Amortisörün pek söylenmeyen faydaları

Öncelikle merhaba.

Ben de 'şehirde lazım olmaz' diye düz maşanın peşine düştüm... Sonra kısmet amortisörlü maşa oldu. Hesaba katılmayan, forumlarda yazmayan bir çok faydasını gördüm. Benim gibi 'arada kalan' ve ezbere 'şehirde kullanacağım' diyerek düz maşa almayı düşünen bireylere ufak ve ekstra bir bilgi olabilir diye bu konuyu açtım.

Gördüğüm en büyük faydalarından bir tanesi; Kazaları önlüyor, yüksek hızla yokuş inerken(ya da düz yolda) en ufak bir taş, yahut çukur bile dengeyi inanılmaz derecede bozuyor/sarsıyor. Amortisör bu noktada resmen, "Merak etme, orası bende, sen yoluna bak" diyor. Pedala içiniz rahat basıyorsunuz. Geçtiğim o ufak çukurlar (neredeyse bir karışlık çukurlar) amortisör olmasaydı yüksek ihtimal dengemi bozardı ve ben bisikletten düşerek kaza yapardım. Yokuş aşağı yüksek hızla inilen yerlerdeki düşüş ciddi hasara sebep olabilir. Yani kağıt üstünde önemsiz görünse de ortalama yaptığım hızı 10-15 km yükselten bir olay.

Gördüğüm bir diğer fayda, Kaldırımlara in-çık işlevini büyük ölçüde kolaylaştırıyor. Misal durağa yaklaşıyorsunuz, önünüzdeki belediye otobüsü aniden fren yaptı, otobüsün sağ tarafına geçmeyi gözünüz kesmedi, ani bir hareketle kaldırıma çıkıp, durağa geçip indiniz, düz maşa olsaydı yüksek ihtimal aynı şeyi yapmanız için daha büyük bir yetenek gerekirdi ve aynı hareketi daha sarsıntılı yapardınız, belki de yapamazdınız.

Yolumun %60'ı yolda, %40'ı kaldırımda geçtiğini düşünülürse, bu da kağıt üstünde önemsiz, ama fiiliyatta tahmin edilemez kadar +'sı olan bir nokta.

Yani biraz daha 'özgür' olmak istiyorsanız tercihiniz kesinlikle düz maşa yerine ön amortisörlü bisiklet olmalı.

Tabi kullandığım şehir İstanbul. Hareketli bir yaşam tarzı var, her taraf insan, kaldırım, araba. Her taraftan bir şey çıkıyor. Daha sakin, düz ve hareketsiz yaşamların olduğu şehirlerde düz maşa tercih edilebilir. Örnek, üniversitemi okumaya gittiği şehir; Adıyaman. Sokakları akşamları boştur ve dümdüz bir şehir.

İstanbul veya benzer şehirlerde düz maşa şehir bisikleti alacaklara bir 'uyarımdır'

Çok doğru söylemişşin.

Bende amortisör pek kullanılmaz diye düşünüyordum, fakat şu an amortisör borusunun üst kısmına kadar toplanan yağı görünce fazlasıyla işini yapmış olduğunu farkediyorum. Haberim bile yoktu fakat çok fazla darbeden korumuş beni.

kesinlikle doğru tespitler 45 50 km hızlarla inişler oluyor kimi zaman o zaman amortisörlü maşayla bile bayağı sarsılıyor ülkemizin yollarında ben gerekli olduğunu düşünüyorum

Bence amortisor duz yolda yada inerken assagiya benim dengemi bozuyor . Ben masadan gelen tepkiyi direk kolumda isterim ki ona gore hamle yapiyim. Tercih meselesi sanirim


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

parkta gaza gelip ahşap tren yolundan çıkan kütüklerden yapılmış bir patikaya girdim. ufak ufak tıkır tıkır gidiyorum. yolun bittiği yerde bilemediğim epeyce bir dik 5 yada6 Basamaktan nasıl indim bende bilmiyorum. amortisör orada limitine kadar zorladı ve max kapasitede çalıştı.. olmayaydı panik freniyle güzel bir takla kaçınılmazdı tabi.. şanstır ki parka gidene kadar kapatmıştım parka girince açmıştım..

fren yaparken vereceği geri bildirim de önemli bir fayda büyük ihtimalle
hani "bak takla geliyo hııı" uyarısı babında. amortisörsüzken attım oradan biliyorum

@gercek umurcan


O zaman yol bisikletleri ne olacak? Amortisör yok ve amacı hız yapmak olan bisikletlerden bahsediyoruz. Amortisör hızla giderken fayda sağlıyorsa neden yol bisikletlerinde amortisör yok ?

