2014 bisiklet sezonu;takımlar,bisikletler ve dahası...

(link)

Takımlar ve bisikletler.

Rute del sol 2014'de Valverde harikalar yaratmaya devam ederken,bugünkü 4.Etabı Belkin'den Moreno Hofman,oldukça güzel bir sprintle kazandı.

Güncelleme II

Ana başlıktaki konu hayli uzun olduğu ve zaman zaman arkadaşların katkılarıyla daha da zenginleşebileceği için,kaldığım yerden devam ediyorum.HTC'yi anlatmıştık

...Bir de Discovery takımı var elbette.Bu takımın temelleri US Postal Procycling Team ile 2004 yılında atılıyor aslında.(Kurcalarsak daha da eskilere gidebiliriz)2007’de Discovery’nin sponsorluktan ayrılmasıyla da son buluyor ve bir daha da Discovery sponsorluk yapmıyor.Kim bilir,belki de takımın neredeyse tamamının,su yerine malum içecekleri tercih ettiğini öğrendi ve markasına zarar vermemek için,bir daha dönmemecesine uçup gitti.Sonrasında,o takımda başta Lance Armstrong olmak üzere,doping gazabına uğramayan kalmadı;bu ayrı bir konu.

US Postal takımından aklımızda kalanlar:

Viatcheslav Ekimov:Radioshack takımında 2 yıl sportif direktörlük yaptı şiödi sanırım Katusha takımında aynı görevi sürdürüyor.
Tom Boonen:Sanırım onun hakkında fazlaca bir şey söylemeye gerek yok
Michael Barry,David Clinger,Tyler Hamilton,Ryder Hesjedal bunlardan bazıları.

Aslında takımlardan çok,unutulmaz isimlerle ilgili bir şeyler yazmak lazım.

Jacques Anquetil'den Eddy Merckx'e;Felice Gimondi'den Joop Zoetemelk'e,Miguel Indurain'den Sean Kelly'e o kadar çok hikaye var ki ne anlatmakla biter ne de okumakla.Bu satırlar da Başta Bülent bey olmak üzere,ilgililerin elinden öper.Devam edelim:

Şimdi hepimiz Büyük turlar için takım tercihlerini merak ediyor.Özellikle de TDF.TDF 2014 için takımların hangi sporculardan oluşacağını söylemek için oldukça erken.Gerçi takımları yakından takip edenler daha şimdiden Giro,TDF,ve Vuelta listelerini yaptılar bile.Ayrıca bazı takımlar TDF'için takım liderlerini açıklamaya başladılar.Ancak, daha önümüzde oldukça zevkli geçeceğini umduğum bahar klasikleri var.

Peki,sıklıkla tekrar ettiğimiz bu bahar klasikleri nedir?

Bahar klasikleri,her yıl Mart ayıyla birlikte başlayarak,Nisan ayı sonuna kadar Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde devam eden yarışlardır.Dünya,genellikle büyük turlara odaklansa da,bahar klasikleri,Avrupalı bisiklet severler tarafından çok büyük bir ilgi görür.”Bahar klasikleri” için,Çoğunlukla bahar aylarında ve çok uzun yıllardır yapılıyor olmasından kaynaklı bir tanımlama diyelim.2014’de koşulacak başlıca klasikler ve tarihlerişunlar:

Milano-Sanremo(23 Mart)
Gent-Wevelgem (30 Mart)
Ronde van Vlaanderen/Flandre (6Nisan)
Paris-Roubaix(13 Nisan)
Amstel Gold (20 Nisan)
Fleche Walonne (23 Nisan)
Liege-Bastogne-Liege (27 Nisan)

Movistar'da Quintana mı Valverde mi soruları daha yüksek sesle konuşulmaya başladığı günlerde,Valverde'nin Endülüs turunda üst üste üç etap alıp,GC liderliğini elinde tutması,güzel bir cevap oldu sanırım.Ayrıca Valverde bu turun son iki yıldaki şampiyonu da.

