(link)
İşe sele yüksekliğini ayarlamakla başlıyoruz. Ayakkabılarınızı çıkarın, sürüş pozisyonu alarak seleye oturun. Bu esnada bisikleti tutacak bir yardımcı iyi olur. Ayna kollarını (krankları), bisikletin oturma borusuna (sele borusunun içine girdiği ortadaki boru) paralel duruma getirerek bir ayağınızın topuğunu aşağıda kalan pedalın üzerine koyun. Bu durumda bacağınız dizden kırılmadan dümdüz olmalı. Ayakkabınızı giydiğinizde bacağınız dizden hafifçe bükülecektir. Sele yüksekliğini ayarlarken selenizin yatay durumda olmasına dikkat edin. Milimetrik ayar tutkunları, bu iş için su terazisi kullanabilirler Daha sonra seleyi 2-3 derece öne, arkaya yatırarak size en rahat gelen ayarı bulana kadar uğraşabilirsiniz.
Dağ bisikletleri, diğerlerine göre biraz yüksektir. Oturduğunuzda ancak parmak ucu yere değebilir veya parmak uçlarınız bile havada kalabilir. Korkmayın! İnip binerken bisikleti hafifçe yana yatırdınız mı bir sorun olmaz. Ben iki ayağımı da yere sağlam basmak istiyorum diyorsanız, bisiklete alışana kadar selenizi biraz aşağı indirebilirsiniz; ama, illaki Tabanlarım tümüyle yere bassın diye ısrar etmeyin(!)
Yükseklik ayarı bitti. Şimdi selenin ileri-geri ayarına sıra geldi: Ayna kolları yere paralel durumdayken önde kalan diz kapağınıza teğet geçen düşey doğru, tam pedal ekseninden geçecek. Karışık mı oldu? Aşağıdaki resimde siyah çerçeveli küçük fotoğraflardan ortada olanına bakın.
Önemli Not: Pedala, tabanınızın ortasıyla basmayın! Hem verimsiz, hem de ayaklarınızda ağrıya neden olur. Doğrusu, ayak başparmağınızdaki kemik çıkıntısının pedal miliyle aynı hizada olmasıdır. Kilitli pedal kullanıyorsanız, ayakkabı üzerindeki kalleri de buna göre ayarlamalısınız.
Yeni bisikletlerde gidonu fazla kaldırma-indirme imkanı pek fazla değil, ne yazık ki; en çok üç beş santim. Dolayısıyla, bisikletinizi alırken vücudunuza uygun ölçülerde olması, bu noktada önem kazanıyor. (Bisiklet terminolojisine alışık olmayanlar için gidonun, direksiyon görevi yapan parça olduğunu belirtelim). Tabii burada da oynayabileceğiniz bir şeyler var:
l Gidonu çatal borusuna bağlayan boyunu tersine çevirebilirsiniz; yani boyun pozitif bir açıyla yukarıya doğru bakarken, çevirince yere yönelik negatif bir açı yapar; böylece gidonu biraz indirmiş olursunuz veya tersi de mümkün doğal olarak.
l Çatal borusu kesilirken boyun ile üst çatal yatağı arasında biraz pay bırakılır; bu boşluk çatal borusuna geçen muhtelif kalınlıklardaki halkalarla doldurulur. Bu halkaları boynun üst veya alt kısmına takarak farklı kombinasyonları deneyebilirsiniz.
l Son olarak, gidon elciklerine erişimde güçlük çekiyorsanız veya kollarınız çok bükülüp vücudunuz fazla büzülüyorsa, gidon boynunu değiştirmeniz gerekebilir.
· Ölçülerinize uygun bir bisiklette boyun uzunluğu (delik merkezleri arasındaki mesafe) 80-120 mm'dir. Daha uzununa veya kısasına ihtiyaç duyuyorsanız, ya bisiklet boyu size uygun değildir yada kollarınız veya gövdeniz bacaklarınıza oranla uzun veya kısadır.
Ayarlarımızı yaptıktan sonra bisiklet üstündeki duruşumuzu bir kontrol edelim (Lütfen aşağıdaki fotoğraflara bakın):
(link)
l Pedal üst konumdayken bacağımızın üst kısmı aşağı doğru hafif bir açı yapıyor; asla yere paralel kalmıyor veya diziniz kalçalarınızın üstüne çıkmıyor.
l Pedallar orta konumdayken yani kollar yere paralelken öndeki diz kapağı pedal ekseniyle aynı hizada oluyor (Bkz.: Sele ileri-geri ayarı).
l Pedal alt konumdayken diz ve bilek hafifçe bükülüyor; bacak dümdüz olup gerilmiyor.
l Eller gidona rahatça uzanıyor; parmaklarımızı fren kollarına koyduğumuzda bileklerimiz bükülmüyor (Fren kolları çok aşağıya veya yukarıya bakıyorsa, bilekleriniz bükülür ve ağrı yapar).
l Kollar tatlı bir kavis yapıyor, dirsekler hafifçe kırık. Gövde, hafifçe öne yatık ve omuzlarınızın arasında ipe mandallanmış çamaşır gibi sarkmıyor.
Hepsi bu. Konuyla ilgili mastır yapmak isteyenler aşağıdaki sitelerden yararlanabilirler:
l Bisiklet gurusu Bilge Adam Sheldon Brown'un yazıları: (link)
l Adı üstünde: (link)
l Bunun da adı üstünde, yarışçılar veya onlar gibi görünmek isteyenler için: (link)
Bunlar ilk anda aklıma gelenler ve benim de sık sık baktıklarım. Elbette, arayan daha çok şeyler bulur saygılar...
