mehmetsunu
Kaldato ile sohbeti kestim.
- Kayıt
- 28 Eylül 2011
- Mesaj
- 5.665
- Tepki
- 13.463
- Şehir
- kayseri
- Başlangıç
- 2010—11
- Bisiklet
- Cube
- Bisiklet türü
- Yol bisikleti
Bu satırları yazarken çok duygu doluyum forum yazarları. Bu yıl 50. si düzenlenen Türkiye turunun ilk günlerinde tura yönelik sert ifadeler kullanmıştım. Geçen günlerle birlikte şunu anladımki hiç bir şey göründüğü gibi değilmiş.
Dile kolay 50 yıl geçmiş. İlk turun düzenlenmesinden ve bu turun düzenlenmesine bir avuç insanın inançla sarılmasının üzerinden tam 50 yıl. Burada araya girerek dile getirebileceğim bir eksiklik bu turun en azından geçmişinden karelerin olacağı, kimlerin kazandığına ve geçmiş yıl organizasyonuna ve etaplarına dair bir albümümün olmasıydı. Tekrar 50 yıl öncesine dönecek olursak turun ilk düzenlendiği tarihte forum yazarlarının nerdeyse tamamına yakını daha doğmamıştı bile. Benim çocukluğumun geçtiği 70 li yıllarda bile bisikletin ucuz bir ulaşım aracından öteye geçmediği bir yaygın anlayış içerisinde hangi saik bu insanları bir tur düzenlemeye itmiş olabilir. Dönemin iptidai koşullarında türkiyede bir bisiklet turu düzenlemek fikri oldukça ileri bir düşünceydi. Futbol dışında-o bile anadoluda daha yaygın değilken- uluslararası bir bisiklet turu düzenlemek. Bu organizasyona harç koyanları minnet ile anmak istiyorum.
Uluslararası bir tur için gayet normal küçük organizasyon eksiklerine rağmen ister bir tanıtım çabası isterse yalın bir bisiklet sevgisi ile insanımızın tura göstermiş olduğu ilgi ve katkıyıda ayakta alkışlıyorum. Varolsunlar sağolsunlar. Turu tv den ilk takip ettiğim ve bugünkü güzergahının tam tersi istikamette yapılan 2011 türkiye turunun 200 küsür km lik ölümcül denizli-fethiye etabında bir görüntü hatırlıyorum. Muhtemelen ilkokul öğrencileri hazırlamış oldukları folklor gösterisini geçiş yolunda sergiliyorlardı. İnanın bu gösteriden canla yarışa odaklanmış yarışçının zerre i miskal haberi olmaz. Biz bile turlarda arabaların korna ile selamlamasına halsizlikten elimizi bile kaldıramıyoruz. Onca ilkokul öğrencisini rüzgar gibi geçen yarışta, tanıtım mı dersiniz veya misafirperverlikmi orada bulunmaya iten sebeb hiç kuşkusuz çok ulvi bir sebebtir. Bu arada bu seneki yarışta karşıyaka finişini dolduran ilgi ve alakalarını esirgemeyerek yine farklarını ortaya koyan izmir halkınıda tebrik ederim.
Sevgili arkadaşlar halkımızı tura ilgisizliğinden dolayı suçlamayınız. Bir bisiklet sever olarak bütün samimiyetimle şunu söylemek isterimki bisiklet pist yarışları dışında seyirlik bir spor değildir. Öyle salon sporlarında olduğu gibi rahat koltuğunuzda çekirdek çitleyerek bu spor seyredilmez. Yarış güzergahında rahat bir ön yer bulduğunuzda bisikletçilerin önünüzden gelip geçmesi bir kaç saniyelik bir zaman diliminde gerçekleşir ve ne olduğunu bile anlayamazsınız. Bir kaç yol yarışı seyrettim üstelik kriteryum da bile yarışmacıları arada bir görüyorduk. Bu nedenle insanları vay ilgisizler vay sevmiyorlar diye kınanamak lazım. Bisiklet seyirlik değil yaparak zevk alınan bir spordur. TV başında bile 3-4 saat sürekli pedal çeviren bisikletçilere arada güzel doğa görüntüler olmazsa zor tahammül edilir.
