D. Oğuz
Daimi Üye
- Kayıt
- 26 Mart 2014
- Mesaj
- 274
- Tepki
- 600
- Şehir
- İzmir
Herkese merhabalar.
18-28 Haziran günleri arasında gerçekleştirdiğim geziyi bugün Adana'da sonlandırdım.
Güzergah rotası: Fethiye-Saklıkent-Palamutköy-Patara-Kalkan-Kaş-Kekova-Demre-Finike-Karaöz-Adrasan-Olimpos-Çıralı-Antalya-Manavgat-Alanya-Gazipaşa-Anamur-Aydıncık-Silifke-Mersin ve tren ile Adana şeklindedir.
Yolculuk boyunca tektim bu arada.
Sebebi ise Mersin'de geçirdiğim kaza. Bir düşünün:
Güvenlik şeridinde sakince ilerliyorsunuz. Aniden şeride atlayan suriye plakalı araç önünüzde, bisikletle beraber 40 kilogram yük ve 27 km hızla ilerliyorsunuz. Aranızdaki mesafe en fazla 5 metre, ışıklara girince birden duran bu araca duramayıp arkadan giriyorsunuz. Sonuç bu:
Şimdi kask var mıydı diyenler olacaktır, kaskım takılı idi fakat darbe çeneye gelince, malesef kask da iş görmedi. Kötü düştüm anlayacağınız.
Nasıl oluyor da bu dişler hala ağzında? Teller sağolsun, tuttukları için dişler fazla hareket edemedi. Yoksa en az 6 kırık
Ayrıca bisikletim de kullanılamaz duruma geldi neredeyse. Maşa yamuk, furç dağıldı, arka jant öldü. Neyse ki biz sağlamız.
Neyse ki şu an düzeldi. Dişlerde hiçbir hasar meydana gelmedi, gayet düzgünler şu an . Son gün yazımdaki fotoğraflarda görürsünüz artık
Öncelikle yapmanız gerekenleri ve dikkatli olmanız gereken hususları paylaşmak isterim.
Dünya gözü ile gitmişken bir Kekova adası ve Kızkalesinden tekne turlarına katılın. Güzel yerleri görüyorsunuz.
Kızkalesi'ne yüzerek gidin.
Anamur'da muz, Silifke'de çilek yiyin.
Adana'ya gidip metrelik kebap yiyin, kolcuoğlu tavsiyemdir.
Mersinden bici bici, kerebiç, yoğurtlu tantuni ve atom yiyip içmeden gelmeyin.
Eski Mersin'i gezin. Kiliselerin olduğu bölge, ben kazadan sonra geçirdiğim şok yüzünden pek bir şey yapamadım Mersin'de. Sağlık olsun. Başka zamana.
Cennet-Cehennem çukurlarını es geçmeyin. Cennetin sonuna kadar gidip sesi dinleyin. Stres falan bırakmaz
Gazipaşa-Silifke yokuşlarının tadını çıkarın. Türkiye'nin en sert yoludur bence, çok dehşet eğimler, çok fena bir trafik var. O aksiyonu yaşayın. Uçurumun kenarından süzülme zevkini yaşatın kendinize.
Anamur'da denize antik kentin içinde girin. İnanılmaz güzel suyu var. Ben yetişemedim, siz yapın.
Alanya'da Dim Mağarası-Çayı, Alanya kalesi, Kızıl kulede hatıra fotoğraflarınız olsun. Kalede günbatımı izleyin. Tavsiye olunur.
Manavgat'da Side antik kenti, köprülü kanyon ve şelaleye gidin. Yemeği manavgatta halledin, sidede çok pahalı.
Antalya'da Güllük Dağı'na çıkın. Kurşunlu'ya gidin, kaleiçindeki yat limanında panoramik fotoğraf çekin.
Fethiye-Antalya arasında zaten Adrasan-olimposu herkes söyler. Kumluca üzerinden mavikente geçtiğinizde karaöz köyü var. Orayı da dolaşın derim.
Mümkünse Adrasan-olimpos arasını Likya yolu patikasından gidin. Dağ yolu olan. Süper manzaralar var.
