biraz gecikmeli oldu ama kusuruma bakmayın, bunlar da naçizane bendeki fotoğraflar:
http://i51.tinypic.com/23vjg5i.jpg
http://i51.tinypic.com/2h2nyv5.jpg
http://i54.tinypic.com/2mmgx3l.jpg
1300 metrelik rakıma tırmandıktan sonra 200 metreye yaptığımız uzun inişte, yolun tam ortasında bir kaplumbağa gözümüze çarpıyor
garibim oraya kadar bir şekilde sağ salim gelebilmiş, ama herhalde sıcak yüzünden daha fazla ilerleyemeden dinlenmeye başlamış. baktım olmayacak, durdum ben de yardım etmek için. önce 1-2 pozunu aldım, sonra da kaldırıp yolun karşı tarafına bıraktım. oradan doğruca ağaçların gölgesine yürümeye başladı, ben de nihayet içime sinip yeniden saldım kendimi abilerime yetişmek için
http://i52.tinypic.com/wt7lsw.jpg
kaplumbağayla yaşadığımız küçük maceradan birkaç dakika sonra küçük bir dağ köyüne geldim. kahvenin önüne yanaşırken insanların bana bakışları çok acayipti
"buradan geçen 2 tane bisikletli gördünüz mü" dedim, "he he, bak şu tarafa gittiler" cevabını alınca eyvallah deyip hiç beklemeden devam ettim yola
http://i53.tinypic.com/ouz05f.jpg
http://i55.tinypic.com/2uo3ww0.jpg
Mayıslar köyünde abilerimi yakalayıp kahvede çay molası verdikten sonra, yolumuza devam ediyoruz...
http://i56.tinypic.com/1zdyadg.jpg
ve nihayet gökçekaya barajına varıyoruz
bu kadar güzel bir manzarayı bulmuşken, onun önünde bebeğimin birkaç pozunu almazsam hayatta olmaz tabi...
http://i52.tinypic.com/ac5ylj.jpg
http://i52.tinypic.com/20suiig.jpg
Kadir abi'yi arkadan gelirken şipşak
http://i51.tinypic.com/ri8adg.jpg
http://i55.tinypic.com/hwijqb.jpg
burası, baraj gölünün yanındaki o ferhat abi'nin yol lastikleriyle kafasını bir an bile kaldıramadan gittiği yol. ben o yolda turun en rahat adamıyım, kadir abi ise sıcağın verdiği bunaltıdan kurtulmanın çaresini manzarayı seyretmekte buluyor
http://i55.tinypic.com/hwijqb.jpg
oralar iyi güzel, barajı bitirip lokalde yemekleri de yedik de, sonraki tırmanış fena... özellikle psikolojk olarak insanı çok yoruyor. her virajın arkasından bir tepe çıkıyor, sürekli tırmanmamıza rağmen etrafımızda gördüğümüz tepelerin yüksekliği hep aynı. tam gördüğümüz tepenin yüksekliğine çıkıyoruz, virajı döner dönmez daha yükseği geliyor. bir ara hiç bitmeyecek sandım; zaten hava da sıcak, çıldıracak gibi oldum. işte bu da o çıldırma anımda çektiğim bir foto:
http://i53.tinypic.com/vcxd1j.jpg
tam ben o fotoğrafı çekip yeniden yola çıkmaya hazırlanırken, benden epey ileride olan Ferhat abi aradı. basıp eve gitmesi ve geri dönüp bizi arabayla alması konusunda anlaştık. derken Kadir abi 15 dakika sonra yanıma ulaştı, ve çileli yolculuğumuza birlikte devam etmeye başladık. bir yerden sonra Kadir abi susuzluktan pes etti, ben de bir çeşme bulup geri dönmek üzere yola devam ettim. neyse ki fazla bir mesafe kalmamış, çeşmeyi bulunca matarayı ağzına kadar doldurup geri bastım Kadir abinin yanına. işte oradan sonra daha bir rahat devam ettik yolumuza
derken son tepeyi gördük önümüzde:
http://i54.tinypic.com/vg08le.jpg
burada çilemiz bitiyor, artık bundan sonrası hep iniş ve düzlük diye sevindik. ama sevincimiz çok uzun sürmedi, yolu kısaltmak için bir stabilize yola girdik. zaten onca yorgunluk üzerimize çökmüşken, o bozuk yol bizi iyice mahvetti. bu da günün son pozu:
http://i52.tinypic.com/2jd5fgp.jpg
zaten bundan sonrasında hava gittikçe daha da karardı, ve biz de bulduğumuz ilk köyün kahvesinde oturup beklemeye başladık. sonrası, arabanın içinde eve dönüş... Ferhat abiye ne kadar teşekkür etsek azdır; daha kendi dinlenemeden bir de gidiş-dönüş 70 km araba kullandı bizim için. neyse ki hepimiz sağ salim evlerimize vardık...
turu düzenleyen ve sonunda yaptığı fedakarlıkla bizi kurtaran Ferhat Köse abime bir kez daha teşekkür ederim :in:
http://i54.tinypic.com/vg08le.jpg