50 yıl geçmiş ilk yarıştan bu yana. Hiç mütevazi olmamak lazım futbol dışında-o bile sanıldığının aksine 50 yıl öncesinde o kadar yaygın değildi-bugün popüler olan spor branşlarının pek çoğunun esamesi bile okunmadığı bir dönemde türkiye uluslararası bir yarışa imza atmıştı. Tam 50 yıl geçti, bir türkiyenin yakın tarihini düşünün o tarihin pek çoğunda bu yarış vardı ve tanıklık yaptı. Biz yarışmaların çoğundan haberdar olmazsak bile.
Yarış organizasyonuna gelecek olursa ülke olarak hiç şüphesiz büyük merhale katettik. Umarım bu organizasyonun sonuda formula ve erovizyonun kaderine benzemez. Bugün anlıyoruzki bu organizasyon takımlarında haklı olarak saygısını ve takdirini kazanmıştır.
Bir sözümde torku ve sayar a olacak. Torkuya bisiklete vermiş olduğu destekten dolayı ne olursa olsun teşekkürlerimi bir borç bilirim. Madem torku bir yığın popüler spor varken bisiklete destek oluyor bir tüketici olarak bende torkuya destek olurum o zaman. Sayar için geçen yılla ilgili gayet gurur verici şeyler duydum. Bence daha farklı yönleriyle araştırılması gereken doping söylentileri bir yana elmalı ve selçuk etabında canını dişine takan sayarın bu çabası sporculuğunun da söylentiye göre sonu olmuş. Umarım öyle değildir umarım iyileşir ve tekrar yollarda yerini alır.
Sözlerime son verirken takımlara eskortluk yapan motorcusundan, yolda işaret levhaları ile yön gösteren personeline, takım tecümanlarından bütün sponsorlara kadar teşekkürlerimi iletmeyi bir borç bilir bisiklet sporu ve ülkemiz adına yapmış oldukları katkılardan dolayı hepsini teker teker yürekten kutlarım.
Dile kolay 50 yıl geçmiş. İlk turun düzenlenmesinden ve bu turun düzenlenmesine bir avuç insanın inançla sarılmasının üzerinden tam 50 yıl. Burada araya girerek dile getirebileceğim bir eksiklik bu turun en azından geçmişinden karelerin olacağı, kimlerin kazandığına ve geçmiş yıl organizasyonuna ve etaplarına dair bir albümümün olmasıydı. Tekrar 50 yıl öncesine dönecek olursak turun ilk düzenlendiği tarihte forum yazarlarının nerdeyse tamamına yakını daha doğmamıştı bile. Benim çocukluğumun geçtiği 70 li yıllarda bile bisikletin ucuz bir ulaşım aracından öteye geçmediği bir yaygın anlayış içerisinde hangi saik bu insanları bir tur düzenlemeye itmiş olabilir. Dönemin iptidai koşullarında türkiyede bir bisiklet turu düzenlemek fikri oldukça ileri bir düşünceydi. Futbol dışında-o bile anadoluda daha yaygın değilken- uluslararası bir bisiklet turu düzenlemek. Bu organizasyona harç koyanları minnet ile anmak istiyorum.