Buna karşın Giro’da yarışacak iyi bir Quintana’nın bu yarışın tartışmasız en büyük favorisi olacağını söylemek de zor.Bu Movistar'ın Giro'ya nasıl bir takımla gideceğinden çok,SKY hatta Saxobank tinkoff'un Giro'ya bakışıyla ilgili olacak.SKY takımının son yıllardaki büyük dominasyonu’nun,tüm takımların planlarını alt üst ettiği bir gerçek.

Bu konuda SKY takımının,Başta O takımın bel kemiği Konstantin Siutsou olmak üzere karar vereceği çok önemli isimler olacak.Ya tamamen TDF'ye odaklanıp bir "Dream team" yapacaklar,ya da ellerindeki Boasson hagen,Eisel ve Henao'yu daha efektif kullanarak Konstantin Siutsou'nun da can taşıdığını hatırlayacaklar.Kişisel düşüncem bu yıl Siutsou'yu,geçen yıl olduğu gibi iki büyük turda üst üste kullanmayacakları.

Sky'ın patronu Dave Brailsford,bu yıl TDF’de Froome ve Wiggins’in bir kez daha birlikte yarışmasını umduğunu açıkladı.Yine geçtiğimiz günlerde Cycling news’de yer alan bir haberde,Wiggins’in “Froome benden daha iyi” ifadesini de okumuşluğum var.Elbette bu İngilizler,diplomatik dil’i pek iyi kullanırlar.Ağızlarından,planlarına dair tek bir cümle alamazsınız.
Wiggins-Froome ikilisinden biri,tırmanışçılardan oluşan bir ekiple Giro’ya giderse,Quintana’yı Giro’ya çeken Moviestar’ın işi çok zor.Ancak,Froome ve Wiggins ikilisinden birisinin,kariyerine üç büyük tur şampiyonluğu apoletini takmak gibi bir hayali olmadığı sürece,bu ikiliyi Giro ya da Vuelta’da iddialı bir takımla görmek zor.Zira Haziran-Temmuz-Ağustos: Giro-TDF-Vuelta.Adeta bermuda şeytan üçgeni.

Ayrıca Giro’yu kazanmak için kullanabilecekleri süper domestiklerden,bir ay sonra aynı performansı Fransa’da göstermelerini beklemek de hayalin ötesinde olur.Sen üst üste iki tur koşamıyorsan,senden daha çok yıpranan domestiğin hiç koşamaz.
Sürecek…

Başta Derya Abi olmak üzere katılanlara teşekkür ederim. Bir sorum olacak. Yukarıda anılan Bahar Klasikleri ayrı ayrı ele alındığında ortalama kaçar günlük yarışlardır?

@Yusuf Z. Şipal

Yusuf bey,bahar klasikleri 200-300 km lik günlük turlardan oluşuyor.Her yarış bir etap ve bir gün.

@Derya Keçeci

Bu klasiklerin en öne çıkanları Paris-Roubaix ve Liege-Bastogne-Liege. Paris-Roubaix parke taşlı bölümlerin zorluğuyla, Liege-Bastogne-Liege ise peş peşe gelen tırmanışları ile sadece klasikçilerin değil tırmanışçıların da kazanabileceği bir yarış olmasıyla öne çıkıyor. Bunlara ilaveten Ronde van Vlaanderen ve Milano-Sanremo UCI tarafından anıtsal (monument) yarışlar olarak adlandırılıyor ve UCI DÜnya Turuna daha fazla puan veriyorlar. Bunların dışında iki klasik daha var, Gent–Wevelgem ve E3 Harelbeke.

Bradley Wiggins'in bu sene Paris-Ruobaix'yi kazanmayı hedeflediği söyleniyor. Hem pistte hem yolda olimpiyat altını almış, TdF kazanmış birisi için alışılmadık bir hedef. Bunu da başarırsa cyclocross'a mı başlayacak, dedirtiyor...

@Murat B.

Gent-Wevelgem vermiş olduğum listede vardı,gözünüzden kaçmış sanırım.E3-Harelbeke eklemesi için teşekkürler.

