Adıyaman'da bisikletle gezince erkeklerden laf yemek

@Yusuf Yılmazvural

Aynı şeyi bende yaşamıştım ve ne yazık ki o esnada müzik dinlemeye ara verdiğim için bu küfürü işittim. Kendime şunu soruyorum bir insan kendisine hiçbir zararı olmayan bir kimseye neden söver? Az çok tahmin edebiliyorum bu hastalıklı ruh halinin sebeplerini , bunlar suyun üzerinde yürüyerek kendisinin peygamber olduğunu kanıtlamaya çabalayan Hz.İsa ya yüzme bilmediğin için suyun üzerinde yürüyorsun diyenlerle aynı familyadan..yani bu kişilerde çok şiddetli bir nefret ve haset güdüsü vardır ve kendisinin arabayla katettiği bir mesafeyi başkasının kas gücüyle katetmesi karşısında saygı duyması gerekirken bu zavallı narsisistler kendilerine duydukları hayranlığa halel gelmemesi için aklı sıra bu kişilere hakaret ederek kendi algısal bütünlüklerini muhafaza etmeye çalışırlar.

@NEVRES KME

İfşa olduk ya

@enes savaş

Enesciğim,

anlaman gerekeni anladın sanıyordum!!

@esaderen

Hay yaşa sen,

bencede pes etmemek lazım.

"TUĞLA OLMAZSAK EĞER DUVAR ÖREMEYİZ"

sevgiler pedaldaşım...

@enes savaş

haftaya karnene bakalım :mlk::saril:

@alper Ku

bence de karneyi görelim.
Bakalım her lafa atladığın gibi derslerine de olması gerektiği gibi atlamış mısın

benim karne kötü ya aslında baskalarına göre iyide malum fen lisesine gidiyorum ne kadar kötü olsada iyi görünüyor

@NEVRES KMETamam Nevres kızma... pedalladım geldim.

@NEVRES KMENevres 75 psi büyük ihtimal senin lastiğin izin verilen max basınca göre düşüktür, dolayısıyla patlamaz. Öte yandan optimum sürüş için biraz fazla olabilir. Aşağıdaki linke bir bakmanı rica ederim.
(link)

Bir de şöyle bir görüş var. Asfaltta kabaca lastik basınç ayarı için. Lastik basıncı öyle olmalı ki, sürücü bisiklete bindiğinde, jant yere yüksüz haline göre %15 yaklaşsın. Yani mesela boş bisiklette jantın yerden yüksekliği 10mm ise, sürücü bisiklete binince jantın yerden yüksekliği 8.5 mm olsun. Bu, asfalt şartları için geçerli.

@Abdullah.R

İlgine teşekkür ederim. Pazar günü sesli anlatırsan daha mutlu olurum.

@Ogün Doğanay

Ogün arkadaş,

Ben tüm pedaldaşların birbirlerine saygılı ve güzel konuşmalarda bu forumda olması arzusu içerisindeyim. Ben her zaman güzellik ve yumuşaklıkla konuyu kelime kelime dile getirmeden demek istediğimi söylemeye çalışırım. Herkes konuşma arasında yüreğinden istemesede ağzından çıkanları bazen durduramaz. Bu konuda da ben ilgili arkadaşa güzelce seslendim. Lütfen sen de konuyu farklı şekilde dillendirmeyip uzatmaz isen sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim. Sevgiler

Sürün vazgeçmeyin
alışacaklar
Beni Niğde de ezmeye çalışan araçlar sıkıştıran kamyoncular yol veriyor hatta adres soruyor,
Yanından geçerken yumruk sallayan ayyaş serseriler saygı duruşuna geçiyor
nerde ne yapacağını iyi kestirmek lazım bazen Allaha havale etmeli bazen tehlikel araç kullanmaktan işlem yaptırmalı bazen durup üstüne yürümeli.
Birde Hello diyenler vardı yanlarından geçerken onlar hiç değişmedi aynı devam
Sizde can güvenlğnizi tehlikeye atmadan tedbiri elden bırakmadan tam teşekküllü olarak sürmeye devam edin
Alışacaklar.

