@Cem Unden
Uzun yanıt için kusura bakmayın.Bazı konuları kısaltmak zor.
Genetik yatkınlığı çok hafife almışsın sevgili Cem.Bu faktör gerçekten % 5 olsaydı,modern spor tarihi boyunca 100-200-400 ile 3000-5000-10000-Maratonun yanı sıra, sayısız branş ve sayıdaki Afrika-ve Afro amerikan sporcunun yerine, beyazları konuşuyor olurduk.% 5 lik kontenjana ise bir kaç tane siyah girerdi.Ever 1940-ve ellilerde böyleydi.Son 30 yıldır bu zincir beyazların leyhine nadiren kırıldı.Sprinterlerin tipleri ise adeta şablon oldu.İçinizde beyaz bir sprinter hatırlayan var mı,ya da 100 metreyi 10 saniyenin altında koşan kaç tane beyaz,kaç tane siyah atlet var?Bu etki nasıl % 4 olabilir.Bu sadece bizim için değil,tüm dünya için geçerli.Bu alanlarda beyazlar ancak bin yılda bir varolabilir.Sebep,biz çok mu zayıfız,hayır.Tamamen genetik.Çalışmayla olur,deniliyorsa,100 yıldır çalışıyorlar olmuyor;olmadı;olmayacak.
Amerika olimpiyat kafilesinde,alınan madalyaların kaçı Afrika-Afro-amerikan,kaçı red neck
Şimdi bu SSCB olayı değişiktir iyi bilirim.Doğru, eskiden tenis Sovyetler için önemli değildi zira tenis o zamanlar Amerikalı,İspanyol,Almanlar için de öyleydi.Tenis İngiliz soylularının,hafta sonları şehir klüplerinde dostlarıyla oynadıkları bir seçkin oyunuydu.Sovyetlerin tenis sporuna bakışı komünizm'in yıkılmasından sonra gelişip bu güne geldi.
Eskiden “Komünistler Moskovaya” diye bağırılıyordu.Biz çok şükür hiç moskovaya gitmedik ancak,bizi moskovaya yollamaya çalışanlar ileriki zamanlarda sık sık moskovaya gittiler;sebepleri ise malumunuz.
Bizim ülkemizde ise tenis Hülya Avşar’dan,yüzme ise devletin parasıyla yıllarca Amerikada keyif sürüp,sonuçları malum Derya Büyükuncu dan sorulur.
Maçları çok severiz.Hele hele kadın voleybol ve basketbol maçlarının özel(!) seyircileri vardır.
"La gız voleybol maçına gidek" diyen apaçilerin ülkesinde;
Genç ve ümit seviyesindeki maçlarda bile,sahayı savaş alanına çevirenlerip,çocuk yaştaki sporcuları döven primatların ülkesinde;
Korcan'ların,Karan'ların,yakıp yıkanların ülkesinde;
Aklına esenin ihtilal yapıp,ilk iş olarak sportif dernekleri kapatarak,insanlık tarihi kadar eski, spor'u yasaklayanların ülkesinde;
Yolda,başta bizlere olmak üzere,yolu hasbel kader topraklarımızdan geçen insanları dağa kaldırıp önce tecavüz edip,sonra öldürenlerin ülkesinde;spordan bahsedilemez.
Bir zamanlar bir halter antrenörü vardı.87-88 tam hatırlamıyorum.Bulgaristandan gelmiş.Nerede çalışıyordu biliyor musunuz? Benim müzisyen olarak çalıştığım klübün tuvaletinde.Üç çocuğu vardı;ikisi doktor biri de eczacı oldu.Kendisi de akademi mezunu sporcuydu ve halter daha patlama yapmamıştı."Abime deyiverem" diye başlayan hoş bir sohbeti vardı."Bizim çuçuklar urda anca halterci olur.Altercide üst uzun olur a bule (Kendisini gösterirdi) a,bir de ,deli grekoromenci ulur.ayaklar kısa ya..7-8 yaşlarında alırlar bunların içinden" Komünüzm yıllarıydı.Dikkat cem,SSCB,o birliği oluşturan devletlerden karma sporcu almazdı.Özbekler ve azeriler, bugün olduğu gibi o gün de boks yaparlardı.Litvanya'ya gideniniz oldu mu? Ya da slovenya 'ya? Olmaz böyle bir olay.Sokaklarda dolaşırken aşağılık kompleksi geliyor insana.Neredeyse boy ortalaması 1.90.
E,şimdi böyle bir havuzdan oyuncu çıkma yüzdesiyle bizimki bir mi? Geçen yıl federasyondan çocuklar geldi.Ulusal düzeyde sporcu havuzu için.1000 kişilik okuldan 2 kişi çıkmadı.Çıkanlar da,hatasız dört işlem yapabilecek durumda değil.
Oysa sallasan futbolcuya çarpıyorsun.Futbol.Pisliğin imparatorluğu.Franko yıllarca futbolla diktatörlüğünü sürdürmüştü.Neydi Franko'nun 3 F'si
1)Flamenco (Dans ve müzik)
2)Fiesta (Çılgınca eğlence,seks ve dahası)
3)Futbol
Bu üçü varsa ,diyordu franko,değil İspanyayı,Dünyayı idare ederim.
Hadi pisliğini ayıklasınlar şimdi o futbol'un.Peki ya kayak? Yüzme,tenis,jimnastik...
Genetik yatkınlık için % 5 demişsin sevgili dostum;sen ona % 55 de.Bir okuldan 1000 kişi ortalama 4 sporcu çıkmıyor;o da Ankaranın göbeğinde.İki yıldır takım çıkartamıyoruz (Yüzlerce okul gibi) Ücretsiz gitar kursu açıyorum,ücretsiz,5 kişi bulamıyoruz.İş işten geçti."Ha" desek 40 yıl ister.40 yıl sonra kim öle,kim kala (Bana kalırsa spor falan da olmaz/kalmaz.
Geçen yıl yazmıştım.Söke'den dönüyordum,en son çıkışta % 7-8 400 mt kalmış.Sağ tarafım 50 m uçurum.otomobil arkamdan sessizce dibime gelmiş,farkedemedim.Sağ pencereden tam enseme "Hiaayyyyt" diye bağırdı;ben diyeyim makak,siz deyin primat.
Şimdi Sökede bir biasiklet takımı olsa,akşam saatleri olsa,bir kadın sporcu,ya da bir genç olsa;uçsa o uçurumdan,günlerce bir alay insan bulamaz.Konuşturmayın beniii.oturalım,naif ve kısmen de entellektüel bir çizgide Wiggins'i,Cancellara'yı,Contador'u vino'yu konuşalım.Burada konuşulacak bir şey yok.
Çaktılar ilacı,çaktılar iğneyi,gittiler olimpiyata.Doping kontrolcülerini sahalara sokmadılar,girenleri tv ekranlarında kovdular.Alın size atletizm.Eşref apak üç çekiç attı,ikisi fileye,biri de sol çaprazdan,bayrak hakemine.30 sene önce orada seyirciler olurdu.allh kurtarmış.