Burada her gün güncellediğim 2014 Volta ao Algarve için günün sonuçları:

1/ Mark Cavendish (Omega Pharma-QuickStep) - 3h24'10"
2/ Arnaud Démare (FDJ.fr)
3/ Bryan Coquard (Team Europcar)
4/ Jose Joaquin Rojas (Movistar Team)
5/ Sacha Modolo (Lampre-Merida)

Cawendish bugün birinci çinko dedi.Geçen yıl sprinter tahtını hayli salladılar Cawendish'in.Gerek Kittel,gerek Graipel;şımarık çocuk Sagan,Degenkolp...Ağızlarını açtığında her an esaslı bir parça kopartabilecek sprinterler.Hatta bugün canlı izlediğim Belkin'li Moreno Hofman bile "Adımı bir kenara not edin" dedi;biz de ettik.

2014 Volta ao Algarve Sona erdi.İlk dört sıra şöyle:

1/ Michal Kwiatkowski (Omega Pharma-QuickStep) - 16h29'57"
2/ Alberto Contador (Tinkoff-Saxo) - +0'19"
3/ Rui Costa (Lampre-Merida) - +0'32"
4/ Alexandre Geniez (FDJ.fr) - +1'13"
5/ Wilco Kelderman (Belkin Pro Cycling Team) - +1'32"

Paris-roubaix velodromda bittiği için sporcular farklı bir motivasyona giriyor.Wiggins için baya zor olacak(Geçen seneki giro da baya kırılgan bir yapısı vardı.) Tom bonen baya formda görünüyor,nisanda neler olur bilemem.

@Murat B.
geçen sene Cumhurbaşkanlığı yarışını görmüştüm. çok hoşuma gitti doğrusu.
aklıma dayanıklılık ve tırmanma bakımından en zorlu olanlar hangisidir sorusu geldi tabi. Paris-Roubaix yarışını Endurance bisikletletlerle ilgili olarak öğrenmiştim. şimdi tırmanışla ilgili zorlu yarışı öğrendiğim iyi oldu. Bu sene mutlaka izleyeceğim.
Acaba tırmanış için bisiklette herhangi bir değişiklik oluyor mudur? Farklı bisiklet veya donanım bakımından.

Tırmanış deyince akla hemen Mont Ventoux geliyor. 2014 TdF'da 15. etapta alp bölgesinde Tallard-Nîmes sprint finishi konulmuş. Yani bu sene bu efsane tırmanışı izleyemeyeceğiz.

@MehmetAli07

Aslında en zorlu ve en ünlü tırmanışlar büyük turların dağlık etaplarında oluyor. Ama Liege-Bastogne-Liege ile Fransa Turu'nun Alpe d'Huez gibi tırmanış etapları arasında şöyle bir fark var; Liege-Bastogne-Liege'de herkesin orda bulunma amacı yarışı kazanmak ya da bir takım arkadaşının yarışı kazanmasına yardım etmek. Etap yarışlarında ise amacı etap galibiyetleri ya da puan klasmanı olan yarışçılar/takımlar oluyor, genel klasman iddialıları da taktik icabı saldırmak yerine kontrollü gitmeyi tercih edebiliyorlar. Dolayısıyla klasiklerde heyecan garanti, etap yarışları ise güzel manzara eşliğinde taktik savaşına dönüşebiliyor.

Bisikletlerle ilgili sorunuza gelirsek, zamana karşı bisikletleri saymazsak 3 tip yol bisikleti üretiliyor diyebiliriz. İlki klasik yol bisikletleri, ikincisi sizin bahsettiğiniz endurance bisikletleri, sonuncusu da sprintlerde ve düz etaplarda avantaj sağlayan aero yol bisikletleri. Pek çok marka ayrı bir aero bisiklet üretmek yerine klasik yol bisikletini de aero dinamik olarak tasarlamaya çalışıyor; bu ağırlığı biraz arttırsa da sorun değil, çünkü zaten en hafif donanımı kullanarak bisikletin olması gereken en düşük ağırlık olan 6800 grama getirebiliyorlar. Aslında bu bisikletler arasında performans olarak çok da önemli farklar yok, o yüzden pek çok bisikletçi hep alıştığı bisiklete binmek adına etabın ya da yarışın türüne bakmadan aynı bisikleti kullanıyor. Örneğin Cancellara tüm yarışlarda endurance tipi bisiklet olan Domane'yi tercih ediyor, Cavendish ise tırmanış etaplarında da aero modeli olan Venge'i kullanıyor (Bu tercihin bir de lojistik ve mali boyutu olabilir, her bisikletin en az bir de yedeği oluyor. Bisikletçi başına 8-10 kadroyu taşımak takım için, sağlamak da sponsor için zor olabilir).