Bırakınız birine laf atmayı,sadece "Yan bakmak" kaynaklı ve taraflardan birinin şehir mezarlığında ebedi istirahate çekilip,diğerinin de hapisanede gün saydığı sayısız hikaye vardır güzel memleketimizde.Mesele,belasını arayanın yanlış zamanda yanlış kişiyle karşılaşmasından ibarettir.Bu yüzdendir ki,bazı türleri "Allahından bul" diyerek Allaha;ya da "Git belanı başkasından bul" iç sesiyle zamana havale ederiz.

Yıllarca memleketin dört bir yanında pedal çevirdim ve yolda izde ratladığım komik;trajikomik ya da sinir bozucu olayları yazmaya sayfalar yetmez.Ama bunların hiç biri,içimdeki bisiklet sevgisini köreltmedi.Çünkü,hiç bir zaman bir tura çıkarken,caddede,sokakta,lokantada,otelde,çarşıda pazarda;kuş uçmaz kervan geçmez bozkır kasabalarında,birilerinin hakkımda ne söylediğini,ne düşündüğünü ya da hissettiğini önemsemedim.Hatta bazen,tuhaf ve anlaşılmaz bakışların hedefi olduğum durumlarda yanlarına gidip selam verdiğim,bir sandalye çekip oturduğum bile oldu.

Yirmili yaşlarında olup-ki bu kırklı yaşların başına kadar devam eder-birinden sabır ve fazlasıyla hoşgörülü olmasını beklemek iyimserlik olur.Şimdi tutup herkesten sabırlı olmasını,görmezden gelmesini bekleyemem.Forumda "Mahalleli rahatsız oluyor" diye tayt giymeyen,ya da alay ediyorlar diye kask takmayan arkadaşlar var;benzer konular burada çok konuşuldu.Özellikle de,şehirlerin bazı bölgelerinde,bisiklet kıyafetine takıntılı "Aylaklar" ın varlığını hepimiz biliyoruz.

70'li yılların sonlarıydı.Konfeksiyon henüz yeniydi ve hepimiz geniş paçalı pantalon giyerdik.Sonra bir gurup "Abi" dar paça pantalon giymeye başladı.Büyük bir sorundu kılı kıyafet.Mesela,uzun saçlı erkeklere "Hipi" denirdi mahallelerde;laf atılır hatta dış görünüşünden ötürü dayak yiyen bile olurdu.Sonra alıştılar.Yakanın hemen önünde duran kısacık bostan patlıcanı gibi kravat yerine tekrar ellili yıllarda takılan ince uzun kravatlar geri geldi.
Alıştılar.

Alışırlar.Medeniyete alışmayan toplum kalmadı artık.Peki toplumları bu medeniyet'e kim alıştırdı? Politikacılar mı,sanatçılar mı,sermaye sahipleri mi,yoksa toplumun en geniş tabanını oluşturan alt-orta gelir gurubunun insanları mı?

Elbette değil.Farklı düşünen,farklı yaşayan,olaylara ve insanlara daha farklı bakan;o kıyafeti yüzünden dayak yiyen,horlanan insanların sayıları onca zorluğa ve dirence rağmen git gide arttı ve alıştılar.Çünkü insanlar gördükleri şeylere alışır.

Şimdi ise bisiklete ve bisikletlilere alışıyorlar.Emin olun ki gittiğim,gezdiğim ve gördüğüm her yerde bisikletlilerle karşılaştım.Bundan on on beş sene önce yalnız gezdiğim yerlerde şimdi bisikletten geçilmiyor.

Ağabeylerimiz direndi;o mahalle baskısına boyun eğmedi.Elbette biz de boyun eğmedik.Siz de eğmeyin,siz de direnin ve bisiklete binmeye devam edin.

Bunlar Kadıköy İskeleden beşiktaş forması ile geçerken de olan şeyler