MERSİN VE ADANA'DA TRAFİK ÇOK KÖTÜ. Çok fazla kendini bilmez mevcut.Özellikle dikkat edin, beni canımdan edecekti. İstanbul trafiğinden beter.
Kimseden medet ummayın. Kendi işinizi kendiniz görün.
Fethiye'den Antalya'ya kadar düzgün bir bisikletçi yok. Ona göre
Yol çalışmaları bölgede çok fazla. Yolun tek şeritten aktığı zamanlar var.(Gazipaşa-Silifke)
Kaş'da çok vakit geçirmeye değer bir şey yok, seyir tepesinden panoramik alsanız yeterlidir
Mutlaka katlanır bir dış lastik taşıyın. Ne olur ne olmaz.
Kendinize somut hedefler koyun. Gün içerisinde sürekli hedeflediğim yere ulaşarak günü noktaladım. Eğer öyle olmazsa ister istemez insanın morali bozuluyor.
Akşamları çok ağır yemekler yemeyin. Sabah görürsünüz sıkıntısını
Kilitli pedala karşı olan vardır ama bu yokuşlara şart. Başka türlü bu sıcaklarda çıkılmıyor.
Öğlen sıcağında sürmeyin, sürecekseniz de uzun kollu nefes alan kıyafet kullanın.
Eğer düşerseniz, mutlaka çene bölgenizi kollayın. Dişleriniz değerli
Kazalar olabilir. Sakın soğutmasın sizi bu kazalar, uzaklaştırmasın bisikletten, iki tekerden. Çünkü iki teker gerçek özgürlüktür. Senin iradene bağlıdır, sen nereye isterden oraya döner o teker...
Ve her zaman söylerim, TEK BAŞINIZA ÇIKIN. O zaman gerçek zorlukları öğrenir, tamamen özgür olursunuz.
Bitirmeden önceki son cümlem:
Siz yeter ki azimli olun ve isteyin. Her şey oluyor o zaman. Hayatın her alanında böyle.
Sevgiyle kalın, günlük yazılarında görüşmek dileğiyle.
18-28 Haziran günleri arasında gerçekleştirdiğim geziyi bugün Adana'da sonlandırdım.
Güzergah rotası: Fethiye-Saklıkent-Palamutköy-Patara-Kalkan-Kaş-Kekova-Demre-Finike-Karaöz-Adrasan-Olimpos-Çıralı-Antalya-Manavgat-Alanya-Gazipaşa-Anamur-Aydıncık-Silifke-Mersin ve tren ile Adana şeklindedir.
Yolculuk boyunca tektim bu arada.
Sebebi ise Mersin'de geçirdiğim kaza. Bir düşünün:
Güvenlik şeridinde sakince ilerliyorsunuz. Aniden şeride atlayan suriye plakalı araç önünüzde, bisikletle beraber 40 kilogram yük ve 27 km hızla ilerliyorsunuz. Aranızdaki mesafe en fazla 5 metre, ışıklara girince birden duran bu araca duramayıp arkadan giriyorsunuz. Sonuç bu:
Şimdi kask var mıydı diyenler olacaktır, kaskım takılı idi fakat darbe çeneye gelince, malesef kask da iş görmedi. Kötü düştüm anlayacağınız.
Nasıl oluyor da bu dişler hala ağzında? Teller sağolsun, tuttukları için dişler fazla hareket edemedi. Yoksa en az 6 kırık
Ayrıca bisikletim de kullanılamaz duruma geldi neredeyse. Maşa yamuk, furç dağıldı, arka jant öldü. Neyse ki biz sağlamız.
Neyse ki şu an düzeldi. Dişlerde hiçbir hasar meydana gelmedi, gayet düzgünler şu an . Son gün yazımdaki fotoğraflarda görürsünüz artık
Öncelikle yapmanız gerekenleri ve dikkatli olmanız gereken hususları paylaşmak isterim.
Dünya gözü ile gitmişken bir Kekova adası ve Kızkalesinden tekne turlarına katılın. Güzel yerleri görüyorsunuz.