Tırmanış etaplarında kullanılan donanım bir takım farklılıklar gösterebiliyor. Öncelikle daha alçak profilli jantlar tercih ediliyor, çünkü her çıkışın genelde bir de inişi oluyor ve çok hızlı gidilen iniş bölümlerinde yüksek profilli jantlar yan rüzgardan çok olumsuz etkilenebiliyor. Ayrıca düz etaplarda genelde 53/39 aynakol ve 11-23 gibi rubleler tercih edilirken tırmanışlarda daha büyük dişlisi olan rubleler (11-28 gibi) ve hatta kompakt (50/36) aynakollar kullanılabiliyor.

Isler, antrenman ve baska nedenlerden dolayi pek takip edemiyorum. Konu almis basini, yürümüs.
Ilkbahar klasiklerine geri döneyim. Her bir ilkbahar klasiginin ayri bir özelligi vardir. Bazi özelliklerine deginilmis, ama bir iki ekleme yapayim.
Flèche Wallone ( Valon Oku - Fransizca bilmeyenler bu ne bicim tercüme diyebilirler! . Belcika' nin güneyindeki fransiz bölgesinin halki.), finalinde Huy yokusu ile meshurdur. Eger bir gurup yoksa kacabilen, bu yokusta en iyi atagi yapan kazanir. Flèche Wallone' un en büyük talihsizligi, hafta ici olmasi, ve 4 gün sonra Liège-Bastogne-Liège yarisi olmasidir. L-B-L hafta sonu oldugu icin dogal olarak daha cok seyirci cekebilen bir yaristir ve Vallon Oku maalesef bunun gögesinde kalmaktadir biraz.
Liège - Bastogne - Liège de benzeri özellikleri olan, irili ufakli bir sürü yokusu haiz bir yaristir ve finali de yokustur.

Hemen Milano- San Remo' ya atlayayim. Milano San Remo yarisi da bitise varirken olan Cipressa ve Poggio yokuslarinda belirlenir. Bu iki kisa yokusta sprintcileri ekebilmek(!) icin inanilmaz süratlerle yokus cikilir.

Bahar klasiklerinin tarihlerinde değişiklik olma ihtimali vardır herhalde, güncel bilgileri takip edebileceğimiz bir portal var mıdır?

@Yusuf Z. Şipal

Bu yarislari organize eden firmaninsayfasina bakiniz derim. Mesela Fransa turunun sayfasi bir olanak.

(link)

Tarihlerinde degisiklik olmaz. Fleche Wallone her sene Liege Bastogne Liege den önceki hafta icindedir.

Veya: (link)

Büyük turlara kadar yeni bir konu açmamak adına,kaldığım yerden devam ediyorum:
Gündemimizin ilk sırasında Paris-Nice 2014 var.Tur 9-16 Mart tarihleri arasında koşulacak.Her ne kadar kulaklarımızda bir bahar klasiği gibi tınlıyorsa da,bu 1933’den günümüze kadar koşulan haftalık bir tur.Bu yıl 72.si koşulacak olan tur’un hikayesi çok.1933’den günümüze gelindiğinde elbette sayı eksik kalıyor.bunun sebebi 1939-1946 ve 1946-1951 yılları arasında koşulmayan yıllar.Birinci Dünya savaşı ve sonrasında yaşanan ekonomik sıkıntılar çeşitli organizasyon yetersizlikleri de eklenince,tur tarihinde On yıllık bir delik açmış.

