I'm a poor lonesome cowboy
I'm a long long way from home
and this poor lonesome cowboy
has got a long long way to roam
over mountains over prairies
from dawn till day is done
my bike and me keep riding
into the setting sun
Red Kit’ten esinlenerek bir pazar sabahı coşaraktan çıktım yine bir başıma yollara.
tüm fotolar:
(link)
Bu haftasonu Zirve Dağcılık Tekirdağ şubesinin Ganos Dağı’nda yamaç paraşütü vardı ve rotayı o yönde belirledim ama kesin hedef belli değildi, duruma göre bakarım diye düşündüm. Çerkezköy’den Çorlu’ya kadar minibüs yolculuğu yaptıktan sonra 08:00’de Çorlu’da pedal basmaya başladım.
http://farm4.static.flickr.com/3062/2588135062_11be523491.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3265/2588135488_ed2bd7ac94.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3149/2587300787_9b7aed3650.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3087/2587301141_cf5af3c4d5.jpg
Yol boyu çiftliklerin ve fabrikaların köpekleri ile samimi oldum. Kah 4 köpek, kah 7 köpek eşlik etti bana (saldırırken çok yaklaşırlarsa strateji belirleyebilmek için hep sayarım köpekleri) Diğer taraftan dar yolda vızır vızır arabalar derken bu bölüm maalesef pek keyifli değildi. Ve bir ara hafiften yağmur yağdı, o anda fazla ıslanmadım ama yanımdan geçen kamyon ve otobüslerin kaldırdığı sular beni bi hayli serinletti sağolsun.
Yolun kıyı boyu bölümüne ulaştıktan bir süre sonra bir cam kırığı yığının içinden geçtim, hemen durdum ve bira şişelerini yola atanlara rahmet okuduktan sonra lastikleri kontrol ettim (neme lazım bir parça girmiş olur, o anda olmasa da sonra patlatır). Bir de baktım minik bir salyangoz, ben arka lastiği kontrol ederken hemen ön lastiğe yerleşmiş, aklı sıra beleş yolculuk yapacak.
http://farm4.static.flickr.com/3057/2587307541_078b070b9c.jpg
Yolun buraya kadarki bölümü gayet düz olduğu için beklediğimden kısa sürüyordu ama Tekirdağ’a yaklaştıkça iniş-çıkışlar başladı.
http://farm4.static.flickr.com/3144/2588136588_46bd85e39e.jpg
http://farm3.static.flickr.com/2123/2588143312_9e2dc5c5e6.jpg
Böyle hafif bir iniş anında “benim Mesut Girgiç’ten neyim eksik diyerek asıldım pedala ve bastım deklanşöre.
http://farm4.static.flickr.com/3036/2588143660_076691ce92.jpg
O da ne? Benim km saatim eksikmiş yahu. Bir de fotoğraf makinem biraz zayıf kalmış, eh bir de bisikletim zayıf kalmış sanırım. Eeee, bir de en fazla 40-45 kmh falan yapıyordum sanırım.
Vee, işte bir koyda Tekirdağ...
http://farm4.static.flickr.com/3270/2588152878_2cb02671d4.jpg
Bir rampa daha geçtik, veee işte asıl Tekirdağ bu koydaymış. Olmadı efendim bir rampa derken sonunda buldum yahu Tekirdağ’ın merkezini.
http://farm4.static.flickr.com/3033/2587323627_18d659e451.jpg
Çorlu’dan Tekirdağ girişine 1 saat 35 dakika sürdü ama 20 dakika da merkeze ulaşana kadar geçti.
Bir çorba molasını ve kısa bir şehir turunu müteakip yola devam ettim. Sahilden Barbaros üzerinden mi gitsem, yoksa Keşan yolundan gidip bir yerlerden sola mı sapsam. Ama Barbaros üzerinden daha önce geçtik, maksat keşif olsun diyerek başladım Keşan yolundaki rampaya.
http://farm4.static.flickr.com/3275/2588159252_b0da5b75c0.jpg
2800 metre hafif eğimle tırmandıktan sonra Namık Kemal üstadımıza selam çakıp sola kırdım ve bir köy yoluna girdim.
http://farm4.static.flickr.com/3135/2588162508_7d3154491f.jpg
işte hedefteki Ganos dağları
http://farm4.static.flickr.com/3049/2587327725_db23fd1f99.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3074/2587328167_2b2937388d.jpg
Minicik bir köy (halen neresi olduğunu bilmiyorum), hemen arkasında bir göl var.
http://farm4.static.flickr.com/3263/2588167620_9c4a9e992e.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3187/2587336151_6deb6a9b0a.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3115/2587339505_6a49a546b9.jpg
Ama gölü geçemedim, yol bitti. Köye geri döndüm ama batıya yol yok yahu.
