19 Temmuz Kilyos

çirkin

Forum Bağımlısı
Kayıt
2 Haziran 2009
Mesaj
842
Tepki
1.364
Şehir
İstanbul
04:50 telefonum önce titriyor. Komidinin üst rafı boş olduğundan titrerken sanki kafamın içinden tren geçiyormuş gibi oluyor. Hemen peşinden de telefonun alarmında mekanik, donuk bir kadın sesi. Heceleyerek söylüyor. U-yan-ma za-ma-nı, sa-at dört el-li. İyi erkek sesi kullanmamışlar hiç kalkmazdım yoksa. Ölü gibi kalktım bu sefer. Hemen meteoroloji raporuna bakmak için perdeyi açtım. Gökyüzü kan kırmızı ve sisli. Görüş mesafesi 50 mt ya var ya yok. Sade koyu bir kahve hazırlayıp, kızarmış ekmek ve krem peynirle açılışı yapıyorum. Cartoon network te adam gibi bir çizgi film yok. Ayrıca niye olsun ki. Bu saatte hangi insan evladı ayakta ki. TV yi kapatıp biraz oyalanıyorum. Maksat bu kadar karanlıkta yola çıkmayayım. 05.25 te evden dışarı atıyorum kendimi. Güvenlik hala uyukluyor.Kapıyı açması için onu uyandırıp siteden çıkıyorum. Bu gün büyük gün DAYİG’in kuruluşu var. Km saatimi sıfırlayıp, yola revan oluyorum. Klasik Sabiha Gökçen yolunu inmeye başlıyorum. Sis o kadar yoğun ki kollarım ve üstüm başım hemen ıslanıyor. Kaskın siperliğinden damlayan sular gözlüğü kapayınca mecburen gözlüksüz yola devam ediyorum. Çok ilginç Kaynarca istasyona 2-3 km kala bomboş otoyolun kenarında adamlar görüyorum. Saat 06:00 ya var ya yok. Yolun kenarında araçların çöp filan attığı boş bir arazide karpuz kesmiş yiyorlar. Doğaları gereği ben geçerken anlamsız sesler çıkarıyorlar. Henüz sosyoloji biliminin sınırlarına girmemiş hala antropolojinin ilgi alanındaki bu adamlara şaşırmamak mümkün değil. Sabahın o saatinde ne karpuzu biir,hadi ona eyvallah etsek niye çöplükte yiyorsunuz ikii. Ama eşyanın tabiatı işte. Kaynarca istasyona varıp treni beklemeye başlıyorum. 10 dakika var. Tren bomboş. Sanki hep oradaymış ya da trenin bir parçasıymış gibi uyuklayan birkaç kişiden başka kimse yok. Niyeyse 07:10 vapuruna yetişmeye çalışıyorum. Hâlbuki defalarca kere okudum. Kadıköy 07:40 buluşulacak. Eh insanın bir eşref saati olurmuş, bir de eşek saati. Bizim ki ikinci kategoriye giriyor böylece. Haydarpaşa da kapıyı açın kapıyı diye güvenliğe bağırıp şimşek hızıyla Kadıköy’e geçiyorum. İşte vapurdayım. Da kimse yok. Tövbe, Reha isminde bir arkadaş var. Ona sorunca ümmet-i pedal nerede diye ışıklar yanıveriyor kafamda. 40 dk erken geldim. Bir de millete ben yetişemem demiştim. Olan oldu bir kere. Eminönü’ne geçince orada arkadaşlarla buluşuyoruz.
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A001_640x480.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A002_640x480.jpg
Birkaçımız hemen büfe önüne konuşlanıp götüren boğa moduna geçiyoruz. Bir tost ve bir sosisliyi limonata eşliğinde grubumuza yakışır bir şekilde temize havale ediyorum. Nihayet ekibin geri kalanı da gelince ekibimizde ki iki hanımdan biri olan Zuhal rotayı belirlemek üzere öne geçiyor ve start alıyoruz.
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A005_640x480.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A007_640x480.jpg
Balat,Alibeyköy üzerinden Hasdal kışlası, Kemerburgaz,Bahçeköy,Zekeriyaköy,Demirciköy,rotasından bol rampalı bir yoldan Kilyos’a varacağız. Kemerburgaz tarafında mola verdiğimizde bir patlak lastik uyarısı geliyor. Elbirliği içinde hemen değiştiriliveriyor. Buradaki dik inişten hızlı indikleri için arkadaşlara uyarı yapıyor ayrıca sinsi gibi gidip Kudu’ya da şikâyet ediyorum.
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A011_640x480.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A012_640x480.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A013_640x480.jpg