Şimdilerde seksenler ve doksanlar kadar popüler olmasa da, Paris-Nice,tarihi boyunca bir çok ünlü bisikletçiye ev sahipliği yapmış.Bu yanıyla tur tarihine geçen büyük bisikletçiler de var.
Örneğin İrlandalı büyük bisikletçi Sean Kelly 1982-1988 yılları arasında bu yarışı tam yedi kez üst üste kazanarak tur tarihine geçmiş.USADA o yıllara kadar uzanabilseydi eminim ki büyük bir sondaj yapardı.
Tur tarihine geçen bir diğer büyük isim olan Jacques Anquetil (1957, 1961, 1963, 1965, 1966) olmak üzere yarışı beş kez kazanıyor.Anquetil bildiğimiz Anquetil.Hani şu:”Rahat bırakın beni,herkes doping yapıyor….Onca yokuşun su içerek çıkıldığını düşünüyorsanız safsınız” tarzı konuşmalar yapan bisikletin asi çocuğu.Geçmiş zamanda “Genç ölen şampiyonlar” yazı dizimde kendisinden söz etmiştim.Sanırım genç yaşta neden öldüğü konusunda bir takım fikirler oluşmuştur kafalarda.
Eddy Merckx ve Joop Zoetemelk ise yarışı üçer kez kazanmış.
Günümüzde lider sarı mayo giyerken,tur tarihi boyunca giyilmedik forma ve boyanmadık renk kalmadığını hatırlatalım.Zaman zaman tur organizasyonu,zaman zaman da tur sponsorları,liderin rengini belirlemiş.

Bu fotoğrafı ilginç olduğu için koydum.Tarih 1982.Boksörümüz tüm zamanların en büyük bisikletçilerinden Bernard Hinault,yarış esnasında önlerini kesen yaklaşık üç yüz kişilik bir gösterici gurubun arasına dalarak “Az mı yersin,çok mu yersin” diyor.
http://s1.postimg.org/c28wkjdb3/Hinault_Paris_Nice_Small_740299.jpg

Hinault,bisiklet tarihinin üç büyük turunu birden çok kez kazanan tek bisikletçidir.Vuelta 1978-1983;Giro 1980-1982-1985;1978-1979-1981-1982 ve 1985.
Fotoğrafın çekildiği tarihte formunun zirvesindeymiş.Çünkü aynı yıl hem Giro’yu hen de TDF’yi kazanmış.
Tur tarihinin en üzücü olaylarından biri,hiç kuşkusuz,2003 yılında,Kazak bisikletçi Andrei Kivilev’in kaza geçirerek yaşamını yitirmesiydi.Yanlış anımsamıyorsam UCİ’nin tüm sporcular için kask’ı zorunlu hale getirmesi de bu olayın sonucunda gerçekleşti.
Zaman zaman bireysel ve takım zamana karşı etapları olsa da,bu (Ben de dahil olmak üzere) seyircinin fazlaca ilgisini çekmediğinden bu yıl hiç zamana karşı etabı yok.İlk üç gün sprinterlerin,sonraki günler ise tırmanışçı ya da daha “Compact” bisikletçilerin kazanması muhtemel etap profilleri göze çarpıyor.

1.Gün 162.5 km’lik Mantes-la-Jolie …. Mantes-la-Jolie Etabıyla başlıyor.B ir başka deyişle;farklı rotaları takip ederek(sanırım bazı kesişen noktalar olacaktır)başladıkları yerde bitirecekler.

2.Gün 205 km’lik Rambouillet > Saint-Georges-sur-Baulche etabı var.Keza bu etap da,sadece 3.kategori kısa bir tırmanış içeren;bu yönüyle de sprinterlerin ağzını sulandıran bir etap.

3.Gün etap profili açısından değişen bir şey yok.Sprinterler bu etabı da kimseye bırakmaz.Mesafe 180 km,Başlangıç ve varış :Toucy › Circuit de Nevers Magny-Cours

4.Gün tur ısınmaya başlıyor.Bana göre kaçanların kazanma ihtimali olan iki etaptan biri.
Nevers › Belleville arasında koşulacak olan 201.5 km lik bu etapta,2.ve 3. Dereceden dört tırmanış var.

5.Gün adeta bir öncekinin bir başka edisyonu gibi.Etap profilleri neredeyse aynı. Crèche-sur-Saône -Rive-de-Gier arasında 152 km pedal çevrilecek.