@bariss.t Çünkü yol bisikletleri için hız önemli ve amortisör hızı her yandan azaltıyor. Gerek ağırlığı gerekse gücü emmesi dolayısıyla tercih edilmiyor. Güvenlik ve konfor açısından olmalı mı? Bence olmalı. Tercih meselesi yine de.

@bariss.t galiba biraz yanlış anlamışsınız bahsedilen amortisörlü bisikletler şehir içinde kullanılmakta biliyorsunuzki şehir içindeki yol yol değil yamalardan oluşmuş bir puzzle gibi böyle bir ortamda normal bir maşa yüksek hızlarda sürücüsünü dansöze çevirir fakat amortisörünüz var ise biraz daha fazla kas gücüyle aynı hızı elde edip (sonuç olarak şehir içindeyiz 60 70 yapacak halimiz yok) yoldaki bozuklukları %60 70 hissetmeyiz ve bu sebebeple güven kazanır ve o hızı korursunuz

Amartisörün konfor sağladığı kuşkusuz ancak; özellikle yüksek hızlarda yokuş inerken malasef teknik olarak güvenliği azaltan bir ekipman. Yol geri bildiriminin geç gelmesi ve darbe tepkisi önemli. Burda kıstas sizin sürüş tarzınız kullandığınız alan ve konfor- hız dengesini kendinizi göre optimize etmeniz. Sürekli şehir içinde endurance tarzı bir bisiklet kullanıyorum arada ah bi amartisörüm olsa dediğim hiç olmadı, ama lastiklerimi az biraz daha kalın olsa dediğim çok oldu. Hem konfor hem hız isteyenlere 700*32 gibi bi lastik takabileceğiniz cyclo-cross daha iyi çözüm olacağı kanatindeyim.. Kazasız sürüşler.

@Kamış Tornavida

Konfor açısından katılıyorum. Nasıl ki arabaların arasında bile başlıca amortisörlerden kaynaklı konfor farkı varsa amortisörlü bir bisikletle amortisörsüz bir bisiklet arasında konfor farkı olacaktır.

@koshanerberk

Buna katılmıyorum. 8 yıldır şehir içinde Ocean marka amortisörsüz bisikletimi kullanıyorum. Gerek İstanbul'da gerek Antalya'da şehir içinde yokuş aşağı inişlerden şehir içinde karşılaşılabilecek her türlü yoldan geçtim. Keşke Amortisörüm olsaydı lafını sadece birkaç kez yol çalışmalarında girdiğim arazilerde dedim. Arazide özellikle yokuş aşağı inişlerde sabit maşa bütün kuvvetiyle size karşı geldiğinden belli bir hızın üstüne çıkamıyorsunuz. Ancak arazi dışında kaldırımlardan inişlerde veya asfalta benzer yüzeylerde ihtiyacını hissetmedim.

Şehir içinde nerede gerekli olur? Bu bölgeleri de çok iyi tanımasamda geçerken gördüğüm kadarıyla Ataşehir-Kartal-Maltepe ve Mecidiyeköy gibi rampası bol yerlerde işe yarayabilir ancak rampası fazla olmayan bölgelerde bence gereksiz ağırlık. Amortisörlü dağ yerine amortisörsüz yol bisikleti ile akılıp gidilir diye düşünüyorum.

@RuNo KsK

burada arabalardan şu örneği verebiliriz sanırım, performans odaklı araçların ve ağırlık merkezi yukarıda olan araçların amortisörleri oldukça serttir ve neredeyse yoldaki çukurları bile hissedersiniz. Ancak performans odaklı üretilmemiş araçların amortisörleri daha yumuşak olduğundan daha konforlu gidersiniz ancak virajlarda yana yatacağından aracın yol tutuşu azalır.