Benim de batıya gitmem gerek. Küçük bir patika tutturdum, biraz çalı arası macera yaptım.
http://farm4.static.flickr.com/3141/2587340009_26d802c235.jpg
Patikada yılan izleri var, izleri bir-iki diye sayarken hooop bir yılan o izleri nasıl oluşturduklarını gösterircesine hemen önümden geçiverdi. İn, makineyi çıkar derken foto çekemedik tabi. Bir vadi çıktı, karşısına geçmem gerek ama nasıl?
http://farm4.static.flickr.com/3261/2588175160_ae0be97cef.jpg
Daldım içine ama çıkamadım, kolu çizdik bu arada. Geri dönüp başka bir patika buldum.
http://farm4.static.flickr.com/3157/2587343465_8f6540103e.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3072/2588178560_c8b704913e.jpg
Patika giderek ufaldı
http://farm4.static.flickr.com/3192/2588178906_b5744da9b2.jpg
ve kayboldu gitti.
http://farm4.static.flickr.com/3037/2587344615_801792c0d4.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3126/2587344943_b54b6687fe.jpg
Sonra yine bir yol tutturdum
http://farm4.static.flickr.com/3126/2588180198_578f909165.jpg
burayı "duş imkanı olan yerler" listeme ekledim
http://farm4.static.flickr.com/3043/2587345637_9c85f004a9.jpg
Bu sefer tam oldu, hooop Naipköy’e çıktım. Meydanında çınar ağaçları ile güzel bir köy.
http://farm4.static.flickr.com/3152/2587346299_38805ab0a4.jpg
Aaa, uçuş alanına yaklaştım, hadi bi gidelim bakalım belki hala oradadırlar diyerek devam ettim.
http://farm4.static.flickr.com/3035/2588181970_3a450dd152.jpg
Mermer köyünü geçtikten biraz sonra meşhur sert rampa başladı (6 km ve dik). Birileri gitmemi istemiyor olmalı, aniden gökyüzü öyle bir karardı ve şimşekler çakmaya başladı ki resmen fantastikti.
http://farm4.static.flickr.com/3167/2588182298_6ba894ef5b.jpg
Zaten yol dar, vızır vızır arabalar habire çakıl fırlatıyorlar. Yola mıcırı dökmüşler, renk versin diye azıcık zift atmışlar, sinir bozucu. Bana da bahane lazımdı, gök bahane oldu, hemen kırdım dümeni ama nasıl gidiyorum... : )) Bulutlarla yarışıyorum resmen. Tam Naipköy’e girerken yağmur şiddetini artırdı ve ben biraz ıslanarak küçük bir mekana zor attım kendimi. Bu arada saat 14:00. Yemek molası ayağına burada takıldım bir süre. Seçenek olmadığı için hiç sevmediğim kelle çorbasından içtim.
http://farm4.static.flickr.com/3040/2588186620_8c015f7cb6.jpg
Yağmur dinince Tekirdağ yönüne bu sefer Barbaros üzerinden devam ettim. Yolda bolcana çeşit çeşit erik yedim (keşke yazdığımla gösterdiğim uyumlu olsa di mi? erik diyorum, papatya gösteriyorum)
http://farm4.static.flickr.com/3146/2588187082_f216c8d1c2.jpg
Islak yolda her tarafımı çamura buladım, burada da bitmeyen araç konvoylarına sinir oldum. Nihayet Tekirdağ garajına ulaşıp bisikleti bir kenara bıraktım
http://farm3.static.flickr.com/2043/2587352949_6a99dc09b4.jpg
Tuvalette temizlik ve üst değiştirme merasimi sonrası Kiraz festivalini (panayır diyelim) ziyaret ettim. Nasıl ki Finike’den başka yerde portakal, Gümüldür’den başka yerde mandalina yetişmezse, Tekirdağ’da Naipköy’den başka yerde kiraz yetişmediğini öğrendim. : )) Maaşallah bütün kirazları Naipköy kirazı diye satıyorlardı. Şampiyon kirazdan biraz aldım ve müdavimi olduğum Meydan Lok.’da harika köfte+yoğurt ile kendimi ödüllendirerek geziyi noktaladım.
http://farm4.static.flickr.com/3069/2587353423_6c2ba757aa.jpg
Çerkezköy’e kadar da minibüs taşısın yahu.