6.Gün : Saint-Saturnin Les-Avignon Fayence:221.5 km ve 1.2.ve 3. Derece tırmanışlar içeriyor.Tırmanış dedimse 2000 artı akla gelmesin.700-750 m’lik bir irtifa.Açık yarış :everything is possible (At yarışı programı gibi oldu ama öyle)

7.Gün:Mougins ‘de başlayıp Biot’da sona erecek 195.5 km lik bu etap oldukça zorlu.Toplamları 20 km’yi bulan iki adet 1.derece; yaklaşık 10 km lik 2 ve 3. Derece tırmanışlarla,aralarda kategorize edilmemiş tırmanışlar içeriyor

8.Gün(Final) Nice’de başlayıp,yine Nice’in bir başka noktasında sona erecek.Ancak bazı turların son etapları gibi “Göstermelik” değil;oldukça sıkı bir etap bu.Hafta boyunca kaçanlar,kovalayanlar,sprinter savaşları derken,takım yorgunluğunun en üst seviyede olduğu bir noktada sert bir imza niteliğinde olan 8.Etap,iki adet 1,üç adet de 2.dereceden tırmanış içeriyor.

bende sizin yerinizde olmak isterdim

Bu haftasonu ve önümüzdeki hafta 4 önemli yarış var.

Bunların ilki Cumartesi günü koşulacak olan Strade Bianche (Beyaz Yollar). Avrupa Turu'nun parçası olan yarışın yaklaşık 70 kilometresi stabilize (mıcırlı) yollardan geçiyor. Yarışın son bölümünü Eurosport 2 15:30'dan itibaren canlı yayınlayacak.

Pazar günü ise hem Roma Maxima yarışı, hem de Paris-Nice'in ilk etabı var. Eurosport 2 bu yarışları da 14:45'ten itibaren yayınlıyor. Çarşamba günü ise Tirreno-Adriatico başlıyor.

Hem Paris-Nice hem de Tirreno-Adriatico UCI Dünya Turu'nunda yer alıyorlar. Bahar klasikleri öncesinde büyük turların genel klasman iddialılarının kendilerini gösterecekme fırsatı bulacakları önemli yarışlar.

Bu sezon şimdiye kadar iddialı isimleri aynı yarışta seyretmediğimiz için kimlerin favori olduklarını söylemek zor. Ancak geçen seneki formlarını baz alırsak Strade Bianche'de Cancellara ve Sagan, Roma Maxima'da Valverde, Paris-Nice'te Nibali, Tirreno-Adriatico'da ise Froome öne çıkıyor.

Elimden gelen tüm gayreti gösterdim.Hiç olmazsa sonuna yetişeyim dedim,o da olmadı.Az önce eve döndüm ve cycling news'de yarış ile ilgili anlatımı okudum(Eurosport türkiye sayfasında bilgi bulamadım)



Strade Bianche 2014 sonuçlar:

1 Michal Kwiatkowski (Pol) Omega Pharma - Quick-Step Cycling Team 5:20:33
2 Peter Sagan (Svk) Cannondale 0:00:19
3 Alejandro Valverde (Spa) Movistar Team 0:00:36
4 Damiano Cunego (Ita) Lampre-Merida 0:00:40

Yarın önemli bir gün.Yukarıda yarışla ilgili bazı bilgileri paylaştığım için tekrar etmeyeyim.Yarın Paris-Nice.Keyifli bir hafta bizleri bekliyor.

uk.eurosport'da Sean Kelly'in oto biyografisini anlattığı (link) kitabından, 1987 deki bir Paris-Nice macerasına yer verilmiş.Neden Sean Kelly?Yukarıda Paris Nice yarış tarihi ile ilgili yazımda da anlatmıştım.
Şundan:Bu yarışı üst üste yedi kez kazanan efsanevi bir bisikletci.En azından İngilizler için(Ya da sadece İrlandalılar için diyelim)

Zamanın çok kıymetli olduğu bir dönemde fedakarlık yaparak bir çok bilgiye bir çırpıda ulaşmamı sağladığınız için başta Derya Bey olmak üzere konuda paylaşımı olan tüm arkadaşlara çok teşekkür ederim. Devamını da merakla bekliyorum.