Uluslararası bir tur için gayet normal küçük organizasyon eksiklerine rağmen ister bir tanıtım çabası isterse yalın bir bisiklet sevgisi ile insanımızın tura göstermiş olduğu ilgi ve katkıyıda ayakta alkışlıyorum. Varolsunlar sağolsunlar. Turu tv den ilk takip ettiğim ve bugünkü güzergahının tam tersi istikamette yapılan 2011 türkiye turunun 200 küsür km lik ölümcül denizli-fethiye etabında bir görüntü hatırlıyorum. Muhtemelen ilkokul öğrencileri hazırlamış oldukları folklor gösterisini geçiş yolunda sergiliyorlardı. İnanın bu gösteriden canla yarışa odaklanmış yarışçının zerre i miskal haberi olmaz. Biz bile turlarda arabaların korna ile selamlamasına halsizlikten elimizi bile kaldıramıyoruz. Onca ilkokul öğrencisini rüzgar gibi geçen yarışta, tanıtım mı dersiniz veya misafirperverlikmi orada bulunmaya iten sebeb hiç kuşkusuz çok ulvi bir sebebtir. Bu arada bu seneki yarışta karşıyaka finişini dolduran ilgi ve alakalarını esirgemeyerek yine farklarını ortaya koyan izmir halkınıda tebrik ederim.
Sevgili arkadaşlar halkımızı tura ilgisizliğinden dolayı suçlamayınız. Bir bisiklet sever olarak bütün samimiyetimle şunu söylemek isterimki bisiklet pist yarışları dışında seyirlik bir spor değildir. Öyle salon sporlarında olduğu gibi rahat koltuğunuzda çekirdek çitleyerek bu spor seyredilmez. Yarış güzergahında rahat bir ön yer bulduğunuzda bisikletçilerin önünüzden gelip geçmesi bir kaç saniyelik bir zaman diliminde gerçekleşir ve ne olduğunu bile anlayamazsınız. Bir kaç yol yarışı seyrettim üstelik kriteryum da bile yarışmacıları arada bir görüyorduk. Bu nedenle insanları vay ilgisizler vay sevmiyorlar diye kınanamak lazım. Bisiklet seyirlik değil yaparak zevk alınan bir spordur. TV başında bile 3-4 saat sürekli pedal çeviren bisikletçilere arada güzel doğa görüntüler olmazsa zor tahammül edilir.
50 yıl geçmiş ilk yarıştan bu yana. Hiç mütevazi olmamak lazım futbol dışında-o bile sanıldığının aksine 50 yıl öncesinde o kadar yaygın değildi-bugün popüler olan spor branşlarının pek çoğunun esamesi bile okunmadığı bir dönemde türkiye uluslararası bir yarışa imza atmıştı. Tam 50 yıl geçti, bir türkiyenin yakın tarihini düşünün o tarihin pek çoğunda bu yarış vardı ve tanıklık yaptı. Biz yarışmaların çoğundan haberdar olmazsak bile.
Yarış organizasyonuna gelecek olursa ülke olarak hiç şüphesiz büyük merhale katettik. Umarım bu organizasyonun sonuda formula ve erovizyonun kaderine benzemez. Bugün anlıyoruzki bu organizasyon takımlarında haklı olarak saygısını ve takdirini kazanmıştır.
Bir sözümde torku ve sayar a olacak. Torkuya bisiklete vermiş olduğu destekten dolayı ne olursa olsun teşekkürlerimi bir borç bilirim. Madem torku bir yığın popüler spor varken bisiklete destek oluyor bir tüketici olarak bende torkuya destek olurum o zaman. Sayar için geçen yılla ilgili gayet gurur verici şeyler duydum. Bence daha farklı yönleriyle araştırılması gereken doping söylentileri bir yana elmalı ve selçuk etabında canını dişine takan sayarın bu çabası sporculuğunun da söylentiye göre sonu olmuş. Umarım öyle değildir umarım iyileşir ve tekrar yollarda yerini alır.
Sözlerime son verirken takımlara eskortluk yapan motorcusundan, yolda işaret levhaları ile yön gösteren personeline, takım tecümanlarından bütün sponsorlara kadar teşekkürlerimi iletmeyi bir borç bilir bisiklet sporu ve ülkemiz adına yapmış oldukları katkılardan dolayı hepsini teker teker yürekten kutlarım.