Vural hazırladığı DAYİG(Dağ Bisikleti Yeme İçme Gurubu) pankartlarını dağıtıyor ve hep beraber fotoğraf çektiriyoruz.
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A015_640x480.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A016_640x480.jpg
Yumuşak G’nin arkasına saklanan kişi ZUHAL’dir. Tüm bisiklet camiasına da duyurulur. Bahçeköy’e girmeden bir kahvede mola verip soda takviyesi yapıyoruz.
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A018_640x480.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A019_640x480.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A020_640x480.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A021_640x480.jpg
Kadir elinde sigara rampa çıktığı, hem de herkesten önce çıktığı için beni sinir ettiği yetmezmiş gibi bir de ağzının kenarında sigara rampayı bisikleti şaha kaldırıp bir müddet tek teker çıkıyor. Gıcık kere gıcık. Yolda Cemal yanılmıyorsam ayağına kramp girdiği için geride kalıyor. Sevgili Tolga tıbbi müdahale için hemen dönüp ilgileniyor. Kudu bir ara ağzında düdük trafiği kesip polislik yapıyor.
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A022_640x480.jpg
Belki kıyafetinden belki başka nedenlerden kimse yahu sen kimsin demiyor. (Sıkıysa desin) Kilyos’a girerken sert virajlı çok dik bir rampadan ineceğiz. Vural dikkatli inilmesi konusunda uyarılarını yapıyor ve inişe geçiyoruz ama o da ne. O kadar tehlikeli bir inişte arkadaşlar Battal gazinin torunu edasında arabalara makas atıp şimşek gibi iniyorlar. Yanınızdan geçerken uyarı hak getire tabi. Virajın ötresini görmeden, araç var mı yok mu bilmeden, yola tam hâkim olmadan tamamen cahil cesareti ürünü hareketler. Nihayet bu sorumsuzluk ve şımarıklık meyvesini kaçınılmaz olarak veriyor. Sevgili Hüseyin aniden önüne geçen birine çarpmamak için fren yapınca kendini yerde buluyor. Tüm cüssesi güzellik dolu Tolga da Hüseyin’in ön tekere çarpıp zor duruyor. Sonuç omuzu kolu ve bacağı soyulmuş bir arkadaşımız. Tolga hemen ilk yardımı yapıyor ve Hüseyin’in kolunu ve bacağını bandajlıyor. Hüseyin o kadar yolu yaralı ve kolu bacağı kanayarak bizimle gelecek ve akşama kadar suya girmeden orada öylece oturacaktı. Herkes şaka yaptığımı sanıyor ama acayip sinirleniyorum. Hüseyin’e kimdi bu söyle gidip dövelim diyorum ama kimse katılmıyor. Sonraki molada kimdi o deyince Hüseyin gayet centilmence vallahi hatırlamıyorum deyip geçiştiriyor. Nihayet Kilyos’a ulaşıyoruz. Fotoğraf molası elzem tabii ki.
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A023_640x480.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A025_640x480.jpg
Çarşıya ulaşınca Vural’ın daha önceki turlarda geldiği bir lokantaya dalıyoruz.
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A026_640x480.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A027_640x480.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A029_640x480.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A033_640x480.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A036_640x480.jpg
Herkes yemek beklerken tezgâha yakın oturmanın avantajıyla peş peşe iki yarım, iki de ayranı gövdeye indiriyorum. Ortalık birden aydınlanıyor. Meğer açlıktan gözüm kararmış. Yan masadan Vural’dan meyve tabağı ikramı geliyor. Buz gibi karpuz iyi ama meyve tabağı dediğin yanardönerli gelecek ki havamız olsun. Oradan parasız bir plaja gitmeye karar verip aldığımız tarif üzre yola çıkıyoruz. Dağda o yol değil bu yol derken dolaşıp duruyoruz. Deniz orada ama biz giremiyoruz.
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A037_640x480.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A038_640x480.jpg