İşe sele yüksekliğini ayarlamakla başlıyoruz. Ayakkabılarınızı çıkarın, sürüş pozisyonu alarak seleye oturun. Bu esnada bisikleti tutacak bir yardımcı iyi olur. Ayna kollarını (krankları), bisikletin oturma borusuna (sele borusunun içine girdiği ortadaki boru) paralel duruma getirerek bir ayağınızın topuğunu aşağıda kalan pedalın üzerine koyun. Bu durumda bacağınız dizden kırılmadan dümdüz olmalı. Ayakkabınızı giydiğinizde bacağınız dizden hafifçe bükülecektir. Sele yüksekliğini ayarlarken selenizin yatay durumda olmasına dikkat edin. Milimetrik ayar tutkunları, bu iş için su terazisi kullanabilirler Daha sonra seleyi 2-3 derece öne, arkaya yatırarak size en rahat gelen ayarı bulana kadar uğraşabilirsiniz.
Dağ bisikletleri, diğerlerine göre biraz yüksektir. Oturduğunuzda ancak parmak ucu yere değebilir veya parmak uçlarınız bile havada kalabilir. Korkmayın! İnip binerken bisikleti hafifçe yana yatırdınız mı bir sorun olmaz. Ben iki ayağımı da yere sağlam basmak istiyorum diyorsanız, bisiklete alışana kadar selenizi biraz aşağı indirebilirsiniz; ama, illaki Tabanlarım tümüyle yere bassın diye ısrar etmeyin(!)
Yükseklik ayarı bitti. Şimdi selenin ileri-geri ayarına sıra geldi: Ayna kolları yere paralel durumdayken önde kalan diz kapağınıza teğet geçen düşey doğru, tam pedal ekseninden geçecek. Karışık mı oldu? Aşağıdaki resimde siyah çerçeveli küçük fotoğraflardan ortada olanına bakın.
Önemli Not: Pedala, tabanınızın ortasıyla basmayın! Hem verimsiz, hem de ayaklarınızda ağrıya neden olur. Doğrusu, ayak başparmağınızdaki kemik çıkıntısının pedal miliyle aynı hizada olmasıdır. Kilitli pedal kullanıyorsanız, ayakkabı üzerindeki kalleri de buna göre ayarlamalısınız.
Yeni bisikletlerde gidonu fazla kaldırma-indirme imkanı pek fazla değil, ne yazık ki; en çok üç beş santim. Dolayısıyla, bisikletinizi alırken vücudunuza uygun ölçülerde olması, bu noktada önem kazanıyor. (Bisiklet terminolojisine alışık olmayanlar için gidonun, direksiyon görevi yapan parça olduğunu belirtelim). Tabii burada da oynayabileceğiniz bir şeyler var:
l Gidonu çatal borusuna bağlayan boyunu tersine çevirebilirsiniz; yani boyun pozitif bir açıyla yukarıya doğru bakarken, çevirince yere yönelik negatif bir açı yapar; böylece gidonu biraz indirmiş olursunuz veya tersi de mümkün doğal olarak.
l Çatal borusu kesilirken boyun ile üst çatal yatağı arasında biraz pay bırakılır; bu boşluk çatal borusuna geçen muhtelif kalınlıklardaki halkalarla doldurulur. Bu halkaları boynun üst veya alt kısmına takarak farklı kombinasyonları deneyebilirsiniz.
l Son olarak, gidon elciklerine erişimde güçlük çekiyorsanız veya kollarınız çok bükülüp vücudunuz fazla büzülüyorsa, gidon boynunu değiştirmeniz gerekebilir.
· Ölçülerinize uygun bir bisiklette boyun uzunluğu (delik merkezleri arasındaki mesafe) 80-120 mm'dir. Daha uzununa veya kısasına ihtiyaç duyuyorsanız, ya bisiklet boyu size uygun değildir yada kollarınız veya gövdeniz bacaklarınıza oranla uzun veya kısadır.
Ayarlarımızı yaptıktan sonra bisiklet üstündeki duruşumuzu bir kontrol edelim (Lütfen aşağıdaki fotoğraflara bakın):
(link)
l Pedal üst konumdayken bacağımızın üst kısmı aşağı doğru hafif bir açı yapıyor; asla yere paralel kalmıyor veya diziniz kalçalarınızın üstüne çıkmıyor.
l Pedallar orta konumdayken yani kollar yere paralelken öndeki diz kapağı pedal ekseniyle aynı hizada oluyor (Bkz.: Sele ileri-geri ayarı).
l Pedal alt konumdayken diz ve bilek hafifçe bükülüyor; bacak dümdüz olup gerilmiyor.
l Eller gidona rahatça uzanıyor; parmaklarımızı fren kollarına koyduğumuzda bileklerimiz bükülmüyor (Fren kolları çok aşağıya veya yukarıya bakıyorsa, bilekleriniz bükülür ve ağrı yapar).
l Kollar tatlı bir kavis yapıyor, dirsekler hafifçe kırık. Gövde, hafifçe öne yatık ve omuzlarınızın arasında ipe mandallanmış çamaşır gibi sarkmıyor.
Hepsi bu. Konuyla ilgili mastır yapmak isteyenler aşağıdaki sitelerden yararlanabilirler:
l Bisiklet gurusu Bilge Adam Sheldon Brown'un yazıları: (link)
l Adı üstünde: (link)
l Bunun da adı üstünde, yarışçılar veya onlar gibi görünmek isteyenler için: (link)
Bunlar ilk anda aklıma gelenler ve benim de sık sık baktıklarım. Elbette, arayan daha çok şeyler bulur saygılar...