Yoğun çalışma temposu içinde uzun zamandır adam gibi bisiklete binemiyordum. Kudret abinin mesajını okuyunca işte fırsat dedim adımı listeye ekleyiverdim. Evim Kurtköy’de olduğu için Çekmeköy’de buluşma kararı aldım. 06:30 da çalan saatin beni bu kadar güzel bir güne uyandırdığını bilemezdim tabi. Koyu bir kahve azıcık kahvaltı, biraz miskinlik derken 07:30 da yola revan oldum.
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P013_800x600.jpg
Hayaller şehri
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P015_800x600.jpg
İlk defa gideceğim için Google Map’tan aldığım harita çıkarıp çantaya atmıştım. Kurtköy gişelerin oradan yan yoldan önce Sultanbeyli ardı sıra Samandıra, Sarıgazi, Çekmeköy kışlasına geldim. Kışlanın oradan yol sorduğum biri beni direkt Çekmeköy kışlasının nizamiyesine yolladı. Doyasıya bir 18 ay kışla hayatım olduğu için ben almayayım diyerek U dönüşü yapıp Çekmeköy merkeze kadar geldim. Bu esnada saat neredeyse 09:00 a geliyordu. Tam buluşma noktasına doğru çıkarken birinin seslendiğini duyup o tarafa yöneldim. Haluk abi cemaati beklerken oturmuş bir çay içiyormuş. Hemen tanışık ve bir çay da bana söyledi. Daha bardağın yarısını görmeden Başkomutan Kudu önderliğinde süvari birliğini gördük. Çayı bırakıp hemen ekibe katıldık. Asıl ekip daha önce ikiye ayrılmış bir kısım asfalttan bir kısım ormandan gidecekmiş. Ben Orman ekibiyle karşılaştığım için onlara katıldım. Sevgili Arbek daha önce bu rotayı yaptığı için ekip lideri olarak onun önderliğinde ilerlemeye başladık. Ormandan önce son durağımız olan bir yerde mola verip su ve diğer ihtiyaçlarımızı karşıladık.
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P017_800x600.jpg
Bu esnada Keşif birliği komutanı Albay ARBEK elinde Google Map’ten aldığı arazi haritası üzerinde General Kudu ve bizlere kısa bir brifing verdi.
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P019_800x600.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P020_800x600.jpg
Artık yol bizim. Böyle zamanlarda özellikle arazide bisiklet kullanırken aklıma hep Metallica’nın bir şarkısı gelir. Lise çağlarımdan kalma Metallica Black albümünden Wherever I May Roam. Yolda olmaktan yolu yaşamaktan aldığım keyfi neredeyse ikiye katlar. İngilizce bilmediğim için çevirisini başka bir yerden aldım. Kötü yada eksikse affola.
...ve yol benim gelinim oluyor
gurur dışında her şeyden sıyrılmışım
böylece ona emanet ediyorum kendimi
ve o beni tatmin ediyor
ihtiyaç duyduğum her şeyi veriyor
...ve boğazımda tozla arzuluyorum
yalnızca bilgiyi elimde tutacağım
bu oyunda sen hala kölesin
serseri gezgin göçebe avare nasıl istersen öyle adlandır beni
…ama zamanımı herhangi bir yerde geçireceğim
aklımdakileri herhangi bir yerde söylemekte özgürüm
ve herhangi bir yeri yeniden tanımlayacağım
herhangi bir yerde gezerim
kafayı vurup yattığım yerdir evim
…ve yeryüzü tahtım olur
bilinmeyene uyum sağlarım
gezgin yıldızlar altında büyüdüm
tek başımaydım ama yalnız değil
kimseden bir şey istemem
…ve bağlarım tamamen koptu
sahip olduklarım azaldıkça daha çoğunu kazanıyorum
işlek olmayan yola hükmediyorum
serseri gezgin
göçebe avare
nasıl istersen öyle adlandır beni
böyle yazıyor mezar taşımda
bedenim yatıyor, ama ben geziyorum hala
herhangi bir yerde gezebilirim...
Kulağımda Metallica önümde deli bir yokuş yavaş yavaş tırmanmaya başladık.
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P022_800x600.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P023_800x600.jpg
Orman yolu olduğu için yol çok bozuk. Hem rampa tırmanmak hem de bozuk yolla uğraşmak epeyce enerji harcatıyor. Neredeyse dört ya da beş kez nefes düzenlemek azıcık sulanmak için kısa kısa mola vermek zorunda kalıyorum. Rampa başında Zuhal yarım saattir bekliyoruz nerdesiniz diye dalgasını geçiyor. Yol boyunca Kudu’yu kızdırmak için sürekli mızmızlanıyorum. En sonunda Kudu “yahu hem şikâyet ediyorsun hem de çıkıyorsun" diyor. Eh ne yapalım çoğu bisikletçi gibi ben de yeni gelin gibiyim. Hem ağlarım hem giderim. Yokuş esnasında etraftaki dağ çileklerini sömürmek suretiyle enerji depoluyoruz.