Nihayet akıncı beyleri bir yol bulunca kah biz bisiklet sırtında, kah bisikletler bizim sırtımızda aşağı iniyoruz. Bir yerden sonra artık makineyi aşağı indirmek mümkün değil. Maşallah benim makine azıcık ağır olduğundan yukarıda bırakıyoruz. Herkes birbirine kilitleyip aşağı iniyor. Yaklaşık 08:30 da başlayan yolculuğumuz 14:30 da sona ermiş oldu böylece. Eminönün’de 19 olan km saatim şu anda 64’ü gösteriyor. Seri halde soyunup kendimi suya bırakıyorum. Mübarek su dediğin ne güzel bir şey öyle. Bir anda tüm stresi ve yorgunluğu alıyor. Çarşıdan aldığım makarnaya binip su üzerindeki yaprak misali su nereye sürüklerse oraya gidiyorum. Arkadaşlar peşimden soyunup teker teker suya atlayıveriyor.
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A043_640x480.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A044_640x480.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A047_640x480.jpg
Suda Kerem,Sado,Toygar,Cem denizkızı muhabbeti yapıyor. Katılıp muhabbetin belini kırıyoruz. Bu sıcağın altında o kadar rampayı işte şu kısacık an için geliyoruz. Suda kahkaha sesleri ardı ardına yankılanıyor. Bu arada grubumuzun diğer bayan insanı Görkem Kayların tepesinde yarım saattir mayo giymeye çalışıyor. O kadar uzun sürdü ki ben herhalde Bülent Ersoy geldi sahne kıyafeti giyiyor diye düşünmeye başladım. Nihayet hemen hemen herkes suda. Bazı arkadaşlar suya girmeyip pelikan gibi kenarda takılıyor. Nedenini anlamamakla beraber tercihlere saygımız sonsuz. Bu arada Vural üşenmeyip DAYİG’in kuruluşu için yanında taşıdığı şampanyayı patlatmak üzere Toygar’ı göreve davet ediyor.
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A052_640x480.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A054_640x480.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A056_640x480.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A050_640x480.jpg
Toygar’ın şampanyayı patlatmasıyla beraber DAYİG resmen kurulmuş oluyor. Güle oynaya suya dönüyoruz.Sudan çıkınca tekrar acıktığımızı ve susadığımızı fark ediyoruz ama o kadar yolu kim gidecek. Kadir gönüllü oluyor. Paralar toplanıp istekler yazdırılıyor. Kadir’e kimin eşlik edeceği tartışılınca hemen devrecilik yapmaya başlıyorum. Kardeşim 2.500 km yol yapmışım ben mi gideyim, çömezlerden birini yollayın, kıdeminiz ne, forumda kaç yıldızınız var diye pislik yapıp çamura yatıyorum. Sonuç gayet başarılı. Bir cengaver daha ortaya çıkıp Kadir’le markete kadar gidiyor. Kolay mı o kadar adamın istediği şeyi taşımak. Nereden baksan 30 kg yükle dönüyorlar. Vallahi bu adamların hakkı ödenmez. Hemen torbadan biramızı kapıp içmek üzere denize giriyoruz. Tabii ki Görkem’in cipsini de çalarak. Görkem kıyıdan getirin cipsimi derken biz müslümanın malı ortaktır prensibinden hareketle cipsi ve biraları temize havale ediyoruz.
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A057_640x480.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A059_640x480.jpg
Bira ve cips bozulan Türkçemize eşlik ediyor. Milyon mülyona, hoş höş’e dönüveriyor. İlkokul bahçesinde gibiyiz. Neşe içinde saçma sapan şeylere gülüyoruz. Saat 16:00 olunca daha önce alınan karar uyarınca ekip toplanmaya başlıyor ama bizim hiç gitmeye niyetimiz yok. 14:30 da gelip 16:00 da gitmeye kalkarsak olacağı bu. Yol uzun ekip kalabalık kazalar olunca gelişimiz bayağı uzadı. Ben,Toygar,Cem,Sado,Kerem kayış atıyoruz.Biraz daha burada kalacağız. Niye bilinmez Kerem ve Sado bizi anında satıp ekibe katılma kararı alıp gidiyor. 3 kişi kaldık burada. Ekibi uğurlayıp tekrar suya atlıyoruz.