Şimdi baktım, 90 km kadar olmuş. Kaybolup patikalarda dolaştığım bölüm dışında pek keyifli değildi açıkçası. Akılda kalanlar yağmur-çamur-mıcır ve araç yoğunluğu oldu. Keyifli kısa bölüm ise çok iyi oldu, bisiklet araştırmalarım hibrid’den MTB’ye doğru kaydı. (2 aydır hibrid araştırıyorum, 4 ay da MTB araştırırım artık) : ))
I'm a long long way from home
and this poor lonesome cowboy
has got a long long way to roam
over mountains over prairies
from dawn till day is done
my bike and me keep riding
into the setting sun
Red Kit’ten esinlenerek bir pazar sabahı coşaraktan çıktım yine bir başıma yollara.
tüm fotolar:
(link)
Bu haftasonu Zirve Dağcılık Tekirdağ şubesinin Ganos Dağı’nda yamaç paraşütü vardı ve rotayı o yönde belirledim ama kesin hedef belli değildi, duruma göre bakarım diye düşündüm. Çerkezköy’den Çorlu’ya kadar minibüs yolculuğu yaptıktan sonra 08:00’de Çorlu’da pedal basmaya başladım.
http://farm4.static.flickr.com/3062/2588135062_11be523491.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3265/2588135488_ed2bd7ac94.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3149/2587300787_9b7aed3650.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3087/2587301141_cf5af3c4d5.jpg
Yol boyu çiftliklerin ve fabrikaların köpekleri ile samimi oldum. Kah 4 köpek, kah 7 köpek eşlik etti bana (saldırırken çok yaklaşırlarsa strateji belirleyebilmek için hep sayarım köpekleri) Diğer taraftan dar yolda vızır vızır arabalar derken bu bölüm maalesef pek keyifli değildi. Ve bir ara hafiften yağmur yağdı, o anda fazla ıslanmadım ama yanımdan geçen kamyon ve otobüslerin kaldırdığı sular beni bi hayli serinletti sağolsun.
Yolun kıyı boyu bölümüne ulaştıktan bir süre sonra bir cam kırığı yığının içinden geçtim, hemen durdum ve bira şişelerini yola atanlara rahmet okuduktan sonra lastikleri kontrol ettim (neme lazım bir parça girmiş olur, o anda olmasa da sonra patlatır). Bir de baktım minik bir salyangoz, ben arka lastiği kontrol ederken hemen ön lastiğe yerleşmiş, aklı sıra beleş yolculuk yapacak.
http://farm4.static.flickr.com/3057/2587307541_078b070b9c.jpg
Yolun buraya kadarki bölümü gayet düz olduğu için beklediğimden kısa sürüyordu ama Tekirdağ’a yaklaştıkça iniş-çıkışlar başladı.
http://farm4.static.flickr.com/3144/2588136588_46bd85e39e.jpg
http://farm3.static.flickr.com/2123/2588143312_9e2dc5c5e6.jpg
Böyle hafif bir iniş anında “benim Mesut Girgiç’ten neyim eksik diyerek asıldım pedala ve bastım deklanşöre.
http://farm4.static.flickr.com/3036/2588143660_076691ce92.jpg
O da ne? Benim km saatim eksikmiş yahu. Bir de fotoğraf makinem biraz zayıf kalmış, eh bir de bisikletim zayıf kalmış sanırım. Eeee, bir de en fazla 40-45 kmh falan yapıyordum sanırım.
Vee, işte bir koyda Tekirdağ...
http://farm4.static.flickr.com/3270/2588152878_2cb02671d4.jpg
Bir rampa daha geçtik, veee işte asıl Tekirdağ bu koydaymış. Olmadı efendim bir rampa derken sonunda buldum yahu Tekirdağ’ın merkezini.
http://farm4.static.flickr.com/3033/2587323627_18d659e451.jpg
Çorlu’dan Tekirdağ girişine 1 saat 35 dakika sürdü ama 20 dakika da merkeze ulaşana kadar geçti.
Bir çorba molasını ve kısa bir şehir turunu müteakip yola devam ettim. Sahilden Barbaros üzerinden mi gitsem, yoksa Keşan yolundan gidip bir yerlerden sola mı sapsam. Ama Barbaros üzerinden daha önce geçtik, maksat keşif olsun diyerek başladım Keşan yolundaki rampaya.
http://farm4.static.flickr.com/3275/2588159252_b0da5b75c0.jpg
2800 metre hafif eğimle tırmandıktan sonra Namık Kemal üstadımıza selam çakıp sola kırdım ve bir köy yoluna girdim.
http://farm4.static.flickr.com/3135/2588162508_7d3154491f.jpg
işte hedefteki Ganos dağları
http://farm4.static.flickr.com/3049/2587327725_db23fd1f99.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3074/2587328167_2b2937388d.jpg
Minicik bir köy (halen neresi olduğunu bilmiyorum), hemen arkasında bir göl var.
http://farm4.static.flickr.com/3263/2588167620_9c4a9e992e.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3187/2587336151_6deb6a9b0a.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3115/2587339505_6a49a546b9.jpg
Ama gölü geçemedim, yol bitti. Köye geri döndüm ama batıya yol yok yahu.