Bisiklete uyarlarsak yol bisikletlerinde amortisör olmamasının temel sebeplerinden biri olarak düşünebiliriz sanırım.

bilek sağlığını koruması da eklenebilir bunlara.

ben genelde maşayı kilitler şehirde öyle kullanırdım, ama bir süre sonra bileklerim ciddi ağrımaya başladı sarsıntıdan. sonra maşa açık kullanmaya başladım. bilek önemli sonuçta, kalem tutuyoruz :rolleyes:

@bariss.t
burada belirttiğiniz gibi performans( 0-100 ü 3 4 saniye olan araçların) odaklı araçların süspansiyonları sert konfor odaklı araçların orta seviye arazi araçlarının baya hareketlidir bisiklettede bence bu olay çok benzer şekilde işliyor tamemen ihtiyaçlarınıza karşılık seçiminizi yaparsınız ama sizin şehir içinde tutup spor bir araba kullanmanız ne kadar mantıklı olacaktır ben bunu demek istiyorum sonuçta hız yapabileceğiniz mesafe yok yoldaki her çakılı dahi hissedeceksiniz siz karar verin bence biraz daha efor un karşılığını XC ler sonuna kadar hakediyor ama uzun yolda tabiki tartışmasız DÜZ MAŞA

Bi aralar Ankara'da amortisörsüz bisiklet süren birinin haberini okumuştum.

Amortisörsüz bisiklet sürdü, kolundan oldu...

Ankara'da şehir içinde gerçekleşen olayda, bisiklet sürücüsü Ş.K. dün gece geçirdiği kaza sonucu kolunu dirseklerden itibaren kaybetti.

''Kollarım tutmuyordu, tek hissettiğim acı''

Acılı bir şekilde hastaneye kaldırılan Ş.K. olayı şöyle anlattı:

''Herşey bir anda 20 kmh hıza ulaşmamla başladı.''
Normal bir şekilde seyir halindeydim. Birden yol düzleşmişti, kaymak gibi oldu. Çok şaşırdım, ne yapacağımı bilemedim. Hiç yamasız bir yol görmemiştim Ankara'da. Bi an belediyeyi arayıp 'bu yol neden düz' diye sormayı düşündüm, bişeyler ters gidiyor olabilirdi. Düz bir yolda sürmek eğlenceliydi de. Bu hissi ilk kez yaşıyordum.

''Artık titreşim bağımlısıyız.''
Sonra hiç titreşim hissetmemenin üzüntüsünü yaşamaya başladım. Adeta yoksunluk çekiyordum, artık titreşime bağımlı tabi bünye. Hızlanırsam titreşimin geri artacağını düşündüm. Hızlandım. Hızımı 5 kmh'den 20 kmh'ye yükselttim. Galiba Ankara Sokak Rekoru'nu kırmıştım. Daha sonra bizim sokağa geldiğimi farkettim ama çok geçti.

''Yere düşmeden kolumu kırdım!''
Bi anda kendimi bisiklet üstünde halay çekerken buldum. Kollarımı göremiyordum, çok hızlı aşağı yukarı iniyorlardı. Titreşim değil adeta zangırtıydı. Daha sonra kollarım bu sarsıntıya dayanamadı ve kollarımı hissetmemeye başladım. Hastanede öğrendik, 45 parçaya ayrılmış.


Siz siz olun, Ankara'da amortisörsüz bisiklet kullanmayın...

@dodurgalı_06 Anlamadım. Haber ironi mi, ciddi mi? Neden kaybetmiş kolunu?

@erhanagir Ciddisin mi?

@dodurgalı_06 Galiba ironi. Üslup aşırı ciddi olunca insan bir düşünüyor

@dodurgalı_06 sırf ankara yazısını gördüğüm için gerçek olabilir diye düşünüyorum muhteşem büyükşehir belediyem yüzünden geçen günlerde kaldırımda yol alırken bir tane kaldırım taşı yamukmuş hiç farketmedim lastik girdiği gibi ben sağ öne fırladım ve yerle olan ilk temasımı elmacık kemiğim karşıladı <3 ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ <3

@koshanerberk Kim demiş Ankara'mın yolları kötü, bozuk diye. Fıstık gibi yol. Geçen yağmur yağdı, bizim caddede deniz gördüm hocam. Sonra kafama dank etti.