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A061_640x480.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A062_640x480.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A063_640x480.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A064_640x480.jpg
Saat 17:30 a kadar orada takılıyoruz. Sonra biz de istemeden de olsa yola çıkıyoruz. Sarıyer’e inip sahilden gideceğiz. Ama önce 6-7 km’lik bir rampa var. Sarıyer Madenlere kadar tırmanacağız. 42 yaş ve 90 kg cüsse ile Toygar koca rampayı molasız tırmanıyor. Biraz Darub’çuluk bulaşmış herhalde. Madenlerde boğaza nazır çay bahçesine girip çaylarımızı içip en sevmediğim kısma, inişe başlıyoruz.
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A067_640x480.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A068_640x480.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/19%20TEMMUZ%20KILYOS/A069_640x480.jpg
Söylemeden geçemeyeceğim rampayı tırmanırken yanımızdan üstü açık bir BMW geçmişti. Yaklaşık 40 dk kadar rampa tırmandık, çay molası verdik ve inerken BMW orada trafikteydi. Tüm araçlar kapana kısılmış çaresizlik içinde bekliyordu. Biz de bazen yoldan bazen kaldırımdan güle oynaya aşağı indik. Nihayet düzlüğü bulunca Cem’inde uyarısıyla süvari Beşiktaş’a kadar son sürat gitmeye başladık. Son vapur 21:00 deymiş. Beşiktaş girişinde sevgili Uğur’la karşılaştık. Yakın aile büyüklerinden birinin vefatı dolayısıyla gelememiş. Sele üstü iki satır muhabbet edip vapura yetişiyoruz. Km saati 102 de.Vapurda Reha’yla tekrar karşılaşıyoruz. Kadıköy’e kadar sohbet muhabbet geliyoruz. Orada Reha ve Cem’e veda edip Toygar’la trene biniyoruz. Nasıl da yorulmuşum. Vücudum yavaş yavaş kendini salıyor. Toygar İdealtepe’de inince uyuklamaya başlıyorum. Ama o da ne. Adamın biri bisikletimin epeyce yakınında duruyor. Bir anda tilki gibi etrafı kolaçan etmeye başlıyorum. Ne olacağı belli olmaz. Vitesle aynayla bir şeyle oynayıp bozabilir. Neyse ki hemen uzaklaşıyor. Ama bela dediğin az gelmez ki. Bu seferde trene maaile bine bir adam bisikletin etrafına tangır tungur çuvallar koyuyor. Sonra seleden destek alıp öbür taraftaki ancak bir adamın ayakta durabileceği aralığa geçiyor. Aniden “dur dur ne oluyor,ne yapıyorsun sen ” diye bağırıp adamın üstüne yürüyorum. Korkan adam bisikleti kendinden uzaklaştırmak için bir kez daha seleyi tutunca “bırak şunu, bir daha da dokunma makineye” diye gürlüyorum. Normalde munis, hatta korkak sayılabilecek bir adamım ama demek dayak vaktim gelmiş. Allahtan adamın ağzını bıçak açmıyor. İnerken “şu çuvalları çek te ineyim “diyorum adam oralık değil. Bisikleti sırtlıyorum ama açı dar olduğu için kaldırırken teker aniden tak diye adamın kafasına çarpıyor. Adam hışımla dönünce “ne bakıyorsun bi de tekerimi çarptım senin yüzünden” diye son bir fırça atıyorum. Ben coştukça adam sanki hiçbir şey olmamış gibi önüne dönüyor. İnsanlar yarılan Kızıldeniz misali ayrılıp inişime yol veriyor. Saat 22:30 olmuş. Daha 18 km yol var. Allahtan hava serin ve yol boş. Tempolu bir şekilde tırmanmaya başlıyorum. Eve 2 km kala geziye çıkmış bir baba kız görüyorum. Yolun ters istikametine doğru yolun tam ortasından far, stop lambası, reflektör olmadan Allaha emanet gidiyorlar. Allah göstermesin bir kaza olsa suçlu hazır. Bisiklet. Oysa o saatte ön ve arka flaşörlerim, sırtımda reflektörlü yeleğimle ben buradayım diye bağırarak en kenardan gidiyorum. Eve girdiğimde saatim 23:40’ı ,km saatim ise 120 yi gösteriyordu.
Geziden geriye kalanlar:
Düdüğü ve arka takım kaptanlığıyla KUDU,
Şampanya da Vural ve Toygar,
En uzun sürede mayo değiştiren Görkem, ( O sürede 2 balık evrim geçirip karaya çıktı)
En çok çalışan (tabii ki) paramedik Tolga,
En gıcık, rampa performansıyla Kadir,
En atletik vücut âcizane BEN,

