Merhaba arkadaşlar,
Adım Deniz Salman, kızıltoprakta oturuyorum, haftasonu bisikletçisiyim. Güncel bisikletim ise Cannondale Six Carbon 2009.. Turum genellikle hava şartlarını uygun bulduğum zaman, Kızıltopraktan çıkıp sahil yolundan pendik tersane girişine kadar gidip gelmekten ibaret.
05.09.2009 C.tesi günü yine aynı turun dönüşünde İdealtepe Carrefour'un önündeki ışıklarda bir taksi bana tam arkadan çarptı, sola devrilerek düştüm. Dirseğim ve baldırım biraz incindi, ciddi bir hasar almadım. Olay yerine yardımcı olmaya gelen insanlar da ciddi bir sağlık problemim olmadığını görünce birer birer uzaklaştılar. O sırada hemen arkamdan gelmekte olan iki dağ bisikletli arkadaş'tan bir tanesi bisikletimi yoldan kaldırdı, arka jant yamulmuş olduğundan yola devam edebilmem için arka freni gevşetti, ve de isteğim üzerine cep telefonundan 155'i arayarak olay yerine polis çağırdı. Oruçlu olduklarını ve daha fazla yardımcı olamaycaklarını söyleyerek olay yerinden ayrıldılar.
2-3 dakika sonra taksi sürücüsüne arka çıkmaya gönüllü (muhtemelen başka bir sürücüydü) birisinden başka olay yerinde kimse kalmadı. Bana çarpan sürücü ise tahmin edeceğiniz gibi bisiklete gelen zararı hiç ciddiye almadan, "Bisikletlinin trafikte ne işi var? Polis gelse de rapor tutumaz, Jantını tamircide düzelttirirsin" v.b. laubali ifadelerle olaydan sıyrılmaya çalışıyordu. 10-15 dakika bekledik, sonunda taksici kalması yönündeki ısrarlarıma rağmen olay yerini terketti. Ben biraz daha bekledim, polis gelmeyince elimdeki tek bilgi olan taksi plakası ve hasarlı bisikletimle Küçükyalı karakolu'na giderek şikayette bulundum.
Henüz 5 haftalık olan yepyeni bisikletimin arka jantı (XERO XAR-200) yamulmuş,
Pazzaz karbon gidonu sol ucundan örselenmiş, Ultegra STI sol fren/vites kolu ucundan çizilmiş, Fizik Arione wing flex selenin derisi soldan kalkmış, sidi Ergo 2 ayakabının sol teki tabanı yanında karbonları lime lime kalkmıştı. Bunları bir taksi sürücüsüne anlatmak imkansız olmakla beraber, kendisi kabahatini kabul edip sembolik mertebede de olsa sorumluluğunu üstlense şikayetçi olmayacaktım ama karşılaştığım tavır beni hırslandırdı.
Bu kadar şeyi 2 ay sonra neden anlatıyorsun derseniz; geçen hafta Kartal Savcılığından gelen yazıda taksinini sahibi ve sürücüsünün bulunduğu ama şikayetimde kamu yararı bulunmadığından sulh davası açmam gerektiği yazıyordu. Çok büyük bir ihitmalle hiç bir netice alamayacak hatta daha da masraf yapacak olmama rağmen, bir avukat arkadaşımla beraber bunu mahkemeye taşımaya karar verdim. Bu yüzden olaya tanık olmuş arkadaşlardan eğer bu foruma üye olanlar varsa katkılarını esirgememelerini ve bana özelden mesaj atmalarını rica ediyorum..
Deniz
Adım Deniz Salman, kızıltoprakta oturuyorum, haftasonu bisikletçisiyim. Güncel bisikletim ise Cannondale Six Carbon 2009.. Turum genellikle hava şartlarını uygun bulduğum zaman, Kızıltopraktan çıkıp sahil yolundan pendik tersane girişine kadar gidip gelmekten ibaret.
05.09.2009 C.tesi günü yine aynı turun dönüşünde İdealtepe Carrefour'un önündeki ışıklarda bir taksi bana tam arkadan çarptı, sola devrilerek düştüm. Dirseğim ve baldırım biraz incindi, ciddi bir hasar almadım. Olay yerine yardımcı olmaya gelen insanlar da ciddi bir sağlık problemim olmadığını görünce birer birer uzaklaştılar. O sırada hemen arkamdan gelmekte olan iki dağ bisikletli arkadaş'tan bir tanesi bisikletimi yoldan kaldırdı, arka jant yamulmuş olduğundan yola devam edebilmem için arka freni gevşetti, ve de isteğim üzerine cep telefonundan 155'i arayarak olay yerine polis çağırdı. Oruçlu olduklarını ve daha fazla yardımcı olamaycaklarını söyleyerek olay yerinden ayrıldılar.
2-3 dakika sonra taksi sürücüsüne arka çıkmaya gönüllü (muhtemelen başka bir sürücüydü) birisinden başka olay yerinde kimse kalmadı. Bana çarpan sürücü ise tahmin edeceğiniz gibi bisiklete gelen zararı hiç ciddiye almadan, "Bisikletlinin trafikte ne işi var? Polis gelse de rapor tutumaz, Jantını tamircide düzelttirirsin" v.b. laubali ifadelerle olaydan sıyrılmaya çalışıyordu. 10-15 dakika bekledik, sonunda taksici kalması yönündeki ısrarlarıma rağmen olay yerini terketti. Ben biraz daha bekledim, polis gelmeyince elimdeki tek bilgi olan taksi plakası ve hasarlı bisikletimle Küçükyalı karakolu'na giderek şikayette bulundum.
Henüz 5 haftalık olan yepyeni bisikletimin arka jantı (XERO XAR-200) yamulmuş,
Pazzaz karbon gidonu sol ucundan örselenmiş, Ultegra STI sol fren/vites kolu ucundan çizilmiş, Fizik Arione wing flex selenin derisi soldan kalkmış, sidi Ergo 2 ayakabının sol teki tabanı yanında karbonları lime lime kalkmıştı. Bunları bir taksi sürücüsüne anlatmak imkansız olmakla beraber, kendisi kabahatini kabul edip sembolik mertebede de olsa sorumluluğunu üstlense şikayetçi olmayacaktım ama karşılaştığım tavır beni hırslandırdı.
Bu kadar şeyi 2 ay sonra neden anlatıyorsun derseniz; geçen hafta Kartal Savcılığından gelen yazıda taksinini sahibi ve sürücüsünün bulunduğu ama şikayetimde kamu yararı bulunmadığından sulh davası açmam gerektiği yazıyordu. Çok büyük bir ihitmalle hiç bir netice alamayacak hatta daha da masraf yapacak olmama rağmen, bir avukat arkadaşımla beraber bunu mahkemeye taşımaya karar verdim. Bu yüzden olaya tanık olmuş arkadaşlardan eğer bu foruma üye olanlar varsa katkılarını esirgememelerini ve bana özelden mesaj atmalarını rica ediyorum..
Deniz