Kızkalesi'ne yüzerek gidin.
Anamur'da muz, Silifke'de çilek yiyin.
Adana'ya gidip metrelik kebap yiyin, kolcuoğlu tavsiyemdir.
Mersinden bici bici, kerebiç, yoğurtlu tantuni ve atom yiyip içmeden gelmeyin.
Eski Mersin'i gezin. Kiliselerin olduğu bölge, ben kazadan sonra geçirdiğim şok yüzünden pek bir şey yapamadım Mersin'de. Sağlık olsun. Başka zamana.
Cennet-Cehennem çukurlarını es geçmeyin. Cennetin sonuna kadar gidip sesi dinleyin. Stres falan bırakmaz
Gazipaşa-Silifke yokuşlarının tadını çıkarın. Türkiye'nin en sert yoludur bence, çok dehşet eğimler, çok fena bir trafik var. O aksiyonu yaşayın. Uçurumun kenarından süzülme zevkini yaşatın kendinize.
Anamur'da denize antik kentin içinde girin. İnanılmaz güzel suyu var. Ben yetişemedim, siz yapın.
Alanya'da Dim Mağarası-Çayı, Alanya kalesi, Kızıl kulede hatıra fotoğraflarınız olsun. Kalede günbatımı izleyin. Tavsiye olunur.
Manavgat'da Side antik kenti, köprülü kanyon ve şelaleye gidin. Yemeği manavgatta halledin, sidede çok pahalı.
Antalya'da Güllük Dağı'na çıkın. Kurşunlu'ya gidin, kaleiçindeki yat limanında panoramik fotoğraf çekin.
Fethiye-Antalya arasında zaten Adrasan-olimposu herkes söyler. Kumluca üzerinden mavikente geçtiğinizde karaöz köyü var. Orayı da dolaşın derim.
Mümkünse Adrasan-olimpos arasını Likya yolu patikasından gidin. Dağ yolu olan. Süper manzaralar var.
MERSİN VE ADANA'DA TRAFİK ÇOK KÖTÜ. Çok fazla kendini bilmez mevcut.Özellikle dikkat edin, beni canımdan edecekti. İstanbul trafiğinden beter.
Kimseden medet ummayın. Kendi işinizi kendiniz görün.
Fethiye'den Antalya'ya kadar düzgün bir bisikletçi yok. Ona göre
Yol çalışmaları bölgede çok fazla. Yolun tek şeritten aktığı zamanlar var.(Gazipaşa-Silifke)
Kaş'da çok vakit geçirmeye değer bir şey yok, seyir tepesinden panoramik alsanız yeterlidir
Mutlaka katlanır bir dış lastik taşıyın. Ne olur ne olmaz.
Kendinize somut hedefler koyun. Gün içerisinde sürekli hedeflediğim yere ulaşarak günü noktaladım. Eğer öyle olmazsa ister istemez insanın morali bozuluyor.
Akşamları çok ağır yemekler yemeyin. Sabah görürsünüz sıkıntısını
Kilitli pedala karşı olan vardır ama bu yokuşlara şart. Başka türlü bu sıcaklarda çıkılmıyor.
Öğlen sıcağında sürmeyin, sürecekseniz de uzun kollu nefes alan kıyafet kullanın.
Eğer düşerseniz, mutlaka çene bölgenizi kollayın. Dişleriniz değerli
Kazalar olabilir. Sakın soğutmasın sizi bu kazalar, uzaklaştırmasın bisikletten, iki tekerden. Çünkü iki teker gerçek özgürlüktür. Senin iradene bağlıdır, sen nereye isterden oraya döner o teker...
Ve her zaman söylerim, TEK BAŞINIZA ÇIKIN. O zaman gerçek zorlukları öğrenir, tamamen özgür olursunuz.
Bitirmeden önceki son cümlem:
Siz yeter ki azimli olun ve isteyin. Her şey oluyor o zaman. Hayatın her alanında böyle.
Sevgiyle kalın, günlük yazılarında görüşmek dileğiyle.