Herkese merhaba. 17 Mart 2016 tarihinde D-100 karayolu Uzunçayır mevkiinde katlanan bisikletimle Kartal yönüne ilerlerken körüklü bir İETT otobüsü arkadan çarptı. Kazadan birkaç saatlik baş dönmesi, birkaç çizik ve tekrar ağrımaya başlayan el bileğim dışında bedensel bir hasar görmedim; ancak bisikletimin arka tarafı pert oldu diyebilirim. 20 Eylül 2016 itibariyle bana çarpan İETT otobüsünün sigorta firması olan Allianz Sigorta, tamire ilişkin faturaları belgeleyerek talep ettiğim tüm ödemeyi (1000 TL'den fazla) tarafıma iletti.
Benim kaza sürecimde Gökhan beyinkinin aksine bilirkişi/eksper incelemesine gerek duyulmadı. Ambulansa da binmedim, ama hasarı ödettirmeyi başardım. Böyle bir olay başına gelen bisikletlilere destek olmak isterim.
Özetle: Kaza günü otobüs şoförü ve yolcularla tartışmak pahasına otobüsün hareket etmesini engelledim. Şoför otobüsün yatma parasının da benden alınacağını söyleyerek beni vazgeçirmeye çalıştı, dinlemedim. Polisi aradım ancak yaralanma-ölüm olmadığı için gelmediler, onun yerine karşılıklı anlaşma ile kaza tutanağı tutmamı ve kazanın detaylı resimlerini çekmemi söylediler. Otobüste kaza tutanağı olmadığı için otobüse pert olmuş bisikletimle binerek İETT garajına kadar gittim. Orada kaza tutanağını bana çarpan şoför ile birlikte doldurdum. Kendi ifadelerimizi yazdık, ortak bir kroki çizdik, arkadan çarpma olduğunu formda da işaretledim, karşılıklı imzaladık. Asıl nüshayı şoför aldı ama ikinci nüsha da bana yetti. Kaza tutanağının yanı sıra şoförün ehliyet fotokopisi ve otobüsün sigorta poliçesinin bir örneğini istedim, aldım. Ardından devlet hastanesi acil servisine gittim, gerekli tomografi-film çekimlerini yaptılar. Önemli bir sorunum yoktu, yine de adli muayene raporunu acil servis polisine imzalatarak aldım. Daha sonra evde salim kafayla bisikletin hasar gören tüm detaylarını tekrar çektim. Hasar gören parçaları yurtdışından sipariş ettim. (Bisikletiniz Türkiye'de geniş servis ağı olan bir şeyse bu kısmı atlayabilirsiniz.) Herbir satın almanın faturalarını ayrı ayrı sakladım. İstanbul'da bisikletimi tamir eden servisten (ki burasının mümkünse bisikletinizin yetkili servisi olması işinizi kolaylaştırabilir.) de taktıkları parçalar ve işçiliğe karşılık ödeme yapıp fatura aldım. Tamir süreci bitince bisikletin yeni halini de hem genel hem detay fotoğrafladım. Allianz Sigorta'ya telefon açarak kaza dosyası açtırdım. Bisikletin bir plakasının/sigortasının olmaması sorun yaratmadı. İstedikleri evrakları kargo yoluyla ilettim, dosyanın içerdiklerini kargo faturasının kısmına da yazdırdım ve bunu sakladım. (Hakkaten de Allianz Sigorta gönderdiğim evrakların bazılarını göndermemişim gibi davranınca bu sakladığım kargo faturası işime yaradı.) Sigorta firmasına gönderdiğim evraklar: Durumu anlatan hasarın tazminini talep eden kaza dosya numarası-IBAN no yazılı dilekçe, kaza tespit tutanağı, adli muayene raporu, kaza anı-hasar detayları-tamir süreci-bisikletin yeni halini içeren fotoğraf DVD'si, kimlik fotokopim, bana çarpanın ehliyet fotokopisi, bisikletin kendi faturası, tamir harcamalarını belgeleyen tüm faturalar, bana çarpan otobüsün sigorta poliçesi.