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P025_800x600.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P026_800x600.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P027_800x600.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P028_800x600.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P029_800x600.jpg
Dağ çilekleri hem organik hem de beleş. Allahtan daha ne isteyelim. Bu esnada yol için iki seçeneğimiz olduğunu öğreniyoruz. Biri Sülüntepe tarafı ama orada orman bekçisinin kapıyı açmama riski varmış. Kapı açılmazsa tekrar geri dönme ihtimalimiz mevcutmuş. Biraz tartışıp keyfimizi kimsenin inisiyatifine bırakmama kararı alıp orman yoluna vuruyoruz.
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P033_800x600.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P035_800x600.jpg http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P039_800x600.jpg
Yol yapı olarak çok çok kötü ama manzara olarak muhteşem.
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P040_800x600.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P041_800x600.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P043_800x600.jpg
Sürekli iniş halindeyiz ve çok kontrollü olmak gerekiyor. Yolda insanlar kestane topluyor. Daha sonra bunları yol kenarlarında satıyorlar. Orman yolu bitince asfalt yola çıkıyoruz. Burası çok dar ve gidiş geliş tek yol. En kenardan kıyı kıyı rampamızı tırmanmaya başlıyoruz. Performansı daha iyi olanlar basıp gidecek ve Polonez de buluşulacak. Sülün üretme çiftliğinin orada Kudu’nun mola verdiğini görüp yanına çöküyoruz.
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P044_800x600.jpg
Arkadaşlar manavdan incir ve hünnap alıyorlar. Yemek buldun ye sopa gördün kaç prensibinden hareketle birkaç tane göz hakkımızı alıyoruz. Hemen peşinden çok soğumamak için ben tekrar yola çıkıyorum. Yolda Zuhal’i görüyorum. Kudu da peşimden geliyor ve böylece üçümüz Polonez’e beraber giriyoruz. Aşırı kalabalık yüzünden ekip iki ayrı çay bahçesine dağılmış durumda yol yorgunluğunu atıyor. Hemen selamlaşıp bizde dâhil oluyoruz.
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P046_800x600.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P050_800x600.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P051_800x600.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P052_800x600.jpg
Sandviçlerimizi götürüp biraz muhabbet ettikten sonra saat 14:00 gibi ekip dönmeye karar veriyor. Biz 8 kişi geride kalıp Polonezköy’ü gezmeye karar veriyoruz. Toygar ve Elif yol bisikleti bahanesine sığınıp peşin satan olarak bizi satıp geri dönüyor. 5 km’lik Off Road koşu ve gezi parkurunda turlarken dünyanın en güzel bisikletçisiyle tanışıp fotoğraf çektiriyorum.
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P057_800x600.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P058_800x600.jpg
Sevgili Arbek ve eşine veda edip yolu tamamlıyorum. Bu Esnada parkurun bitiş noktasındaki BMX parkurunu görüp kaçırdığım için hayıflanıyorum.
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P059_800x600.jpg
Ve tekrar kahveye dönüp soluklanıyorum. Oradaki bir motosiklet ekibiyle biraz muhabbet edip dönüş için kalkıyoruz. 7 kişi Reşadiye tarafına giderken ben Çavuşbaşı istikametine yöneliyorum. Çavuşbaşındaki rampada artık dizlerim isyan ediyor. Performansım iyice düşmüş bir ara yol gözümde büyüyor. Yolda gördüğüm at çiftliği ve tel örgüden kendisini sevmeme izin veren at tekrar enerji veriyor.
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P065_800x600.jpg
http://i707.photobucket.com/albums/ww75/cirkin_2009/POLONEZKOY%2010%2010%202009/P068_800x600.jpg
Önce Çavuşbaşı oradan Çekmeköy-Sarıgazi-Sultanbeyli istikametinden tüm enerji depoları boşalmış ama mutlu mesut bir adam olarak kendimi eve atıyorum. Eve girdiğimde saat 18:10 u gösteriyor.
Benim açımdan,
Toplam zaman : 10 buçuk saat
Bisiklette geçen zaman : 05 saat 54 dakika
Toplam Km : 95.29 km
Maksimum hız : 59 km
Ortalama hız : 17 km