Toplam km : 120,79
Maksimum hız : 64,5
Ortalama hız : 18,8
Pedal çevrilen süre : 6 saat 38 dakika
Toplam tur süresi : 18 saat 40 dk.
 
Scudo

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
Eğlenceli bir tur olmuş, bizlerle paylaştığınız için teşekkürler.

Tüm katılımcılara selamlar.
 

BF Okuru

Forum Bağımlısı
Kayıt
6 Eylül 2004
Mesaj
164.844
Tepki
789
ne oluyor orda o da ne amanin şampanya içili :D :D :D
eyvah vukuat var yetişin :D :D :D
yalnız bu kadar şamatalı gırgırlı bir tur görmedim desem doğru
acaip eğlendim şu deniz biraz az dalgalı olsaydı iyi olacaktı
çirkin dostum yine döktürmüş evet hepinize teşekkür ederim
sağolun varolun
 

TOYGAR YONTGAN

Forum Demirbaşı
Kayıt
25 Mayıs 2009
Mesaj
458
Tepki
745
Şehir
MALTEPE
Bir teşekkürde benden dostum.Yine saatlerce bilgisayarına kitlenip bu güzel yazıyı yazıp fotoğrafları ekledin.İnşallah patron bu siteyi takip etmiyordur,senin ne iş yaptığını sorgulayabilir.
 

çirkin

Forum Bağımlısı
Kayıt
2 Haziran 2009
Mesaj
842
Tepki
1.364
Şehir
İstanbul
@CEM ATEŞ

Ya hocam Picasa da bi cenabetlik var. :D Sürekli bağlantı kesildi,yükleme hatası diye uyarı veriyor. :( Fabrikanın bilgi işlemini seferber ediyorum.Eğer bağlantıdan değilse halledeceğim.
 
  • Beğen
Tepkiler: Vural UZUN

emreden

Forum Demirbaşı
Kayıt
7 Aralık 2006
Mesaj
503
Tepki
288
Şehir
Sabancı Üni - İstanbul
Bisiklet
Corratec
çok güzel bi gezi, akıcı ve kaliteli bi dille yazılmış. tabrik ederim. zevkle okudum.
 
  • Beğen
Tepkiler: çirkin

çirkin

Forum Bağımlısı
Kayıt
2 Haziran 2009
Mesaj
842
Tepki
1.364
Şehir
İstanbul
İnsanoğlu aya gitti,kesmedi marsa gitti,neptünde halay çekti,jüpiterde mangal yaptı ve ben nihayet picasa dan resimleri yüklemeyi başardım.

Benim için büyük bir adım, tabii ki insanlığın zerre tınında değil.:D

Kilyos gezisi benim kameramdan tüm fotolar

(link)