Benim de batıya gitmem gerek. Küçük bir patika tutturdum, biraz çalı arası macera yaptım.
http://farm4.static.flickr.com/3141/2587340009_26d802c235.jpg
Patikada yılan izleri var, izleri bir-iki diye sayarken hooop bir yılan o izleri nasıl oluşturduklarını gösterircesine hemen önümden geçiverdi. İn, makineyi çıkar derken foto çekemedik tabi. Bir vadi çıktı, karşısına geçmem gerek ama nasıl?
http://farm4.static.flickr.com/3261/2588175160_ae0be97cef.jpg
Daldım içine ama çıkamadım, kolu çizdik bu arada. Geri dönüp başka bir patika buldum.
http://farm4.static.flickr.com/3157/2587343465_8f6540103e.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3072/2588178560_c8b704913e.jpg
Patika giderek ufaldı
http://farm4.static.flickr.com/3192/2588178906_b5744da9b2.jpg
ve kayboldu gitti.
http://farm4.static.flickr.com/3037/2587344615_801792c0d4.jpg
http://farm4.static.flickr.com/3126/2587344943_b54b6687fe.jpg
Sonra yine bir yol tutturdum
http://farm4.static.flickr.com/3126/2588180198_578f909165.jpg
burayı "duş imkanı olan yerler" listeme ekledim
http://farm4.static.flickr.com/3043/2587345637_9c85f004a9.jpg
Bu sefer tam oldu, hooop Naipköy’e çıktım. Meydanında çınar ağaçları ile güzel bir köy.
http://farm4.static.flickr.com/3152/2587346299_38805ab0a4.jpg
Aaa, uçuş alanına yaklaştım, hadi bi gidelim bakalım belki hala oradadırlar diyerek devam ettim.
http://farm4.static.flickr.com/3035/2588181970_3a450dd152.jpg
Mermer köyünü geçtikten biraz sonra meşhur sert rampa başladı (6 km ve dik). Birileri gitmemi istemiyor olmalı, aniden gökyüzü öyle bir karardı ve şimşekler çakmaya başladı ki resmen fantastikti.
http://farm4.static.flickr.com/3167/2588182298_6ba894ef5b.jpg
Zaten yol dar, vızır vızır arabalar habire çakıl fırlatıyorlar. Yola mıcırı dökmüşler, renk versin diye azıcık zift atmışlar, sinir bozucu. Bana da bahane lazımdı, gök bahane oldu, hemen kırdım dümeni ama nasıl gidiyorum... : )) Bulutlarla yarışıyorum resmen. Tam Naipköy’e girerken yağmur şiddetini artırdı ve ben biraz ıslanarak küçük bir mekana zor attım kendimi. Bu arada saat 14:00. Yemek molası ayağına burada takıldım bir süre. Seçenek olmadığı için hiç sevmediğim kelle çorbasından içtim.
http://farm4.static.flickr.com/3040/2588186620_8c015f7cb6.jpg
Yağmur dinince Tekirdağ yönüne bu sefer Barbaros üzerinden devam ettim. Yolda bolcana çeşit çeşit erik yedim (keşke yazdığımla gösterdiğim uyumlu olsa di mi? erik diyorum, papatya gösteriyorum)
http://farm4.static.flickr.com/3146/2588187082_f216c8d1c2.jpg
Islak yolda her tarafımı çamura buladım, burada da bitmeyen araç konvoylarına sinir oldum. Nihayet Tekirdağ garajına ulaşıp bisikleti bir kenara bıraktım
http://farm3.static.flickr.com/2043/2587352949_6a99dc09b4.jpg
Tuvalette temizlik ve üst değiştirme merasimi sonrası Kiraz festivalini (panayır diyelim) ziyaret ettim. Nasıl ki Finike’den başka yerde portakal, Gümüldür’den başka yerde mandalina yetişmezse, Tekirdağ’da Naipköy’den başka yerde kiraz yetişmediğini öğrendim. : )) Maaşallah bütün kirazları Naipköy kirazı diye satıyorlardı. Şampiyon kirazdan biraz aldım ve müdavimi olduğum Meydan Lok.’da harika köfte+yoğurt ile kendimi ödüllendirerek geziyi noktaladım.
http://farm4.static.flickr.com/3069/2587353423_6c2ba757aa.jpg
Çerkezköy’e kadar da minibüs taşısın yahu.
Şimdi baktım, 90 km kadar olmuş. Kaybolup patikalarda dolaştığım bölüm dışında pek keyifli değildi açıkçası. Akılda kalanlar yağmur-çamur-mıcır ve araç yoğunluğu oldu. Keyifli kısa bölüm ise çok iyi oldu, bisiklet araştırmalarım hibrid’den MTB’ye doğru kaydı. (2 aydır hibrid araştırıyorum, 4 ay da MTB araştırırım artık) : ))