@Alican
Sevgili Alican;
Senin bu harikulade yorumun grubumuzda ne kadar harikulade insanların yer aldığını anlamamıza bir kere daha yardımcı oluyor. Yeni nesil gençler maalesef bugün tüketim toplumunun egemenliği altında bugünü ve yarını umursamadan, alacakları sorumlulukların bilincine varmaksızın GÜNÜ yaşamayı tercih ediyorlar. Senin bu kesimden olmadığın belli. Hayatımda son yıllarda şunu keşfediyorum, büyük küçük ayırımı yapmaksızın herkesin herkesten öğreneceği bir şeyler vardır. Küçük veyahut çok genç diye bir kişinin görüşlerine değer vermemek toplumumuzun çocuklarını birey olarak kabul edebilme yetisinin eksikliğinden kaynaklanmaktadır. Gençlerimize önem vermezsek, onları anlamaya çalışmazsak, hep kendimizin anlaşılması gerektiğini düşünürsek aslında bu ülkenin geleceğini de düşünmüyoruz demektir. Buradan tüm genç bisikletsever arkadaşlara çekinmeden turlarımıza katılmalarını öneriyorum.
Bununla beraber Sevgili Mesut Bey'in değerli iltifatlarına çok teşekkür ederim. Benim bu grup kurulduğundan beri dile getirmeye çalıştığım şey tartışmadaki, görüş belirtmedeki üslup sorunudur. Şiddetle yetiştirilmiş, şiddetin eğitim metodu olarak uygulandığı toplumlarda uygun üslupla tavrını, görüşünü belli etmede haliyle problemler yaşanıyor. (Bu grup yönetiminde olanlar veya bir zamanlar yöneticilik yapmış olanlar bu durumu çok iyi bilmektedirler.) İnsanlar soruna sert yaklaşmayı bir güç gösterisi zannediyorlar. Olaya yapıcı değil yıkıcı bir biçimde sert bir uslupla yaklaşırsanız, karşınızdaki kişiler de savunucu bir tavırla aynı sertlikle size yanıt vereceklerdir. Bu bir iletişim sorunudur. Toplumumuzda bu yaşanıyor. İkinci önemli sorunumuz "dinleme" sorunudur. HAYATTAKİ EN ÖNEMLİ EYLEM DİNLEMEKTİR. Televizyonlardaki çoğu tartışmada konuklar birbirlerinin lafı bitmeden konuşmaya başlarlar genelde. Bunun sebebi nedir? Demokratik bir aile yapısından gelmememiz nedeni ile demokrasi bilincine sahip olmamamız ve karşısındakinin lafına müdahale ederek baskı ile kendi görüşünü empoze etme çabası diyebilirim kısaca. Bastırdığı zaman insanımız kendinin daha güçlü olacağını sanıyor ne yazık ki. Güç yanlış idrak ediliyor. Oysa gerçek güç bu değildir. Bu sadece bir yanılsama olabilir. İşte bu gibi forumların güzelliği ve önemi burada. Bu konu başlığı altında yapılan tartışmanın üslubu bunu kanıtlıyor. Yüzyüze ilişkilerde de bu üslup korunduğu sürece iletişimimiz kuvvetli olacaktır. İletişimi kuvvetli birbirini dinleyen, görüşlere değer veren ve değer katan bir toplum kendini eleştirip sorunlarına çözüm yolları arayabilir. Demokrasi bu şekilde gelişir dostlarım. Bu grupta bu gelişmeyi görmek inanın beni çok umutlandırıyor. Herkese teşekkür ediyorum.
Not: Konu hakkında detaylı bilimsel bilgiye sahip olmak isteyenlere Sayın Prof. Dr. Üstün Dökmen'in "İletişim Çatışmaları ve Empati" kitabını, Sayın Prof. Dr. Doğan Cüceloğlu'nun "Yeniden İnsan İnsana" kitabını ve Sayın Dr. Erdal Atabek'in "Kuşatılmış Gençlik" kitabını okumalarını öneririm.
Sevgilerimle
MFG(+)
MOTİVATÖR