki soğuktan sonra burası yaz gibi. Millet kıyıda, balık tutup, denize giriyor.
(link)
(link)
(link)
(link)
Hedefimiz Şehir içi Karaoğlan parkı. Beach parktan geçerken helikopter pistini görünce dayanamayıp, çocuklar gibi dönmeye başlıyoruz. (link)
Varyantın üstünde Bayrağımız nazlı, nazlı, sallanıyor.
(link)
(link)
(link)
Konyaaltı caddesinde falezlerin üstündeki park yeni açılmış. İşyerleri son rötuşlarını yapıyorlar. İlk defa giriyoruz.
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
(link)
Bu yeni park botanik bahçesi gibi. İşte bir muz ağacı
(link)
(link)
(link)
(link)
Bu bölümün son resmini atıyorum. Bu park yeni açılmış ilerde tam faaliyete girince burayı tam olarak tanıtırım. Şimdi şehir içinden geçip, Karaoğlan parkına varıyoruz. Bu son resimde batan güneşin olduğu dağların, 800. metresindeydik, kısa bir zaman dilimi içinde, ne kadar yer değiştirmişiz. Resimde ne kadar uzak gözüküyor. (link)
Bu parkta da, güzel güneşin batış ve dağların siluetinin resimleri var. Onları da 3. bölümde yayınlarım. Daha da Ertan’ın fotoğrafları var.
Hepinize neşeli, mutlu, güneşli, arkadaşlı, bol pedallı günler dilerim.
Hoşça kalın.